Çeviren: Arthas

Xue Kashian sertçe “Kavak Ağacı Köyünde yüzden fazla adamımız var, onlar ise bir düzineden azlar. Bizi devirmek istiyorlarsa kolay olmayacak.”dedi.

Bu sözlerden sonra kabadayılar başka bir şey demedi. Hemen kuleleri terk edip insan gücü toplamaya başladılar. Xue Kashian, Kavak Ağacı Köyündeki bir dikdatördü. Halkın üzerinde baskı kurmak için bir çok acımasız şey yapmıştı.

Yue aracından inip uzaktaki köye bakarak “Burası Kavak Ağacı Köyü mü?”diye sordu.

En başta dikkatini çeken şeyler kalay, kum taşı, tahta ve diğer bir çok metaryelden yapılmış iki kule olmuştu. Bir çok adam bu kuleler üzerine yapılmış siperlerde çatışmaya hazırlanıyordu.

Xue Kashian’ın adamları teker teker kuleye çıkarken ellerindeki silahlara sıkı sıkı sarılmışlardı. Kaçamak olarak Yue’nun saflarına attığı her bakışla öldürme arzusu dolu aura kalplerini titretip ruhlarını dolduruyordu.

Wang Shuang ve Da Gouzi’nin grupları sık sık dışarı çıkıp kaynak aradıkları için bolca deneyimleri vardı. Ayrıca askeri eğitimden geçip kendilerine karşı bir özgüven oluşturmuşlardı. Artık tam savaşçı olmuşlardı.

“Teslim olmalarını sağlayın.”

Yue’nun emriyle Da Gouzi ileri çıkıp elinde tuttuğu megafonu ağzına tutarak “Kavak Ağacı Köyü Halkı. Etrafınız sarıldı. Silahlarınızı bırakıp teslim olun. Bu yaşamanız için tek yol. Aksi hâlde pişman olacaksınız. Liderimiz Yue Zhong, Xue Kashian dışında teslim olan herkesin yaşayacağına teminat veriyor. Yeter ki onun saflarını terk edin.”dedi.

Xue Kashian’ın adamlarının savaşma isteği zaten zayıftı. Da Gouzi’nin sözlerinden sonra kendilerine olan güvenleri iyice sarsılmaya başladı. Onlar gerçekte sadece kabadayıydı. Çoğu direnme isteklerini PSA’ları gördükten sonra kaybetmişti. Her şeyden önce zırhlı araçlara karşı savaşan piyadeler sadece ölümü arıyor demekti. Fakat Xue Kashian’ın baskısı altında teslim olmaları zorlaşıyordu.

Yue, Kavak Ağacı Köyünden bir cevap gelmediğini görünce tek bir emir verdi.

“Top ateşini başlatın.”

Topçu Birimi erkenden ateş etmek için önceden hazırlanmıştı. Havan topu arkasına havan toğu ile Kavak Ağacı Köyünün girişini patlatmaya başladılar.

Duman mantarları, etrafa saçılan ateş ve şarapnel parçaları ile köyün girişine yakın siper alan on iki militanın tamamı ölü veya yaralıydı.

Dağılan şarapnellerden dolayı oldukça ağır yaralanan biri köyün hemen girişine düştü. Bu sahnede Xue Kashian safının moralinin tamamen çökmesine sebep oldu.

Xue Kashian’ın adamları eskiden normal insanlardı. Barış dolu bir nesilde büyümüşlerdi ve herhangi bir savaş deneyimleri yoktu. Topçu biriminin görünmesi bile onlarda en ufak direnme isteği bırakmamıştı.

Xue Kashian’ın militanlarından biri hemen silahını atıp teslim olduğunu bildirdi. Bu olay da diğerlerini tetikleyip teker teker silahlarını atıp Yue’nun safına doğru koşmaya başladılar.

Xue Kashian kaçan ilk militanı gördüğü anda gözleri öldürme niyeti ile parlamaya başlamıştı. Tüfeğini ilk kaçan militana doğrultup iyice nişan aldı ve tetiği çekti. Saflarının tek bir top ateşi ile yıkılcağını hiç düşünmemişti.

Xue Kashian silahını bıraktı. Yerden biraz toz alıp yüzüne attı. Ardından iki elini yukarı kaldırıp Yue’ya bakarak koşmaya başladı.

Liderlerinin kaçtığını gören insanların cesaretleri iyice kırıldı.  Her şey bitmişti. Bazıları silahlarını atıp köyün arkasına doğru kaçmaya başladı. Bazıları dirtekt Yue’nun yanına gitti.

Yuei Kavak Ağacı Köyünün tek top atışında teslim olduğunu gördüğünde “Gerçekten sadece kabadıylarmış.”dedi.

Yakalanan Xue Kashian bir köşede çökmüş, kafası ellerinin arasındaydı.

Xue Kashian. Hiçbir adamı ona bu şekilde seslenmeye cesaret edemezdi.

Yue, Xue Kashian’ın yanına doğru ilerledi.

Askerlerden biri yanına gelip nazikçe “Kaptan Yue.”dedi.

Yue’nun yanında duran Zhang Hong yerde oturan Xue Kashian’ı görünce önce çığlık atıp ardından “Kaptan Yue dikkat edin! O, Xue Kashian.”dedi. Xue Kashian tarafından öldürülesiye işkence görmüştü. Tamamen pisliğe bulansa bile onu tanıyabilirdi.

Xur Kashian, Zhang Hong onu tanıdığı anda yerinden fırlayıp Yue’ya doğru saldırıya geçmişti. Kavak Ağacı Köyünden vazgeçmek istemiyordu. Bu yüzden yılanın direkt kafasını ezmek gerekir mantığıyla harekete geçip Yue’ya sürpriz bir saldırı düzenlemek istemişti.

Xue Kashian’ın yanında nöbet tutan askerler, harekete geçtiği anda bir saniye bile tereddüt etmeden ateş etmeye başladılar. Eskiden Xue Kashian’ın bulunduğu alanın tamamı kurşun izleriyle kaplandı. Yakının da bulunan üç esir ise kaza kurşununa kurban gidip delik deşik olarak yere düştüler. Xue Kashian’a çarpan kurşunlar ise ona en ufak bir zarar vermeden sağa sola savruldu.

Xue Kashian en ufak bir zarar almadan bir düzineden fazla kurşuna kafa atmıştı. Ardından hız kesmeden Yue’ya doğru yardırmaya başladı. Hızı S1 zombilerle karşılaştırılabilecek kadar hızlıydı. Bir anda Yue’nun önünde belirdi.

Herkes Yue’yu incitme korkusuyla ateşi kesmişti.

Her şey bir anda olmuştu. Sadece Chen Shitou zamanında tepki verebilmişti. Ona atalarından bazı dövüş sanatları miras kalmıştı. Bu miras onu dünya üzerinde yürüyen bir tanrı yapmasa da özel kuvvetlerden biri onun dengi değildi.

Xue Kashian dişlerini gıcırdatarak “Kaybol.”dedi. Boynundaki gümüş kolyeden bir ışık parladı ve bu ışık Xue Kashina merkezli bir enerji yayarak alanda sadece Yue ve Xue Kashian’ı bıraktı. Diğer herkes bir tarafa savrulmuştu.

Yue’nun kol mesafesinde durduğunu gören Xue Kashian’ın gözleri parlarken elini keskin kısmının Yue’nun boynuna doğru savurdu.

Yue saldırıyı soğuk gözlerle izlerken “Çöp! Bu tarz bir saldırının bena zarar verebilceğini cidden düşünüyor musun?”dedi. Xue Kashian’ın hızı Yue’nun özel birimleri ile karşılaştırılabilirdi fakat Yue’nun hızına kıyasla hiçbir şeydi. Xue Kashian’ın saldırısı onun boynuna ulaşmadan hemen önce sola doğru bir adım atarak saldırıdan kaçındı. Replica Tang Kılıcını çekerek Xue Kashian’ın beline bir kesik attı.

Yue saldırısını gerçekleştirdiği kısa sürede garip bir şeyler hissetti. Saldırdığı yer oldukça sert gibiydi. Sanki kalın bir tabaka saldırısını bloke etmişti.

Yue’nun saldırısına maruz kalan Xue Kashian’ın gözleri korkuyla dolmuştu. Yeteneklerini kazandığından beri bu kadar kolayca saldırı yememişti.

(Arthas Notu: Replica Tang Kılıcı=İmitasyon Tang Kılıcı. İngilizce çevirmen değiştiği için ismi de değişmiş. Hangisinden istiyorsanız ondan devam edelim.)