Bölüm 85.1 : Buz Rahibi (1)

avatar
6018 7

Heavenly Jewel Change - Bölüm 85.1 : Buz Rahibi (1)


Çevirmen : Clumsy 

 

Lin TianAo Dinlenme Evine gidip oturduğunda yüzündeki ifade hiç de rahatlamış gibi değildi. Zhou Weiqing’e bakıp ciddi bir şekilde şöyle dedi: “Sahiden de çok güçlüler.”

 

Zhou Weiqing bir süre duraklayarak konuştu: “İlk sekizde mücadele edebilecek halde misin?”

 

Lin TianAo bir müddet düşündükten sonra cevap verdi: “Bugün bir kez daha mücadele etmezsem beş günlük dinlenme yeterli olacaktır. O saldırıya çok hazırlanmıştım ve kılıcı da benim Sahte Kalkanım ve Taştanten Zırhımla yavaşlatılmıştı, ayrıca ciddi bir yaralanma almayacak şekilde konuşlanmıştım. Yine de bu bir turnuva değil de gerçek bir savaş olsaydı onu indirmem çok zor olurdu. Öyle bir senaryoda onu dövebilsem bile bedeli çok ağır olurdu. Weiqing, ne düşünüyorsun?”

 

Zhou Weiqing neden bahsettiğini anlayarak acı bir şekilde cevapladı: “Bu noktada cidden bir şey söyleyemiyorum. Planım üçüncü galibiyeti alıp alamamamıza bağlı olarak gelişecek.”

 

O anda hakemin sesi duyuldu: “Taraflar, lütfen sahneye ikinci mücadelecilerinizi gönderin.”

 

Fei Li Mücadele Takımının üyeleri Küçük Dört’e dönerken Küçük Dört Zhou Weiqing’e dönmüştü. Zhou Weiqing’in planı uygulamaya koyulmuştu;  Lin TianAo karşılaştığı tüm güçlüğe rağmen kazanmayı başarmıştı. Bu kesinlikle takıma iyi bir moral sağlamış ve Zhou Weiqing’in stratejisine olan güvenleri de katlanmıştı.

 

Zhou Weiqing ciddi bir ifadeyle Küçük Dört’e bakarak konuştu: “Kardeş Dört, daha önce de söylediğim gibi büyük ihtimalle takımın en güçlü ikinci kişisiyle karşılaşacaksın. Bu mücadele bizim için yine de çok önemli. Senin görevin gerilla taktikleriyle ve hızınla rakibi oyalaman. Ana hedefin rakibin mümkün olduğunca çok Cennetsel Enerjisini tüketmek ve 2ye2 maça katılmasını engellemek. Mümkünse onunla doğrudan temasa girme.”

 

Fei Li Mücadele Takımını temsil eden üyelerin hepsinin kendi yetenekleri vardı, zekaları parlaktı. Zhou Weiqing daha fazla anlatmasa da Küçük Dört amacını hızlıca kavramıştı. “Anlaşıldı. Elimden gelenin en iyisini yapacağım.”

 

Küçük Dört arkasını dönerek Dinlenme Evinden çıktı, sahneye yöneldi. Bunu yaparken rakibi de Dan Dun Mücadele Takımı Dinlenme Evinden çıkmıştı.

 

Rakip 26-27 yaşlarında uzun ve dik duruşlu bir erkekti. Boyu neredeyse Zhou Weiqing kadardı, ancak iri yapılı değildi. Ortalama görünüşlü bu gencin canayakın bir havası vardı. Ama yakından bakılırsa gözlerinde gizli bir karanlık taşıdığı görülebilirdi, bu da insana kendini huzursuz hissettiriyordu.

 

Genç adam Küçük Dört’e bakma gereği duymadı, gayet sıradan bir iş yaparmışçasına yuvarlanarak sahneye ulaşmıştı.

 

Küçük Dört’ün hafifçe kalbi sıkıştı, Zhou Weiqing’in tahminlerinin haklılığı bir kez daha kanıtlamıştı. Bu gencin az önceki Lan Feng’den çok daha güçlü olduğu barizdi.

 

Küçük Dört de yavaşça sahneye çıktı ve hakemin emriyle taraflar kendilerini tanıttı.

 

“Fei Li Mücadele Takımı, Xiao Si.” Küçük Dört’ün ismi Xiao Si’ydi, ama yakın arkadaşları ona Küçük Dört derdi.

 

“Dan Dun Mücadele Takımı, Han Bing.” Genç adam basit ve net bir şekilde konuşmuştu. Küçük Dört rakibinin gözlerinde hiçbir duygu belirtisi sezemedi.

 

Sahnenin aşağısındaki Dan Dun Dinlenme Evinde Lan Feng dargın bir bakışla genç kıza döndü: “Lider, kesinlikle tatmin olmadım, bu yenilgiyi kabul edemiyorum.”

 

Genç kız ona soğuk bir bakışla karşılık verdi. “Tatmin olamayacak ne var? Neden kaybettiğini biliyor musun?”

 

Lan Feng hiç tereddüt etmeden cevap verdi: “Çok dikkatsizdim ve tuzağına düştüm.”

 

Genç kız başını sallayarak konuştu: “Yo, hatalısın. Kaybettin çünkü güçleriniz eşit değildi. Mutlak güç anlamında o senden çok daha önde… Han Bing bile başabaş bir mücadele verirdi, galip olsa bile karşılığı ağır olurdu. O adamın defansı düşündüğünden çok daha kuvvetli. Eğer hızın iyi olmasaydı çok daha kötü bir şekilde kaybederdin.”

 

Lan Feng’in yüzündeki inanamazlığı gören kız konuşmayı sürdürdü:  “Savaş tecrübesi ve strateji de kişinin gücünün içerisinde değerlendirilir. Turnuva kurallarında kısıtlamalar olmasaydı ona daha çok zarar verirdin ama yine de kaybederdin. O adamın karakteri… O sağlamlık… Ve o kuvvet… Mükemmel bir eşleşme, kesinlikle harika bir yetenek. Aziz Arazilerden gelmeyen biri için otuzundan önce o seviyeye ulaşabilmek inanılmaz bir başarı.”

 

Kız bu noktaya kadar konuştuktan sonra daha nazik bir tonla devam etti. “Lan Feng, bu kadar üzülmene gerek yok. Sonuçta ondan çok daha gençsin. Üstelik yanılmıyorsam o Fei Li Mücadele Takımının lideri ve muhtemelen en güçlü üyeleriydi. O dövüşü kaybetmiş olmamız… Bizim için sonucu değiştirmeyecek.”

 

Lan Feng başını sallayarak onayladı, sonunda biraz sakinleşmişti: “Rahip intikamımı alacaktır.” Han Bing’in Dan Dun Mücadele Takımındaki lakabı Rahipti, hatta bazen ona Buz Rahibi de derlerdi.

 

Kan Kırmızı Cehennem Büyük Aziz Arazilerin en zayıflarındandı ve toplam güç olarak Cennetsel Şeytan Tarikatından birazcık öndelerdi. Hatta en güçlü simaları karşılaştırılırsa Cennetsel Şeytan Tarikatı onlardan daha güçlü olurdu! Bu yüzden onlar için Cennetsel Cevher Turnuvasında iyi bir sonuç alıp Cennetsel Cevher Adasına girebilmek çok önemliydi, bu amaç uğruna genç jenerasyonun en yetenekli isimlerini göndermişlerdi; Han Bing ve genç bayan lider de aralarındaki kaymak tabakaydı.

 

Beş Aziz Arazi doğrudan Turnuvaya giremiyordu, bu yalnızca bir isimlendirme meselesiydi. İmparatorlukları temsil ederken Büyük Aziz Arazilerin isimlerini kullanmıyorlardı, özel güçler kullanmadıkları sürece kimliklerini belirlemek zor olurdu. Sonuçta güçlü Cennetsel Cevher Ustaları gerçek güçlerini saklamayı seçebilirlerdi.

 

Dan Dun Mücadele Takımının Buz Rahibinin kazanacağına olan inancı sağlamdı. Onunla yüzleşecek kişi Lin TianAo olsa şansı en fazla yüzde otuz olabilirdi, Fei Li Mücadele Takımının diğer üyelerininse Buz Rahibine karşı şansı yalnızca yüzde ondu.

 

Hakem mücadelenin başladığını ilan ettiğinde Küçük Dört yoğun bir baskı hissetti. Han Bing korkutucu bir aurayla birlikte Cennetsel Cevherlerini saldığında bileğinde 6 kırmızı Fiziksel Cevher belirdi.

 

Kırmızı Yeşim Fiziksel Cevher Koordinasyon Niteliğini temsil ediyordu, ama Küçük Dört’ü endişelendiren nitelik değil, sayıydı.

 

Şu ana kadar Mücadele Takımlarının karşılaşmalarında en fazla 5-Cevher görülmüştü. Bir tane 5-Cevherli üyesi olan takımlar ortalamanın üzerinde görülüyor, 2 veya 3 üyesi olanlarsa çok güçlü olarak değerlendiriliyordu. Takımların yarısından çoğunda 5-Cevherli tek bir Cennetsel Cevher Ustası bile yoktu!

 

Ve dört Büyük Aziz Arazi savaş tecrübesi ve yetenekte olduğu gibi yetişim seviyesi bağlamında da gerçek gücünü gösteriyordu. Han Bing bunun iyi bir örneğiydi. 6-Set Cennetsel Cevheri olan Üst Seviye Zun Aşaması bir Cennetsel Cevher Ustasıydı!

 

Cennetsel Cevher Ustaları için her Cevher büyük bir güç farkı yaratırdı. Değişen yalnızca Cennetsel Enerji miktarı değildi, yeteneklerin sayısı ve gücü de katlanıyordu!

 

Tabii ki Zhou Weiqing gibi böyle ‘kuralları’ ‘kıranlar’ da vardı, ancak sayıları bir hayli azdı. Sonuçta Cennetsel Cevher Ustalarının çoğu tek Elementsel Niteliğe sahipti, haliyle Yetenek sayıları da çok kısıtlı olurdu.

 

6-Cevher 5-Cevhere karşı olduğunda normal şartlar altında 6-Cevherli kişi yüzde yetmiş olasılıkla kazanırdı. Bu tarafların birbirine yakın tecrübelere sahip olması durumundaydı tabii. 6-Cevher 4-Cevhere karşı olduğundaysa 4-Cevherlinin hiç şansı olmazdı.

 

Han Bing soğuk bir şekilde Küçük Dört’e baktı ve mücadele başladığı anda sağ elinde kırmızı bir asa belirtti.

 

Asa kırmızı mercandan yapılmıştı, kristalimsi bir parlaklığı vardı. Küçük Dört’ü şok edense asanın ucuydu, orada üç soket vardı!

 

Evet, bir hata yoktu. Gerçekten de üç soket vardı.

 

Üç soketli bir Birleştirilmiş Ekipman en az Zong Aşaması bir Birleştirilmiş Ekipman Ustası tarafından yapılmış olmalıydı. Bu genç kesinlikle Büyük Aziz Arazilerden birinin üyesi olmaya layıktı ve gücünü gösterme konusunda hiç zaman kaybetmemişti.

 

Üç göz kamaştırıcı Elementsel Cevher soketlerdeki yerlerini aldı. Han Bing başka bir Birleştirilmiş Ekipman ya da Yetenek kullanmaya tenezzül etmedi, üç Yıldız Safir Elementsel Cevheri asada parıldamaya başlamıştı. Buzlu mavi renkli bir ışık kalkanı da gencin tüm bedenini sarıyordu.

 

Küçük Dört’ün savaş tecrübesi hafife alınamazdı ve bu güçlü ışık kalkanının herhangi bir Yetenekten gelmediğini, üç soketli asanın kendi kabiliyeti olduğunu anlamıştı.

 

Han Bing’in takma adı Rahipti, uzmanlık alanı da orta ve uzun menzilli mücadelelerdi. Asasını kaldırarak mavi ışık kalkanının dışında otuz altı mavi ışık yarattı. Bir an sonra tüm ışıklar farklı yönlere dağılarak bizzat atmosferin kendisini yok edermişçesine Küçük Dört’e ilerlemeye başlamıştı.

 

Otuz altı koni vardı. Sessiz, ölümcül ve soğuklardı.

 

Soğuğun Konileri ya da buz konileri, bu Su Nitelikli Yeteneklerin özellikle güçlü olanlarından değildi, yalnızca 4 yıldız derecelendirmeliydi. Ancak bir faydası vardı, bu da yaratılan buz konisi miktarıydı. 1-Cevherli bir Cennetsel Cevher Ustası bile altı koni kullanabilirdi.

 

Patlayıcı kuvvet bağlamında buz konileri kesinlikle ateş toplarıyla kıyaslanamazdı. Ancak onların güçleri deliciliklerindeydi. Daha da önemlisi, Buz Rahibi lakaplı Han Bing’in saldığı koniler hiç sıradan olmayacaktı!

 

Otuz altı koni belirdiğinde Küçük Dört nefes alamadığını hissetti, boğuluyor gibiydi, hava sıcaklığı belirgin şekilde düşmüştü. Han Bing herhangi bir destekleyici Yetenek kullanmamış olsa da buz konilerinin varlığı neredeyse Ye Paopao’nun Dondurulmuş Alan Yeteneği kadar etki sağlamıştı! Bu da haliyle rakibin hızını ve tepkisini engelliyordu.

 

Otuz altı buz konisi beyaz değildi, mavi kristaller gibiydiler. Gökyüzünün kapalılığıyla ilginç bir zıtlık oluşturuyorlardı.

 

Küçük Dört buz konilerinin kesinlikle güçlü, hatta neredeyse ölümcül olduğunu hissedebiliyordu, sıradan olmadıkları belliydi. Han Bing'in 6-Cevherli olmasının yanısıra kendi anlayışı ve kontrolüyle de yeteneği güçlendirdiği anlaşılıyordu. Onun yarattığı buz konileri normal Soğuğun Konilerine kıyasla çok daha küçüktü.

 

Zhou Weiqing’in talimatlarını dinleyen Küçük Dört herhangi bir saldırı gerçekleştirmeye teşebbüs etmedi. Han Bing asasını ve ışıktan kalkanını saldığı anda Küçük Dört’ün bedeni çoktan geriye doğru hızlanmıştı bile. Ardından Birleştirilmiş Ekipman Kanatlarını saldı, ofansif bir Birleştirilmiş Ekipman kullanmayacaktı.

 

#Küçük Dört'ün mücadelesi de başladı. Kaybedeceğini bile bile başladık. İnşallah ölmeden rakibinin enerjisini gerektiği kadar azaltabilir diye umut ediyoruz. 
Bu çocuk uçup kaçmaktan başka pek bir işe yaramıyor gibi geliyor bana. Şu bölümlerde bir şeyler yapıp kendini kanıtlar umarım.
Hadi bakalım okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr