Bölüm 107.2 : İlerleme! Cennetsel Shen Enerji Üçüncü Aşaması! (2)

avatar
5751 12

Heavenly Jewel Change - Bölüm 107.2 : İlerleme! Cennetsel Shen Enerji Üçüncü Aşaması! (2)


Çevirmen : Clumsy 

 

Zhou Weiqing’in Dantianından yayılan enerji huzmelerini fark eden Shangguan Tianyang ve Tianyue hemen ona odaklandı. Güç seviyeleri sayesinde Cennetsel Enerji değişimini hissedebilmek için bedenine temas etmelerine gerek yoktu.  

 

Zhou Weiqing yoğun miktarda Cennetsel Enerjisini doğruca göğsündeki Jiuwei Ölüm Akupunktur Noktasına yönlendirdiğinde o enerjinin vahşi atlar gibi hiçbir tereddüt belirtisi göstermeden atıldığını hissedebildiler. Shangguan Tianyang ve Shangguan Tianyue gibi Cennetsel İmparator Aşaması Ustalar bile birbirlerine şaşkınlık içinde bakmadan edemediler. Böyle bir şeyi onlar bile kolaylıkla deneyemezdi.  

 

*Poof* Zhou Weiqing’in bedeni delik açılmış bir balon gibiydi ve Jiuwei Akupunktur Noktasından Cennetsel Enerji fışkırmaya başladı. Aynı zamanda Weiqing'in ağzından kanlar akıyor, tüm bedeni vahşice titriyor, Cennetsel Enerjisi meridyen kanallarından dökülüyordu.

 

Shangguan Tianyang ve Shangguan Longyin kıpırdamıyordu, Zhou Weiqing bunu yapıyorsa bir bildiği olmalı şeklinde soğuk bir mantıkları vardı. Kimse canıyla öyle basitçe oynamazdı.

 

Diğer taraftan, daima soğuk ve düşmancıl davranan Shangguan Tianyue, ona yardım edebilmek için elini kaldırmadan edememişti. Birini umursamaya başlarsan mantığı elden bırakırsın derler. Ne kadar göstermiyor olsa da, kızı ve Zhou Weiqing’in ilişkisini öğrendiğinden beri kalbinde bu gence damadı olarak yer vermişti.  

 

Shangguan Tianyang, onu sakinleştirmek için Shangguan Tianyue’nin kaldırdığı elini tuttu. Aynı zamanda Zhou Weiqing’ten yayılan Cennetsel Enerjiyi incelemeyi sürdürüyordu.

 

Birkaç nefeslik süre içerisinde Zhou Weiqing’in kıyafetleri ter içinde kalmıştı ve yüzü küle dönmüştü. Bu bile ne kadar acı çektiğini anlatmaya yetiyordu, ancak dişlerini sıkıyor, en ufak bir ses çıkarmadan yoğun acıya direniyordu.  

 

Zhou Weiqing’i delirmekten alıkoyan tek bir düşünce vardı: Bing’er için!

 

Sahiden de Bing’er’le mümkün olduğunca erken kavuşabilmek için ne kadar acı çekmesi gerekirse gereksin değecekti. Bu düşünce onun tüm acılara katlanmasına yardımcı oluyordu. Bilincinin son kırıntılarıyla kalan Cennetsel Enerjisini döndürmeye, Ölüm Akupunktur Noktasından kaçmalarını engellemeye çalışmaktaydı.

 

İkinci evrimleşmesinden sonra özümsemediği saklı güçler bir kez daha aktive olmuştu ve o tanıdık soğuk, bedeninin her santimine yayılmaya başladı. Şu anda iki Shangguan kardeş Zhou Weiqing’in kanının kaynadığını, tüm bedeninin kanı, ruhu ve canıyla birlikte yanmakta olduğunu hissedebiliyordu. Hepsi de garip bir şekilde gerçekleşiyordu.

 

Bunun Zhou Weiqing’in kontrolünde olmadığının da farkındalardı. Daha önce söylemiş olduğu gibi, bu kan bağının sağladığı bir çeşit kurtuluştu. O anda Zhou Weiqing’in bedeninden muazzam bir öldürme güdüsü yayılmaya başladı, tenini siyah kaplan dövmeleri sarmıştı. Siyah çizgiler hızlıca göğsüne kaymış, orada garip, siyah bir anafor şekli oluşturmuştu.

 

Shangguan Tianyang ve Shangguan Tianyue artık ümitsizliğe kapılmıştı. Zhou Weiqing’in yalan söylemediğinin farkındaydılar; bedeninde tam da Ölümsüz İlahi Teknikte tarif edildiği şekilde var olan on dört enerji anaforunu görebiliyorlardı. O anda akıllarında Şeytani Değişim vardı; tüm deneyimlerine rağmen, Zhou Weiqing’in bu tekniğin yetişimini başarıyla yapabilmesi için Şeytani Değişim dışında bir sebep düşünemiyorlardı.

 

Dakikalar birbirini kovaladı. Zhou Weiqing’in titreyişleri sonunda yavaşlamıştı, ancak hiç kimse sırtının ortasında beliren soluk kırmızı ışığın yayıldığını ve kaplan dövmeleriyle birlikte bedeninin derinlerine battığını fark etmedi. Normalde bedeninin üçte birinden fazlasını kaplayan kırmızı pul, yavaşça bedeninin içinde yok olmuştu.

 

Sıcak. İnanılmaz bir ısı. Zhou Weiqing’in şu anda hissettiği buydu, sanki tüm sırtı alev alevdi, ancak garip bir şekilde acı verici değildi. Aksine bu sıcaklık bedenindeki yoğun acıyı siliyor gibi görünüyordu. Bu en acısız aşama atlayışı olmuştu!  Acının hem yoğunluğu, hem de süresi azalmıştı.

 

Tabii ki Zhou Weiqing, Cennetsel Enerjinin on beşinci aşamasına geçerken, Ölümsüz İlahi Tekniğin 3. Kısmının ikinci Ölüm Akupunktur Noktasını aşarken bedenine çoktan işlemiş bir şey olduğunun farkında değildi.  ()

 

Zaman yavaşça geçerken Cennetin Yayılma Sarayının üç güçlü ismi Shangguan Tianyang, Shangguan Tianyue ve Shangguan Longyin, sabırla beklemekteydi. Ayrıca Zhou Weiqing’in bedenindeki her gelişmeyi detaylı bir şekilde takip ediyorlardı. Buna rağmen Zhou Weiqing’in bedeninin derinliklerine işleyen ejderha pulunu hiç kimse fark edemedi.  

 

Böyle bir şey olmasının tek açıklaması – yetişim seviyelerinin yeterli olmayışıydı.

 

Ejderha bir Cennetsel Tanrı Aşaması Canavardı; Shangguan kardeşlerin savaş gücü Birleştirilmiş Ekipmanları sayesinde bir Cennetsel Tanrı Aşamasına eşit olabilirdi, ancak ciddi anlamda oraya ulaşmalarına oldukça mesafe vardı. Bu yüzden ejderin Zhou Weiqing’in sırtına işlediği şeyi fark etmeleri mümkün olamadı.

 

İhtişamlı Uzaysal Alemdeki ejderhalar konusunda da yapabilecekleri bir şey yoktu. Cennetin Yayılma Sarayı ne kadar güçlü olursa olsun otuz yaş sınırı onları engelliyordu. Cennetsel Cevher Turnuvasında yaşanabilecek sürprizler dışında ejderhalara karşı bir tehdit oluşturmuyorlardı. Bu yüzden, erkek ejderin Zhou Weiqing’in niyetinden şüphelendiği için pişman olarak verdiği inanılmaz hediye hakkında hiçbir fikirleri yoktu.

 

“Abi… nasıl? Ölümsüz İlahi Teknik gerçek görünüyor, ama bununla takas gerçekleştirirsek, bizim için büyük bir kayıp olur!” dedi Shangguan Tianyue, Shangguan Tianyang’a.

 

Shangguan Tianyang kardeşine sinirli bir şekilde bakarak cevap verdi: “Senin ne düşündüğünü bilmediğimi mi sanıyorsun? Cennetin Yayılma Sarayımızın pozisyonu gereği sözümüzden dönebilir miyiz? Ölümsüz İlahi Tekniğin yetişimi gerçekten yapılabiliyor, bunu kanıtladı; onun yetişimini yapamıyor olmamız bizim eksikliğimiz, anlaşmamızdan dönmenin anlamı yok. Ancak ondan ekstra bir talebim olacak.”

 

Shangguan Tianyue talebin ne olacağını sormak üzereyken, Zhou Weiqing yetişiminden uyandı.

 

On beşinci Ölüm Akupunktur Noktasını aşmak, Zhou Weiqing’e önceki enerji anaforlarının güçlendiğini ve genişlediğini hissettirmişti. Go oyununda on dört parça yerleştirdikten sonra on beşinci parçayı koymak yalnızca tek parçalık bir katkı sağlamazdı. Bu durum da aynı şekildeydi. Yalnızca Cennetsel Enerji miktarı değil, ayrıca kalitesi ve enerji anaforlarının etkisi de büyük oranda artmıştı. Sıvılaşan Cennetsel Enerjinin bedenindeki dönüşüm hızının arttığı belliydi. Hala tüm meridyen kanallarının akımına yolu vardı, ancak Weiqing, yetişim bağlamında büyük bir gelişme kaydettiğinden emindi. En azından bir sonraki ilerleyişe kadar güvende olacaktı. Derin bir nefes alarak yerden kalktı; kıyafetleri sırılsıklam ve yapış yapış olsa da bir basamak daha atlamak ona çılgın bir neşe katmıştı.

 

“Nasıldı müstakbel kayınbabam ve amcam? Ölümsüz İlahi Tekniğim hakkında ne düşünüyorsunuz?” Zhou Weiqing içten bir kahkaha atarak terle ıslanan saçlarını düzeltti.

 

Shangguan TIanyue soğuk bir humph sonrasında sinirli bir şekilde konuştu: “Bu Ölümsüz İlahi Teknik intihara teşebbüs gibi, sen benim kızımı genç yaşta dul bırakmaya mı çalışıyorsun?? Kararımı verdim, otuz Ölüm Akupunktur Noktasını da bitirmeden kızımla evlenmeyi unutabilirsin.”

 

Zhou Weiqing yılışık bir şekilde kendisine vuruyordu, Cennetin Yayılma Sarayını iyi bir takasla kandırmayı başarmıştı. Ne yazık ki Shangguan Tianyue’nin sözlerini duymak şok olmasına yol açtı. Bu, şu efsanevi ‘Mutluluk bardağı taştığında, felaketler başlar!’ deyimiydi herhalde.

 

Shangguan Tianyang kendi kendine gülerek devam etti: “Her başarının altında çile ve sıkı çalışma olduğu doğru… bu her alanda böyledir. Yalnızca 3-Cevherli olmana rağmen böyle güçlü yetenekler sergileyebilmene ve sürdürebilmene şaşmamak gerek. Yetişim tekniğinin eşi benzeri yok. Ne yazık ki yetişimini yapmak çok zor, temel gerekliliklerini sağlamak imkansıza yakın. Bunun yetişimini yapmak sıradan Cennetsel Cevher Ustaları için intihara teşebbüs olur.”

 

Zhou Weiqing hemen acınası bir ifade takınarak atıldı: “Amca, Cennetin Yayılma Sarayı anlaşmadan dönmeyecek, değil mi?”

 

Tabii ki Zhou Weiqing sözlerini bilgece seçmiş, ismiyle hitap etmek yerine ‘Cennetin Yayılma Sarayı’ diyerek onlara bir baskı uygulamıştı.  

 

Shangguan Tianyang kolaylıkla irrite olmazdı ve hafifçe gülümseyerek devam etti: “Ölümsüz İlahi Tekniğinin mükemmel ve eşsiz bir teknik olduğunu söyledim zaten. Öyleyse neden anlaşmadan dönelim ki? En azından dünyada böyle bir teknik olduğunu öğrendik. Şu anda Cennetin Yayılma Sarayımızda bunu yapabilecek biri yok, ama bu ilerde olmayacağı anlamına gelmez. Büyük Aziz Arazilerde miras önemlidir. Takasımız anlaştığımız gibi devam edecek. Ancak, kabul edeceğini umduğum ekstra bir talebim olacak.”

 

Zhou Weiqing gözlerini kısarak ve gülümseyerek cevap verdi: “Kıdemlim, lütfen talebinizi dile getirin, elimden gelecek bir şeyse kesinlikle kabul edeceğim.” Sözleri güzel gelmiş olabilirdi, ancak kendisine bir kaçış imkânı da bırakmıştı. Shangguan Tianyang, genç bir çocukla değil de bir pazarlık üstadıyla karşı karşıya olduğunu hissetti.

 

Zhou Weiqing yalnızca on yedi yaşında olabilirdi, ama Mu En’in dünyaya dair tecrübelerini kalbinde ve beyninde taşıyordu.

 

#Şu aşama atlama bölümlerinden nefret ediyorum, çevirmesi zulüm oluyor. Neyse ki bu da bitti.
Bu arada Bing'er'in babasının sen benim kızımı dul mu bırakacaksın diyişi çok samimi geldi.
En önemlisi, bu ejderha ne verdi ya bizim çocuğa! Ne zaman anlayacağız?!
Bir de Tianyang'ın şartı ne olacak dersiniz, var mı bir fikri olan?
Sorularımı saldım kaçıyorum, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44266 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr