Çevirmen : Clumsy 

Normalde de kısa ve sıska olan Küçük Dört, daha ufak bir hedef olabilmek için vücudunu iyice bastırmış ve küçültmüştü. Sahnede bir pire gibi yarı açık kanatlarıyla ordan oraya zıplıyordu. Bu Küçük Dört’ün geliştirdiği bir teknikti, şu anda kanatlarını uçmak için kullanmıyordu, yarı açık haliyle hızını arttırıyor ve havanın desteğini alıyordu. Böylece hem istediği kadar hızlı hareket edebiliyor hem de rakibinin ve hakemin ezberleyemeyeceği farklı döngüler oluşturuyordu. Aynı zamanda bedeninde tespit edilip zarar görebilecek alanları da minimuma indirmiş haldeydi.

Han Bing’in saldırıları akıcı, keskin ve kararlıydı, daha da önemlisi, etki alanları genişti. 36 buz konisi demek Han Bing’in yoğun kontrolüyle üç gruba ayrılıp yıldırım hızıyla ilerleyerek baskı uygulayan otuz altı asker demekti. Böylesi bir kontrol Han Bing’in orta-uzun menzilli uzmanlığının kanıtıydı.

Aşağıdan olan biteni izleyen Zhou Weiqing’in elleri yumruk halinde sıkılıydı, kalbi endişeyle doluydu. Küçük Dört’e de söylediği gibi kendileri için her mücadele kritikti, bunun da bir farkı yoktu. Han Bing, kuvveti ve 6-Cevheriyle 2ye2de %70 güçle bile mücadele edebilecek olursa hiç şansları kalmazdı. Şu an her şey Küçük Dört’ün Han Bing’i ne kadar tüketebileceğine bağlıydı.

Zhou Weiqing Han Bing’in saldırılarını izlerken kendi Yeteneklerini sağlamlaştırışını düşünmeden edemedi, bir kez daha Yetenek sayısı önemli olsa da esas önem arz edenin üzerlerindeki kontrol olduğunu anladı. Bir Cennetsel Cevher Ustası yeterince uzmanlaştığı tek bir Yetenekle bile çok kuvvetli olabilirdi. Önündeki Han Bing de bunun mükemmel bir örneğiydi, sonuçta 4 Yıldızlı Soğuğun Konisiyle uzmanlaşıp korkutucu bir seviyeye ulaşmamış mıydı?

Düzenli saldırı yağmuruyla karşı karşıya olan Küçük Dört ’ün ifadesi soğuklaştı ve sakinleşti. Bacakları ani bir kuvvet patlamasıyla doldu, geri çekilmek yerine ileriye atılmıştı. Bunu yaparken de bedenini yine ufak tutuyordu. Bu noktada sonunda ofansif Birleştirilmiş Ekipmanını salmıştı.

Onu izleyen Zhou Weiqing onaylayarak başını salladı. Küçük Dört’ün kesinlikle uygun ve planlanmış bir strateji izlediğin biliyordu; mümkün olduğunca az enerji harcıyordu, silahını bile bunca zaman salmamıştı.

Küçük Dört hamlesini yaptığı anda otuz altı buz konisi de tepki verdi, sanki gözleri varmışçasına her yöne yayılarak ilerlemeye başlamışlardı.  Han Bing ise asasını ritmik bir şekilde hareket ettiriyor, başka bir Yetenek kullanmayarak yalnızca buz konilerini kontrol etmeye odaklanıyordu.

Artık Küçük Dört’ün sonunda gerçek gücünü gösterme zamanı gelmişti. Düzenli olarak hareket eden bedeni hiçbir uyarı vermeden aniden durdu. Eğer biri dikkatli baksaydı, Küçük Dört’ün kanatlarının birdenbire yayıldığını, sürtünme kuvvetini arttırarak bu şekilde durduğunu anlayabilirdi.

Küçük Dört duraksadığı anda sol kanadıyla atılarak havanın ortasında yuvarlandı. Aynı anda elindeki Birleştirilmiş Çubuğu da çevik bir hareketle ilerletmişti.

*Poof* *Poof* *Poof* Üç sesle birlikte üç buz konisi havada hiçliğe karıştı. Hemen ardından Küçük Dört ’ün bedeni eski ufak haline geldi ve yaratmış olduğu ufak boşluktan atılarak gümüş ışığıyla birlikte bir kez daha hızlandı.  

Otuz altı buz konisi artık otuz üçe inmişti ve bu olay Han Bing’in hafifçe afallamasına sebep olmuştu.

Küçük Dört ’ün hareket hızı onun tahminlerinin ötesindeydi; buz konileri üzerinde ne kadar güçlü ve iyi bir kontrolü olursa olsun Küçük Dört’ü bastıramamıştı.

Küçük Dört ’ün hareketleri normal düşünce kalıplarına uygun değildi, fiziği ve ani duraklaması, garip rotaları, yuvarlanışları, bunlar Han Bing’in yargılamada hata yaptığının kanıtlarıydı. Küçük Dört ona beklediği gibi önden ulaşmaya çalışmıyor, yan taraflardan yaklaşıyordu.

Han Bing otuz altı buz konisini yarattıktan sonra onları kontrol edebiliyordu, ama bu sonsuza kadar sürmezdi. Sonuçta bir Cennetsel Cevher Ustasının saldığı Yeteneğin belli bir süresi olurdu, bu süre de hem kullanıcıya hem de yeteneğin kendisine bağlıydı. Bu süre tamamlandığında yetenek ortadan kalkardı.

Bu noktada Han Bing kalabalığa gücünü bir kez daha kanıtladı. Eski konileri düşmek üzereyken asasını sallayarak yeni bir otuz altı konilik set yarattı. Ancak yeni koniler Küçük Dört’e gitmekte acele etmedi, bunun yerine düşmekte olan eski otuz üç buz konisine yetiştiler. Ve koniler çarpıştığı anda birbirlerine kaynaşarak daha büyük bir hal aldılar! Tabii ki eksik olan üç tanesi hariç.

Kaynaşmanın hemen ardından otuz üç büyük ve üç küçük buz konisi kuşatıcı bir şekilde Küçük Dört’e ilerlemeye başladı.

“Lanet olsun, mümkün mü böyle bir şey?”

Fei Li Mücadele Takımının kalanı koltuklarında ağızları şoktan açılmış halde birbirlerine bakmaktaydı.

VIP Sahnesi.

Shangguan Tianxin şaşkın bir şekilde konuştu: “Ne kadar güçlü ve iyi bir kontrol! Longyin, bu Han Bing’in gücü ne alemde?”

Shangguan Longyin cevapladı: “O genç, Kan Kırmızı Cehennemin genç jenerasyonunun en iyi yeteneklerinden. Çocukluğundan beri ruhsal enerjisi doğal olmayacak kadar yüksek, kendi seviyesinin çok üzerinde. Kendi Cennetsel Cevher Ustası nitelik ve yeteneklerinin özel bir yanı yok, ortalamanın üzerinde. Ama onu özel kılan kontrol becerisi, bu bağlamda Kan Kırmızı Cehennemin üst rütbelilerin dikkatini çekti. Ruh Niteliğine sahip olmamasına rağmen ruhsal enerjisi kendisiyle aynı yetişimdeki Cennetsel Cevher Ustalarının üç katından fazla, bu sayede böyle isabetli bir kontrol sağlayabiliyor. Bu yüzden çok yetenekli görülüyor ve yetkililerin ona dair beklentisi yüksek. Genç jenerasyonda Dan Dun Mücadele Takımının lideri olan Küçük Şeytan Shen’den sonra ikinci sırada.”

Shangguan Tianxin başını sallayarak onayladı ve şöyle dedi: “Ona biraz daha dikkat et. Sıradışı nitelikleri ve yetenekleri olmamasına rağmen sıkı çalışıp odaklanarak bu yaşta böyle bir yeteneğe erişebilen bir genç araştırılmaya değer. Sözde dâhilerin sahip olmadığı bir azme ve gayrete sahip.”

Shangguan Longyin onayladıktan sonra devam etti: “Majesteleri, dürüst olmak gerekirse ben daha önce konuşmuş olduğumuz Fei Li Mücadele Takımındaki küçük veletle daha çok ilgileniyorum.”

Shangguan Tianxin şaşkın bir şekilde bakarak sordu: “Oh? Longyin, senin biriyle bu kadar ilgilendiğini çok nadir görürüz! Onda bu kadar ilgini çeken ne?”

Shangguan Longxin cevapladı: “İsmi Zhou Weiqing ve aslında Fei Li İmparatorluğu vatandaşı değil, Fei Li İmparatorluğuna bağımlı Cennetsel Yay İmparatorluğundan geliyor. Şaşırtıcı bir şekilde bu yıl Fei Li Askeri Akademisine katılmış, Fei Li Cennetsel Cevher Ustası Akademisine değil. Önceki mücadelelerinde Uzaysal ve Karanlık Nitelikleri gösterdi, ikisi de üstün nitelikler. Daha da önemlisi daha sadece 16 yaşında! Dan Dun Mücadele Takımına karşı kendi takımına yüz bin altın yatırdığını duymuştum. Ve son olarak bir Birleştirilmiş Ekipman Ustası.”

“Birleştirilmiş Ekipman Ustası mı?” Shangguan Tianxin’in bakışları Fei Li Mücadele Takımı Dinlenme Evindeki Zhou Weiqing’e döndü. Gözlerinde meraklı bir ifadeyle devam etti: “Longxin, Birleştirilmiş Ekipman Ustalığı seviyesini öğrendin mi?”

Shangguan Longxin başını sallayarak cevapladı: “Henüz öğrenemedim. Ama birkaç gün önce Birleştirilmiş Ekipman Tesisini ziyaret etti… ve ÇOK ilginç bir şey oldu… Bunu duymak kesinlikle ilginizi çekecektir.”

Shangguan Longyin’in sesi bu noktada alçaldı. Sonraki sözlerini yalnızca Shangguan Tianxin duymuştu.

Shangguan Longyin’i dinleyen Shangguan Tianxin’in yüzündeki şaşkınlık iyice güçlendi ve ufak bir mutluluk parıltısı gösterdi. Bir anlık duraklamadan sonra Shangguan Longyin’e bakarak güldü: “Yani… böyle oldu. İkinci kardeşimin yıllar sonra Bing’er’i bulabileceğini hiç düşünmezdim. Yani… bu demek oluyor ki o küçük velet Zhou Weiqing ileride yeğenim olacak ha? Haha!”

Shangguan Longyin cevap verdi: “Evet. İkinci Efendim bana özellikle onun yaptıklarına dikkat etmemi ve onu gizliden gizliye korumamı, turnuvada onun başına ciddi bir şey gelmesine izin vermememi söyledi.”

Shangguan Tianxin içten bir kahkaha attı: “Kardeşimin öfkesini biliyorum. Haha… o Zhou Weiqing Bing’er’le birlikte olana dek kesinlikle çok acı çekecek. Söylediklerinden sonra Fei Li Mücadele Takımının bugünkü maçı alabilmesini umar hale geldim…”

Shangguan Longyin başını sallayarak konuştu: “Bu çok zor. Dan Dun Mücadele Takımı tüm gücünü kullanırsa Fei Li Mücadele Takımının hiç şansı olmaz.”

Shangguan Tianxin hafifçe gülümseyerek karşılık verdi: “Yani diyorsun ki bir sonraki tur Küçük Şeytan Shen ve Han Bing 2ye2 mücadeleyi alacak, dördüncü tur başka bir üyenin olacak, son tur da Küçük Şeytan Shen kaleyi elinde tutacak, öyle mi?”

Shangguan Longyin onaylayarak şöyle dedi: “En iyi ayarlama bu şekilde olur. Ama bunu yapacaklarına şüpheliyim, aksi takdirde kazansalar bile Büyük Aziz Arazilere bakacak yüzleri olmaz.”

Shangguan Tianxin hafifçe iç çektikten sonra konuştu: “İnsan doğası böyle işte! Aslında Beş Büyük Aziz Arazinin kendilerini bu kadar yüksekte görmeleri iyi değil. Böyle bir yükseklikten düşmek ancak acı ve ızdırap getirir.”

Kral ve görevlisi tartışırlarken sahnedeki mücadele daha da yoğun hale gelmişti.

Birleşen buz konileri ilerlerken Küçük Dört de bir kez daha tüm gücünü kullandı.

Han Bing’in buz konileri üzerindeki korkunç kontrolünü gören Küçük Dört hiçbir anını aynı noktada durarak geçiremezdi.

Tamamen yeşil bir duman halini almıştı, sahnenin içinde bir oraya bir buraya geçiyor, durdurulamaz ama belli bir ritimde olmayan koşuşuyla Han Bing’in çevresinde daire çiziyordu. Üstelik genellikle sahnenin en dış kısımlarında dolaşıyordu.  

Han Bing de onu yakalamaya çalışmak için bilinçsizce sahnenin tam merkezine yerleşmişti. Buna rağmen Yeteneğini neredeyse on beş yardlık bir mesafede kontrol edebiliyordu.

Aslında Küçük Dört ’ün hızı Nihai Hızlı Lan Feng’ten azdı. Bunun sebebi kendisinin Rüzgar Niteliği olmaması ve yetişim seviyesinin de Lan Feng’ten az oluşuydu.

#Bu Küçük Dört'ün sahnelerini çevirirken Ant-Man izliyor gibi hissettim nedense.
Ayrıca Bing'er'in babasının kralın kardeşi olduğu netleşmiş oldu. Bir de 'damadına bir şey olmamasına dikkat etmelerini' söylemiş. Bana Weiqing'in babasını hatırlattı. O da sürekli oğlunu dövüyordu, çok sertti ama altındaki sebebin oğlunu güçlendirmek olduğunu öğrenmiştik.
Bing'er'in babası da bizim keratayı zorlayarak güçlendirmeye çalışıyor, ama başına bir şey gelmesini de istemiyor. Uzun vadede kendisini herkese sevdireceğine eminim.
Hadi bakalım okumaya devam!