Bölüm 93: Long Hai Kurtulanlar Bölgesi

avatar
4889 4

God and Devil World - Bölüm 93: Long Hai Kurtulanlar Bölgesi


Çeviren ve Düzenleyen: Arthas

Wang Hai’ye bakan Lao Li oldukça etkilenmişti ve üzgünce “Kaptan Wang!  Benim ölümüm önemli değil ama benden sonra karıma ve oğluma ne olacak?”dedi.

Wang Hai yavaşça “O ikisine biz yardım edeceğiz. Sen rahatça dinlenebilirsin kardeşim.”dedi.

Wang Hai’nin diğer adamları bu sahneyi görünce kalplerini üzerinde bir dağ varmış gibi hissettiler. Yaşlı Li dürüst bir adamdı ve grupta da oldukça popülerdi. Hiçbiri onun ölümünü görmek istemezdi fakat enfekte olmak demek ölüm demekti. Bu Z-Çağının bir kanunuydu. Hatta Tanrı ve İblis Sistemi tarafından güçlendirilen yetişimciler bile bu virüse yakalanınca zombiye dönüşüyordu. Bu virüs kısaca dehşet vericiydi.

Yaşlı Li gözlerini kapattı ve “Hadi! Beni mutluluğumla buluşturun.”dedi.

Peng!

Bir el silah ateş edildi, Yaşlı Li’nin kafasında bir delik açıldı ve vücudu sertçe yere çarptı.

Da Gouzi, Yue’nun yanına gelip “Kaptan! Şimdi ne yapacağız. Long Hai Kurtulanlar Bölgesine gitmeye devam mı ediyoruz?”diye sordu.

Eğer eşyaları ve malzemeleri Long Hai Hükümeti tarafından alınırsa o zaman dişleri çekilmiş bir kaplana benzerlerdi. Da Gouzi vazgeçip Always Bright köyüne dönmek istiyordu.

Yue basitçe “Devam ediyoruz.”dedi.

Yue, Wang Hai’nin önüne geldi ve “Wang Hai, sen ve adamların ayrılabilirsiniz.”dedi.

Wang Hai oldukça keyifli bir şekilde “Teşekkürler Kaptan Yue! Long Hai Bölgesine gelince beni bulun. Size bizzat ben ilgi göstereceğim.”dedi.

Konuşmasını bitirince Wang Hai, Yue’nun fikrini değiştireceğinden korkup hızla altı adamını da alarak ayrıldı.

Evrim geçirmiş zombilerle karşılaştırılınca insanlarla uğraşmak çok daha kolaydı. Birkaç insanın kendisi gibi insan olanları avlayıp erzaklarına el koymasından dolayı Yue gibi insanları kurtarıp onların hayatta kalmasını sağlamak için silahlarını almayan çok az insan kalmıştı.

Yue birkaç saniye düşündükten sonra yanındaki takım üyelerinden birini çağırdı. “Lin Jun buraya gel.

Lin Jun, Yue’nun yanına gelince hafiften heyecanlı bir biçimde “Kaptan Yue, emirleriniz neler?”diye sordu.

Lin Jun, Yue’nun yanında çok fazla deneyime sahip değildi ve Yue’ya değerini kanıtlamak istiyordu.

Yue gözlerini Lin Jun’a dikti ve “Sen bu bölgelere aşinasın. Malzemelerimizi saklayabileceğimiz bir yer biliyor musun?”diye sordu.

Lin Jun’un doğduğu köy Long Hai şehrinin yakınlarındaydı. Bu yüzden bu bölgeyi oldukça iyi tanıdığı söylenebilirdi. Bu Yue’nun onu da getirmesinin nedenlerinden biriydi. Araziye alışkın bir rehbere ihtiyacı vardı.

Lin Jun’un kaşları birkaç saniye örülü kaldı ve ardından “Buldum! Qingyuan yakınlarında ismi Xi ve bir mağarası olan bir köy hatırlıyorum. Xi köyü oldukça az nüfusa sahip bir yerdir, sadece iki düzine. Arazisi de hiçbir şey yetişmeyen çorak bir arazidir. Bu günlerde oraya giden kimse olmamalı.”dedi.

Yue derin bir sesle “Da Gouzi!”diye seslendi.

Da Gouzi, Yue’nun yanına gelerek “Ne oldu Kaptan Yue!”diye sordu.

Yue “Beni takip edecek birkaç adam seç ve burada kalıp savunma yap. Bu sefer biz gidiyoruz. Kimseye bu kadınların varlığından söz etme. Anladın mı?”dedi.

Long Hai şehrine gitmek isteyen kadınlar, Yue’nun güvendiği insanlardan ayrı tutulmuştu. Her şeyden önce onlar oraya varınca ayrılmak istiyordu. Gelecekte başlarına her şey gelebilirdi.

Da Gouzi başını salladı ve Yue’yu takip edecek birkaç adamı seçti. Ardından malzemeler ve silahlarla yüklü Dongfeng kamyonunu yolun dışına sürdüler.

Yue’nun gittiğini gören Chen Yao’nun yapabildiği tek şey “Yue nereye gidiyor?”diye sormak oldu.

Da Gouzi, Chen Yao’ya baktı ve soğukça “Chen Yao gerçekten de Kaptan Yue’nun olduğu yerleri sorgulamalı mısın?”dedi.

Da Gouzi, Yue tarafından kurtarılanlar ama ayrılmayı seçenleri küçük görüyordu.

(ÇN:  Bir saniye. Chen Yao ayrılıyorsa Ji Qing Wu da ayrılıyordur. Moralim yerlerde.)

Chen Yao boşça bakakaldı. Da Gouzi’nin onunla bu kadar soğuk konuşacağını hiç düşünmemişti. Da Gouzi, köyde Yue’yu takip eden insanlara karşı her zaman nazikti.  Hiç bu kadar soğuk olmamıştı.

Chen Yao’nun kaşları kırıştı ve “Bu tavır da ne böyle! Yue için endişelendim ve bu yüzden sordum!”dedi.

Da Gouzi boğukça “Long Hai Şehrine varınca bizim grubumuzdan biri olmayacaksın. Senin için en iyisi Kaptan Yue’nun işlerine karışmamandır!”dedi.

Chen Yao hâlâ bir şeyler söylemek istiyordu fakat onu durduran şey kıyafetlerini çeken ve kafasını sallayan Ji Qing Wu olmuştu. “Yao Yao, biz çoktan harici personel durumuna düştük. Always Bright köyünden ayrılmayı ve Long Hai Kurtulanlar Bölgesine gitmeyi seçtik. Bize böyle davranmaları normal. Her şeyden önce bu onların güvenliği ile ilgili.

(ÇN: Kalbim kan ağlıyor. Gidemezsin.)

Ji Qing Wu’nun sözlerini duyan Chen Yao’nun kalbine her tür duygu akın etmeye başladı. Biraz acı bir durumdu. Bir yanı Yue’nun yanında kalmak istiyordu diğer yanı da hükümetin korumasına ve kurallı topluma geri dönmek istiyordu. Hükümetin koruması ve düzenli bir toplum arasında o bir prensesti fakat Yue’nun yanında sıradan tatlı bir kızdı. Arıca Yue’ya karşı bir şey hissetmiyordu. Bu yüzden de Long Hai Şehrini seçmişti.

Ji Qing Wu konuşmadan Chen Yao’nun yüzüne baktı. O, Yue ile kalmayı tercih ederdi ama Chen Yao onun en iyi arkadaşıydı. Ayrıca Ji ailesi jenerasyonlar boyunca Chen ailesine hizmet etmişti. Büyük babası, Chen Yao’nun büyük babasının kişisel korumasıydı. Bu yüzden de Ji Qing Wu hem resmi hem de kişisel olarak Chen Yao’nun yanında olmak zorundaydı.

Lin Jun’un rehberliği altında Yue mağarayı kolayca buldu. Kamyonlardaki tüm malları oraya yerleştirdi ve araba konvoyuna geri döndüler.

Ve otobanda yollarına devam eden Yue ve grubu kısa sürede Qingyuan ilçesindeki Kurtulanlar Kampının girişine vardılar.

Qingyuan ilçesi, Long Hai şehrinin biraz batısında kalan ama uzak olmayan bir yerdi. Z-Çağından önce turistik endüstriye bolca katkı sağlayan iyi korunmuş uzun antik duvarları ve binaları vardı bu ilçenin.

Yue, Qingyuan ilçesinin duvarlarını çok uzak mesafelerden bile görebilmişti. Bu duvarlar modern silahlarla birleştiğinde zombilere ve mutant canavarlara karşı harika bir koruma aracı olurdu.

Yue ve grubu kapılara tam varmıştı ki içerden dört tam donanımlı adam çıkıp “Durun!”diye bağırdı.

Yue’nun grubu araçlardan sırası ile inmeye başladı.

Yue’nun grubu araçlardan iner inmez etrafları sarılmış ve askerler tarafından el konulmuşlardı.

Birkaç hükümet görevlisi dışarı yürüdü.

Onların arasında biri Yue’nun yanına yürüdü ve “Ben kurtulan kişileri içeri almakla sorumlu kişiyim. Adım Chen Zhiguang. Kişisel eşyalarını taşıyarak kampa girebilirsiniz. Para, altın ve elmaslar yemek fişi karşılığında değiştirilebilir.”dedi.

(ÇN: Sonunda geldik bu Long Hai Şehrine. Karşımıza çıkan ilk kişide Chen Yao ile aynı soyadına sahip. Garip….)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44300 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr