Çevirmen : Clumsy 

Zhou Weiqing sapık bir bakışla birlikte Küçük Cadıya atıldığında kız bir sise dönüşerek kaçmıştı.

Küçük Cadı daha fazla masum rolü yapamayacaktı, gözlerinde soğuk bir öfkeyle konuştu: “Zhou Weiqing, ölmek mi istiyorsun?”

Zhou Weiqing kızı kovalamadı, bunun yerine koltuğa yayılarak artık ‘sapık’ olmayan soğuk gözlerle pasifçe yanıtladı: “Daha önce Ming Hua ve Ming Wu beni öldürmeyi denedi. Cennetsel Şeytan Tarikatının bana yönelik güzel hisleri olduğunu hiç düşünmedim. Yanılmıyorsam Kalise İmparatorluğu Bai Da İmparatorluğunun desteği sayesinde bir takım gönderebildi… ya da daha isabetli olmak için Cennetsel Şeytan Tarikatınız Bai Da İmparatorluğunu bu şartla destekledi mi desem? Kökenimi biliyor olmalısın… seni Kalise İmparatorluğuyla gördüm ve yoldaşlarıma saldırdığını da biliyorum… daha fazla konuşmamıza gerek yok.”

Küçük Cadı gülümsemeyi kesmiş, soğuk ifadesiyle ayakta durarak bu sözleri dinlemişti. Zhou Weiqing’e bakıp kafasını hafifçe sallayarak cevap verdi: “Yo, tahminlerin tamamen doğru değil. Kalise İmparatorluğunu desteklediğimiz doğru, ama bunun Bai Da İmparatorluğuyla bir alakası yok. Biz Bai Da İmparatorluğunu desteklemek istesek de onlar buna cesaret edemezler. Kalise İmparatorluğunu desteklemeye gelince, bu yalnızca Cennetsel Cevher Turnuvasına özgü bir durum. Cennetsel Cevher Adasına girmemiz gerek, ama beş Büyük Aziz Arazi arasındaki Cennetsel Şeytan Tarikatımız ağır bir şekilde bastırılmış durumda, bu beşlinin kesinlikle en güçsüzüyüz. Yeterli Birleştirilmiş Ekipman Parşömenimiz olmadığı için gelecekte Şeytani Cennetsel Cevher Ustalarımızın tamamen silinmesi riskiyle karşı karşıyayız.”

“Eğer bizimle işbirliği yapmaya razı olursan Cennetsel Cevher Turnuvasından sonra Kalise İmparatorluğuyla hiçbir bağımız kalmayacağı sözünü verebilirim.”

Küçük Cadının sözlerini dinleyen Zhou Weiqing şaşırmadan edemedi, kızın sözlerindeki samimiyet gözlerine de yansımıştı.

Küçük Cadı, Zhou Weiqing’in kıyafetinden çıkmaya çalışan Şişman Kediye bakarak konuşmayı sürdürdü: “Şu anda burada olma sebebim Cennetsel Cevher Turnuvası değil, yalnızca senin için geldim. Daha önce arkadaşlarına saldırmam bir yanlış anlaşılma sonucuydu. Cennetsel Kar Dağından bir Cennetsel Canavarın geliştiğini sezdim, buna engel olmaya çalışmıştım. İçeridekinin sen olduğunu bilseydim böyle bir şey yapmazdım.”

“Cennetsel Şeytan Tarikatımızın gerçekten ilk jenerasyon bir Uyanmış Şeytani Kan bağına ihtiyacı var. Böyle taze kan bulmayalı yüz yılı geçti, güçlü bir Şeytani Cevher Ustası olmadıkça, özellikle de ilk jenerasyon olmadıkça, diğer Büyük Aziz Arazilere karşı duramayız.”

“Tarikatımızın hatırı için eğer gerçekten beni istiyorsan kabullenebilirim. Ancak ben Cennetsel Şeytan Tarikatımızın Kutsal Kızıyım ve bekaretimi korumam gerek, kocam Tarikatımızın bir sonraki Lideri olacak. Eğer bize katılmaya gönüllüysen ilk jenerasyon kan bağın sayesinde liderimiz olma konusunda büyük bir şansa sahipsin. Ne yazık ki Cennetsel Kar Dağı da senden hoşlanıyor ve onlara rakip olacak bir gücümüz olmadığının farkındayız, yani bize katılmanı isteyemem. Yalnızca düşman olmamayı teklif edebilirim. Bu kez şahsi olarak seni bulmaya geldim, Gizli Tarikat Kitabımızı kullanıp senin arkadaşlığını kazanmayı ve tarikatımız için bir umut parçası elde etmeyi umuyorum.”

Küçük Cadının samimi görünüşüne bakan Zhou Weiqing kaşlarını kaldırdıktan sonra konuştu: “Mümkün değil. Sana tohumumu ‘iletsem’ bile çocuk benim olacak. Çocuğumu babasız bırakamam. Güzellikleri seviyor olabilirim ama damızlık bir at olmak istemiyorum.”

Küçük Cadı kikirdeyerek şöyle dedi: “Damızlık at olmanın nesi yanlışmış? Bu tüm erkeklerin hayalini kurduğu bir şey değil mi?”

Zhou Weiqing bir anda başka bir şey sordu: “Sürekli ilk jenerasyon Şeytani Cevher Ustalarının Şeytani Niteliğinin üç aziz nitelikle eşdeğer olduğunu söylüyorsunuz. Bu, ben bir ilk jenerasyon Şeytani Cevher Ustası olarak Şeytani Niteliği kullandığımda diğer Aziz Araziler başıma bela olmaz anlamına mı geliyor?”

Küçük Cadı bir süre düşündükten sonra cevap verdi: “Sana bunu söylememde bir sakınca yok, ama bana borçlanacaksın. Dört Büyük Aziz Arazinin herhangi bir Şeytani Cevher Ustasını kabul etmesi için ilk jenerasyon olmaya gerek yoktur; önemli olan Şeytani Değişimini kontrol edebilmen. Kan bağın ne kadar safsa Şeytani Değişimi de o kadar kolay kontrol edebilirsin, özellikle de Tarikatımızın gizli kitabını kullanırsan.”

Zhou Weiqing meraklı bir şekilde sordu: “Cennetsel Şeytan Tarikatında kaç kişi Şeytani Değişimi kontrol edebiliyor?”

Küçük Cadı bir süre sinirli bir şekilde baktıktan sonra cevap verdi: “Bu tarikatımızda bir sırdır, nasıl sana öylece söyleyebilirim ki? Bunun için tarikata katılman gerek.”

“Zhou Weiqing, ne olursa olsun bir Şeytani Cevher Ustası olduğun gerçeğini değiştiremezsin ve biz Şeytani Cevher Ustaları ancak şu anda ve bu yaşta kurtulabiliriz. Aksi takdirde sen de bir vahşi olarak görülecek ve avlanacaksın. Eğer Tarikatımıza katılmaya gönüllü olursan hiçbir Mühürlemeden geçmemeni sağlayabilirim ve başarılı bir şekilde Gizli Kitabımıza çalışıp Şeytani Değişimini kontrol edebilirsen, ben… seninle evlenirim ve Tarikat Liderimiz olursun.”

Konuşmanın bu noktasına geldiğinde kızın yüzü kıpkırmızı olmuştu. “Bilmelisin ki Cennetsel Şeytan Tarikatımız beş Büyük Aziz Arazinin en güçsüzü olsa da binlerce yıllık mirası ve kaynakları olan güçlü bir Araziyiz. Tarikat Lideri olarak dünyadaki en güçlü isimlere öncülük edebileceksin.”

Kızın yüzünün kızardığını gören Zhou Weiqing ciddi bir tonla karşılık verdi: “Teklifin çok cezbedici ve arkamda güçlü bir Aziz Arazi olmasını çok isterim. Başka bir Büyük Aziz Arazi olsa kabul edebilirdim, ama ne yazık ki Cennetsel Şeytan Tarikatını kabul edemem. Çünkü ne olursa olsun ortalıkta yüzünüzü gösteremiyorsunuz.”

“Sen…” Küçük Cadı sinirlenmişti. “Kabul etmek için ne istiyorsun?!”

Zhou Weiqing çaresizce cevap verdi: “Gerçekten yapabileceğim bir şey yok. Zaten bir nişanlım var ve onu hayal kırıklığına uğratmayacağım.”

Küçük Cadı dalga geçercesine konuştu: “Bana bunlarla gelme… Ming Hua çoktan nasıl bir sapık olduğunu anlattı. Bir centilmen gibi davranmanın ne gereği var?”

Zhou Weiqing gülümseyerek cevap verdi: “Haklısın, ben sapığım, ama damızlık bir at olmak da istemiyorum. Samimiyetinin farkındayım, inanıyorum ki ne şartla gelirsem geleyim bunu yapmak için uğraşacaksın. Ama sahiden kabul edemem. Sana verebileceğim tek garanti Kalise İmparatorluğuyla birlik olmadığınız sürece sizinle düşman olmayacağım. Arkadaş olmaya gelince, buna işlerin nasıl yürüyeceğine bakarak ilerde karar verebiliriz.”

Küçük Cadı sinirli bir şekilde ağzını büzerek konuştu: “Bir Şeytani Cevher Ustası olarak bizim gizli sanatlarımızla azıcık bile ilgilenmiyor musun? Sonuçta bu diğer niteliklerle kıyaslanabilen bir Aziz Nitelik! İyi kullanılırsa Şeytani Nitelik saldırı bazında diğerlerinden de güçlü hale gelebilir.”

Zhou Weiqing sırıtarak cevap verdi: “Tabii ki ilgileniyorum, ilgilenmemek aptallık olur. Ama her şeyin bir bedeli vardır, bedavaya yemek olmaz. Her şeyi değerlendirdikten sonra şimdilik gizli sanatları öğrenmememin daha iyi olacağına karar verdim. Söyleyecek başka bir şeyin yoksa şimdi git lütfen, sıradaki maça hazırlanmam gerek. Oh bu arada, sana şunu hatırlatayım, Kalise İmparatorluğunu temsil etmek için birilerini gönderdiniz ya, eğer Cennetsel Cevher Turnuvasında karşılaşırsak kendimi tutmayacağım.”

Küçük Cadı humphladı: “Kendini tutmak mı? Kendini fazla yüksek görüyorsun. Yalnızca 3-Cevherlisin. Bir gün kesinlikle gelip beni arayacaksın.”

Zhou Weiqing gülümseyerek şöyle dedi: “O günün gelmesini cidden bekleyemiyorum.”

Küçük Cadı sinirli bir humph sesi daha çıkartarak odadan ayrıldı.

Küçük Cadı gittikten sonra Zhou Weiqing oturup derin düşüncelere daldı. Kız basit bir ziyaret gerçekleştirmiş gibi gözükse de bu barış teklifi aradaki gerginliği almış ve Zhou Weiqing’e pek çok bilgi vermişti. Öğrendiği en önemli şey Cennetsel Şeytan Tarikatının zor bir durumda olduğuydu.

Küçük Cadının da söylediği gibi kendisi yalnızca 3-Cevherliydi. Cennetsel Şeytan Tarikatının Kutsal Kızlarını sırf onu aramak için göndermesi ve ona sözler vermesi şu anda nasıl bir çıkmazda olduklarını, çaresizliklerinin derinliğini kanıtlıyordu. Yeteneğinin göz kamaştırıcı olduğunu biliyor olsa da diğer Büyük Aziz Arazilerin kendilerini düşürerek onu arayacakları bir seviyede değildi.

Şeytani Nitelik Gizli Sanatlarına gelince, Zhou Weiqing onları gerçekten öğrenmek istiyordu, ama Küçük Cadı, Weiqing’in Şeytani Niteliğinin diğer Şeytani Cevher Ustaları gibi olmadığını bilmiyordu. O niteliği kendi kendine Uyandırmamış, bunu siyah inciden kazanmıştı! Zhou Weiqing siyah incinin kendisine neler verdiği konusunda tam olarak emin değildi, ama en azından depolanmadan kendi kendine beliren Tüketme Yeteneğinden haberdardı. Üstelik Şişman Kedinin seviye atladığı gün kendisinin Şeytani Niteliği de bir şekilde evrimleşmişi. Bu yüzden Şeytani Nitelik Gizli Sanatlarına olan susuzluğu çok güçlü değildi.

Bir süre düşünen Zhou Weiqing kendisini sakinleştirdi ve yatağa kıvrılmış olan Şişman Kediye baktı. Şu anki seviyesiyle beş Büyük Aziz Araziyi düşünmesine gerek olmadığının farkındaydı. Kendisini geliştirmesi çok daha önemliydi.

Böylece bir kez daha yetenek sağlamlaştırma eğitimlerine başladı, odanın içi keskin yeşil bir ışıkla parlıyordu.

Zhou Weiqing Uzaysal Yırtığı sağlamlaştırma sürecinde yalnızca yeteneğin ve niteliğin gizemlerini çözmekle kalmamış, ayrıca yetişim hızını da birkaç kat arttırmıştı!

Sonuçta Cennetsel Shen Enerjisinin ilk aşamasına ulaşalı çok olmamıştı, yine de bir yükselme gerçekleştirmek üzere olduğunu hissediyordu. Böyle bir yetişim hızı düşünülemezdi, Ölümsüz İlahi Teknik yine farkını göstermişti.

Bing’er’in gidişi ve Shangguan Tianyue’nin kendisine yaptığı baskı yüzünden Weiqing, Ölüm Akapunktur Noktalarını aşarken çektiği acıyı umursamıyordu. Cennetsel Enerjisinin sınırına ulaştığı anda hiç tereddüt etmeden ilerleyecek ve Ölümsüz İlahi Tekniğin üçüncü kısmına girecekti.

#Ne çocukmuş arkadaş ayağına gelmeyen kız kalmadı. Dünyadaki bütün güzel kızlar bir şekilde ona muhtaç oluyor. Ama hala Bing'erciğine yamuk yapmadı aferin. 
Bir yandan güçlü topluluklara yardımcı olup onları kendisine borçlu kılsın istiyorum. Malum Cennetsel Şeytan Tarikatı gibi Şeytani Nitelikli bir topluluğun lideri olmak avantajlı olurdu. 
Hatta ben şu Altın Karga Kabilesine de yardım etsin isterdim, Kargaya hiç kıyamıyorum :)) 
Ama Bing'er'e sadık olmasını da istiyorum. Yerçekimsiz ortamda çilek yiyeyim ama muz tadı gelsin gibi bir olay oldu farkındayım. Yine çok konuştum. Hadi okumaya devam!