Bölüm 102.3 : Shangguan Fei’er – Yakın Dövüş Uzmanı! (3)

avatar
5760 8

Heavenly Jewel Change - Bölüm 102.3 : Shangguan Fei’er – Yakın Dövüş Uzmanı! (3)


Çevirmen : Clumsy 

 

 

Cennetin Yayılma Sarayının Sinyal Ateşinin etki alanı oldukça genişti, bu sayede herkes tarafından net bir şekilde görülmüştü. Onu eşsiz kılansa, ilk atılışı sonrasında bile ışıktan bir iz bırakarak uzun süre varlığını koruyuşuydu.

 

*Koşarken dağı izlersen atları öldürürsün derler. Böyle yoğun bir ormanda, Cennetsel Enerjilerini toparlayarak yürümekte olan Zhou Weiqing ve Küçük Cadının yakın görünen sinyal ateşine gerçekten yakınlaşmaları da bir saatten fazla sürdü. Sırf buradan bile İhtişamlı Uzaysal Alemin ne kadar büyük olduğunu anlayabilirdiniz.

*// Uzaklardaki bir noktaya odaklanırsanız, onu olduğundan daha yakın görür ve yanılırsınız anlamında bir söz.

 

Yakınlaşmış olan Zhou Weiqing ve Küçük Cadı güçlü Cennetsel Enerji izlerini hissedebilir hale gelmişti. Artık sinyal ateşinin rehberliğine ihtiyaçları yoktu; Cennetsel Enerji izleri, hedeflerini takip edebilmeleri için yeterliydi.

 

Birbirine bakan ikili, hızlarını arttırmak yerine yavaşlamayı seçti.

 

“Cennetsel Enerjin ne alemde?” diye sordu Zhou Weiqing, Küçük Cadı’ya. Bu bir saatlik süreçte onun Cennetsel Enerjisi dolmuştu.

 

Küçük Cadı başını sallayarak yanıtladı: “Yüzde altmış, yetmiş kadarını doldurdum. Dövüşmemde sakınca yok.”

 

Zhou Weiqing karşılık verdi: “Dikkatli ol. ZhongTian Mücadele Takımı üyeleri sinyal ateşi yaktığına göre orada gerçekten önemli veya güçlü bir şey olmalı. Ya aşırı güçlü bir Cennetsel Canavar ya da WanShou Mücadele Takımı üyesidir. Hemen harekete geçmeyelim, durup neler olacağını bir görelim.”

 

“Sen ne dersen o.” Küçük Cadının sevimli ve itaatkâr tavrı Zhou Weiqing’in bir süre ona bakakalmasına yol açmıştı. Sonuçta bir leoparın beneklerini silemeyeceğiniz gibi ‘birilerinin’ sapık doğasını da yok edemezdiniz.

 

Çift yavaş ve dikkatli bir şekilde ilerlemeyi sürdürüyor, ilerledikçe Cennetsel Enerjinin izleri artıyor ve çarpışma sesleri duyulmaya başlıyordu.  

 

Otuz yard daha yürüdükten sonra bir ağaç kümesinin ardından manzarayı izleyen Zhou Weiqing, gördükleri karşısında şok olmadan edemedi.

 

Karşısındaki şey beklentilerinin ötesindeydi, ama aynı zamanda hayal ettiği bir şeydi!

 

İri, yoğun ormanın ortasındaki geniş açıklıkta, birçok insanın karıştığı bir dövüş vardı.

 

Pek çok kişinin yer aldığı mücadelelerin en yoğunu ZhongTian Mücadele Takımı lideri Zhan LingTian ve WanShou Mücadele Takımı lideri olan beyazlı bir kız arasında yaşanıyordu. İkili havada çarpışırken vahşi patlama serileri meydana gelmekteydi. İnanılmaz hızlardaki ikiliyi Zhou Weiqing’in yetişim seviyesiyle net olarak görebilmek çok zordu, Weiqing’in tek görebildiği bileklerindeki yedişer set Cevher oldu.  

 

Otuz yaşından önce 7-Cevhere ulaşmak olabileceğin en iyisi sayılırdı.

 

Sinyal ateşinin izleri silinmeye ve mücadeleler yoğunlaşmaya başlamıştı. İki liderin öncülük ettiği mücadele dışında birçok kişi daha kapışmaktaydı. Tabii ki kişi sayısı az olan taraf WanShou Mücadele Takımı iken çoğunlukta olan taraflar ZhongTIan Mücadele Takımı ve BaoPo Mücadele Takımıydı.

 

WanShou Mücadele Takımı üyeleri sahiden güçlüydü. Şu anda sekiz üyeleri de oradaydı. Zhan LingTianla dövüşen liderleri dışındaki her üye, ZhongTian ve BaoPo karşısında ikiye karşı tek şeklinde dövüşüyordu. Hepsi kendilerini desteklemesi için birer Cennetsel Canavar çıkartmıştı ve hepsi en az Düşük Seviye Zong Aşaması gibi görünüyordu. İçlerinde yoğun gücüyle anında dikkat çeken, Üst Seviye Zong Aşaması, devasa, bembeyaz bir goril de vardı. Onunla dövüşen kişi de az önce ayrıldıkları Shangguan Fei’er’den başkası değildi.

 

Shangguan Fei’er şu anda yalnızca bilekliklerini ve eldivenli pençelerini salmış haldeydi.

 

Görünüşe bakılırsa ZhongTian Mücadele Takımı tarafı avantajlı gibiydi. Sonuçta onlar sekiz kişiydi, yanlarında da altı Tutku Vadisi üyesi vardı, toplamda on dört kişi olarak mücadele ediyorlardı.

 

Güç bağlamında Tutku Vadisi üyelerinin daha aşağı olduğuna hiç şüphe yoktu. Ancak onlar karı koca şeklinde çiftler oldukları için takım çalışmaları güç seviyelerini farklı bir aşamaya taşıyor ve birbirlerinin güçlerini arttırıp, zayıflıklarını örtbas edebilmelerini sağlıyordu. Böylece toplam güçleri iki güçlü Aziz Arazininkine eşit hale geliyordu.  

 

ZhongTian Mücadele Takımı üyelerinin bireysel güçleri de WanShou Mücadele Takımı üyelerininkine nazaran biraz düşüktü. Ancak Birleştirilmiş Ekipman konusunda başı çekiyorlardı. Onlar gibi güçlü arazilerde büyüyen insanlar için Cennetsel Canavar tehdidi fazla anlam ifade etmezdi. Sayısal olarak dezavantajlı olan WanShou Mücadele Takımının 7 üyesi de (lider hariç) kaybetmenin eşiğindeydi.

 

Ancak Zhou Weiqing’i çok şaşırtan şey bu manzara değildi. Onun dikkatini çeken şey… savaş alanının arkasındaydı.

 

Savaş alanının arkasında bir tepe, küçük bir dağ vardı. Altında iri bir mağara, mağaradaysa büyük bir varlık.

 

Ejderha.

 

Orada bir ejderha vardı!

 

Zhou Weiqing’in havada gördüğü ejderhaya yüzde seksen oranında benziyordu, ondan biraz daha küçüktü.

 

Ancak şu anda korkunç bir durumdaydı, devasa bedeni orada halsiz bir şekilde yatıyor, gözeneklerinden kan damlıyordu. Önündeyse kocaman, neredeyse iki metre uzunlukta bir yumurta parlıyordu.

 

Yumurta, bembeyaz olmasına rağmen kırmızı bir parıltı saçmaktaydı.

 

Ölmekte olan ejderha narin bir şekilde yumurtanın kabuğunu yalıyordu.

 

ZhongTian Mücadele Takımının sinyal ateşini yakma sebebi kesinlikle WanShou Mücadele Takımı değildi, o ejderha ve yumurtasıydı!

 

Zhou Weiqing ejderhanın nasıl yaralandığını tahmin edemiyordu. Sonuçta hiçbir insanın gücü bir ejderhaya denk olamazdı, hepsi birleşse bile onu halledemezlerdi. Ama bu ejderhanın artık dövüşemeyeceği belliydi.

 

WanShou Mücadele Takımı üyeleri ejderhayı koruyor, ZhongTian Mücadele Takımı ve BaoPo Mücadele Takımı ise ejderhanın yumrutasını çalmaya çalışıyor gibi görünüyordu.

 

Ejderhalar bir hazine olarak görülürdü. Yalnızca bedenleri değil, kanları, pulları, kemikleri, boynuzları, neredeyse her parçaları değerliydi. Ve orada uzun süredir var olmadığı belli olan bir yumurta da vardı. Ne eşsiz bir hazineydi! O yumurtayı kıran kişinin bir ejderhası olacaktı, ne çeşit bir onur ve zenginlik sağlardı bu?! Yeterli süre verildiğinde o ejder Cennetsel Tanrı Aşaması bir güç olabilirdi.

 

Zhou Weiqing’in bilmediği şey ise bu İhtişamlı Uzaysal Alemin bizzat ejderha ırkı tarafından yaratıldığıydı. Nesilleri tükenmekte olan ejderhalar, kanlarını korumak ve nesillerini sürdürebilmek adına bunu yapmış, yıllar geçtikten sonra ise Cennetin Yayılma Sarayı bunu fark etmişti.

 

Bu İhtişamlı Uzaysal Aleme giriş için maksimum yaş sınırı ise otuzdu.

 

Bu sınırı ejder ırkı özellikle koruyucu bir tabaka olarak yerleştirmişti.

 

Ejderha ırkının tükenme ihtimalinin ana suçlusu insanlardı. Her ejderha aşırı kuvvetli olurdu, buna rağmen sayısal olarak insanlarla kıyaslanmaları mümkün müydü? Açgözlü, işgüzar insanlar için ejderhalar ele geçirilmesi gereken birer hazineydi. 'EjderKatili' büyük zenginlik ve ün getiren onurlu bir isim olarak kullanılırdı!

 

Ejderhaların gururu onları birbirinden ayırmaya başlamış, bu da insanlara sayısız seçenek sunmuştu. Sonunda gidişatı fark eden son birkaç ejderha, ırklarının tükenmekte olduğu gerçeğiyle yüzleşti ve Cennetsel Cevher Adasını insanlara karşı son bir dövüş için kullanmaya karar verdi. Bu dövüşte neredeyse tüm güçlü insanları yok etmelerine rağmen kendileri de tükenmenin eşiğine gelmişti.  

 

Güçlerinin son damlasıyla da Cennetsel Cevher Adasında bu İhtişamlı Uzaysal Alemi yaratıp içine birkaç yumurta bıraktılar, onların yeni dünyadaki akrabaları olarak gelişmesini umdular. Ejderhaların insanlara olan nefreti de bu yüzdendi.  

 

Bu alemi açarken de, insanların, torunlarını tehdit edebilmesini engellemek adına ‘ancak otuz yaş altı girebilir’ şeklinde bir kısıtlama koydular.

 

Aslında bu İhtişamlı Uzaysal Alemi yaratan ejderhalar o yıkıcı son savaşta neredeyse tüm güçlü insanları yok ettiklerini ve miraslarını sildiklerini fark etmemişti. Artık ejderhaları tehdit edecek neredeyse hiçbir şey kalmamıştı.

 

Yıllar sonra Cennetin Yayılma Sarayı, Uzaysal Alemin sırrını keşfettiğinde, o jenerasyonun Cennetsel Kar Dağı Lordu da diğer sırları keşfetmiş haldeydi.

 

Cennetsel Kar Dağı, Cennetsel Canavarların kutsal bir alemiydi ve ana soyları olan kaplanlar, ejder ırkıyla daima partner olmuştu. İlahi Cennetsel Ruh Kaplanları ejderlerle hep yakın bir ilişki kurmuş ve zamanında dünyayı beraber yönetmişti, ta ki insanlar ortaya çıkıp bu düzeni değiştirene dek.

 

Ejderhaların hala İhtişamlı Uzaysal Alemde var olduğunu öğrenen Cennetsel Kar Dağı, haliyle fazlaca sevinmişti. Ama ne yazık ki artık Cennetin Yayılma Sarayını kolayca yenecek güçte değillerdi.

 

En sonunda taraflar bir anlaşmaya vardı, bu da Cennetsel Cevher Turnuvası düzenlenmesinin esas sebebiydi. O zamanki Cennetin Yayılma Sarayı efendisi, diğer Büyük Aziz Arazileri de Turnuvaya davet etti ve Turnuva yavaşça tüm İmparatorluklara yayıldı. Ancak finaller daima esas hedefleri olan İhtişamlı Uzaysal Alemde gerçekleşti.

 

İhtişamlı Uzaysal Alemin ve Cennetsel Cevher Turnuvasının ardındaki sırrı bilenler ise yalnızca ZhongTian Mücadele Takımı ve WanShou Mücadele Takımı oldu. Her Cennetsel Cevher Turnuvasında turnuvayı kazanmayı değil, ejderhaları bulmayı hedeflediler.

 

İhtişamlı Uzaysal Alem yalnızca üç yılda bir açılabiliyor, bu yüzden Cennetin Yayılma Sarayının da Cennetsel Kar Dağının da diğer tarafın sinsi bir şekilde içeri gireceği hakkında endişelenmesine gerek kalmıyordu.

 

Tabii ki genç dövüşçülerin hiçbiri yetişkin bir ejderhaya eş olamıyor, ancak yine de ölü ejderlerin kalıntılarını ya da ejder yumurtalarını toplayabiliyorlardı.

 

Cennetsel Cevher Turnuvası yıllardır sürüyor olmasına rağmen, ZhongTian Mücadele Takımı ve WanShou Mücadele Takımı bugüne dek yalnızca kırık ejderha kemikleri ya da pulları bulabilmişti. Bırakın ölmekte olan bir ejderhayı, bir ejder yumurtasını görmek bile ilk defa başlarına gelen bir olaydı.  

 

Aslında WanShou Mücadele Takımının esas hedefi, İhtişamlı Uzaysal Aleme girerek ZhongTian Mücadele Takımını durdurmak, ejderhalara adil bir yaşam alanı ve büyüme şansı verilmesini sağlamaktı. Belki ejderhalar bir gün yeterince büyüyüp güçlenerek bu eşsiz alemden çıkabilir ve Cennetsel Kar Dağıyla yeniden birlik olabilirdi.

 

ZhongTian Mücadele Takımınun hedefiyse doğal olarak bu ejderhalardan mümkün olduğunca kazanç sağlamaktı.

 

Bugün ölmekte olan ejderi ilk bulan WanShou Mücadele Takımı olmuş, ancak çok geçmeden ZhongTian Mücadele Takımı üyelerinden biri de bunu fark etmiş ve hiç tereddüt etmeden sinyal ateşini yakmıştı. Sonuçta BaoPo Mücadele Takımının da yardımıyla güçlerini birleştirip WanShou Mücadele Takımını yeneceklerine hiç şüphe yoktu.

 

#Ben böyle bölümleri çok seviyorum. Bu seriyi de bu ayrıntılı hikayeleri yüzünden çok takdir ediyorum.
Mesela Turnuvanın arkasından böyle ağır bir hikaye çıkacağını hiç düşünmezdim.
Ve aşırı hayvansever bir insan olarak hemen tarafımı seçtim, WanShou'cuyum bu saatten sonra! 
Bu arada bizim kerata bu ejderha ve yumurtası konusunda ne yapacak çok merak ediyorum.
Bir de üç takım buraya gelmişse herhalde bizim takım da artık piyasaya çıkar diye düşünüyorum. Hadi okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44330 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr