Çevirmen : Clumsy 

Ye Paopao gülümseyerek başını salladı: “O zaman bu ikisini seçeceğim. Bu arada, bir kısmını akademiye bırakmalısın. Sonuçta akademimiz ilk sınıflar için büyük efor sarf ediyor! Daha önce okulun tek bir öğrenci için bu kadar yoğun önlemler aldığını hiç görmemiştim.”

Zhou Weiqing şaşkınlıkla sordu: “Yoğun önlemler mi?”

Ye Paopao onaylayarak devam etti: “Anlaşılan henüz haberleri duymamışsın. Dün, açılış töreni sona erdikten sonra, Akademi beni ve halktan takipçileri olan birkaç asil öğrenciyi daha çağırıp, sana karşı harekete geçmememiz konusunda azarladı ve uyardı. Aksi takdirde okuldan atılacakmışız. Bildiğim kadarıyla bu akademi tarihinde hiç yaşanmamıştı, tarih yazdığın söylenebilir! Bu da akademinin sana ne kadar değer verdiğini gösteriyor.”

Zhou Weiqing anlayışlı davrandığı ve Ye Paopao’nun barış teklifini geri çevirmeyip ona Orta Seviye Birleştirilmiş Ekipman Parşömenleri satmayı kabul ettiği için, Ye Paopao da bu iyiliğin karşılığını ödeyip ona haber vermek istemişti. O, kıt görüşlü Ye Lou’dan çok farklıydı ve kesinlikle uzun vadeli düşünüyordu. Ye Lou’nun tarifini ve Akademinin konuşmasını dinledikten sonra, Zhou Weiqing’in dokunulmaz olduğunu anlamıştı. Ona dokunan başına bela alırdı. Durum bu olunca da ilişkilerini ilerletmeyi seçmişti. Böylece durumun ekmeğini yiyebilecekti. Bu düşünce Ming Wu’nunkine çok benziyordu. Ye Paopao başlangıçta biraz endişeliydi, ama bu Zhou Weiqing oldukça zeki birine benziyordu. İki zeki insanın iletişim kurması da doğal olarak daha kolay oluyordu.  

Ye Paopao’nun sözlerini duyan Zhou Weiqing oldukça şaşırmıştı. Dekan Xiao kendisine bu meseleyle ilgili söz vermişti, ancak onun bu kadar ileri gideceğini ve asil öğrencileri uyaracağını beklemiyordu. Sahiden de ona bir iyilik borçlanmıştı. Tabii ki Ye Paopao’nun önünde hislerini belli edemezdi, bu yüzden gülümseyerek şöyle dedi: “Bu gerçekten de öğretmenlerin nezaketi ve cömertliği, hak etmediğim bu ilgi karşısında çok utandım.”

Ye Paopao da gülümseyerek karşılık verdi: “Eh, burda daha fazla durup girişi kapatmayalım, hesabımızı yapalım. Bu beş set parşömenden ikisini alacağım. Şu anda marketteki Orta Seviye Birleştirilmiş Ekipman Parşömeni fiyatları 150-200bin altın civarı. Sen bana iki set verecek kadar nazik olduğun için ben de iyi bir fiyat sunmalıyım. 450bin altın iş görür mü?”

450 bin altın mı? Bu sahiden de iyi bir fiyat! Gerçekten de Birleştirilmiş Ekipman Parşömeninin seviyesi arttıkça kar da artıyor! Zhou Weiqing fiyat konusunda oldukça şaşkındı, sonuçta iki set Orta Seviye Parşömen, 10 set düşük olandan daha çok kar getirmişti. Üstelik, Orta Seviye Birleştirilmiş Ekipman Parşömenleri 100lükken, düşük seviye olanlar 1000likti. Orta seviye için gereken materyaller  daha kıymetli ve pahalı olsa da, tam set olarak düşünüldüğünde ancak birazcık fark oluyordu.

“Bu fiyat biraz yüksek, 400bin altın iş görecektir.” Zhou Weiqing içten bir kahkaha attı, kendini iyi hissediyordu. Hem bir düşmanı azalmıştı, hem de para kazanıyordu, nasıl mutlu olmazdı.

Ye Paopao ciddi bir şekilde yanıtladı: “Yo yo, senin kaybetmene izin veremem, sonuçta senden farklı parşömenler de almaya niyetliyim. Gelecekte, daha büyük bir Birleştirilmiş Ekipman Ustası olduğunda beni hatırlamanı ümit ediyorum. Benim fiyatım marketteki fiyattan yüksek olabilir, ancak bu Parşömenlerin malzemeleri çok kısıtlı, zenginlerin çoğu paraları kolaylıkla yetecek olsa da onları alamıyor. Bu fiyat kesinlikle yerinde, mütevazı olmana gerek yok.”

Bunu söyledikten sonra diğer asillere de beş kutuyu uzattı ve iki tanesini seçti. Sonrasında diğer üçlüyü biraz gönülsüzce Zhou Weiqing’e geri verdi. Aynı zamanda altın kartını da iletti.

“Bu kart Fei Li İmparatorluğundaki her noktada kullanılabilir ve içinde 500bin var. Aradaki 50bini iade etmene gerek yok, gelecek alışverişlerimiz için depozito olarak kabul et.”

Kalan parşömenleri ve altın kartını alan Zhou Weiqing kahkaha atarak cevap verdi: “O zaman ben de kendimi ödüllendireyim. Bir sonraki parşömen serimi tamamladığımda eğer ekstra varsa kesinlikle senin için saklayacağım.”

İkili biraz daha nezaket sergiledikten sonra, Ye Paopao takipçileriyle birlikte uzaklaştı. Zhou Weiqing onların uzaklaşışını izledikten sonra Shangguan Bing’er’e dönerek kısık sesle sordu: “Bing’er, ne düşünüyorsun?”

Shangguan Bing’er sabahki olay yüzünden hala biraz kızgındı ve cevap vermeden önce humphladı: “İki yapmacık herifsiniz. Hanginiz daha yapmacık olabilir diye yarışıyor gibiydiniz.” Doğal olarak hem Zhou Weiqing’in hem de Ye Paopao’nun nezaketlerinin altında samimiyet olmadığını anlamıştı. Zhou Weiqing’in Ye Paopao’yla böyle kolayca baş ettiğini görünce biraz şaşırmıştı. Aslında Küçük Şişmanın ağzı iyi laf yapsa da masum biri olduğuna inanıyordu. Ama şimdi fark ediyordu ki Cennetsel Yay Biriminde geçirdiği iki yılda o kerata gerçekten gelişmişti. Ne yazık ki, söylenildiği gibi, aşkın gözü kördü… Zhou Weiqing’in sinsi olduğunu düşünmüyordu, ancak zeki ve sağlamdı. Böyle bir erkek ona kendini güvende hissettiriyordu.

Zhou Weiqing gülerek karşılık verdi: “Haklısın, bu tam bir oyun ve sonuna kadar devam edecek bir hile. Ama Dekanın bana bu kadar iyi davranmasını beklemiyordum. Anlaşılan Birleştirilmiş Ekipman Ustaları tüm Kıtada nadir bulunuyor! Sevgili karım Bing’er, kocan artık ilgi çekici bir hazine, bilesin!”

“Gidelim artık, derse geç kalmak üzereyiz. Paranı idareli kullan, mümkünse bir kısmını eve götürelim.” Shangguan Bing’er oldukça kızgındı. Ve ikili bu şekilde sınıflarına doğru ilerledi.

Şu ana kadar sınıf arkadaşlarının çoğu gelmişti ve Zhou Weiqing ile Shangguan Bing’er’in girdiklerini görünce hepsi gülümsemeye başladı.  Zhou Weiqing’i gören bazı kız öğrencilerin gözleri parlamıştı. Ancak Shangguan Bing’er’in güzelliğine rağmen, hiçbir erkek ona bakmaya cüret edemiyordu.

Kou Rui onlara yaklaşarak selam verdi: “Patron.”

Zhou Weiqing dedi ki: “Bana ismimle hitap et, Patron deme, bir çeşit mafya örgütü gibi olmak istemem.”

Kou Rui kafasını salladı: “Nasıl yapabilirim, seni takip edeceğimi söylemiştim, o zaman bazı kurallar olmalı. Patron, daha akademiye geleli iki gün bile olmadı, ama şimdiden ünlüsün. Duydun mu? Dün açılış töreninden sonra akademi asil öğrencileri çağırıp azarlamış ve onları biraz uyarmış. Daha da önemlisi, sana karşı hareket edememe konusunda emir almışlar. Hatta yalnızca bizim akademimiz değil, diğer iki en iyi akademi de senin, okulumuzdaki Birleştirilmiş Ekipman Ustasının varlığını haber almış.”

Zhou Weiqing kahkaha atarak konuştu: “Gerçekten de istihbarat toplama konusunda uzmansın! Dün tüm sınıf arkadaşlarının kayıtlarını toplayabildin mi?”

Kou Rui bir yığın kağıt çıkartıp Zhou Weiqing’e uzattı: “Kayıtlandı ve gruplandı. Sınıfımızda 29 kişi var. 4 Cennetsel Cevher Ustası, 19 Fiziksel Cevher Ustası ve 6 Elementsel Cevher ustası. Hepsinin mevcut durumlarını da bu kağıtlara yazdım, her öğrenciye bir kağıt düşüyor.”

Zhou Weiqing Kou Rui’den daha da çok hoşlanmaya başladı, iki gündür kendisine iyi izlenimler veriyordu. Cevher Ustası olarak yeteneği eksik olsa da, verilen görevleri tamamlama konusunda oldukça başarılı ve hızlıydı. Böyle yetenekli bir yardımcı kişinin üstündeki baskıyı azaltırdı. Shangguan Bing’er’e de söylediği gibi, her şeyde başarılı olmasına gerek yoktu, yetenekli insanları toplayıp onlara liderlik edebilmesi yeterliydi. Eğer her şeyi kendisi yapmak zorunda olsaydı ölümüne yorulurdu.

Böylece ellerini Uzaysal Kolyesine soktu ve içinde Birleştirilmiş Ekipman Parşömenleri olan ahşap bir kutuyu Kou Rui’ye uzattı: “Bu senin için. Hala hiç Birleştirilmiş Ekipmanın yok, yurda döndüğünde bunu Birleştirebilirsin.”

“Ah?” Kou Rui şaşırınca tüm sınıf arkadaşlarının bakışları da onlara kaydı. Sonuçta konuşmak başkaydı, gerçekleştirmek başka. Diğer sınıf arkadaşları oldukça sessizdi ve onları bu hale sokan da Zhou Weiqing’in Kou Rui’ye bir Birleştirilmiş Ekipman Parşömeni verişiydi. Bu öğrencilerin pek çoğu daha önce Birleştirilmiş Ekipman Parşömeni görmemişti bile.

Zhou Weiqing Kou Rui’ye göz kırptı ve gülümsedi: “Bana katılan ve yardım eden ilk kişi oldun. Doğal olarak ilk ödül alan da sen olacaksın. Senin durumun üzerinde iyice düşündüm… Sen yarı çeviklik yarı koordinasyon temelli bir Fiziksel Cevher Ustasısın, bu aslında hafife alınan bir kombinasyon. Bu kombinasyonun tek sıkıntısı saldırı gücü eksikliği. Tüm Fiziksel Cevher Birleştirilmiş Ekipmanları arasında senin niteliklerine uyan ve güçlü bir saldırısı olan en iyi şey de bir yay. Bu yüzden senin için bu yayı tasarladım ve yarattım. Ona Zorba Yay diyorum.”

Bunu söyledikten sonra kutuyu açarak içinden bir parşömeni çıkarttı ve Kou Rui’ye gösterdi.

Aynı anda sağ elini de kaldırdı ve buzlu bir sis eşliğinde kendi Derebeyi Yayını oluşturdu.

“Bu Zorba Yay, benim Derebeyi Yayımı esas alarak yaratıldı, tabii soketi yok. Sonuçta soketler ancak Cennetsel Cevher Ustaları tarafından kullanılabilir. Ayrıca senin durumuna göre bir değişiklik de yaptım, onu Kuvvet Niteliğinden çıkardım. Bu yüzden saldırı kabiliyeti ve çekim gücü biraz zayıf, ancak patlayıcı bir doğası olduğu için saldırı gücü konusunda sıkıntı çekmezsin. Ayrıca saldırı hızını da arttırdım, böylece doğru kullanıldığında kesinlikle çok iyi bir Fiziksel Cevher Birleştirilmiş Ekipmanı olacaktır.”

Zhou Weiqing’in sözlerini dinleyen Kou Rui’nin bakışları iyice hayranlık doldu, hatta elleri titremeye başladı. Asla bir Birleştirilmiş Ekipmana böyle kolaylıkla sahip olabileceğine inanmamıştı. Üstelik, bu onun için özel tasarlanmıştı! Minnettarlığın baskısıyla kavrularak ahşap kutuyu aldığında konuşamayacak kadar heyecanlıydı. Tüm sınıf ölümcül bir sessizliğe gömülmüştü.

#Ben de seviyorum bu Kou Riu'yu. Umarım değişmez ve bizim keratayla olan yolculuğuna devam eder.
Dekanın yardımı da işleri kolaylaştırmış görünüyor. Ama her şey böyle kazasız belasız gitmez bence.
Siz ne diyorsunuz?

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!