Gün bütün parlaklığıyla aydınlanmış kuşlar dişilerine kur yaparcasına cıvıldıyordu, Gün kasabasın da ise köylüler kalkmış çalışmaya başlamışlardı. Ancak tahtadan derme çatma bir evde yatakta uzun kırmızı saçlı, yeşil gözlü, ince vücudu olan çocuk ayaklarını yaymış yüz üstü yatıyor ne güneşi ne kuşları takıyor uykusuna devam ediyordu. Aşağıda ki odadan gıcırtılar gelmeye başladı sonrasında merdivenden bir ses duyuldu.
-heey Yutba kalk artık seni bok çuvalı uyuya kalmışız.
Yutba yastığı kafasına bastırdı ve cılız bir sesle karşılık verdi.
-hıghhh 5 dakika daha
Merdivenden gelen gıcırtılarla birlikte odanın kapısına sert bir tekme atıldı. İçeri siyah uzun saçlı, gözleri kehribar sarısı olan orta boylu bir çocuk girdi. Yatağın da yüz üstü yatan yutba'nın yanına gelerek yorganı çekti ve yutba'yı yataktan düşürdü.
-kalk artık p*şt
Kafası üzerine düşen yutba sinirli bir şeklide seslendi
- ağh! Ame napıyorsun lan ibne
-kalk hadi amca bizi bekliyor.
Yutba kafasını doğrultup arkasını dönmüştü ki gözüne gelen güneş onu rahatsız etti.
- Auhvv sabah mı oldu lan, bu saate kadar beni neden kaldırmadın.
-Seni kaldırması için gidip bir hizmetçi tutmaya ne dersin , kalk hadi gidiyoruz.
-Sana laf ederdim de neyse geç kalmışız.
Yataktan fırladığı gibi giyinmek için etrafı aramaya başladı.
-Kıyafetlerimi bulmamda yardımcı ol gece yatarken fırlatmıştım bulamıyorum.
-Nerede çıkardıysan oradadır seni sersem daha dikkatli bak.
-Nordo çıkardıyson ordadır, sanki ben bilmiyorum geri zekalı, aha buldum kapının arkasındaymış.
-Hadi acele et seni merdivenlerin başında bekliyorum.
kıyafetlerini merdivenlerden inerken giyen yutba ,ame ye seslendi.
-hadi hadi ne bekliyorsun koş
Suratına eliyle vuran ame iç çekerek karşılık verdi.
-seni bekliyorum aptal
Uykusundan yeni kalkmış ve neyin ne olduğunu anlayamayan yutba, ame’nin yanına geldi kafsını kaşıdı ve gülümsedi.
-hahah doğru hadi gidelim
Kıyafetlerini giyen yutba, ame’nin arkasından koşmaya koyuldu. İkisi de alel acele amcalarının yanına eğitim yaptıkları ormanlık alana koştular. Ormanın ortasında bir ağacın altında yapılı, kısa siyah saçlı, yeşil gözlü, uzun boylu ve orta yaşlı rong amcaları oturuyordu. Ama amcalarının suratındaki ifade pek ,iyi bir ifade değildi.
-Veletler nerde kaldınız lan, ağaç oldum burada düzgün bir cevap verin bana yoksa eğitiminizin bitmesi pek mümkün olmaz.
Bunu duyan çocuklar oldukları yerde durup yutkundular,tam o sırada ame’nin aklına rong amcaları’nın kadınlar hakkında ki tavırları geldi, bunu kullanabilirdi.
-Rong amca yan binadaki lara ile yolda karşılaştık onla konuşurken zamanın nasıl geçtiğini anlamamışız.
Bunu duyan Rong'un yüzünde sinirli olan ifadesi yerine bir gülüş belirdi ve kahkaha attı.
-HAHAHA lan keratalar büyüdünüzde kızlarla konuşuyorsunuz he bu makul bir cevap işte, bir hanfendi yi bekletmeniz ayıp olurdu zaten, kız güzel miydi bari Ame.
-yok be amca sıradan bir kızdı yutba için kaldım zaten orada da malum bizim ki pek hakim değil böyle konulara.
Ame’nin dalga geçtiğini gören yutba kendini tutmadan konuşmaya daldı.
-hadi lan ordan kaç tane kızla konuştun ki bu zaman kadar.
-senden fazla olduğu kesin.
-sıfır çarpı sıfır eşittir sıfır aynen baya fazla hahahah.
İki arkadaş tartışırken amcalarının yanlarına geldiğini fark etmediler.
Rong yutba ve ame nin tartışmasını bölmek için ikisininde kafasına vurdu.
-ahhh
-ahhh
-tartışmayı kesin lan çalışmaya başlayın hadi gün şenliklerine 3 gün var.
Gün şenliklerine kalan 3 günde son eğitimlerini yapıyorlardı. Rong amcalarının aylardır çalıştırdığı cehennem eğitimleri yüzünden Rong amcalarına karşı çıkacak cesaretleri yoktu. Bu yüzden her zaman ki gibi kasabanın arkasın daki dağı rong amcalarıyla birlikte üç kez turlamakla başladılar.
Koşarken aynı zamanda düşüncelere dalan yutba amcasına bakıp her zaman nasıl bu kadar dinç olduğunu merak edip sordu.
-Rong amca aura için bu kadar ağır çalışıyoruz ama başlangıç aşamasına bile yeni gelebildik senin gibi olmak için ne kadar zamana ihtiyacımız var.
Yutba’yı duyan Rong koşusunu yavaşlattı ve durdu. Dik bir duruş aldı ve yüzünde hafif bir sırıtma belirdi.
-Hiç bir zaman benim kadar güçlü olamayacaksınız evlat hahahah.
Rong’un gülüşünü bozmaya ame'nin bir lafı yetti.
-Ben öyle düşünmüyorum amca, nede olsa bütün iş kaslarda değil amca güçlü olmak için öncelikle sağlam bir kafaya ihtiyaç var.
Ame'nin sözlerini duyan yutba kahkaha atmaya başladı ve sinsi bir şekilde amcasına seslendi
-hahahahah Rong amca ame sana efsane laf yapıştırdı,bunun altında mı kalıcaksın.
Yutba’yı duyan Ame sinirli bir şekilde ona döndü ve kısık bir sesle,
- unuttun sanırım ama hatırlatayım senin yüzünden geç kaldık beni neden satıyorsun lan.
Ame'nin kulağına yaklaşıp kısık bir sesle
-sen bana kızlardan anlamıyor demiyor muydun al bakalım başına belayı şimdi.
Yutba ve Amenin tartışmasına izin vermeyen Rong ikisininde götüne sağlam bir tekme attı.atılan tekmenin gücüyle ikiside yerde yuvarlandılar.
- siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz veletler şunun şurasında 3 gününüz var ve yaptığınız şeye bakın bunu mu öğrettim size ben bunca ay.
Yutba Rong’un her gün onları çalıştırmak için erkenden buraya geldiğini hatırlayarak başını öne eğdi.
-özür dilerim Rong amca
Ame ise yediği tekmeden hoşnut olmadığı için yüzünü ekşiterek başka tarafa baktı ve konuşmadı.
Rong ortamı toplamak için öksürdü ve ciddi bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
-Bu kadar yeter çocuklar, artık 12 yaşına geldiniz ve okullara gidip eğitim almalısınız. Bunun içinse gün şenliklerin de iyi bir şekilde dövüşe bilmelisiniz ki iyi okullar sizi istesin.
Rong amcaları'nın bu şekilde içten konuşmasını gören yutba ve ame yan yana geldiler. İstemeselerde amcalarına daha fazla yük olmamalıydılar tek çare çalışmaktı devam etmeliydiler bu yüzden dağ etrafındaki koşularına devam ettiler ancak Rong amca onları beklemek için yere oturmuştu . Dağ etrafında koşmak onları oldukça yormuştu,koşu bittiğinde ise soluk soluğa kalmışlardı.
- bu koşular tamamen saçmalık, neden bunları yapıyoruz ki o ihtiyar bize ne zaman adam akıllı bir şeyler öğretecek.
- bana söyleyeceğine daşşağın yetiyorsa ona söylemeye ne dersin ame.
- o ihtiyarı ilk gördüğüm yerde bunu ona söyleyeceğim zaten. Artık efsun hakkında daha çok şey öğrenmemiz lazım. Sen ne düşünüyorsun.
- Ulan aylardır çalışıyoruz şimdi isyan edeceğin tuttu başından etseydin ya heuhh, gidelim bari seni yarı yolda koyacak halimiz yok ya.
Yutbayı duyunca derin bir nefes aldı.Her zaman yanında duran dostuyla sık sık tartışsalarda mutlaka birbirleri için iyi şeyler yapıyorlardı. Ame elini yumruk yaparak yutbanın omzuna yavaşça vurdu ve sakin bir şekilde konuştu.
-Sağ ol
-Her daim yanındayım be sağ olumu var bu işin hadi gidelim.
Koşularının üç turunu tamamlamışlardı bu yüzden amcalarının yanına hızla dönüyorlardı. Yutba hadi gidelim desede içinden hınzırca gülüyordu. Rong’amcaları çimenlerin üzerine yatmış uyukluyordu. Yutba yanına yaklaşırken sesli bir şekilde bağırdı.
-Rong amca Ame sana bir şey demek istiyor.
Bunu duyan rong yavaşça doğruldu ve gerildi. Yutba’nın bunu yapmasını beklemeyen Ame ise sessiz bir şekilde söylendi.
-Hay seni,puşt ıhmm, Amca artık bize efsun hakkında bir şeyler öğretmenin zamanı gelmedi mi?
Yutba’nın yüzünde koca garip bir gülümseme vardı Ame’ kulağına yaklaşıp kısık bir sesle ekledi.
-noldu lan ihtiyar filan diyordun yemedi mi hıghhıghhıgh.
Ame Yutba'nın omzuna yumuşak bir yumruk atarak.
- Bu bir saygıdır eğer hala öğrenemediysen sana döve döve öğretebilirim,
Bu sözlerinden sonra Ame pis pis sırıtarak.
-konuşma bitsin kim kimi inidiricek öğreniriz evlat
Rong derin bir içi çekti ve konuşmaya başladı.
-cidden didişmeden duramıyorsunuz ama sorunuzun cevabına gelirsek.
Rong sağ elini yavaşça havaya kaldırdı elinde sanki hava sirküle ediyormuş gibi görünüyordu am bir ateş topu belirdi beliren ateş topunu ağır bir hareket ile ateş topunu ağaca fırlattı ateş topunun değdiği anda ufak bir patlama oldu ağacın bir kısmında çatlaklar meydana geldi sanki ağaç kavrulmuş gibiydi .
-Bakın çocuklar bu 1 seviye bir efsunun gücü.
Eline ufak bir taş aldı ve aurasını kullanarak taşı bir kayaya fırlattı. Taşın değdiği kaya’dan koca bir gürültü ile büyük bir parça ayrıldı.Bunu gören Ame ve Yutbanın ağızları açık kaldı.
-efsunun veya auranın kendine özgü avantajları vardır. Ancak unutmayın aura vücudunuzun dayanıklılığını, hızını ve gücünü çarpıcı şekilde arttırır. o yüzden başlangıç seviyesin deki bir aura kullanıcısı daha zorlu bir rakip olacaktır. Bu yüzden size aura kullanmayı öğretiyorum efsun değil ancak çok öğrenmek istiyorsanız bağdaş kurun ve beni dikkatlice izleyin. Rong, ame ve yutba nın daha iyi görebilmesi için elini onların 1 metre kadar yakınına getirdi. Sonrasında ise elinde ikisininde tam olarak kavrayamadığı birşey akmaya ve şekil alıp ateşe dönüşmeye başladı. Yutba Kafasını dahada yaklaştırıp geri çekti elini çenesine koyup amcasına döndü.
-Rong amca ben birşey anlamadım.
-seni sersem daha dikkatli bak
-Ame nin dediği gibi önce hissetmen gerek daha dikkatli bak yutba. Ame gibi odağının hepsini vermen gerekiyor. Hadi sizde deneyin.
-Ben bir şey anlamadım amca aura benim için daha iyi şuan ama Ame denmek ister herhalde nede olsa söylenip duruyordu sence yapabilir misin Ame.
-Tabi yaparım,bu yaptığının o kadarda zor olduğunu düşünmüyorum amca.
Konuşmasını bitirir bitirmez Ame gözlerini kapadı ve etrafına odaklandı. Etrafındaki her şey çok ilginç hissettiriyordu daha önce hiç böyle hissetmemişti ağaçlar, hayvanlar, yeryüzü ve gökyüzü sanki bir gibiydi . Her şey nasıl bir olabilirdi daha önce dünyanın böyle hissettirdiğini hiç farketmemişti. Sanki dünya hem birdi hem de birbirinden farklıydı ancak yanında devasa bir enerji vardı bu neydi böyle sanki kocaman bir yaratığa bakıyormuş gibiydi, bu değişik enerji de neydi o an ame mananın farkına vardı. Gözlerini açtığında o devasa canavarın yanında duran rong olduğunu fark ettiğinde yüzü morarmıştı bunca yıldır amca dedikleri adam cidden bu kadar güçlü müydü çalıştırırken acımasızlığından korkuyorlardı ancak hiç böyle bir gücü olacağını düşünmemişti. Ama efsunu denemek için kendini sakinleştirmeliydi, derin bir nefes aldı yavaş bir şekilde elini kaldırdı acunu açtı ve avucuna odaklanmaya başladı, daha önce efsunu duymuştu ama ilk defa uygulayacaktı. Elinin içinde mana hareketlenmeye başladı elinin içindeki enerji o kadar hızlı sirküle ediyordu ki kıvılcımlar çıkmaya başlamıştı. Kıvılcımlar birleşim tam ateş oluşturuyordu ki bunu gören Rong hemen Ame’nin eline vurdu ve odağını dağıttı.
-Amca neden böyle bir şey yaptın tamda yapıyordum işte
Ame odağını elinden çekip Rong’un yüzüne baktığında şaşkınlıktan dona kalmış bir ifadeyle karşılaştı.
-Ne oldu amca neden öyle bakıyorsun ki bana?
Rong titreyen bir sesle Ame ye cevap verdi
-Bunu iyice öğrenene kadar bir daha yapma evlat az önce yutbayı öldürebilirdin.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..