Bölüm 168: Greenie Gücünü Gösteriyor

avatar
4480 3

God and Devil World - Bölüm 168: Greenie Gücünü Gösteriyor


ÇEVİREN:ARTHAS

DÜZENLEYEN:HEDERA

  Ateşi kestikten sonra Yue köyün girişinden hâlâ zombi çıktığını gördü.

  Köyün her çıkışından zombiler sonsuz bir dalga bir dışarı çıkıyordu.

  Yue kendilerine doğru gelen sayısız zombiye bakarken “Neden bu kadar çok zombi var?”dedi.

  Zombiler genelde tüm köye yayılır ve aylak aylak gezerdi. Her seferinde yaklaşık yüz zombi dışarı çeker onları hallettikten sonra başka bir yüz zombi daha çekerlerdi.

  Bu şekilde minimum tehlike ile olabildiğince çok zombi öldürüyorlardı.Fakat bu sefer köydeki tüm zombiler aynı anda dışarı çıkmış ve sayıları Yue’nun grubuna büyük bir tehlike yaşatacak sayıya ulaşmıştı.

  Köy kapılarından çıkan zombilerin dışında sadece vücutlarından vurulmuş zombilerde yavaş yavaş toparlanmaya başlamıştı. Sallana sallana yürüyen diğer zombilere yeniden katılmışlardı.

  Zombiler kafalarından vurulmadıkça sürece kurşunlarla öldürülmeleri imkansızdı. Ne yazık ki ateşlenen çoğu kurşunda vücutlarına denk gelmişti. Kurşunlarla ağır bir şekilde yaralanabilen insanlara karşın zombiler kurşunlardan etkilenmiyordu. İlerlemelerini yavaşlatmıyordu bile.

  “ 1. Yakın Savaş Birimi beni takip edin.”

  Yue verdiği emirden sonra kendisini yakından takip eden on iki askerle sürüye doğru saldırıya geçti Bu askerlerin hepsinde yılan derisi zırhlar ve İmitasyon Tang Kılıcı vardı.

  Eğer bu adamlar Yue’nun desteği olmaksızın savaşabilecek kadar güçlü olsaydı Yue sadece savaşı yönetmeye odaklanmaktan daha mutlu olurdu fakat bu gelişimciler hâlâ zayıf sayılırdı. Onların yanında savaşarak onları cesaretlendirmesi ve gerektiği zamanda yardımlarına koşarak uzun emekler verdiği bu askerleri kurtarması gerekiyordu.

 

  Yue, White Bones ve 1. Yakın Savaş Birimi üyeleri zombi sürüsüne doğru saldırıya geçerek zombi kafası uçurmaya başladı.

  Bu gelişimcilerin çoğu statlarını stamina ve kuvvet ağırlıklı geliştiriyordu. Böylece kendilerini durdurulamaz zombi ölüm makinelerine çeviriyorlardı. Güçlendirilmiş stamina ile uzun süre savaşabilirken artırılmış kuvvetleri ile hiçbir zombinin savunması saldırılarını durduramıyordu. Kısa süre sonra yüzden fazla zombi öldürülmüştü.

  Fakat zombiler o kadar fazlaydı ki ölen bir zombinin yerini iki tanesi alıyordu. Bu açıdan kendilerini hidraya meydan okuyan insanlar gibi hissediyorlardı. Süre geçtikçe yakın savaş birimi umutsuz hissedip korku duymaya başlamıştı. Onların limitli staminasına karşın zombilerin saysızı limitsizdi.

  Yue takımının sınırlarına ulaştığının farkına varınca “Birinci birim geri çekil.”dedi. Askerlerinin hayatını gereksiz yere tehlikeye atmaya hiç niyeti yoktu.

  Köyün girişinden hâlâ zombi çıkıyordu. Birinci Yakın Savaş Birimindeki on iki kişinin yılan derisi zırhları olsa da zombi denizinin ortasında kalırlarsa kısa süre içinde ölürlerdi.

  Birinci birimdeki her gelişimci en az yedinci seviyedeydi. Bu adamlarının hepsi Yue için inanılmaz değerli insanlardı ve birine zarar gelirse Yue gerçekten üzülürdü.

  Yue ve White Bones geride kalarak adamlarına geri çekilmeleri için zaman kazandırdılar. Tüm askerlerin güvenliği sağlanınca Yue ve White Bones’da geri çekilmeye hazırlandı.

  Fakat o sırada bir zombi grubu diğerlerinden ayrılarak onlara doğru ilerlemeye başladı. Bu Yue’nun en çok korktuğu olasılıktı çünkü bu grup yedi S2, sekiz L2, otuz altı S1 ve kırk üç L1 zombi vardı.

“Hassiktir! Zombilerin bile bir yöneticisi mi var?”

  Yüz doksan civarı elit zombiye bakarken onları yöneten birinin var olmasından başka bir olasılık aklına gelmiyordu.

  Yue’nun deneyimlerine göre zombiler top yekün saldırmazlardı. Ayrıca elit zombiler çok nadir aynı grupta bulunurdu. Zombilerin top yekün saldırısını görünce içinde bir şüphe filizlendiği gibi ilerleyen zamanlarda iç güdülerinin haklı olduğundan neredeyse emin olmuştu. Mutant farelerle olan deneyimi buna en iyi örnekti. İlk gördüğünde onları yöneten biri olduğunu söylemişti ve haklı çıkmıştı.

  Yue zombi sürüsüne bakarken ateş topu yeteneğini başlatarak L2’lerden birine doğru nişan aldı.

  L2’nin kafasına çarpan ateş topu L2’nin kafasını patlattı. L2 güçsüzce yere düştü.

  Fakat aynısı S2’ler için yapamazdı. Onlar nişan alma yeteneğinin yetmeyeceği kadar hızlıydı. Onlarlı yakın temasa geçmeden öldüremezdi.

  Beklenildiği gibi S2’ler diğerlerinden daha hızlı olduğu için zig-zaglar çizerek Yue’nun safına doğru ilerledi. Hızları çok fazla olduğu için Yue’nun takımında bulunan keskin nişancılar bile vuramıyorlardı. Kuvvet geliştiren L2’lere göre S2’ler çok daha ölümcüldü.

  Yue geri çekilirken “Greenie!”diye bağırdı.

  Bir anda gökyüzünden yeşil renkli bir yıldırım düştü ve S2’yi parçalarına ayırdı.

  Bu yeşil yıldırım Greenie’den başkası değildi.

  Tek bir darbede başka bir L2’yi yok etti. Ardından havalanarak başka bir L2’nin kafasını vücudundan ayırdı.

  Evrimleştikten sonra Greenie uçabildiği için tüm gücünü kullanabiliyordu. Ayrıca seviye atlamasından dolayı pençeleri ve gagası daha da keskinleşmişti. Deniz yılanını bile öldürebilen uçan bir canavara karşı L2’nin gücü bir şeydi.

  Bu sırada S2’ler Yue ile aralarındaki mesafeyi kapattı.

  Yue sadece çevikliğine güvenerek bu zombilerle savaşamayacağını bildiğinden hemen Gölge Adımları yeteneğini başlattı. Ardından S2’lere doğru saldırya geçti. Birbirine doğru ilerleyen iki bulanık gölge bir saniyeliğine çarpışıp ayrıldılar. Yue birkaç adım ilerleyim durduğundan S2’nin önce kafası sonra da bedeni yere düştü. Tek darbe alışverişinde S2’yi öldürebilmişti.

  Fakat Yue’nun dinlenecek zamanı yoktu. S2’ye saldırmak için duraksıdığı o kısacık süre başka bir S2’nin ona saldırması için yetmişti. S2’nin pençesi, Yue'nun kafasına birkaç santimetre kala Yue bir anda gözlerden kayboldu ve S2’nin arkasında belirdi. Ardından tek kılıç darbesi ile zombiyi öldürdü. Ardından bir kez daha gözlerden kayboldu ve başka bir S2’nin kafası daha koptu.

  Yue o kadar hızlıydı ki çıplak gözle bakan askerler sadece bulanık bir silüet görebiliyordu. Her darbesinde bir S2 yere düşüyordu. Birkaç nefeslik süre sonunda tüm S2 zombiler öldürülmüştü.

  “Çok güçlü! İnanılmaz!”

  Kong Tianyu ve diğer gelişimciler Yue’yu övmekten kendilerini alamadılar. Hepsi yüksek dereceli gelişimciler olsalarda bir S2 zombi onların öldürebilmesi için fazla hızlıydı.

  Yue, yedi S2 zombiyi öldürdükten sonra kazandığı deneyim küreleri sayesinde kafasında sistemin tatlı sesini duydu.

  “Tebrikler! 32. Seviyeye ulaştınız. 2 stat puanınız mevcut.”

  “Bir çeviklik, bir stamina arttır!”

  Yue eğer çevikliği bu kadar yüksek olmasaydı S2 zombilerle baş edemeyeceğinin farkındaydı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr