Bölüm 81.3 : Gümüş İmparator Kanat Kesiği! (3)

avatar
6076 11

Heavenly Jewel Change - Bölüm 81.3 : Gümüş İmparator Kanat Kesiği! (3)


Çevirmen : Clumsy 

 

*Clang* *Clang* *Clang*. Üç gürültülü çarpışma sesi eşliğinde kalkanlardan üç tanesi çivili gürz tarafından uzaklaştırıldı. Ne yazık ki anlık katılık hali görevini tamamlamış ve Lang Xie kalan iki kalkandan kaçamamıştı. Mide bulandırıcı bir sesle birlikte gürzü tutan sağ kolu kalkanlardan biri tarafından omuzundan ayrıldı. Diğer kalkansa vahşi bir şekilde karnına girmişti. Güçlü bir Cennetsel Enerji kalkanı olmasına rağmen, Lin TianAo’nun yetişim seviyesi kendisininkinden biraz büyük olduğu için, kalkanın keskin tarafı neredeyse onu ikiye ayıracaktı.  

 

Beş kalkan yeniden havalanıp iri, tek bir kalkan halini aldı. Lin TianAo Atılma Yeteneğiyle ağır bir şekilde yaralanmış olan Lang Xie’ye vurarak darbenin etkisiyle havalanmasına neden oldu.

 

O anda uçmakta olan bedenin tam da yaralı karnına bir ok saplandı, oku büyük bir patlama takip etti. Sonunda Lang Xie’nin yaralı bedeni parçalanarak sahnenin altına indi, ölüm döşeğindeydi.

 

Lang Xie büyük bir gürültüyle birlikte yere düştüğünde tüm Plaza sessizliğe gömülmüştü.

 

Cennetsel Cevher Turnuvasının başından beri hiç ölüm görülmemişti. Bugünkü çılgın maçta ise hepsi korkunç şekillerde olmak üzere üç ölüm yaşanmıştı. Bu, Cennetsel Cevher Turnuvası tarihinde, özellikle de tek tarafa ait ölümler olduğu için rekor olmak üzereydi.

 

Lang Xie’nin ölümü Zhou Weiqing’in zamanlamasıyla bağlantılıydı. Lin TianAo ani bir saldırı gerçekleştirdiğinde Zhou Weiqing sol elini kaldırmış ve düşmekte olan Lang Xie’ye yeşil bir ışık göndermişti. Bu da onun anlık olarak duraklamasına sebep olmuştu.

 

Doğal olarak Zhou Weiqing’in kullandığı yetenek Rüzgarın Prangalarıydı. Hiç kuşkusuz ki bu yetişim seviyesiyle Lang Xie’yi durduramaz ya da kontrol edemezdi. Ama onu bir anlığına yavaşlatmış ve Lang Xie’nin yaşamıyla ölümü arasındaki ince çizgiyi etkilemişti. Tabii ki son patlama da Derebeyi Yayından gönderilen bir okun sonucuydu…

 

Bu kez Bai Da Mücadele Takımının kalan üyeleri tepki vermemişti; bunu yapamayacak kadar afallamış haldelerdi. Hiçbiri en kötü kabuslarında bile liderlerinin ve yardımcı liderlerinin sahnede öldürüleceğini göremezdi. O anda mücadeleci ruhları tamamen kırılmıştı.

 

Lin TianAo Birleşim Kalkan Setini tutarak Zhou Weiqing’e doğru yürüdü, omzunu sıvazladı ve parıl parıl gözlerle “Çok iyiydi.” dedi.

 

Zhou Weiqing sessizce kafasını salladı. Birini öldürmek iyi bir his vermiyordu, ama imparatorluklar arasında bir düşmanlık söz konusuydu; yani ya öldürecek, ya öldürüleceklerdi. Bir kez daha Tang Xian’ın yıllar önce kurduğu cümlelerin önemini kavradı. Mücadelelerde Kontrol Yetenekleri çok büyük önem taşırdı, özellikle de takım mücadelelerinde!

 

Saf güç, kuvvet konusunda o ve Lin TianAo’nun toplamı kesinlikle Lang Xie ve Qing Qian’dan azdı. Ancak güçlü destek ve kontrol yetenekleri sayesinde tüm mücadeledeki ritimlerini tutturmuşlar ve böyle ezici bir galibiyet kazanabilmişlerdi.

 

Mu En bir keresinde Zhou Weiqing’e şöyle demişti: Bir insanın en korkutucu özelliği Cennetsel Enerjisi, Yetenekleri, Fiziksel Gücü, hatta öldürme içgüdüsü bile değildir, zekasıdır. Hiçbir gücü olmayan sıradan bir insan bile bir Cennetsel Kral Cevher Ustasını dahice bir planla öldürebilir.

 

Bu hiç şüphesiz ki Turnuvada şu ana dek yaşanan en heyecanlı maçtı, ama seyircilerin hiçbiri tezahürat yapamıyordu. Sonuçta onlar sıradan vatandaşlardı ve daha önce birilerinin ölümüne ilk elden tanık olmamışlardı. Sahneyle aralarında hatırı sayılır bir mesafe olsa da ölümün korkunç atmosferini hissedebiliyorlardı.

 

Ve sonunda sessizliği bozan, Fei Li Mücadele Takımının galibiyetini ilan eden hakem oldu. “2ye2 maç, galip Fei Li İmparatorluğu…”

 

Lin TianAo ve Zhou Weiqing sahneden atlayıp heyecanlı takım arkadaşlarının kucaklamalarıyla karşılandılar.

 

Ayyaş Bao kuvvetli bir kahkaha attı: “Patron, Weiqing, şu andan itibaren İmparatorluğun kahramanlarısınız! Bu çok iyiydi, Lang Xie’nin bile işini bitirebildiniz… Hahahaha!”

 

Bir anlık sessizlikten sonra hakem ciddi bir şekilde seslendi: “Dördüncü maç, teke tek, taraflar lütfen üyelerini göndersin. Şu anki skor 2-1 Fei Li Mücadele Takımı önde.” Senaryo Zhou Weiqing’in planına uygun ilerliyordu, maç puanı Fei Li Mücadele Takımının olmuştu.

 

Tüm Fei Li takımı Zhou Weiqing’e bakarken Weiqing onlara başını sallayarak bir kez daha sahneye çıktı.

 

Zhou Weiqing yüksek miktarda Cennetsel Enerji harcamıştı, ama onu küçümsemeye çalışan olursa ölümcül bir hata yapardı. Sonuçta kimse onun Cennetsel Enerjisinin iyileşme oranını bilmiyordu. 13 enerji anaforunun çekimiyle Zhou Weiqing tüm enerjisini yarım saatte doldurabiliyordu. Bu da mücadele alanında rakipleri için en korkutucu şeydi. Bu iyileşme oranına sahip bir Cennetsel Cevher Ustası 6-Cevherli bir Zong Aşaması Cennetsel Cevher Ustasından bile korkutucu olabilirdi!

 

Ölümsüz İlahi Teknik son yıllarda Zhou Weiqing’e çok acı çektirmiş olabilirdi, ama ikinci kısım ve ötesine gittiğinden beri ‘acı yoksa kazanç yok’ kalıbının anlamını anlayabiliyordu. Sahiden de yoğun çileler ve ölüme yakın tecrübeler ona inanılmaz faydalar sağlamıştı.

 

Zhou Weiqing’in bir kez daha sahneye çıktığını gören Bai Da Mücadele Takımının üyelerinin gözleri kanlanmıştı. Onları kısıtlayacak bir liderleri olmadığı için kimin sahneye çıkıp onu öldüreceği konusunda tartışıyorlardı! 

 

Ama o anda Lang Xie aniden elini kaldırdı. Dinlenme Evine götürülmüştü, son nefeslerini alırken arkadaşlarından birinin kolunu kavradı.

 

Neredeyse ikiye ayrılmış olmasına rağmen güçlü fiziği sayesinde kısacık bir süreliğine hayata tutunmayı başarmıştı.

 

“Lider… sen…” Diğer Bai Da Takım Üyeleri ölmekte olan Lang Xie’ye bedenleri titreyerek bakıyorlardı.

 

Lang Xie sonunda kısık ve boğuk sesiyle, güçsüz ama ciddi bir şekilde konuştu: “Teslim olun. Size teslim olmanızı emrediyorum. Daha fazla kaybı kaldıramayız. İntikam almalıyız evet, ama bu şekilde değil; tuzaklarına düşmeyin… Hiçbirinizin ölmesini istemiyorum. Siz kaymak tabakasınız, İmparatorluğumuzun en yetenekli gençlerisiniz. Bir gün savaş alanına çıkacak ve intikamımızı alacaksınız…”

 

Bu sözleri söylerken gözündeki son yaşam pırıltıları da kendisini terk etti ve başı düşerek son nefesini verdi.

 

Bai Da Mücadele Takımı üyeleri zor olsa da Lang Xie’nin son emrine uyarak teslim oldular. Ama sahnede durmakta olan Zhou Weiqing onların kanlı gözlerindeki apaçık nefreti görebiliyordu, kaybettikleri yoldaşlarının bedenlerini taşıyarak yavaşça Plazadan uzaklaşışlarını izledi.

 

Zhou Weiqing’in gözleri durağandı. Ölüm onu mutlu etmiyordu, buna alışmış da değildi. Ama böyle düşman imparatorlukların arasındaki nefretin kolayca çözülmeyeceğini biliyordu, taraflar arasında doğru veya yanlış yoktu, yalnızca mücadele vardı.

 

Bai Da Mücadele Takımına karşı aldıkları bu galibiyet,  Fei Li İmparatorluğunun ilk sekize girmesini garanti altına almış sayılırdı. Tabii ki önlerinde yeni dövüşler de vardı, ancak çekirdek takım sayılmazsa az önce dövüştükleri Bai Da Mücadele Takımı gruplarındaki en güçlü rakipti. Hatta diğer imparatorluklar bu iki büyük imparatorluğun mücadele esnasında birbirlerini güçsüzleştirmesini ve bu sayede bir şekilde ikinci koltuğu kapabilmeyi umuyorlardı. Ne yazık ki bu ufacık ümit Fei Li Mücadele Takımının ezici galibiyetiyle ortadan kalkmıştı.

 

Turnuva devam etti, ancak bu kanlı dövüşten sonraki mücadeleler az önce yaşananların yanında soluk kalıyordu.

 

Ayrıca Fei Li Mücadele Takımına karşı izlenimler çok değişmişti, onları küçük gören rakipler bile fikirlerini gözden geçirmeye başlamışlardı. Hiç şüphesiz Zhou Weiqing de Lin TianAo sayesinde ön plana çıkmıştı. Lin TianAo’nun güçlü ve stabil kuvveti, yıkılmazlığı olmasaydı Zhou Weiqing’in kaç planı, kaç Yeteneği olursa olsun Lang Xie ve Qing Qian’a karşı kazanamazlardı.

 

Fei Li Mücadele Takımı hala Dinlenme Evlerinde oturmaktayken kalan takımlar öğle yemeğine geçmişti. Takım hala çok heyecanlıydı, oturup sohbet ederlerken Ye Paopao, Zhou Weiqing’e ufak bir yumruk attı. “Çok iyiydi küçük kerata, cidden intikamımı almama yardım ettin. Artık dalga geçilmek umrumda değil! Haha! Artık endişelendiğim tek şey şu… seyirci böyle kanlı bir sahneden sonra yemek yiyebilecek mi?”

 

Lin TianAo gülümsedi ve ardından ciddi bir şekilde konuştu: “Tamamdır millet, bugünkü dövüşlerden sonra sizinle tartışmak istediğim bir şey var. Yönlendirme konusunda kararlı ve sakin bir lider olabilirim, ama belki de fazla durağanım. Weiqing’in komutasıysa çok yaratıcı, güçlü ve ilginç bir stili var. Bundan sonraki mücadelelerde Weiqing’in sorumlu olmasını istiyorum. İtirazı olan var mı?”

 

Zhou Weiqing, komuta, yönlendirme, hatta kuvvet olarak bile takım arkadaşlarının saygısını kazanmıştı. Özellikle de az önceki 2ye2 maçtan sonra Xiao Yan ve Ayyaş Bao gibi 5-Cevherli, güçlü gençler bile ondan birazcık korkmuştu. Lang Xie ve Qing Qian’ın yerinde olsalardı onların da daha iyi durumda olmayacakları kesindi!

 

Dolayısıyla tüm takım Lin TianAo’nun önerisine ayak uydurdu ve Zhou Weiqing’in statüsü arttı, resmi olarak Lin TianAo’nun yerini almış oldu.

 

Zhou Weiqing tembelce gerindi; bir süre dinlendikten sonra Cennetsel Enerjisi tamamen dolmuş sayılırdı. “Hadi geri dönelim, izleyecek pek bir şey kalmadı. Sıradaki rakibimiz olan Ka’Ou Mücadele Takımı göreceli olarak güçsüz, önümüzdeki birkaç gün de dinlenip hazırlanmamız gerek.”

 

Herkes ayağa kalktığında Ayyaş Bao şöyle dedi: “Weiqing, sen gördüğüm en umursamaz herifsin ama yine de aptalca davranmıyorsun. Patron haklı, yaratıcı ve ilginç stratejilerin kesinlikle hem biz hem de rakibimiz için şaşırtıcı oluyor, seni cidden takdir ediyorum. Ama söylemem gereken ÇOK önemli bir şey var… bir dahaki turda beni sahneye çıkartsan iyi olur, artık kaşınmaya başladım!”

 

Zhou Weiqing içten bir kahkaha attı: “Haha, çıkmak istemesen bile çıkartacağım merak etme. Sen ve Xiao Yan Mücadele Takımımızın gizli silahlarısınız!” Bu konuda abartmıyordu. Ayyaş Bao ve Xiao Yan 5-Cevherli olmalarına rağmen henüz sahneye çıkmamışlardı. Diğer takımlarla kıyaslanırlarsa en güçlü adaylardan olabilirlerdi! Mücadele güçleri Lin TianAo’ya kıyasla biraz az olsa da, hiç şüphesiz ki yaşıtları arasındaki mükemmel dâhilerdendiler.  Sonuçta Ayyaş Bao yalnızca 27 yaşındaydı, Xiao Yan ise 26! İkisi de Lin TianAo’dan gençti.

 

Fei Li Mücadele Takımı inlerine döndüğünde, Zhou Weiqing bol miktarda yemek yedi, taze su stoğunu güncelledi ve sıradaki sağlamlaştırma için odasına yöneldi. Tam kapıyı kapatmak üzereyken Lin TianAo  tarafından durduruldu.

 

“Weiqing, seninle konuşmam gerek…” dedi Lin TianAo tereddütlü bir şekilde.

 

Zhou Weiqing hızlıca onu içeriye davet etti. Lin TianAo iddiayı kaybedip kendisinin Takipçisi olmuş olsa da Zhou Weiqing’in ona olan saygısı çok büyüktü.

 

#Ve turnuvanın 3. günü de tamamlandı. Resmen tek bir takımın 3 üyesini baltaydı kalkandı derken lime lime ettiler. Bu iki imparatorluk arasındaki nefreti de iyice harlamış oldular ama dedikler gibi 'ya ölecek, ya öldürüleceklerdi'.
Bizim kerata da liderliği kaptı. İşin ucunda Bing'er varken iyice hırslanmıştır zaten kazasız belasız ilk dörde çıkar, Cennetsel Cevher Adasına gideriz gibi geliyor.
Neyse okuyalım da bakalım Lin TianAo ne diyecekmiş, bir sonraki bölümde görüşmek üzere! 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44235 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr