Bölüm 75.3 : Cennetin Yayılması Sonsuz Seti (3)

avatar
5991 7

Heavenly Jewel Change - Bölüm 75.3 : Cennetin Yayılması Sonsuz Seti (3)


Çevirmen : Clumsy

 

‘Shangguan Bing’er’in’ kırmızı dudaklarını öpen Zhou Weiqing, hemen bir şeylerin tersliğini fark etti. Bu onu ilk öpüşü değildi ve genellikle böyle sinsi saldırılarda bulunurdu, dolayısıyla kızın dudaklarının tadını ve hissini çok net hatırlıyordu… yumuşak, ılık ve birazcık hoş kokulu.

 

Ama şu anda öptüğü dudakların garip bir soğukluğu vardı, kokusu da farklıydı. Daha da önemlisi, kaskatı kesilip donakalan dudaklar ve şaşkınlıkla deli gibi açılan gözler, Zhou Weiqing’in bir yanlışlık olduğu düşüncesini pekiştiriyordu.

 

Bilinçsizce o soğukluğu diliyle yalayan Zhou Weiqing, soğukluğun bir miktar eridiğini hissetti. Ama bu olay, dudakların sahibinin de kendine gelmesine neden olmuştu.

 

Kollarındaki güzellikten karşı konulamaz, büyük bir kuvvet yayılmaya başladı, “Shangguan Bing’er’in’ kendisine saldırmasını hiç beklemeyen Zhou Weiqing’in kolları yakalanıp çevrildi. Bir an sonra, kar beyazı avuçlar Weiqing’in yüzüyle samimi bir temasa girdi. Sert bir temasa.

 

*Pak* Çıkan sesle birlikte Zhou Weiqing’in bedeni inanılmaz bir 180 derecelik dönüşle havaya sıçradı ve iri yeşim paravana vahşi bir şekilde tosladı. Küçük beyaz kaplan Şişman Kedi bile uçuşun etkisiyle kıyafetin içinden fırlamıştı.

 

Zhou Weiqing normal insanlardan daha vurdumduymaz olsa da bu saldırı onun afallamasına neden olmuştu!

 

 “Shangguan Bing’er’ ‘tacize uğradıktan’ sonra dengesiz bir ruh haline girmiş ve bütün gücünü kullanamamıştı. Yoksa bizim sevgili Küçük Şişmanımız şu anda, burada ölmüş olabilirdi.

 

 “Seni öldüreceğim!” Soğuk bir ses duyuldu, yalnızca bu kelimeler dünyayı dondurmaya yetebilir gibiydi. “Shangguan Bing’er’in” ellerinden dehşet verici, soğuk ışıklar yayıldı ve donmuş bir yıldırım Zhou Weiqing’in kalbine yöneldi. Kız fazla hızlıydı, tüm hava bu saldırıyla mühürlenmiş gibi görünüyordu, tabii Zhou Weiqing’in bedeni de etkileniyordu. Üstelik Weiqing hala tokadın etkisiyle afallamış haldeydi, nasıl zamanında tepki verebilirdi ki?

 

Ve böyle bir tehlike anında Şişman Kedi bir kez daha onun hayatını kurtardı. Kıyafetin içinden uçtuğunda uykusundan uyanıp kendine gelmiş ve Shangguan Bing’er’in Zhou Weiqing’i öldürmeye çalıştığını görünce çok şaşırmıştı, ancak gelen darbenin gücünü, afallamış olan Zhou Weiqing’in zamanında tepki veremeyeceğini de fark etmişti.

 

Şişman Kedinin bedeni havada dondu, ağzından altın bir ışık çıkararak yaklaşan soğuk ışığa yönlendirdi. *Ding* güçlü bir sesle birlikte ışıklar çarpışarak odada yansımaya başladılar.

 

Bu noktada “Shangguan Bing’er’in’’ elinde kar beyazı bir kılıç belirdi. Yaklaşık doksan santim uzunlukta, bir inç genişlikteydi, kar beyazı bedeni sadeydi, ama ölümün ürpertici aurasını taşıyor, görenlerin titremesine neden oluyordu. Çarpışmadan hemen sonra “Shangguan Bing’er’in’’ bedeni koyu altın rengi bir ışıkla parlamaya başladı… Zhou Weiqing’in çok aşina olduğu bir ışıkla, yalnızca bir Muhteşem Birleştirilmiş Ekipmanın saçacağı ışıkla!  

 

Şişman Kedi altın ışığını saçtıktan sonra çabucak üç metre uzunluktaki formuna geçti, Zhou Weiqing’in önüne dikildi, mor gözleri “Shangguan Bing’er’e” şaşkınlıkla bakmaktaydı.

 

Şu ana dek şoka girmiş halde olan Zhou Weiqing elini yanağına götürdü. Yüzünün sol tarafı şişmişti, biraz çarpılmış ağzıyla karmaşa ve öfke içinde konuştu: “Bing’er, kafayı mı yedin? Neden bana vurdun ki?” “Shangguan Bing’er’in’’ ellerindeki kar beyazı kılıcı görmek ona ikinci bir şaşkınlık yaşattı.

 

“Shangguan Bing’er” tamamen öldürme içgüdüsüyle dolmuştu, Zhou Weiqing’in kanının donmasına neden oluyordu. Kız kılıcını kaldırıp Şişman Kediye yönelterek soğukça konuştu: “Cennetsel Kar Dağı vatandaşı, kim olduğunla ilgilenmiyorum, ama lütfen yolumdan çekil. Eğer onu korumakta ısrarcı olursan Cennetin Yayılma Sarayı, Cennetsel Kar Dağına savaş ilan edecek. Ölümüne.Bir.Savaş.”

 

Çocukluğundan beri çok kırılmış, çok yanlış anlaşılmış ve aşağılanmıştı, ama daha önce hiç bu kadar sinirlenmemişti. Bu… bu onun ilk öpücüğüydü! Ve bu saçma sapan sapık tarafından çalınmıştı! “Shangguan Bing’er’in’’ kalbi öfkeden kabarıyordu.

 

Bu sözleri duyan Şişman Kedi ciddileşti. “Shangguan Bing’er’in’’ tuttuğu kılıcın Cennetin Yayılma Sarayından olduğunu biliyordu… yalnızca Saray Efendisinin ya da varislerinin Birleştirebileceği Cennetin Yayılması Sonsuz Seti.

 

Cennetsel Cevher adasında, tüm Cennetin Yayılma Sarayında, bu en iyi Efsanevi Setti!

 

Cennetsel Cevher Adasında, Birleştirilmiş Ekipman Çizelgesi denilen bir Çizelge vardı, bunda dünyadaki tüm güçlü Birleştirilmiş Ekipmanlar yazılıydı. Bu Cennetin Yayılması Sonsuz Seti de, Çizelgenin oluşturulduğu günden beri Birleştirilmiş Ekipman Setlerinin en üzerinde yer alıyordu. Tüm Cennetin Yayılması Sonsuz Seti 11 parçaydı ve dünyada on bir parça olarak tamamlanmış tek Efsanevi Setti.

 

Eğer bir 11-Cevherli Cennetsel İmparator böyle bir Set kullanırsa, 12-Cevherli Cennetsel Shen en üst seviye birine karşı koyabilirdi.

 

Tam da bu yüzden Cennetin Yayılması Sonsuz Seti, Cennetin Yayılma Sarayına ün katmış ve Wanshou İmparatorluğuyla Cennetsel Kar Dağını bastırarak Büyük Aziz Araziler arasında en güçlü olarak yerlerini alabilmelerini sağlamıştı.

 

Bu sebeple “Shangguan Bing’er” bu seti giyerek konuştuğunda kurduğu cümle basit bir tehdit değildi, gerçeğin ta kendisiydi. Kız Saray Efendisi olmayabilirdi, ama büyük ihtimalle varislerden biriydi!

 

“Bing’er, sen… beni öldürmek mi istiyorsun?!” Zhou Weiqing ona şok içinde bakıyordu. Ve sonunda şaşkınlık halinden uyanarak aniden bağırdı. “Yo! Sen Bing’er değilsin. Yedi Cevher mi?!”

 

Sahiden de “Shangguan Bing’er’in’’ sağ bileğinde yedi Buzlu Yeşim Fiziksel Cevher parlamaya başlamış, elindeki kar beyazı kılıcı vurgulayarak ürkütücü sahneyi tamamlamıştı.

 

Tabii ki önlerindeki beyaz giyimli kız Shangguan Bing’er değildi. Sonuçta Shangguan Bing’er yalnızca 3-Cevherli yetişim seviyesindeydi, bu genç kızla arasındaki fark dünya ve cennet kadardı. Yine de… görünüşü Bing’er’in tıpatıp aynısıydı! Bing’er’e Zhou Weiqing kadar yakın olan biri nasıl böyle bir hata yapabilirdi?  

 

Beyaz elbiseli kız Şişman Kedinin hareket etmediğini gördüğünde çevresindeki buzlu aura genişledi. Zhou Weiqing’i tamamen görmezden geliyordu; onun gözlerinde Weiqing zaten ölü bir adamdı. “Kenara çekil. İki Büyük Aziz Arazimiz arasında bir savaş çıkmasını istemiyorum. Aurana bakarak benden güçlü olmadığını söyleyebilirim. Üstelik burası ZhongTian Şehrindeki Birleştirilmiş Ekipman Tesisi. Beni durduramayacağını biliyorsun.” Kızın etrafındaki ürpertici aura durmaksızın artıyordu, Şişman Kedinin tüyleri bile ince bir buz katmanıyla kaplanmıştı.

 

Tam o anda köşede bir figür belirdi. Önündeki sahneyi gördüğünde donakalmıştı. “Küçük Şişman!”

 

Bu çığlık, Zhou Weiqing’in, beyaz elbiseli kızın ve Şişman Kedinin aynı anda gelen kişiye dönmelerine neden oldu. Üçünün bakışları da garipleşti; yeni bir Shangguan Bing’er belirmişti, bu seferki Fei Li Mücadele Üniforması içindeydi. Kız, önündeki sahneye şok içinde bakarken doğal olarak ilk önce Zhou Weiqing’i görmüştü. Onun yüzünün şiştiğini görünce de yüzünde bir acıyla hemen ileriye sıçradı. “Küçük Şişman, senin…Yüzün. Ne oldu? Kim dövdü seni?” Bing’er gözlerinde nadir görülen bir öfkeyle ve öldürme isteğiyle birlikte etrafında döndü, bakışlarını beyaz giyimli kıza çevirdi.

 

Az önce Shangguan Bing’er içeriye vardığında, burada Şişman Kediden başka biri daha olduğunu fark etmişti. Ama Zhou Weiqing’e odaklanıp yüzündeki yarayı incelediği için üçüncü kişiye pek ilgi göstermemişti. Haliyle ortamda Zhou Weiqing ve Şişman Kediden başka biri varsa harekete geçenin o olduğunu tahmin etmesi de kolaydı. Bu yüzden şimdiki hedefi o kişiydi.

 

Ancak kıza yakından baktığı anda adımlarını durdurdu, aptallaştı. Karşısındaki kişiye bakmak aynaya bakmak gibiydi, kızın yüzünde de kendisininkiyle aynı ifade vardı.

 

Beyaz giyimli kız hızlıca toparlanıp Shangguan Bing’er’e bağırdı: “İkinci kız kardeş, oyun oynamayı keser misin? Kenara çekil, onu öldürmek istiyorum!”

 

Shangguan Bing’er kızın kendisini azarlaması karşısında iyice şaşkına düştü. Kız kendisine ne kadar benziyor olursa olsun bu onun Küçük Şişmanının canını acıttığı gerçeğini değiştirmiyordu. Bu yüzden asabi bir şekilde karşılık verdi: “Kimmiş senin kardeşin? Eğer benim Küçük Şişmanımı öldürmek istiyorsan önce beni geçmen gerek.”

 

Shangguan Bing’er bu sözlerinden sonra Cennetsel Enerjisini saldı. Bedenini saran yeşil ışıkla birlikte üç Ejdertaşı Yeşimi Fiziksel Cevher ve üç Turmalin Elementsel Cevher bileklerini çevreledi, genç kıza doğru beş Rüzgar Bıçağı göndermişti bile.

 

Beyaz giyimli kız Shangguan Bing’er’in Fiziksel ve Elementsel Cevherlerini gördüğünde yüzündeki şaşkınlık ifadesi daha da garipleşti. Beş Rüzgar Bıçağı kendisine doğru gelirken beyaz bir Cennetsel Enerji salarak bıçakları denize düşen yağmur damlaları gibi yok etti.

 

“Sen.. sen Fei’Er değilsin?” Beyazlı kız şaşkınlıkla böyle dedi.

 

#Üçüz mü bunlar ya? Yaşlarını net hatırlayamıyorum şu an. Hadi iki kişi neyse de üçüncünün de tıpatıp benzemesinin başka bir açıklaması olmaması lazım. Kafalar çok karışık. 
Hadi kazasız belasız bu olayın aslını öğreniriz inşallah. Okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr