Çevirmen : Clumsy 

Bu mücadeleyi izleyen herkes Mi’Ou Mücadele Takımı’nın turnuvadaki şansının tükendiğini söyleyebilirdi. Jiang Fei çok aceleci davranmış, ilk turdan kendini feda etme yeteneğini kullanmıştı. Bu yetenek ona Yaşamın Alevleri kadar zarar vermemiş olsa da iyileşmesi en az on beş gün sürecekti. Onun dayanağı olmadan Mi’Ou Mücadele Takımı grupta ikinciliğe erişemezdi, bu turda kaybetme şansları yüksekti.

Aniden hiçliğin içerisinde yaşlı bir adam belirdi, ZhongTian Yetenek Depolama Sarayının cüppesini giyiyordu, başında mor-altın bir taç vardı. Yavaşça, rahat bir şekilde yürüyerek merdiven çıkarmış gibi havada ilerledi, bir süre sonra turnuva sahnesinin üzerine ulaşmıştı.

Sağ elini kaldırarak havadan sahneye doğru uzattı, çevredekiler gri ışığın belirişiyle havanın büküldüğünü hissetmişti. Bir an sonra geniş sahneden geriye bir toz tanesi bile kalmadı.

Aralarında sohbet etmekte olan Mücadele Takımı üyeleri bu manzara karşısında sessizliğe gömüldü. Tüm plaza büyülenmiş ve suskun bir kalabalıkla doluydu.

Ardından ZhongTian Yetenek Depolama Sarayı üniformalı birkaç adam daha sırayla ortaya çıktı ve iri bir Elması işlemeye başladılar. Bir çay demleme süresinde, yepyeni bir sahne oluşturulmuştu bile.

Havada süzülen yaşlı adam “Turnuva devam etsin.” dedi. Bu cümleden sonra havada bir adım daha attı ve bir anda ortadan kayboldu.

Eğer biri çok dikkatli bir şekilde izleseydi, VIP sahnesinin köşesinde bir insanın belirdiğini fark edebilirdi.

Ye Paopao yutkunarak afallamış bir şekilde sordu: “Ne çeşit bir güç seviyesi bu?”

Zhou Weiqing iç çekerek yanıtladı: “Uzaysal Nitelik… Yanılmıyorsam Uzaysal Nitelikli Kral Aşaması bir Cennetsel Cevher Ustası olmalı. Ahhh, kahretsin, çok güçlü be! Dokuz cevherden fazlasına sahip olanların bambaşka seviyelerde olduğunun söylenmesine şaşmamalı. Eminim burdaki yirmi dört Mücadele Takımını hiç ter dökmeden indirebilir.”

Zhou Weiqing bunu söyledikten sonra ayağa kalktı ve sahneye yöneldi, aynı anda Mi’Ou Mücadele Takımının kısa, tombul bir üyesi de ona eşlik etti.

Hakem de değişmişti, yeni hakem ciddi bir şekilde seslendi: “Fei Li Mücadele Takımı, Mi’Ou Mücadele Takımına karşı, dördüncü dövüş, teke tek, katılımcılar lütfen kendinizi tanıtın.”

“Fei Li Mücadele Takımı, Zhou Weiqing.”

“Mi’Ou Mücadele Takımı, Küçük Solucan.”

Rakibinin adını duyan Zhou Weiqing neredeyse kahkahaya boğulacaktı, kendi kendine şöyle düşündü: Şu ebatla kendine Küçük Solucan mı diyorsun? Kendine Et Solucanı demeliydin!

“Başlayın!”

Hakem bağırdığında mücadele resmi olarak başladı ve iki taraf da harekete geçti. Küçük Solucan iki adım geriledi ve tombul kollarını kaldırarak sarı bir ışık parlattı. O anda önünde uzun bir duvar şeklinde yoğun bir kalkan oluştu ve bu üç yard genişlikte, iki yard uzunlukta duvarı Zhou Weiqing’e doğru itmeye başladı.

Bu neydi şimdi? Zhou Weiqing merak ederek kendi Cennetsel Cevherlerini saldı.  

Küçük Solucan  oldukça hızlı koşuyordu, her yönde beliren duvarlar Zhou Weiqing’i dört yandan sarıyor, onu hareketlerini kısıtlayacak şekilde sarmalıyorlardı.

Küçük Solucan topraktan duvarlarını oluştururken, Zhou Weiqing bileğindeki Fiziksel Cevherlerin kendisininki gibi Kuvvet Niteliğini temsil eden üç Buzlu Yeşim olduğunu görmüştü. Zhou Weiqing’in tahmin etmiş olduğu gibi, Mi’Ou Mücadele Takımının daha önce görünen ilk üç üyesi en güçlü olanlardı.

Küçük Solucan’ın toprak duvarları kendisine itişini izleyen Zhou Weiqing onun ne yapmaya çalıştığını anladı.

Belli ki oklardan korkuyordu ve Weiqing’in hareketlerini kısıtlamak için bu duvarları kullanıyordu. Onları iterek rakibini platformdan atmaya çalışıyordu. Planı oldukça garip olsa da bir okçuya karşı mücadele ederken rakibini platformdan düşürerek kazanma şansı elde edebilirdi.

Ne yazık ki Zhou Weiqing sıradan bir okçu değildi, Güç Nitelikli bir Cennetsel Cevher Ustasıydı. Üstelik aynı Karga gibi gücü normal Kuvvet Niteliklilerin çok ötesindeydi!

Küçük Solucan’ın duvarları Zhou Weiqing’in on yard yakınına gelmişti, Zhou Weiqing tam tepki vermek üzereyken bedeninin garip bir baskı hissine çekildiğini fark etti. Tüm platformda hareketlerini engelleyen tuhaf bir kuvvet vardı.

Ne bu? Artmış Yerçekimi mi? Zhou Weiqing gafil avlanmıştı. Sonuçta Toprak Nitelikli Yetenekler arasında bu kuvvetli, dokuz yıldız derecelendirmeli bir yetenekti. Tek Cevherli seviye bile yerçekimini ikiye katlayabilirdi, her Cevher bir yüzde yüz daha arttırırdı. Üç Cevherli Küçük Solucan da yerçekimini üç kat arttırıyor olmalıydı. Bu Yetenek Cennetsel Enerjiyi yüksek dozlarda harcardı, ayrıca 3-Cevherli yetişim seviyesindeki Cennetsel Cevher Ustalarında çok nadir görülürdü. Zhou Weiqing’in ayağındaki sarı parlak halkayla etkisini gösteriyordu.

Artan yerçekimi aktive olduğunda, Küçük Solucan ivmelendi, tüm gücünü kullanarak bu fırsat sayesinde Zhou Weiqing’i platformdan atmayı planlıyordu.

Bu yerçekimini arttırma yeteneği etkileyici! Zhou Weiqing içten içe bu yeteneği övmüştü. Belli ki Küçük Solucan rakibinin de Kuvvet Nitelikli olduğunu anlamış ve kendi Toprak Duvarlarını kullanmanın Zhou Weiqing’le baş etmek için yeterli olmayacağını fark etmişti. Bu Arttırılmış Yerçekimi ile sürpriz bir saldırı sağlamıştı.

Ama ona şu deyişle gelebilirdik: ‘Güzel plan, ama ne yazık ki, Zhou Weiqing’le karşılaştı.’

Zhou Weiqing, bir adım ilerleyip omzunu şişirerek yaklaşan duvara doğru pozisyon aldı. Arttırılmış yerçekiminin etkisi altında olsa da bu onu kendini hazırlamaktan geri koyamazdı.

*BANG* Kuvvetli bir çarpma sesiyle birlikte, Küçük Solucan’ın tüm gücünü kattığı toprak duvar Zhou Weiqing’in omzuna zalimce çarptı. Ancak duvar hala sapasağlamdı, hiç ilerleyemiyordu.

Duvarın öbür tarafındaki Küçük Solucan kayda değer bir kuvvet uyguluyor olsa da duvarı daha fazla itemiyordu. Zhou Weiqing de mutlak bir konsantrasyon halindeydi, hayatının en kötü anını yaşıyor ama her şeyiyle direniyor gibi görünüyordu.

Dinlenme Evinde Shangguan Bing’er’in yanında oturan Karga konuşmadan edemedi: “Bing’er, senin erkeğin nasıl rol keseceğini iyi biliyor.” Sonuçta alt tarafı Toprak bir Duvardı ve rakibi de 3-Cevherliydi, nasıl bu kadar zorlanıyor olabilirdi ki? Ona karşı asla kaybedemezdi!

Shangguan Bing’er kikirderken Ye Paopao kafasını sallayarak konuştu: “Karga Kardeş, bu bir taktik. Sonuçta Mi’Ou Mücadele Takımı bizim gerçek rakibimiz değil. Sen de gerçek gücünü saklamadın mı; Elementsel Cevherlerini bile göstermedin.”

Sahnedeki ikilinin çıkmaza girmiş gibi bir hali vardı, ancak Mi’Ou Mücadele Takımının üyeleri çirkin ifadelere bürünmüşlerdi. Sonuçta iki taraf da maksimum çaba sarf ediyor gibiydi, ama Arttırılmış Yerçekimi ve Toprak Duvarlar yüzünden Küçük Solucan’ın Cennetsel Enerji harcayışınınsa çok daha fazla olduğunun farkındalardı. Böyle bir durum onun kaybıyla sonuçlanacaktı. Zaten Küçük Solucan’ın dövüş yetenekleri pek güçlü sayılmazdı, şans eseri Arttırılmış Yerçekimi Yeteneği Depolayabildiği için takımda kendine bir yer edinmişti.  

Beklenildiği gibi zaman geçmesine rağmen durumlarında bir değişiklik olmadı, yalnızca yüz ifadeleri iyice çarpıldı. Küçük Solucan’ın itme gücü giderek güçsüzleşirken Zhou Weiqing’in direnişi de hemen hemen aynı oranda azalıyordu. Böylece çıkmazdaki durumlarını koruyorlardı! 

Küçük Solucan bu galibiyet için her şeyini ortaya koymuştu, canını vermeye bile razıydı. Ne yazık ki kalbi güçlü olsa da bedeni zayıftı, eninde sonunda Cennetsel Enerjisi tükendi. Arttırılmış Yerçekimi ve Toprak Duvarları daha fazla sürdüremeyecekti, böylece yere yığıldı, soluk soluğaydı, tüm tişörtü terlerle kaplanmıştı.

Zhou Weiqing’in oyunculuğu her zamanki gibi hat safhadaydı. Rakibinin yeteneği silindiğinde o da yere yığılmadan önce dengesini ‘zorla’ yakaladı, derin derin nefes alıyordu. Ama hala ayaktaydı, ellerini kalçalarına götürüp ‘Ben de yıkılmak üzereyim ama dayanacağım’ pozu verdi.

Bu serinin Cennetsel Cevher Turnuvasının başından beri yaşanan en garip mücadele serisi olduğu söylenebilirdi. İnanılmaz vahşi Karga, Karanlık Kendini Feda Etme Yeteneği, iki tarafın bir duvarı itip durması… her bir mücadele farklı bir gariplik taşımıştı…

Hakem nefes nefese kalmış iki mücadeleciye bakarak bir süre sessiz kaldıktan sonra sonunda sonucu ilan etti: “Dördüncü dövüş, galip Fei Li Mücadele Takımı. Üçüncü Grup, İlk Seri, Fei Li Mücadele Takımı Mi’Ou Mücadele Takımını yendi.”

Zhou Weiqing yılışık bir şekilde ellerini kaldırdıktan sonra kibarlaşarak ayağa kalkması için Küçük Solucan’a yardım etti, sempati dolu bir iç çekişle konuştu: “Kardeş, başa baş bir mücadeleydi. Cidden iyi dövüştü! Bir dahaki mücadelede iyi şanslar.” Bunu söyledikten sonra sahneden indi ve Dinlenme Evine döndü.

VIP sahnesindeki ZhongTian İmparatoru Shangguan Tianxin yanındaki Shangguan Longyin’e bakıp hafifçe gülümseyerek sordu : “Longyin, bu küçük kerata hakkında ne düşünüyorsun?”

Shangguan Longyin cevapladı: “Az önce Uzaysal ve Yıldırım Niteliklerini kullanıp Birleştirilmiş Yayıyla kombinledi, kesinlikle onunla alakalı bir şeyler var. Uzaysal Yırtık Yeteneği de Gümüş İmparatordan geliyor, Fei Li Yetenek Depolama Sarayının kısa bir süre önce o canavarı yakaladığını duymuştum… ama bir Yüksek Seviye Shi Ustasının nasıl bu Yeteneği Depoladığını bilmiyorum.”

Shangguan Tianxin gülümseyerek konuştu: “Bu küçük keratanın göründüğü gibi olmadığına dair bir hissim var. Az önce Mi’Ou İmparatorluğundaki kız tamamen kontrolü kaybetti… Aralarında bir çeşit bağlantı olmalı.”

Shangguan Longyin, ifadesi değişirken hafifçe kaşlarını kaldırdı: “Majesteleri kesinlikle iyi bir gözlemci. Önümüzdeki birkaç turda onu dikkatle izleyeceğim, bakalım ne gizliyormuş.”

Bu noktada Fei Li Mücadele Takımı Dinlenme Evinin iki yanındaki çekirdek takımların üyeleri küçümseyici bakışlar taşıyordu.

Soluk yüzlü, kırılgan görünümlü bir genç lafa girdi: “Bu yılki Fei Li Mücadele Takımı üyeleri bu seviyede mi? Üç üyenin ikisi 3-Cevherli, biri 4-Cevherli. Geçen Turnuvadakinden bile zayıflar. Anlaşılan bu yıl beşinciliği bile koruyamayacaklar. Bai Da Mücadele Takımı yerlerini kapabilir gibi görünüyor.”

#Bu çocuğun bitmek tükenmez bilmek oyunculukları beni çok eğlendiriyor. Ben çeviriyorum diye söylemiyorum bence çok güzel seri :)) 
İlk serimizi başarıyla tamamladık. Acaba ikinciye hemen başlayacak mıyız yoksa başkalarının neler yaptığını okur muyuz? 
En iyisi okuyup görelim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!