Çeviren: Arthas

Düzenleyen: Hedera

    Fare cesetlerini toplama işlemi bittikten sonra herkes görevin asıl amacı olan ambara doğru ilerledi.

  Depoyu açtıktan sonra askerler küçük bir dağ boyutunda yiyecekle karşılaştı. Çuval çuval tahıl üst üste istiflenerek depoyu doldurmuştu. Fakat bazı çuvallar fareler tarafından harap edilmişti ve içlerindeki tahıllar yere saçılmıştı.

  Ambarda sekiz tane depo vardı fakat bunların sadece beşi doluydu. Bu beş deponun içerisindeki tahılların depo başına en az beşte biri yenilmeyecek durumdaydı. Detaylı incelince ambardaki yiyeceklerin yarısı fareler tarafından harap edilmişti.

  Yue normalde yiyecek dolu olması gereken boş depolara baktı fakat hiçbir şey demedi. Yiyecek dağını gören koalisyon ve ordu askerlerinin heyecandan elleri ayakları titriyordu. Tahılları hızlıca araçlarına yüklemeye başladılar. Yiyecek, Long Hai Kampında altından daha değerliydi.

  Yue diğerlerinin hareketlerini görmezden gelerek astlarının bir kısmına depoları korumasını söylerken kalan kısmını yükleme işi görevlendirdi. Astları araçları tamamen doldurunca Taştan At Kasabasına geri dönüp araçları boşaltıp ambara geri dönmeleri gerekiyordu çünkü hepsini tek seferde taşıyabilecek kadar araç getirmemişlerdi.

  Savaşın ağır kısmı bitince Yue sonunda savaştan kazandıkları şeylere göz atması gerektiğine karar verdi. Fare  Kralı takibi sırası Yue ve Ji Qing Wu birkaç seçkin fare koruma öldürmüştü ve bunlardan dört yetenek kitabı düşmüştü. Bunlar; 2. Derece Gölge Adımları, 2. Derece Ağır Kuvvet, 2. Derece Şifa, 2. Derece Seri Küçük Alev Topları.

  “2. Derece Şifa: Yeteneğin kullanımı ile içsel ve yüzeysel yaralanmaların çoğu iyileştirilebilir. İyileştirme etkisi 1. Dereceye göre daha iyidir. Kullanımı 20 ruh gücü harcar ve rahip sınfından olmayanlar yeteneği günde bir kez kullanabilir.”

  “2. Derece Seri Küçük Alev Topları: Yeteneğin kullanımı ile beş adet küçük ateş topu oluşturulur ve seri bir biçimde düşmana atılabilir. Yeteneğin kullanımı 20 ruh gücü harcar ve büyücü sınıfından olmayanlar yeteneği günde bir kez kullanabilir.”

  Yue kime hangi yeteneği vereceğine hızlıca karar verdi.

  “Lu Wen şifa yeteneğini almalıyken Liu Yan’a Gölge Adımları daha uygun olur. Chen Shitou’nun performansını için ödüllendirilmesi gerek en iyisi ona Ağır Kuvvet’i vermek olacaktır. Chen Yao da büyücü sınıfı olarak gelişiyor Küçük Alev Topları için en uygun aday o.”

  Yue, yetenek dağıtımını kafasında bitirince Fare Kralın beyninden aldığı beyaz kristal çıkardı. Yılandaki kırmızı özün aksine bu kristal aynı hissi vermiyordu.

  Yue’nun elindekini görünce Greenie’nin gözünde bir ışık parladı ve son hızıyla Yue’ya doğru ilerlemeye başladı. Yue daha tepki veremeden Fare Kralın kristalini  yuttu.

  Greenie’nin davranışını gören Yue ilham alarak “Demekki kristaller mutant hayvanların yemesi için!”dedi.

  Kristaller ve özler nadir eşyalardı. Yue bir sürü mutant öldürdükten sonra kırmızı özlerin sadece otuz seviye ve üzerindeki canavarlarda bulunduğunu keşfetmişti. Fakat bir kristali ilk görüşüydü.

  Beklediği üzere 26. seviyede olan seçkin fare korumların hiç birinde öz veya kristal bulamamıştı.

  Kristali yuttuktan sonra Greenie’nin kanatları kendi kendine kıvrılmaya başladı ve bir süre sonra sanki uykudaymış gibi hareketsiz kaldı.

  Greenie’nin iyi olacağını anlayan Yue kırmızı özü çıkartıp yuttu ve vücuduna yayılan sıcak güçlenme hissinin tadını çıkarmaya başladı.

  Bir anda zihnine “Tebrikler! Canlılığınız 12, Kuvvetiniz 3 puan arttı!”diyen sistemin sesi geldi.

  Yue elinde olmadan sırıtırken “Vay! 12 canlılık mı? Kral Fare’nin özü gerçekten de güçlüymüş!”dedi.

  Altı statın da kendine has özellikleri vardı. Canlılık yenilenme hızını artıran stattı. Yüksek canlılığa sahip olan biri en ağır yaralardan bile kurtulabilirdi.

  Greenie gece geç saatlere kadar uyudu. Küçük kartal uykusundayken tüm tüyleri dökülürken dökülme hızından aşağı kalmayacak şekilde yeni tüyleri çıkıyordu. Vücudu bile biraz daha büyük gözüküyordu.

  Greenie uyanınca kanatlarını hafifçe çıptı ve gökyüzüne yükseldi.

  Yue gördüğü manzaradan oldukça hoşnut bir şekilde “Sonunda uçabiliyor! Bu gerçekten harika bir şey!”dedi.

  Bir kartal göklerin kralıydı. Eğer Greenie uçamasaydı bu büyük bir avantajı kaybettikleri anlamına gelirdi. Ama Greenie’nin uçabilmesi Yue’nun safının oldukça güçlü ve uçabilen bir müttefiğe sahip olduğu anlamına geliyordu.

  O sırada herkes Greenie’yi izlediği için kimse Yao Yao’nun Yue’nun yanına gelişini fark etmedi. Havada mutlu mutlu daireler çizmekte olan Greenie’ye bakarken kendi düşünceleri arasında kaybolmuştu.

  Greenie birkaç daire daha çizdikten sonra Yue’nun önüne iniş yaptı ve okşaması için başını uzattı.

  “36. Seviye mutant Yeşil Tüylü Kartal: Uçabilmesinin yanında kaya sertliğinde tüylere sahiptir.”

  Yue’nun Algının Gözleri yeteneği Greenie de olan değişiklikleri hemen fark etmesini sağlamıştı. Kristali yuttuktan sonra Greenie bir anda on seviye atlamış ve gücü büyük ölçüde artmıştı.

  Yao Yao elini kaldırıp Greenie’nin tüylerine vurdu.

  Greenie’nin tüyleri evrimleştikten sonra oldukça hasaslaşmıştı. Yao Yao’nun ona dokunduğunu hissetiği anda bir kanat çırpışıyla zavallı kızı beş altı metre uzağa fırlattı.

  Göklerdeki en kudretli canlılardan biri olarak Greenie, ustası Yue dışında, birinin ona dokunmasına izin vermeyecek kadar gururluydu. Sadece Yue ona emrederse başka birinin ona dokunmasına izin verebilirdi.

  Yao Yao bir süre yerde yattıktan sonra kaltı. Tüm yüzü pisliğe bulanmıştı ve sert bakışlarını Greenie’ye doğrulttu.

  Greenie Yao Yao’ya bir daha bakmadan kafasını Yue’ya sürtmeye devam etti.

  Bir süre düşündükten sonra Yao Yao, Yue’nun yanına gidip tatlı lolita sesini kullanarak “Greenie’ye binip biraz uçabilir miyim?”diye sordu.

  Yue, Greenie’ye bakar bakmaz Greenie hayır manasında kafasını salladı. Efendisi Yue dışında birinin ona binme fikrine hoş bakmadığı açıktı.

  Mutant Canavarlar normal hayvanlardan daha zekiydiler. Hâlâ insan dilini konuşamasalarda anlayabiliyorlardı.

  Yue gülümseyerek “Bunu istemiyor, ben de onu zorlamak istemiyorum.”dedi.

  Yao Yao soğukça Yue’ya bakıp “Hım! Zaten o sadece bir kartal! Görürsün bir gün seninkinden daha büyük bir kuşa sahip olacağım ve ona binmen için sana izin vermeyeceğim!”dedi ve koşarak Yue’nun görüş alanından çıktı.

  Greenie de bir süre sonra öldürülen binlerce fare cesedinin araçlara yüklenmeyenleri ile beslenmeye başladı.