Likras yemekten sonra yorgunluktan yere uzandı.
Diğerleri de aynı şeyi yapmak istediler ancak yere uzanacak şekle dahi gelemiyorlardı.
Baskı tekrardan çökmeye başlamıştı. Likras'ın bedeni hızlı uyum sağlasa da oda acı çekiyordu en büyük acısı ise midesinden geliyordu.
Odayı birden çığlık sesleri kapladı. Çığlık sesleri gelse de yavaştan ses seviyeleri düşmeye başlıyordu. Likras neden bu kadar bağırdıklarını anlayamasa da pek yardım etme taraftarı değildi.
Odada ki görevlilerden bir tanesi ''buraya gelmeden önce size öğretilen nefes alma tekniğini uygulayın hemen '' diyerek deneklere seslendi.
Acı toleransı biraz daha yüksek olan adam tekniği uygulamaya çalıştı, ancak baskı nefes almasını engellediği için hem odaklanamıyor hem de bedeni bunu kaldırmıyordu.
Bilincini kaybetmiş olan kişinin pantolonu ve karın kısmı kırmızı renge boyanmaya başlamıştı.
Görevli adamın daha fazla dayanamayacağını düşünerek yanına gidip bedenine sarımsı bir enerji transfer etti.
Adamın gözleri titremeye ve vücudunda olan çatlak ve yaralar düzelmeye başlamıştı ancak ,
Görevli adamın bu ilk yardımla kurtulamayacağını anladı ve dönerek ''Hemen kapsüle yatırın bunu.'' Bunu duyan görevlilerden diğeri koşarak adamı alıp hemen odadan çıkarak kapsüle götürdü.
Baş görevli diğerlerinin durumuna bakarak dayanabileceklerini veya ne yapacaklarını görmek için izlemeyi tercih etti.
Tekniği uygulamaya çalışan adam sonunda başararak acısını hafifletti sanki yeni tuvaletini yapmış gibi rahatlama bedenini sardı ancak bu keyif odağını bozduğu için tekrar acıyı çekmeye başladı, hatasını anladığında tekrar ciddiyete bürünerek tekniği uyguladı.
Diğerleri acı içinde olsa da bakışlarıyla olayları izliyorlardı. Tekniğin işe yaradığını görünce hemen onlarda dikkatini toplamaya çalışarak tekniği uyguladılar. Likras durumu ve adamın kanla kaplı bölgelerini düşündükçe neden herkesin çığlık attığını anlamaya başladı. Bilincini yitiren denek zorla ağzına sıvı gıda verildiği için midesi bunu kaldıramadı ve bağırsakları basınçtan dolayı patlamıştı.
Bu olayın tüm suçlusu görevliler olsa da deneklere bir şey olduğu için pek umursamamışlardı. Sonuçta bir tanesi ölürse yerine diğeri gelirdi.
Tekniği uygulayanların vücudundan kahverengi bir enerji formu dışarıya çıkıyordu.Tek bir kişini hariç hepsi kahverengi idi. Odadaki tek kız olan Kahna'nın bedeninden turuncumsu bir enerji formu çıkıyordu.
Ancak bunu baş görevli dahil kimse fark etmemişti , Likras hariç. enerji formlarının bir kısmı karın kısmından yükseliyor akciğer ve boğazdan geçerek ağızlarından çıkıyordu diğer kısmı ise derilerinden çıkıyordu.
Gözüne bu formlar çarpsa da nedenini anlamıştı 'demek bu teknik dedikleri şey bedendeki sindirimi hızlandırıp buhar haline getiriyor dışarıdan alınan enerji ile en küçük parçasına kadar ayrıştırılıp dışarı atılıyor, ancak bir kısmı bedenlerinde kalıyor gibi ancak anlayamadığım şey o zaman şu neden kızdan turuncumsu olarak çıkıyor ? garip'
Baş görevli yanına gelerek omzuna dokundu sende bir sıkıntı var mı ?
Likras sırt üstü pozisyonundan oturma pozisyonuna geçerek ''biraz ağrı var ancak çok fazla değil''
Görevli kaşlarını çatarak düşüncelere daldı. Birden kafasına dokunarak küçük bir enerji kümesi çıkardı, enerji kümesini Likras'ın karnına yollayarak ''sana teknik öğretilmeyecek kendin öğreneceksin normalde Usta izleyerek öğrenmeni istedi ancak sana ufak bir yardımda bulunacağım'' Yanından uzaklaşırken '' Baskıyı 2 kat arttırın'' diyerek görevlilere seslendi
Baskının artışı ile Likras'ın midesinde bir yiyecek patlayarak gaza dönüştü ancak bu onu daha da rahatsız etti. Acı artmış olsa da bayılacağı düzeyde değildi dayanarak tekniğin nasıl işlediğini öğrenmeye çalıştı.
Gözlerini kapatarak iç bedenine odaklandı ancak beceremedi. En sonunda odaklanarak kendi bedenine gözleri ile bakmaya çalıştı.
Enerji parçacıkları çok küçük olsa da dikkat edilirse görünebilecek düzeyde idi.
Baş Görevlinin yolladığı enerji kümesi hala bir bütün olarak midesinde dursa da zamanla küçük parçalara ayrılarak yemeklerin üstüne konuyordu .Elbette Likras sadece enerjileri görebilsede midesinde yaşananları hissedebiliyordu.
Diğerleri gibi tekniği uygulamasına gerek yoktu, tek yapması gereken incelemekti.
Bu yüzden enerjinin neden böyle bir şey yaptığını besinleri parçaladığını anlamak istiyordu.
'Acaba bu enerji denilen şey canlı bir şey filan mı? yoksa neden besinleri küçültsün.
Ahahaaha buldum sanırım sırrı .Bu şey besinleri yiyerek bedenden kaçıyor ancak bir kısmı bedende kalarak bedenin kendisi ile kaynaşıyor bu sayede bizler giderek daha da güçleniyoruz. Bedenimizde kalanlar ölüyor ancak bize güç olarak geliyorlar tabi tam nasıl olduğunu çözemedim'
Likras olayın mantığını ufaktan kavrayabilse de bu enerji formunu nasıl oluşturacağını anlayamamıştı. Ancak öğrenmesi gerekiyordu bu yüzden diğerlerini dikkatlice izlemeye başladı.
Kız hariç hepsi aynı miktar ve renkte gaz çıkarıyordu Kız kafasını karıştırdığından ona bakmayıp diğerlerine odağını harcadı.
Enerjilerin bedenini nasıl yediğini ve hatta nasıl oluştuğunu gördü.
Tek yaptıkları havadan nefes çekmek gibi olsa da her nefes aldıklarında bedenlerine görünmeyecek kadar küçük enerji parçacıkları giriyordu.
Likras nefes alma sıklıklarına aldıkları pozisyona surat ifadelerine bakarak tekniği nasıl yaptıklarını çözmeye çalıştı.
Kendisini aynı onlar gibi yaparak tamamen taklit etti.
Nefes alış, kalp atış hızları, surat ifadeleri birbirlerinden azıcık farklı olsa da hepsinin ifadesini tek tek denedi. onlarla tamamen aynı pozisyona geldiğinde fark ettiği şey herkesin kalp ve nefes alış hızları aynı ritimdeydi. Hemen o ritme kendini ayarlayarak nefes aldı.
Bedenine küçük enerji parçaları girdiğinde rahatlama hissederek odağını azalttı ancak bu sırada adamın bıraktığı enerji kümesi kendi oluşturduğu enerji kümesi ile çarpıştı. Tüm organları titreyerek ritmi kaybetti kan tükürerek kırmızıya yakın bir enerji parçacığı attı.
Bu olayı gören Baş Görevli yanına gelerek bedenine bir enerji akımı yolladı. Enerji akımını yolladığı anda Likras'ın oluşturduğu enerji parçacıkları birden çoğalarak bu enerji akımına saldırdı. enerji akımı anında yok olarak parçacıkların boyutu büyüyerek bölünmeye başladı.
Baş Görevli şaşırarak Likras'a baktı.
Hemen dönerek '' Bugünlük bu kadar yeter baskıyı kapatın ve denekleri odalarına götürün dinlensinler.'' Hızlıca odadan çıkarak Usta'nın odasına doğru gitti.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..