“Wow, çok şiddetli? Bu tek bir cevherli Cennetsel cevher ustalarının 2 cevherli Fiziksel veya Elementsel cevher ustalarından daha güçlü oldukları anlamına mı geliyor?” Zhou Weiqing şok içinde dedi.

Shanggong Bing’er dedi: “Ham güce bakarsak, Evet. Ancak, Cennetsel cevher ustalarının diğer ikisine oranla enerjlerini geliştirmeleri daha zordur. Tüm anakara boyunca, 9. Cevhere kadar enerjilerini geliştirebilen Fiziksel ya da Elementsel cevher ustaları oldukça fazladır. Ancak herhangi bir Cennetsel Cevher ustasının enerjiyi geliştirmede maximuma ulaştığını duymadık. Gerçekte, Cennetsel Cevher ustaları tamamen farklı bir meslek olarak düşünülmelidir. Efsaneye göre 12 Cevhere kadar yükselmiş bir Cennetsel Cevher ustası çoktan doğanın kanununa karşı gelebilecek, dünyadaki herhangi bir şeyi değiştirebilecek gücü olduğu söylenir.”  O konuşmaya devam ettiği gibi bu seviyeye ulaşmak için gözlerinde bir arzulama görüldü.

12 Cevher, yani sıradan Fiziksel yada Elementsel Cevher Ustaları gibi 9. Cevhere kadar değil,Cennetsel Cevher Ustaları gerçektende 12 Cevhere kadar enerjilerini geliştirebilir. Sadece Shanggong Bing’er’in açıklamasını dinledikten sonra Zhou Weiqing sonunda babasının ne kadar güçlü biri olduğunu farketti. Sonuçta, onun babası 8 Cevhere sahip olan bir Cennetsel Cevher ustasıydı.

Bundan dolayı Zhou Weiqing araşrıcı bir şekilde sordu: ”Ben duydum ki bizim Cennetsel Yay İmparatorluğumuzun Amirali Zhou da bir Cennetsel cevher ustasıymış, o çok güçlü mü?”

Tereddüt etmeden Shanggong Bing’er cevapladı: ”Tabikide o çok güçlü! Amiral Zhou, benim en çok saygı duyduğum insan! Onun seviyesinde biri Cennetsel Yay İmparatorluğunu bırak, büyük ülkelerde bile güçlü olarak dikkate alınır. Majesteleri bir keresinde bana, imparatorluktaki tüm cevher ustaları bir araya gelse bile Amiral Zhou’ya karşı kazanamayacaklarını söylemişti. Sonuçta Amiral Zhou çoktan 8 Cennetsel Cevhere sahip ve orta-seviye Tian Zong. Tüm anakarada o hala birinci sınıf uzman olarak dikkate alınır. Dahası Amiral Zhou’nun elementsel uyumu, en iyi 4 elemensel uyumdan biridir.”

Her ne kadar Shanggong Bing’er babasını övse de, Zhou Weiqing nedense mutlu olamamıştı. Nedeni basitti,  hızlı bir şekilde koşarken çok fazla gücünü harcamıştı,onun dayanıklılığı neredeyse süzülmüştü/kalmamıştı; o tamamıyla ter ve nefes içinde sırılsıklam olmuştu, konuşmak bile ona şuan işkence gibi geliyordu.

“Acele et.” Shanggong Bing’erin ellerinde kırbaç göründü ve Zhou Weiqing’in terden sırılsıklam olmuş yüzüne bakarken, o sevinç duygusu hissetmekten kendini alamadı. Bu hergele aslında oldukça iyi bir fiziksel kondisyona sahip, bu ağırlıkta bu kadar uzun süre koştuktan sonra bile hala direnebiliyordu. Bununla daha da belli oldu ki sabahleyin kırbaçtan sonraki davranışları tamamen rol icabıydı.

“Tabur Komutanı, daha fazla devam edemeyeceğim, lütfen bir süre dinlenmeme izin verin.” Zhou Weiqing ona yalvarırcasına bakarak, yüzündeki teri sildi.

Ne yazıkki, bu sefer Shanggong Bing’er tekrardan aynı hileye düşmemeye kararlıydı, onun güzel yüzü soğuğa döndü ve elindeki kırbaç ile hızlı bir şekilde Zhou Weiqing’in kıçına vurdu. Acı, Zhou Weiqing’in titremesine neden oldu ve yavaşlayan adımları bir kez daha hızlandı. Onun iç zırhı kıçını kapatmıyordu.

Diğer bir taraftan, Zhou Weiqing’in yanı sıra koşan Shanggong Bing’er neredeyse bir hayalet gibiydi. Onun ayakları zemine hafifçe dokunuyor ve her adımıyla yaklaşık 10 metre süzülüyordu; onun koşusu neredeyse zahmetsiz görünüyordu. Onun Fiziksel cevher eğilimi çevikliğini ve hızını arttırıyordu ve onun Elementsel cevheri ayrıca en hızlı eğilim olan rüzgardı,  onun çeviklik türü bir Cennetsel Cevher ustası için  niteliklerin mükemmel bir kombinasyonuna sahip olduğı kolayca söylenebildi. Eğer son hızda koşsaydı 4 Cevherli Fiziksel cevher ustası bile onu yakalayamazdı.

“Ahh! Acı beni öldürüyor!” Zhou Weiqing kırbaçlandığında bilinçaltısal anı takip edip yine zemine yuvarlanacaktı. Ancak tam bunu yapacağında ince güzel bir ayak onun önünde görünüyordu, gögsünden tutup düşecek olan vücudunu geri kaldırıyordu. Buna müteakiben, bir başka kırbaç onun kıçına vurulmuştu, onun tekrardan acı içinde bağırmasına neden oldu.

“Biraz daha rol yapmayı dene.” Shanggong Bing’er dişlerini gıcırdatarak dedi. Test amaçlı ilk darbesinde hiç güç kullanmamıştı ve beklediği gibi bu eleman testte fena bir şekilde çuvallamıştı, bu da başından beri rol yaptığını kanıtlıyordu.

Shanggong Bing’erin önünde, Zhou Weiqing’in düşmek için hiç bir şansı yoktu. O mor bir gölge gibi onu takip ediyordu. Yavaşladığı anda kırbaçlanıyordu, kırbaçlandığını hissettiğinde yere düşmeye çalışıyordu ama takip eden bir başka kırbaç ile tekrardan sabitlenmiş oluyordu. Bu sefer, o gerçektende çok kötü bir durumdaydı, kıçı acıdan yanıyordu ve vücudu önceye oranla daha da yorulmuştu, akciğerleri ateş gibiydi ama yinede hiç yavaşlayamıyordu.

“Tabur Komutanı …. b..ben..ben hata..lıydım.” Tatlı konuşmak Zhou Weiqing’in uzmanlığıydı ve hatalarını kabul etmekten hiç gocunmazdı. Sonuçta, bilge bir adam ihtimaller karşı tarafın lehineyse savaşmazdı. Yazık, 2 kere utandırılıp, çok kere kandırıldıktan sonra, Shanggong Bing’er bir kez daha onun oyununa gelmeyecekti.

“Şimdi hatalı olduğunu anladın mı? Artık çok geç.” Shanggong Bing’er öfkeli bir şekilde dedi.

15 dakika sonra, Zhou Weiqing’in ordu üniforması çoktan terden sırılsıklam olmuştu; sonuçta 20kg ağırlığı taşıyarak koşuyordu. Dahası o sadece 13 yaşındaydı.Böyle yoğun bir çalışmaya nasıl direnebilirdi ki?

Zhou Weiqing’in görüşü bulanıklaştı ve karardı ardından onun vücudu bir kere daha ileriye doğru düştü. Shanggong Bing’erin ayağı her zamanki gibi bir kere daha ulaştı ama bu sefer her ne kadar onu askıda tutup yine kırbaçlasa da Zhou Weiqing’in vücudu düşmeye devam etti. Shanggong Bing’er bir süre için afalladı, ardından hızlı bir şekilde onun arkasındaydı. Onun vücudunu destekleyerek zemine indirdi ve ayaklarıyla yokladı. Sadece o zaman, bu elemanın bu sefer gerçektende bayıldığını farketti.

“Oi,Oi. Küçük Şişman Zhou.” Shanggong Bing’er iki kez ayağıyla vücudunu dürttü. Sol bileğinde bulunan turmalin ışıldadı ve bir soluk kırmızı parlaklık Zhou Weiqing bileğine kondu. Shanggong Bing’er ona dokunmak istemiyordu bundan dolayı Zhou Weiqing’in nabzını kontrol etmek için enerjisini kullandı.

“O gerçekten de bayıldı mı?” Shanggong Bing’er’in Cennetsel enerjisi çoktan Cennetsel Jing enerjinin 8. Aşamasındaydı. Her ne kadar sadece Zhou Weiqing’in fiziksel durumunu kontrol etmek için Elementcel cevherinden cennetsel enerjisini kullanıyor olsa da, bu sefer onun rol yapmadığından emindi ve gerçektende yorgunluktan bayılmıştı.