Bölüm 19.3: Şeytani Sağ Bacak (3)

avatar
8185 19

Heavenly Jewel Change - Bölüm 19.3: Şeytani Sağ Bacak (3)


 

Çeviri: Nulity Düzenleme: Sapphire

 

''Doğrusu şeytani bir sağ ayak gibi gözüküyor. Ahaha!'' Zhou Weiqing sevinçle etrafta dans etti. Sağ ayağını tam olarak kontrol etmesi halen zordu ve şuan hareket etmekte problemleri vardı, ancak getirdiği gücün yanında önemi yoktu. Her şeyin ardından yavaşça bu büyük gücü kontrol etmek için çalışabilirdi. Fakat kim böyle harika bir sağ bacağa sahip olabilirdi? Bu kesinlikle harika bir gizli silahtı.

 

Kasvetli ve uzun yol boyunca, Zhou Weiqing aslında en meşgul kişi olmuştu. Birliği yakından takip etmiş fakat tam olarak onlara katılmak yerine tamamen yürüyerek sürekli şeytani sağ bacağını vücudunun geri kalanıyla olan koordinasyonunu arttırmak ve gücünü kontrol edebildiğine emin olmak için çalışmıştı. On günlük bu sıkı çalışmanın ardından az da olsa bu sağ bacağa adapte olmuştu. Tamamen ve mükemmel şekilde gücünü kontrol ettiği söylenemese de en azından normal bir şekilde hareket edebiliyordu ve gerekli olduğunda gücünü kullanabilirdi.

 

Birçok tecrübenin ardından, Zhou Weiqing bu sağ bacağın gerçekten oldukça korkutucu olduğunu keşfetmişti. Cennetsel enerjisini sağ bacağına gönderdiğinde vücudunun diğer kısımlarından 5 kat daha güçlü olmuştu. Daha korkutucu olan ise kendi başına müthiş bir silah olan sağ bacağının hiç acı hissetmemesiydi. Bu gerçeğin farkına varınca biraz ürkmüştü ve çabucak üçüncü bacağını dikkatle yokladı. Üçüncü bacağının Şeytani Sağ bacak tarafından etkilenmediğinden emin olduğunda derin ve rahat bir nefes aldı ve oldukça rahatladı. Eğer üçüncü bacağı artık  bir hisse sahip olmasaydı yaşama isteği kalmazdı.

(ÇN: Üçüncü bacağın ne olduğunu açıklamama gerek yok herhalde :D)

 

Ordu sürekli güneye doğru yürüdü, Cennetsel Yay İmparatorluğu pek büyük olmasa da ön hatlara yaklaşmaları 20 günü bulmuştu.

 

“Ön hatlardaki kampa ulaşmadan önce bir 300 mil daha yürümemiz gerekiyor.’’ Shangguan Bing’er Zhou Weiqing'e dedi. Beraber yolculuk yaptıkça, çok cana yakın olmamasına rağmen kötü niyetli veya sert de değildi, ona herhangi bir ast gibi muamele ediyordu.

 

Zhou Weiqing, Shangguan Bing’er'in bu sözleri söyledikten sonra biraz rahatladığını açıkça hissetmişti. Xiao Ru Se, Shangguan Bing’er'in böyle bir görevi ilk defa üstlendiğini söylemişti ve başarmanın kenarındaydı. Rahatlaması normaldi.

 

Her şeyin ardından Shangguan Bing’er İmparatorluğun ulusal hazinesi olarak düşünülüyordu. Ön hatlarda olsa bile tehlikeye düşmesine izin vermezlerdi. Daha olgunlaşmamış  bir Cennetsel Cevher Ustası hala nispeten savunmasızdı. Eğer ona bir şey olursa bu imparatorluğa ve onun planlarına büyük bir kayıp olurdu.

 

''Bing'er, seninle bir mesele hakkında konuşmak istiyorum.'' Zhou Weiqing ciddiyetle söyledi.

 

Shangguan Bing’er ona bir bakış attı: ''Konuş.''

 

''Askeri kampa ulaştığımızda bölüğe dönmeme izin ver. Savaşın içine dalmak  ve düşmanı öldürmek istiyorum.'' Zhou Weiqing şaka yapmıyordu. Eğer Shangguan Bing’er'i takip ederse mücadeleye girmek için bir şansının olmayacağını biliyordu.

 

Shangguan Bing’er biraz şaşırmıştı: ''Beni takip etmek istemiyor musun?''

 

Zhou Weiqing tam kendini açıklamak üzereyken aniden ifadesi şiddetle değişti; iki ayağı da üzengiye bastı, bunu tüm vücudunu yana atmak amacıyla kullanmıştı ileriye doğru sıçradı ve Shangguan Bing’er'i kollarıyla kavradı. Hızı yüzünden atı devrilmişti.

 

*Peng* Sonraki saniye bir ok vücutlarını sıyırarak geçti ve yakınlarındaki yola çakıldı. Neredeyse onları vuruyordu. Eğer Zhou Weiqing tepki göstermekte bir anlık geç kalsaydı bu ok Shangguan Bing’er'i deler geçerdi.

 

''Düşman saldırısı!'' Zhou Weiqing, Shangguan Bing’er'i kavradığında derin bir kükreme savurdu ve uzağa sıçradı, ve atın beli altında kendilerini sakladı.

 

Shangguan Bing’er'de kendine geldi ve ikisi de aynı anda bir şeyin farkına vardı. SESSİZ TAKİP OKU.

 

Ok saplanmadan önce herhangi bir ses çıkarmamıştı. Ne de havayı yararken herhangi bir hareketlilik. Öbür türlü Shangguan Bing’er'in 8. aşama Cennetsel Enerjisi ile bunu kaçırmasının imkanı yoktu. Zhou Weiqing'in bunu savuşturabilmesinin tek nedeni kalbinde hissettiği tehlike hissiyatıydı ve bilinçsizce onu kurtarmak için refleks gösterdi. Bu bir insan içgüdüsü değilde vahşi bir hayvanın içgüdüsüydü. -O büyük siyah kaplan.

 

''Bu sessiz takip oku değil, Sessiz ok olmalı, öbür türlü çoktan vurulmuştum. Bırak beni.'' Shangguan Bing’er oldukça hızla dedi.

 

Zhou Weiqing çoktan Rüzgar şapkasını kalkan olarak kullanmak için kafasından çıkarmıştı. Fakat Shangguan Bing’er hala kollarıyla kucaklanmıştı. Tabi ki, o şuan zırhını giyiyordu ve ona sarılmak pek de konforlu değildi.

 

''Neredeyse asıl kamp alanına ulaşmak üzereyiz, nasıl burada bir düşman pususu olabilir?'' Zhou Weiqing cennetsel enerjisini dolaştırırken söyledi. Bu aslında onun gerçek bir düşmanla karşılaştığı ilk seferdi. Endişeli hissetmediğini söylemiş olsaydı, bu bir yalan olurdu.

 

Bu anda açıklanamaz tehlike hissi yeniden geldi; Daha Shangguan Bing’er'in gitmesine izin vermemişti. Bu yüzden onu taşıdı ve bir kez daha uzağa yuvarlandı.*Puff* Shangguan Bing’er'in atı bir ok tarafından vurulduğu ve delindiği gibi  daha demin bulundukları noktadan kan fışkırdı. Ok, atı bir önce bulundukları noktada vahşice delmişti.

 

O anda birliklerin arasında bir karışıklık çıktı. Piyade birlikleri çabucak bölgeyi çevreleyip komutanlarını korumaya çalışırken okçular okları kirişlerine yerleştirip çevre kısımlara ateş ediyordu.

 

Ancak, bu sefer çığlıkların yanı sıra patlamaların sesi de vardı. Zhou Weiqing zikzak çizerek Shangguan Bing’er'i kalabalığın dışına götürdü. Shangguan Bing’er Cennetsel cevherlerini aktif etti ve Zhou Weiqing'in kucağından fırladı; Zırh giyiyor olsa da, uçtuğunda bir rüzgar gibi hızla hareket etti.

 

Sadece sonra Zhou Weiqing düşmanı açıkça gördü. Çok fazla yoktu. Yaklaşık on kişiydiler fakat son derece şaşırtıcı hızla hareket ediyorlardı. Özellikle ön taraftaki kişi. İki elinde abartılı biçimde büyük bir savaş çekici sallıyordu. Bir masa kadar büyük savaş çekiçlerine  görülebilen şeytani bir aura eşlik ediyordu. Oklar ona doğru ateşlendiğinde hepsi kolay savuşturuldu ve yakın dövüş birliklerinin hiçbiri yakınına bile yaklaşamıyordu. Kısa sürede 10 askerden fazlası devasa çekicin altında trajik bir ölüm yaşadı.

 

Çekiçleri olan 40 yaşından büyük gözüküyordu. Favorili, pis bir yüzü vardı. Üst vücudu çıplaktı. İnanılmaz kaslı ve esmer tenini ortaya seriyordu. Zhou Weiqing'in en çok dikkatini çeken 5 fiziksel cevherle çevrili sağ bileğiydi.

 

Fiziksel Cevherlerinin her biri 2 renge sahipti. Yarısı sarıyken diğer yarısı buz yeşimiydi. Buz Yeşimi gücü, Sarı Yeşim ise Dayanıklılığı ve gelişmiş defansı temsil ediyordu. 'Onun bu kadar acımasız olmasına şaşmamalı. Bu açıkça orta seviye Zun fiziksel cevher ustası.' Bu noktada onun beş Fiziksel cevherinden ikisi ışıl ışıl parlıyordu; Açıkça çift savaş çekici bu cevherlerin konsolide ekipmanlarıydı.

 

Onun haricinde on iki düşman daha vardı ve hepsi her biri farklı silahlar tutan Fiziksel Cevher Ustalarıydı. Dördü dört cevherli diğerleri üç cevherliydi. On ikisi birlikte hareket etti. Shangguan Bing’er'e doğru zorla yol açarlarken onlarla yüzleşen sıradan birlikleri uzaklaştırıyorlardı. Ok yağmuru ise onlara basitçe fazla etkisi olmuyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr