bölüm 556

avatar
6741 15

I Shall Seal The Heavens - bölüm 556


Bölüm 556: Huyan’ı Sarsmak!

Yedi Ruh Totemi Dönüşümünün tüm Güney Gök topraklarında inanılmaz bir değişime sebep olması Meng Hao tarafından fark edilse de Patrik tarafından fark edilmemişti.   Fakat Meng Hao bilincini tekrar kazandığı anda yedi totem kombinasyonuna, münferit ilkel kaos totemine baktı ve gözlerinde garip bir ışık belirdi. Yedi Gelişen Ruhunda ve yedi toteminde bazı tespit edilemez dönüşümlerin meydana geldiğini anlayabilmişti.   Bu dönüşümün iyi yada kötü olduğunu saptamak ise imkansızdı. Fakat Meng Hao gerçek yedi Gelişen Ruh yoluna ilk adımını attığını zayıfça hissedebilmişti.   Aslında şuana kadar ne zaman Yedinci Animaya girse, vücudundaki yedi tane Gelişen Ruh herhangi bir engelle karşılaşmıyordu. Belli ki Yedinci Animaya girebilir ve altmış dört büyük döngü Gelişen Ruhun gücüyle patlayabilirdi.   Fakat gerçekte onları bir araya kaynaşmaya zorlamış ve bunu yalnızca engin temeli sayesinde başarabilmişti. Yedi totem kombinasyonunun kararsızlığı  Meng Hao’nun dikkatsizliğini fark etmesine sebep olmuştu. Fakat garip, tanıdık gelmeyen bir aura yedi Gelişen Ruh totemlerinden yayılmış ve onları bir araya bağlamıştı. Şuan totem tek parça halinde halde dengedeydi.   Meng Hao bir şekilde bu problemi çözmüş olsa da gelecekte kesinlikle daha büyük tehlikelere yol açacaktı.   Fakat şuan Patrik Huyan ile bir dövüşün ortasındaydı ve bu meseleyi düşünecek vakti yoktu. Konuyu içine attı ve ardından çift elle bir büyü hareketi uyguladı. Bir anda önünde duran tek totem şok edici bir aurayla titremeye başladı.   Totemin bir şekli yoktu ve sürekli değişiyordu. Bazen büyük bazen küçüktü. İçindeki ilkel kaos tıpkı bir su damlası gibiydi ama aynı zamanda alev denizine de benziyordu. O bulanıktı ve net bir şekilde görmek imkansızdı.   Fakat bulanıklığın içinden yayılan aura giderek güçleniyordu.   Patrik Huyan hayrete düşmüştü, bu durum Kutsal Duyularıyla takip eden diğer Kabilelerin Patrikleri için de geçerliydi.   Yedi Gelişen Ruh totemleri bütünleştiği anda Patrik Huyan’ın gözleri şaşkınlıkla titreşmişti. Bir kez daha önünde çember çizdi ve ardından ileri doğru sertçe işaret etti.   “Yedi duygu için kalp gereklidir. Ama ruhun içinde sadece üç tip duygu vardır. Aile sevgisi, arkadaşlık ve romantik aşk. Ben aile sevgisini böldüm, arkadaşlığı yok ettim ve romantik aşkı kestim. Artık ben… duygusuzum!” Bununla birlikte duyguların yedi çemberi parçalandı ve bir bıçağa dönüştü.   Bıçak hayaliydi ama bütün hayat tiplerini söndürebilme yetisine sahipti. Aniden bıçak havalandı ve ardından tek totem kombinasyonuna doğru indi.   Kesme darbesi dağları ve nehirleri fethedebilecek bir aura ile dolup taşıyordu. Bu bıçak… duygusuzluğun bıçağıydı! Patrik Huyan’ın bugüne kadar pratik ettiği bütün gelişim bu Gök ve Yeri sarsan Ruh Bölme bıçağına dönüşmüştü. Tüm dünya Meng Hao’nun kombinasyon totemine doğru fırlayan bu görkemle parlayan bıçağın yüzünde ortadan kaybolur gibi göründü.   Bıçak toteme vurdu. Birbirleriyle çarpıştıkları anda belirsiz, net olmayan bir aura te totemden dışarı taştı. Aura bölgedeki bütün rüzgar ve bulutların hareketi kesmelerine neden oldu. Yukarıdaki ve aşağıdaki her şey sessizliğe büründü.   Garip, dünya dışı bir hissiyat inanılmaz bir şiddetle yayıldı.   Patrik Huyan bunu hissettiği anda kalbi şaşkınlıkla doldu. Bu aura sanki üzerine dayanılmaz bir baskı çökmüş gibi hissettirmişti. Kalbi güm güm atmaya başladı.   Hissiyat öyle hızlı çökmüştü ki karşısında herhangi bir şey yapacak vakti bulamamıştı. Ona karşı hazırlık yapamamış ve zihni uğultularla dolarken ağzından kan gelmişti.   Aynı esnada tek totemin üzerine doğru inen bıçağın yüzeyinde çatırdama sesleri yayıldı. Çatlaklar en sonunda birleştiler ve ardından bir patırtı sesi eşliğinde bıçak yedi parçaya bölündü ve dört bir yana dağıldı.   Bu yedi parça yedi duyguyu temsil ediyordu ve onların parçalanması Patrik Huyan’ın vücudunda bir sarsıntıya neden oldu. Bir ağız dolusu kan tükürdü ve yüzü soldu. Geriye doğru otuz metreden fazla sendeledi ve yüzünde o sırada şaşkınlık ve inançsızlık ifadesi görüldü.   Artık Meng Hao’ya tepeden bakmasına imkan yoktu. Fakat, tam o anda… hala Meng Hao’yu tam olarak anlayamamış olduğunu fark etti. Meng Hao’nun yedi totemi bütünleştirerek tek parça yapması ve sonucunda çıkan aura Patrik Huyan’ın engin bir şaşkınlığa sürüklemişti.   “Bu nasıl bir totem!? Bu neyin aurası!?”   Kalbi titreyen sadece Patrik Huyan değildi. Savaşı izlemek için toplanan Ruh Bölme Patrikleri de eşit derecede sarsılmıştı.   Bu Patriklerden biri de büyük Bulutlu Gökyüzü Tarikatından kırmızı cübbeli oğlandı. Gözlerinde garip bir ışık parladı ve Kutsal Duyusu titredi. “Bu herif nereli?” diye düşündü. “Ben bile o aura karşısında sarsıldım.”   Büyük Vahşi Alev ve büyük Şeytan kelebek Kabilelerinin Ruh Bölme Patrikleri de belli belirsiz bir iletişim haline geçtiler. Şuan artık herhangi bir sinsi saldırı yapmakla ilgili bütün düşünceleri akıllarından silmişlerdi.   Meng Hao’nun tek toteminin aurası şok ediciydi ve onları bu aurayı tam olarak okuyamıyorlardı.   O anda Patrik Huyan ta bir geri çekilme durumundaydı. Meng Hao’nun tek totemi yavaş yavaş yok olmaya başladı. O Patrik Huyan tarafından hasar görmemişti; aksine onun bıçağı toteme en ufak bir zarar bile verememişti.   Onun kaybolmaya başlamasının sebebi Meng Hao’nun Yedinci Animada olsa bile onu artık daha fazla besleyemeyecek olmasıydı. En fazla bir kaç nefeslik süre boyunca onu tutabilirdi. Bu da aslında Meng Hao’nun savaştan önce hesapladığı vakitten daha farklıydı.   “Sadece üç nefeslik süre!” diye iç geçirdi, gözleri parlıyordu.   “İçsel olarak yedi Gelişen Ruhun birleşmesi bana Yedinci Animaya girme olanağı sağlıyor. Dışsal olarak da yedi totemin birleşmesi ise ilkel kaosu, benim tek totemimi şekillendiriyor!”   “Tek başına içsel yada dışsal değişimleri uzun bir süre idare edebilirim. Fakat… hem içsel hem de dışsal aynı anda zirveye ulaştığında bu sadece üç nefeslik süre boyunca devam edebiliyor!”   “Bu üç nefeslik süre boyunca savaş hünerim….” Meng Hao biraz önce edindiği tecrübeyi düşünürken nefesi hızlandı. Fakat hemen dikkatini Patrik Huyan’a çevirdi.   Patrik Huyan derin derin nefesleniyordu. Geriye doğru fırladığında sağ ayağıyla havaya hafifçe vurdu ve bir gümbürtüyle beraber durarak nihayet vücudundaki geri tepme gücünün bir kısmını dışarı yayabildi. Ardından Meng Hao’ya baktı ve gülümsedi.   “Ruh Bölme aşamasını sarsabilen bir Gelişen Ruh Gelişim merkezi. Eğer yeterince zamanın olsaydı kim bilir belki de Güney Gök Gezegeninin Ölümsüzlüğe Yükselişini elde edebilirdin.”   “Ama seni ezip geçmek için bütün gücümü kullanacağım. Başarılı olsam da olmasam da bu süreç Tao Meyvesi doğuracak. Sarı Kaynaklarda bile bu lezzetin keyfini çıkarabileceğim.” Patrik Huyan güldü ve göğsüne sertçe vurdu.   Güüm!   Bu vuruş Patrik Huyan’ın aurasının patlamasına ve güçlenerek şiddetlenmesine neden oldu. Saçları artık beyaz değil siyahtı. Derisi artık yaşlı değil, aksine düz ve pürüzsüzdü.   Şuan artık yaşlı bir adam değil, çehresi gururla dolu orta yaşlı bir adamdı. Ardından aurası giderek güçlenmeye devam etti. Şuan artık genç bir adam görünümündeydi.   Cübbesi siyahtı, kaşları keskin ve kavisliydi, ve gözleri de tıpkı yıldızlar gibi parlaktı. Şuan Patrik Huyan sanki gençliğine geri dönmüş gibiydi. Gökleri sarsabilecek kudretteki aurası her şeyin kararmasına ve büyük bir rüzgarın peyda olmasına sebep oldu.   Meng Hao Patrik Huyan’dan patlayan bu tari edilemez, biçimsiz aura karşısında gözlerini kıstı.   Kutsal Duyu akıntıları şuan Patrik Huyan’a bakıyordu.   “Birinci Bölmenin büyük döngüsü!” dedi Vahşi Alev Kabilesinin Patriği. O uzun, yapılı bir yaşlı adamdı. Gözlerinin içinde yoğun bir konsantrasyon ifadesi görülüyordu.   “Patrik Huyan daha önce asla büyük döngüye ulaşamamıştı….” dedi kırmızı cübbeli oğlan. “Oh, anladım. Kabilesinin kökünün kazınmasını büyük döngüyü tamamlamak için kullandı. Bu Huyan Yunming ne kadar soğukkanlı biri!” Şaşıran oğlan Patrik Huyan’a çatık kaşlarla baktı.   Bu sırada, Siyah Topraklardaki olup bitenler izleyen diğer Kabilelerde çoğu Gelişimci Patrik Huyan’ın aurasının tam olarak hangi seviyeye yükseldiğini bilmiyordu. Fakat o yine de onları şaşkınlığa uğratmıştı.   Büyük Bulutlu Gökyüzü Kabilesinde, Zhou Dekun’un gözleri şaşkınlıkla açılmış ve kalbi gerginlikle atmaya başlamıştı. Meng Hao’nun geri döndüğünü öğrendiğinden beri tek hissettiği şey hep endişe olmuştu.   Büyük Şeytan Kelebek Kabilesinde ise Duo Lan sessizce oturmuş Meng Hao’yu izliyordu. Gözlerinde inatçı bir ışık görülüyordu. Son yüz yıldır Meng Hao hakkında çok şey öğrenmişti. Duo Lan bir Seçilmişti ve bunu kabul etmekten nefret etse de Meng Hao ile aralarında çok büyük bir fark vardı.   Patrik Huyan’ın Gelişim merkezi Birinci Bölmenin büyük döngüsü gücüyle patladığı anda ister Patrikler ister diğer Gelişimciler, izleyen bütün herkes tam anlamıyla sarsılmıştı.   Meng Hao’nun gözlerinin içinde aniden güçlü bir savaşma isteği ateşlenmişti.   Fakat bir an sonra kaşlarını çattı.   Depolama çantasının derinliklerinde Şeytan Ruhunun şiddetli bir ışınlanma gücü yaydığını hissetti. Sanki her an uzaklara ışınlanabilirmiş gibiydi.   Meng Hao bu konuda hiçbir şey yapmasa da, onu görmezden de gelemezdi. Depolama çantasına vurarak kan renkli maskeyi çıkarttı ve yüzüne geçirdi. Aynı sırada mastif kafasını kaldırarak kükredi. Kırmızı bir ışık ışınına dönüşerek Meng Hao’ya doğru fırladı.   Kırmızı ışık maskeyle bütünleşerek Meng Hao’nun cübbesinin dalgalanmasına ve saçlarının savrulmasına neden oldu. Aurası bir anda şiddetle patladı.   Bu patlama anında Ruh Bölme Patriklerinin ve diğer Kabilelerdeki Gelişimcilerin dikkatini çekmişti.   Gürleme sesinin arasında Meng Hao’nun cübbesi kan rengine döndü ve aynı şey saçları içinde gerçekleşti. Etrafı bir kan parıltısıyla kaplanırken arkasında kırmızı bir taht belirdi. Tahtta tıpkı Meng Hao’nun maskesine benzeyen bir maske giymiş bir kadın oturuyordu.   Bu Kan Ölümsüzüydü!   O anda tüm dünya kızıla büründü. Hatta olayı sadece ekranlardan izleyen Gelişimciler bile aniden vücutlarındaki kanın dışarı fışkırmak istediği hissetmişlerdi.   Meng Hao kafasını kaldırdı ve gözlerinde baskıcı bir parıltı görüldü.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr