Bölüm 542

avatar
6639 18

I Shall Seal The Heavens - Bölüm 542


Bölün 542: Zeki Mastif!

Meng Hao üç yüz metrelik Alanın baskısıyla yüzleşince Altıncı Anima Gelişim merkezinin bütün gücünü ellerine odakladı. Onları havaya kaldırdı ve ardından bir kesme hareketi yaptı.


Bunun üzerine önündeki hava bozuldu ve kırılma sesi duyuldu. Sanki biçimsiz bir engel aniden yırtılmıştı. Meng Hao’nun vücudu bir anda sanki görünmez bir baskı aniden silinmiş gibi rahatladı.


  “Mastif!” diye bağırdı ileri doğru atılarak. Bunun üzerine mastif kükreyerek iki yüz elli metrelik Alanın Meng Hao’nun etrafına odaklanmasına ve onunla birlikte Patrik Huyan’a doğru fırlamasına neden oldu.


  İkinci kez Patrik Huyan’ın ifadesi Meng Hao yüzünden değişmişti.


  Soğuk bir homurtu koparttı. Meng Hao ve mastif yaklaşırken sağ elini kaldırdı ve önüne doğru elbise kolunu salladı. ne bir büyülü eşya ne de bir kutsal beceri ortaya çıktı. Elbise kolunu gelişigüzel sallamıştı. Fakat bir Ruh Bölme Patriğinin elbise kolunu böyle basitçe sallaması inanılmaz bir gücün ortaya çıkması anlamına gelecekti.


  Üç yüz metrelik Alan yüz elli metreye daralarak kuvvetini ikiye katlamıştı. Alan her şeyi bütün kutsal becerileri bile baskı altına alabilecek inanılmaz bir baskıyla ilerledi. Gürleme sesi havayı doldururken Meng Hao, mastif ve yüz elli metre çizgisine sertçe çarptı.


  Patlama sesleri gökyüzüne yükseliyordu. Meng Hao sağ yumruğunu sıktı ve ileri doğru savurdu. Vücudu gürlemeyle doldu, sanki bu yumruk dağları bile titretmeye muktedir gibiydi. Ağzının kenarlarından kan sızsa da gözleri soğuk bir ışıkla pırıldadı. bu savaş sayesinde artık Ruh Bölmeye dair daha iyi bir anlayışa sahip olmaya başlamıştı.


  Artan bir vahşilikle patlayan mastifin vücudu titredi. Ondan yayılan kanlı ışık yüz elli metrelik Alanıa doğru saplandı. Ayrıca Meng Hao’yu da sarmalayarak kudretli bir güç şekillendirmesi Meng Hao’nun direnilemez bir güç ile ilerlemesine olanak sağlıyordu.


  Meng Hao doğruca Patrik Huyan’a doğru fırladı. Yüz metrelik Alana Patrik Huyan ile gerçek bir temas gerçekleştirene kadar saplanarak girmişti!


  BAM!


  Patrik Huyan’ın ağzından kan aktı ve bir kaç adım gerilemek zorunda kaldı. Gözlerindeki parıltı daha da şiddetlendi. Yüz elli metrelik Alanı bir anda karşılaştığı saldırı karşısında daralmaya başladı. Meng Hao ve mastifin saldırısına karşı koymak için yetmiş beş metrelik Alana kadar küçülmüştü.


  “Bu Ölümsüz Canavar son derece hilekar! Gerçekten de gerçek gücünü saklıyor!!” Patrik Huyan’ın gözleri öldürme arzusuyla pırıldadı. İfadesi yavaş yavaş tekrar sakinleşti. Fakat sakin görünüşüne rağmen içten içe sarsılmış durumdaydı. Kendi Ruh Bölme Alanını böyle sallayabilen bir Gelişen Ruh Gelişimcisiyle karşılaşmak onun Meng Hao’yu öldürme arzusunu daha da perçinlemişti. Meng Hao geri çekilmeden önce, Patrik Huyan yetmiş beş metrelik Alanıyla birlikte ona doğru ilerledi.


  “Seni öldürdükten sonra, bu Ölümsüz Canavarın derisini yüzeceğim ve ardından onu kemiklerini çıkartacağım!” dedi sakin bir tonla. Kelimelerinde herhangi bir güç dalgası bulunmasa da içerdiği öldürme arzusu çok netti.


  Yetmiş beş metrelik Alan tıpkı yasaklı bölge gibiydi; onun içine girmek yaralanmak anlamına gelecekti. O ileri doğru hareket ederken hava titreşiyordu. Onun Meng Hao’ya ulaşmak üzere olduğunu gören mastif kükredi ve gözleri vahşi bir parıltıyla doldu. O Meng Hao ile birlikte büyümüştü ve insanları kandırma konusundaki becerisini efendisinden aldığı söylenebilirdi.


  Alanı daraldı ve ardından ileri doğru fırladı. Pençelerini havaya kaldırarak vahşi bir saldırıyla ileri atıldı.


  Pençeleri son derece keskindi. Patrik Huyan’ın ilerlemekte olan Alanına doğru pençelerini havaya savurdu. Hava gümbürtü sesleriyle dolarken patrik Huyan’ın tüm vücudu sarsıldı. Aniden havada duraksadı. Aynı esnada Kan Mastifi de titredi ve bir ağız dolusu Hayat Qi’si tükürdü. Ardından hiç tereddütsüz korkusuzca tekrar hücuma geçti.


  Bu sefer pençeleriyle saldırmadı. Dişlerini de kullanmayacaktı. Vahşi bir kafa darbesi vuracaktı. Bu Meng Hao’nun mastifiydi ve ölüm pahasına efendisini koruyacak ve düşmanını öldürecekti!

  Güm!  


Patrik Huyan’ın ağzından daha fazla kan geldi ve tekrar geri çekilmeye zorlandı. O anda vahşi ve acımasız mastife baktı ve öldürme arzusu Göklere kadar yükseldi. Artık Meng Hao’ya karşı benzersiz bir kıskançlık hissediyordu.


  “Lanet olası Ölümsüz Canavar!! O… sürekli öncekine göre daha fazla gücünü gizliyor!! Böylesine hain Ölümsüz Canavarları bulmak çok zor!


  Patrik Huyan tam kendini tekrar savunduğu anda Meng Hao’nun soğuk sesi çınladı.


  “Yedinci Anima!


  Boom!  


Meng Hao’nun vücudu bir kez daha hızla büyümeye başladı. Etrafında şiddetli ve öfkeli bir rüzgar peyda oldu. Gökyüzü karardı ve her şey sarsıldı. Onun etten vücudu hayret verici bir seviyeye kadar güçlendi. Şuan otuz iki tane büyük döngü Gelişen Ruh gücünden daha fazlasına sahipti. Şuan ki sayı… altmış dört idi!


  Böyle bir Gelişen Ruh Gelişimcisi tarihte görülmemiş bir şeydi. Büyük ihtimalle gelecekte de görülmeyecekti. Meng Hao’nun saçları savruldu. Şuan inanılmaz bir uzunluğa sahipti, tıpkı bir Ölümsüz Şeytan gibiydi. Etten vücudunun kuvveti, görkemli savaş hüneri ve inanılmaz aurası Gök ve Yeri sarsabilecek cinstendi.


  O anda Meng Hao Ruh Bölme şamasıyla dövüşebilecek en güçlü Gelişen Ruh Gelişimcisiydi!


  Şuan normal boyu yarım metreden fazla bir uzama yaşamıştı. Omuzları genişti, yapısı dimdikti. Tıpkı bir İblis Mabudu gibi görünüyordu ve herhangi birini dehşete düşürebilecek bir aura yayıyordu. Gözleri baktığı her şeyi dondurabilecek kadar soğuk ve keskindi.


  “İmkansız!” Patrik Huyan’ın yüzü düşmüştü. O anda Meng Hao’nun yaydığı benzersiz baskı Patrik Huyan’ın yalnızca kendi aşamasında birinden görebileceği cinstendi!


  Patrik Huyan’ın yetmiş beş metrelik Alanı kendisine doğru yaklaşırken Meng Hao hiç tereddütsüz ileri fırladı. etten vücudunun kuvvetine güvenerek doğrudan rakibinin Alanının içine daldı.


  GÜM!


  Bozulma hareleri yetmiş beş metrelik Alanın içinde yayıldı. Alan daralarak otuz metreye kadar düştü. Bir İblis Mabudu görüntüsü sergileyen Meng Hao hemen otuz metre uzakta belirince Patrik Huyan şok olmuştu. Yumruğunu sıktı ve ileri doğru savurdu.


  Bu bir kutsal beceri yada büyülü teknik değildi. İşin içinde herhangi bir büyülü eşya da yoktu. Bu sadece etten vücudunun korkunç gücüydü. Altmış dört büyük döngü Gelişen Ruhun gücü bir araya toplandı ve... daha önce Gelişim dünyasının Gelişen Ruh aşamasında eşine rastlanmamış olan şok edici bir yumruk haline aldı!


  GÜÜÜMMM!


  Meng Hao’nun yumruğu otuz metrelik Alanı tamamen parçalarken onu dört bir yana dağılan sayısız parçaya kırdı. Bir Ruh Bölme Alanı parçalanmıştı!


  Aynı esnada mastif kükreyerek yıldırım hızında ileri atıldı. Ruh Bölme Alanı yerle bir olduğu anda Patrik Huyan’a hücum ederek keskin, korku verici dişlerini vahşice ona doğru yöneltti.


  BAM!


  Patrik Huyan bunu engellemek için iki elini birden ileri doğru salladı. Vücudu şiddetle sallandı ve yüzünde mutlak bir inanamazlık ve şok ile geriye doğru sendeledi. Bir Ruh Bölme Alanının basit bir Gelişen Ruh Gelişimcisi tarafından kırılabileceğini en vahşi rüyalarında bile göremezdi.


  Bu olaya inanmakta güçlü çekiyordu. An itibariyle Meng Hao’ya karşı öldürme arzusu artık zirveye ulaşmıştı. Aslında, kalbinin derinliklerinde Meng Hao’yu kızdırdığı için pişman bile olmaya başlamıştı.


  Böylesine güçlü bir uzman, bir Ruh Bölme aşamasıyla savaşabilen Gelişen Ruh aşama birisi herhangi bir Gelişimci için adeta bir kabus niteliğindeydi. Eğer onu öldüremezse, sonuç olarak kendi Kabilesi mutlak bir yok oluşla karşı karşıya kalacaktı.


  “Bugün öleceksin!” diye kükredi Patrik Huyan. Şuan mastifin arkasında duran Meng Hao’ya gözlerini kısarak baktı. Meng Hao’nun inanılmaz etten vücudu Patrik Huyan’ın bir an duraksayarak kıskançlık duymasına neden olmuştu. Aniden sağ eliyle bir hareket uyguladı ve aniden önünde devasa bir çarkın ortaya çıkmasını sağladı.


  Tam o anda Meng Hao da bir yumruk daha atmak için ileri fırlamıştı.


  Göz açıp kapayıncaya kadar Patrik Huyan’a yaklaştı….


  “Zamanın Çarkı, Evrensel Ölüm! Birinci Dönüş, Zaman Yıkımı!” Son bir hareket daha uyguladı ve ardından elini ileri doğru itti. Önündeki hayali görüntü aniden netleşti. Bu siyah bir araba tekerleğiydi!


  Tekerlekten zamanla ilgili antik bir hissiyat yayılıyordu ve sayısız büyülü sembolle damgalanmış haldeydi. Büyülü semboller ışıkla titreştiler ve tekerlek aniden dönmeye başladı.


  Meng Hao’nun yumruğu indi ve tam tekerleğe çarpacakken bir anda zihni şiddetli bir hissiyatla doldu. mastifin onu biraz daha hızlı hissetmişti; aniden Meng Hao’yu ağzıyla kavradı ve geriye doğru fırladı.



  Aynı sırada sonsuz Zaman gücü tekerlekten dışarı doğru fışkırdı. Bu güç tipi Meng Hao’nun kullandığından daha farklıydı. Bu güç tersine çevrilebilirdi. Meng Hao geri çekilirken hayretler içerisinde Patriğin parçalanmış olan Alanının yenilenmesini izledi. Altmış metre kadar geri çekildikten sonra Meng Hao’nun Yedinci Animası çözülmeye başlamıştı.


  Patrik Huyan soğukça gülümsedi ve gözlerinde küçümseyici bir parıltı belirdi. Adam aniden ortadan kayboldu ve ardından tam Meng Hao’nun arkasında tekrar ortaya çıktı. Uzandı ve ardından parmağıyla ileri doğru hareket uyguladı. O anda mastif kükredi ve kırmızı ışık genişleyerek parmak saldırısını engellemek için fırladı.


  Patrik Huyan’ın kaşları çatılmıştı ve içten içe küfürler savururken saldırısını tamamlamak için kendini zorladı. Gümbürtü sesleriyle birlikte kırmızı ışık paramparça oldu. Patrik Huyan Kan Mastifinin gelişini ve ağzını açışını görmezden gelerek parmağını Meng Hao’ya doğru saplamaya devam etti.


  Parmak saldırısı hedefine kondu ve bir gürleme sesi duyuldu. Fakat, onun vurduğu şey Kör Larvanın lif katmanıydı! Lif Meng Hao’ya gelen darbenin kuvvetini yüzde doksan engellemişti.


  Geriye kalan yüzde onluk kuvvet ise Meng Hao’ya çarparak ağzından kanlar saçılmasına neden olmuştu. Meng Hao geriye doğru sendelediğinde Patrik Huyan tam takibe devam edecekti ama Mastifin ısırığı ona ulaşmıştı. Patrik Huyan şiddetle titredi ve ağzından kanlar saçıldı. Bir kaç adım geri çekilmeye zorlandı ve Meng Hao’yu takip edemedi.


  “Çetin orospu çocuğu!” dişlerini sıkarak küfürler savurdu. Bir yandan delirmiş haldeki kızıl mastif tarafından tutulurken Meng Hao’nun hızla uzaklaşmasını izlemek zorunda kaldı. Takip edemediği için yalnızca soğuk bir homurtu kopartmakla yetinebilmişti. Hala Zaman gücünün Meng Hao’yu saracağını ve ondan kaçmasına imkan olmayacağını biliyordu.


  “Durum buysa,” diyen Patrik Huyan bir büyü hareketi uyguladı, “senin bu küçük hayvanını katledeceğim!” Gümbürtü sesi havayı doldurdu ve mastifin kükremesiyle beraber Alanı paramparça oldu. Fakat vücudundan yayılan kırmızı parıltı aniden sayısız kırmızı iğneye dönüşerek Patrik Huyan’a doğru fırladı. İkili arasındaki savaş aniden parladı. Aynı sırada Patrik Huyan’ın gözleri titreşiyor ve sürekli Meng Hao’yu öldürebilmek için bir fırsat arıyordu.


  Tüm bunlar bir çakmak taşından çıkan kıvılcımın ömrü kadar zamanda olup bitiyordu. O anda Meng Hao’nun ağzından sızan kanlar vücudu geriye doğru savrulurken aniden tekrar ağzına geri dönüyormuş gibi göründü.







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44226 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr