Karlar içerisinde yalpalayarak köye doğru birisi yaklaşmaktadır, köylüler yüksek sesle "Shiro" diye bağırırlar . Biri belinde kılıçla köyün
odundan olan surunun yanına yaklaşır
Köylü: Shiro bu mevsimde köyler arasında gezmeyi bırak komşuya bile gitmek dertli bunda tuhaf bir şey var
Shiro duraksar, gözlerini kısar ve birden surdan atlayıp koşmaya başlar, köylüler şaşırır ve sadece baka kalır aralarından biri bağırır
- Shiro fazla yaklaşma tehlikeli biri olabilir
Shiro yabancıya yaklaştığında yabancı kendini bırakır, yere düşecekken Shiro onu yakalar ve kucağına alır, gri şapkalı seyahat pelerini giymiş birisi ile köye doğru gelir, kapıların önüne geldiğinde bağırır
Shiro: açın şunu ne bekliyorsunuz hala
Kapılar açılır. Shiro yabancı ile evine doğru yürür herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken Shiro evine girer ve kapıyı kapatır.
Pelerinli yabancı uyanmıştır. Etrafa baktığında ateşin başında yemek yapan Shiro'yu görür ve hemen toparlanır. Shiro arkasını döner
Shiro: sakin ol sana zarar vermeyeceğim. Seni karlar içinde gördüm çok bitkin düşmüştün seni alıp köye getirdim
Yabancı pelerinini çıkarır ve biraz düşünür o arada Shiro
yabancıya bakakalır yabancı uzun siyah saçlı, kırmızı gözlü güzel bir kadındır.
Ryoko: Anlıyorum, bunun olacağını pek beklemiyordum aslında. Beni kurtardığın için teşekkür ederim
Shiro kendine gelir ve cevap verir.
Shiro: Benim yerimde kim olsa aynısını yapardı, bu karın içinde birisini görüp yardım etmemek onu ölüme terk etmekten farksız, ama merak ettiğim bir şey var buraya nasıl geldin? Fugiki köyü etrafı karlı dağlarla çevrili bir köydür. Yılın 6 ayı kar yağar burası küçük bir köy bilen kişi sayısı çok az, tüccarlar bile buraya uğramaz.
Ryoko: tesadüften başka bir şey değil. Burayı bildiğim söylenemez sadece yürümeye devam ettim. Burayla ilgili tek hatırladığım gözlerim kararmadan önce birkaç sur gördüğüm
Shiro bunu tuhaf bulsa da Ryoko bunları anlatırken üzgün göründüğü için üzerine pek düşüp sorular sormak istemez. Aradan bir kaç ay geçer kış bitmiştir. Ryoko köylülerle iyi anlaşmaya başlamıştır. Köyde dolaşırken bir kadın ona seslenir
Köylü kadın: Ryokoooo
Ryoko kadına doğru döner.
Köylü kadın: işin var mı? İşin yoksa bize biraz yardım edebilir misin? hem senin için oyalanacak bir şey olur ve hep sorduğun o soruyu bu köydeki insanların nasıl açlıktan ölmediğini anlamış olursun
Der ve gülümser
Ryoko: Shiro ‘ya haber vermem gerek, etrafı birbirine katmasını istemem.
Köylü kadın: tamam onu bizimki halleder bu gün köyün loncasına gidecek.
Diyerek kocasına bakar kocası kafasını sallar ve uzaklaşır köylü kadın Ryoko'nun koluna girer ver onu çekiştirerek yürümeye başlar. Surlara yaklaştığında Ryoko duraksar, geldiğinden beri ilk defa surların dışına çıkacaktır. köylü kadın Ryoko'ya bakar
Köylü kadın: merak etme bir şey olmaz, hiç beklemediğin bir şekilde güzel bir yer.
Yürümeye devam ederler ve surların kapısı açılır, Ryoko gördükleri karşısında dona kalır yüzünde bir mutlulukla etrafa bakar
Ryoko: bu gerçek mi? dışarıyı sadece karlarla kaplı dağlık bir yer sanıyordum
Köylü kadın: kışın toplanan karlar bu mevsimde eridiği için bu gördüğün gölcükleri oluşturur bizde pirinçlerimizi buraya ekeriz biraz daha ileride toprak daha dik olduğu için minik nehirler oluşuyor onun etrafına da ağaçlarımızı mısırımızı ve buğdayımızı ekiyoruz. Sandığının aksine burası tarım için elverişli topraklar. Hadi daha yapacak işimiz var.
Der ve Ryoko'yu kolundan çekiştirir. Ryoko eve geldiğinde gece geç saatlere kadar gün içinde yaptıklarını heyecanla anlatırken Shiro'da hayranlıkla onu izlemektedir. Sabah olmuştur Shiro yemek yaparken Ryoko'da yanında onu izler. Yemekler masaya konur, İkisi de oturup yemeye başlarlar
Ryoko: akşam yemekleri ben yapmak istiyorum
Shiro bakıp gülümser
Shiro: olur ama iyice öğrendiğine eminsin dimi? son bir haftadır beni izlediğinin farkındayım ama bu iş izlemeye benzemez ilkinde bizi zehirlersen ne sen bana ne de ben sana bakabilirim
Ryoko yemeğe bakar ve cevap vermez hemen ardından
Shiro: şaka yapıyorum
Der ve gülmeye başlar, Ryoko Shiro ‘ya bakar ve gülümser.
Shiro: anlaştık o zaman akşam yemekler senden
Ryoko kafasını sallar. Akşam olmak üzeredir Shiro bahçede katanası ile yeni bir stil yaratmak için çalışmayı yeni bitirmiştir. Gökyüzüne bakar, kendi kendine mırıldanarak kılıcını kılıfına sokar ve eve doğru yürür
Shiro: sanırım bu kadar yeterli yarın devam ederim tabi sağ kalırsam
Yüzünde gülümsemeyle eve girer
Shiro: ben geldimmmm, çok açım yemeğin hazır olduğunu söyle lütfen
Ryoko telaşla arkasını döner üstü yemeklerle kirlenmiştir tencereyi masaya taşır ve masaya oturur
Shiro: burası savaş alanına dönmüş ama merak etme ben iyi bir savaşçıyım
Der ve güler. Ryoko yemekleri kaselere koyar ve heyecanla Shiro'nun yemesini bekler, Shiro yemekten bir kaşık alır ve donakalır, Ryoko panik yapar
Ryoko: iyi misin?.. Güzel olmalıydı, bir eksik yapmadım... cevap ver bir şey mi oldu??
Shiro: bu... Lezzetliiii
Ryoko rahatlar ve güler sohbet ederek yemeklerini yemeye devam ederler yemek bittikten sonra sofra toplanırken
Shiro: Ryoko burada olmaktan mutlu musun?
Der Ryoko elindeki tabakları bir köşeye koyar ve arkasını
dönmeden kafasını sallar
Ryoko: evet ama sana yük olduğumun farkındayım en yakın zamanda bu köyden gideceğim.
Shiro: hayır yanlış anladın gitmene gerek yok
Ryoko: ama bu köyde kalacak bir eve ihtiyacım var ve iş bulmam lazım bana yardım edersen belki...
Shiro Ryoko'nun sözünü keser
Shiro: Benimle yaşa Ryoko
Ortam sessizleşir. Ryoko'nun yüzü kızarmıştır, aslında kendisi de Shirodan hoşlanıyordur.
Shiro: Özür dilerim.. Ani oldu. İstemezsen bu köyde sana başka bir ev ayarlayabilirim, köylüler de seni çok seviyorlar buradan gitmene gerek yok
Ryoko: aslında olur.
Shiro: yarın birileriyle konuşurum 2-3 güne evine geçersin
Ryoko: hayır demek istediğim o değil
Shiro anlayamaz biraz Ryoko'nun suratına bakar ve birden gözleri açılır ve sevinçten bağırır
Shiro: evet evet işte bu
Ryoko Shiro’nun bu haline bakarak gülmeye başlar ve Shiro Ryoko’nun güldüğünü görür ve ikisi de kahkaha atmaya başlarlar. Aradan 12 yıl geçmiştir Shiro bahçede 10 yaşında bir çocuğa tahta kılıçla eğitim veriyordur küçük çocuk karlı yere düşer ve sinirli bir şekilde
Ryuu: İstemiyorum istemiyorum
Shiro: bu kadar kolay pes edemezsin sonuçta sen büyük savaşçı Ryuu Shunsun
Ryuu: ne fark eder ki, zaten seni yenemiyorum. Gidip çocuklarla oynayacağım onların hepsini yenebilirim
Shiro: onları yenebilirsin ama bunu kazanmak için yapma. güçlüler güçsüzleri korumak için güçlüdür bunu unutma. hem sürekli onları yenip durursan onlarda senle oynamak istemeyecektir onlara biraz daha şans tanı, senin gözünde onlar ne kadar güçsüzse senden benim için O kadar zayıfsınn Ryuuuuuu
Ryuu aniden atılır ve tahta kılıcı Shiro’nun bacaklarına doğru savurur Shiro kılıcı karşılar
Shiro: beni böyle gafil avlayamazsın biraz daha çalış Ryuuuuuuuu
Diye dalga geçerek Ryuu'nun kafasına elini yan tutup hafifçe vurur, Ryoko evin önünden seslenir
Ryoko: yemek vaktiii
Ryuu ile Shiro eve koşarlar, masada yemek yerlerken sohbet etmektedirler.
Ryoko: bu gün babanı yenebildin mi?
Ryuu: hayır ama babam hile yapıyor
Ryoko: nasıl bir hile
Ryuu: bilmiyorum ama görmediği vuruşlarımı bile karşılıyor
Shiro gülmeye başlar
Shiro: bu benim çooook başarılı bir kılıç ustası olduğumu gösterir Ryuu, hileci olduğumu değil. Hem sen de bir gün bunu yapabileceksin sana inanıyorum sonuçta benim oğlumsun
Ryuu: hayır daha da iyisini yapacağım.
Der ve ayağa kalkar. yüksek bir sesle
Ryuu: Ben Ryuu Shun dünyanın en iyi kılıç ustasııııı....
Babasına bakar. Sesini alçaltarak
Ryuu: yani... babamdan sonra.
Ryoko ve Shiro gülmeye başlarlar ve kahkahalarla dolu
bir yemeğin sonuna gelirler.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..