Ertesi gün öğlen saatlerinde Fei Klanın Genç Lideri Jhon ve ordusu Fei şehrine giriş yapmıştı. Klan Lideri ve orduyu gören halk sevgi gösterileri yapmaya başlamış, sokaklarda ise Fei Klanını onure eden tezahüratlar duyulmaya başlamıştı. Zu Klanını yerle bir eden ordu halkın gösterdiği çoşgun sevgi seline karşı asil ve gururlu bir şekilde Klan Liderini takip ederek kışlalarına doğru harekete geçerken Jhon ve Kıdemlilerde Klan malikanesine doğru yol almaya başlamıştı.

Asil bir auraya sahip olan klan lideri atından iner inmez malikanesine doğru harekete geçti şuan aklında olan tek şey yeni doğmuş oğlu ve eşi Jasmindi.

Jhon malikanenin avlusundaki kapıda nöbet tutan askerleri unutmuş adeta bir yıldırım gibi içeriye fırlamıştı. Geniş malikanenin sol kanadına gelince kadın hizmetçilerin kapısında beklediği odaya girmiş ve hemen Jasmin’in yanında belirmişti.

Yanına Jhon’un geldiğini fark eden Jasmin aceleci bir tavırla işaret parmağını dudaklarına götürerek Jhon’dan ses çıkartmamasını istemiş. Jhon bu işareti görür görmez gözlerinde meraklı bir arayışla odamayı taramaya başlamasıyla yatakta yatan bebeği fark etmesi bir oldu. Bir fırtına gibi beşiğin yanına atılmış beşikteki bebeği kucaklamış ve öpmüştü. Tüm bunlar olurken Jasmin’in içinde sanki cennet kelebekleri uçmaya başladı ve kalbinde beliren sıcaklıkla bu anın sonsuza kadar sürmesini istedi. Jhon bebeği tekrar beşiğe yatırıp Jasmin’in dudaklarına nazikçe bir öpücük kondurup odadan ayrıldı.

Zu Klanının yenilmesiyle Fei Klanı bölgede önemli bir güç kazanmıştı. Zu klanının hazinesinden alınan 25 milyonluk altın ise Fei klanının daha da büyüyüp gelişmesi için büyük olanaklar sağlayacaktı.

Jhon hızlıca Taht odasına geçip kapıdaki askerlerden kahyası Yafes’i çağırmalarını emretti. Birkaç dakika sonra kapıda Yafes’in belirmesiyle

Yafes Kıdemlilerin ve Generallerin Zu klanıyla gerçekleşen savaştaki üstün gayretleri ve başarılarından dolayı konakta ziyafet vermek istiyorum. Hepsine mesajımı ilet akşam eşleriyle beraber hepsini ziyafette görmek istiyorum. Ayrdıca elçileri unutma.

Klan liderini pür dikkat dinleyen Yafes başını onaylarcasına salladı ve davetle ilgilenmek için ayrıldı.

Jhon taht odasındaki birkaç işi hallettikten sonra hizmetçilere şifa banyosu hazırlamaları için emir verdi ve ardından banyoya gitmek için taht odasından ayrıldı.

Akşama doğru klan Kıdemlileri ve Generaller ziyafet salonunda toplanmaya başladı. Gelen davetlilerin hepsi ziyafet salonunu incelemeye başlarmıştı. Salonun süslemelerinde son yıllara göre büyük bir şatafat vardı bunu gören Fei klanı üyeleri memnun bir ifadeyle gururlanmıştı. Çünkü doğup büyüdükleri ve dünya üzerinde sadakatle bağlı oldukları tek yer Fei Klanıydı ve onların ömürlerini adadığı bu klanın güçlenmesi aynı zamanda onların güçlenmiş olması demekti.

Klan Lideri Jhon’un ve ailesinin katılmasıyla ziyafet resmen başlamış herkes bağlılık duyarak Klan Liderine sadakatini sunmuştu.

Ziyafetin ardından konuklar diğer kıdemlilerle sohbet ederken Klan Lideri inisiyatifi eline alarak herkesin dikkatini çekmiş ve konuşmaya başlamıştı.

Kıdemliler, Generaller ve dost klan elçileri öncelikle hepinize davetimi kabul edip düzenlediğim ziyafete katıldığınız için teşekkürlerimi sunuyorum. Bildiğiniz gibi karım Jasmin ve oğluma düzenlenen suikast sonrası soyunu kuruttuğum Zu klanına savaş ilan etmiş ve 15.000 kişi gibi az bir kayıpla 165.000 kişilik Zu ordusunu tamamen yok etmiş bulunmaktayım. Hem oğlumun doğumu hem de Zu klanı gibi fitneci bir soydan kurtulmamızın şerefine bu ziyafeti düzenliyorum. Buradan Zu klanı ile olan savaşımızda üstün gayret ve hizmet gösteren Kıdemlilerime ve Generallerime bir kez daha teşekkür ediyorum. Ayrıca dost klan elçilerinin Fei Klanımızla beraber hareket etmesi ve bu savaşta klanımızın arkasında olup destek verdiği için Zu klanının hazinesinden %10’luk payı hediye ediyorum.

Klan Lideri Jhon’un konuşmasını dinleyen kalabalıkta Kıdemliler ve Generaller göğüslerini gururla şişirip diğer klanların elçilerine göz dağı verirken elçilerde %10’luk pay verilmesiyle 5 elçi savaşa hiç katkı sunmadan 2.5 milyon altın kazanmanın verdiği kibir sarhoşluğuna kapılmıştı. Jhon ise elçilere bakıp kıvama geldiklerini anlamış ve konuşmasına devam etmişti.

Sayın elçiler yarın hazine sorumlumla konuşup payınıza düşen 500.000 altını sizlere göndereceğim. Ayrıca oğlumun doğumu şerefine bağlı bulunduğunuz Zu,ji,Gao,Zeng ve Xia klanlarıyla halklarımızın refahını yükseltmek için gıda ürünlerinde geçerli karşılıklı %20 gümrük vergisi indirimi anlaşması öneriyorum.

Jhon cümleleri biter bitmez Yafes’e işaret verdi. İşareti gören Yafes hemen ardında bekleyen 5 katibi elçilere doğru yolladı. 5 elçi kendilerine doğru hareket eden katipleri görünce soğuk terler dökmeye başladı çünkü Fei klanının Zu klanını işgal etmesiyle bölgenin en verimli tarım alanlarını ele geçirmişti. Bunun sonucunda da bölgenin en önemli gıda üreticisi olması kaçınılmazdı. Elçiler o anda 500.000 altını kabul edip kibir sarhoşluğuna düşüp boy gösterirken aslında Jhon’un tuzağındaki bir sinekten farksız olduklarını anladılar.

Bu sırada katipler elçilere ulaşmış mühürlenmiş anlaşma kağıtlarını önlerine bırakmıştı. Elçiler birbirine bakarak anlaşmayı onaylamadıklarını konusunda mimikleriyle anlaşmıştı ki Jhon’un ve Kıdemlilerim baskıcı aurası bir anda tüm salonu kapladı. Jhon sert bir şekilde elçilere bakarak.

Sayın elçiler umarım oğlumun doğum günü ve Zu klanın yok edilmesi şerefiyle verdiğim bu ziyafette siz değerli müttefiklerimize hediye vererek Fei klanı olarak sizlere ne kadar değer verdiğimizi gösterdiğimi düşünüyorum. Fakat gözlerinizden anladığım kadarıyla sizler Fei klanının size değer vermesi ve sizinle ilişkilerini bir üst noktaya taşıyıp ticaret anlaşması imzalamasını bir kenara atıp Klanımıza hakaret etmek mi istiyorsunuz?

Jhon’un konuşmasıyla beraber ortam daha fazla gerilmiş ve elçiler baskı altında adeta ezilmeye başlamıştı hatta Ji klanı elçisinin burnundan ince bir kan sızmaya başladı. Elçiler Jhon’un konuşmasında bu anlaşmayı imzalamayan Elçileri Fei klanını aşağılamış sayıp Klanlarına savaş ilan edeceğini dile getirerek açıkça tehdit etmişti. Adeta elçiler için her kapı kapanmış cehennem vadisi açılmıştı. 5 Elçinin de yüzleri korkudan şoka girmişken hepsi sebepsiz yere verilen 2.5 milyon altından Fei klanının yıllık 20 milyon kazanacağını anlamıştı. Çünkü bu 5 klan arasındaki gıda ticareti Zu klanının verimli topraklarıyla beraber 100milyon altına ulaşacağını biliyorlardı.

Korkuyla titreyen Ji Klanı elçisi mührü basan ilk kişiydi. Çaresiz kalan diğer 4 klan elçisi bugün ölmemek için mühürlerini kağıtlara bastı. Mühürlü kağıtları toplayan katipler hepsini Jhon’a götürdü. Anlaşmanın onaylanmasıyla Salondaki ezici baskı kalkarken Jhon hiç bir şey olmamış gibi sevinçli bir şekilde konuşmaya girdi.

Sayın Elçiler anlaşmayı onaylayıp 5 klan adına teker teker Fei Klanıma verdiğiniz destek için hepinize teşekkür ederim.

Jhon’un yüzündeki şeytani gülümsemeyle Fei klanı mensupları ikinci zaferin getirdiği güçle dolup taşarken 5 Elçi kendi klanlarına bu durumu nasıl bildireceğini düşünmeye başlamıştı. İlerleyen saatlerde Elçiler dünya yıkılsa umrunda olmayacak şekilde kendilerini içkiye vermişken salondaki herkese dağlar kadar ağır bir baskı çöktü ver ardından Klan Liderinin yanında ak sakalları olan vücudundan yayılan aurayla orduları ezip geçecek gibi his veren Yaşlı elder belirdi. Elderin bir elinde herkesin bildiği ve tanrı enerjisinin hangi enerjiye yaktın olduğunu gösteren Yıldız Taşı diğer elinde ise kanın yatkınlığını test eden Kan Taşı vardı. Tanrı enerjisi: Ateş,Su,Toprak,Hava,Karanlık,İlahi ve Kaos olmak üzere 7 parçaya ayrılırken; Kan yatkınlığı: Düşük,Orta,Yüksek,Mükemmel,Kusursuz olmak üzere 5’e ayrılmıştı. Kan yatkınlığı desteklenen Tanrı enerjisiyle uyum sağlayıp sırasıyla 1x-3x-5x-7x-11x kadar kavrama ve yatkınlık sağlar.

Elderin yanındaki taşları gören Klan mensupları ve Elçiler Klan Lideri Jhon’un oğlunun test edileceğini anlamıştı. Bu sırada bazı elçiler imzaladıkları ağır anlaşmadan dolayı Klan Liderinin oğlunu lanetlemeye başlamış ama korkularından dolayı sadece kendi kendilerine mırıldanabilmişlerdi.

Elderin geldiğini gören Jasmin hemen bebeği alıp Elder’in yani Jhon’un babasının yanına gitmişti. Yaşlı Elder Zao Fei bebeği alıp onun doğumundan önce ölen manevi evladı Arthurun isminden yola çıkarak Arno ismini verdi.

Ardından Elindeki Yıldız Taşını Arno’nun enerji merkezine koydu. Tüm salon nefes bile almayı bırakmış Genç Klan Liderinin geleceği hakkındaki ilk bilgileri almayı bekliyordu.