Bölüm 725: Tamamen Altın!

Hemen sayısız mor renkli insansı canavar kanatlarını çırparak onun etrafını sardılar. Meng Hao'nun görebildiği tek şey bir morluk yığınıydı.

3,000 metre uzaktaki portalla arada yaklaşık 1,500 metrelik bölge tamamen mor renkli canavarlarla kaplıydı. Bu bölgeyi geçtikten sonra ancak geri duracaklardı. Gümüş renkli canavarlar ise 1,000 metre sınırında harekete geçiyorlardı ve Gu Tianxiang burada yenilmişti.

Gümüş renkliler geçildikten sonra sıra da bir altın renkli canavar olacaktı.

Meng Hao'nun gözleri pırıldadı. Burada boşa harcayacak zamanı yoktu bu yüzden hemen atağa kalmıştı. Dokuzuncu Dağ ve Siyah Beyaz İnciler gürleyerek ortaya çıktılar. Dokuzuncu Dağ etrafında dolanan Siyah Beyaz İnciler ile birlikte göründüğünde her yer titredi. Hava titreşti ve çok sayıda dalga katmanı yayılarak dört bir yana çöken baskıya dönüştüler.

Şiddetli baskı tıpkı bir duvar gibi mor renkli canavarlara çarptı. Meng Hao ilerlerken onlar kükreyerek geriye sendelediler. En sıra dışı mor renkli canavar bile geriye doğru savrulmadan önce Meng Hao'ya yaklaşamamıştı bile.

240 metre. 500 metre. 750 metre. 1000 metre....

Sadece birkaç nefeslik sürede Meng Hao sanki düzgün bir yolda yürüyormuş gibi ilerledi. Hızla 1,500 metre sınırına geldiğinde artık mor renkli canavarlar arkasında kalmıştı. Canavarlar ona baktılar ama ne takip ettiler ne de saldırdılar.

İleride gümüş bir parıltıyla gümüş renkli bir canavar bekliyordu. İnanılmaz bir hız ve vahşi bir ifadeyle ileri fırladı. Onun gücü İkinci Bölmeye denkti.

Meng Hao soğukça homurdayarak sağ elini salladı. Dokuzuncu Dağ gelerek gümüş renkli canavara doğru ilerledi. Canavar parçalara ayrılmaya başlarken acınası bir feryat koparttı. Fakat alevler hemen ortaya çıktı ve onu hızla iyileştirdiler.

Meng Hao hemen 250 metre ilerleyerek portalın 1250 metre uzağına kadar geldi.

O anda altıdan fazla gümüş renkli canavar bir araya gelerek önceki canavara katıldılar. Bu toplamda sekiz tane olan canavarların beş tanesi İkinci Bölme gelişim merkezine ve iki tanesi Üçüncü Bölme gelişim merkezine sahipti ve Meng Hao'ya doğru hücuma geçmişlerdi.

"Ezme zamanı!" Meng Hao ilerleyerek sağ parmağını salladı. Dokuzuncu Dağ boyutunu artırırken gürleyerek gümüş renkli canavarlara doğru fırladı.

Meng Hao yoluna durmaksızın devam ediyordu. Alev portalından sadece 500 metre uzaktaydı.

O noktadan ondan fazla gümüş renkli canavar öfkeyle saldırıya geçmişlerdi. Dokuzuncu Dağ'dan gümbürtüler çınlarken onun içinden yedi tane gümüş renkli canavar dışarı fırlayarak vücutları alevlere boğuldu. Onlar da katılarak Meng Hao'nun etrafını sardılar.

Altın Ayaz Tarikatı insanları tüm bu olanları ilgiyle izliyordu. Yanda Gu Tianxiang'ın gözleri titreşti. Meng Hao o sırada tam onun yenildiği pozisyondaydı. "O Lu Bai tam bir canavar!" diye düşündü. "Meng Hao güçlü olabilir ama bundan daha fazla ilerleyeceğini düşünmek imkansız!"

Koyu altın yönetici de havada dikkatle olayları izliyordu ve aynı anda düşünüyordu, "O kesinlikle yenilecek."

Fakat bunun ardından Meng Hao'nun sağ eli hızla büyü hareketi uyguladı ve ardından elbise kolunu salladı.

"Kan Şeytanı Yüce Büyüsü!"

Gümbürtüyle beraber devasa bir burgaç şekillenerek yaklaşık yirmi kadar gümüş renkli canavarı sardı. Aynı sırada devasa kırmızı bir el ortaya çıkarak canavarları sertçe kavradı.

"Qi ve Kan sınıfı!" diye kükredi Meng Hao. Yirmiden fazla gümüş renkli canavar titremeye başladılar ve yüzlerinde hayret ifadeleri görülüyordu. Vücutları hızla kurumaya başlarken çok miktarda qi ve kan Meng Hao'ya doğru akmaya başladı.

Tüm benliğini bir titreme sardı. Qi ve kan son derece güçlüydü ve bir anda vücudu Ruh Bölmenin biriktirebileceği sınıra ulaştı.

Gümüş renkli canavarlar şiddetle mücadele verdiler ve bu sırada burgaç yerle bir olmanın eşiğine geldi. Görünüşe göre Meng Hao'nun ikinci seviye Kan Şeytanı Yüce Büyüsü sınırına ulaşmıştı.

Gu tianxiang'ın gözleri pırıldadı. "O kesinlikle yenilecek"

Altın Ayaz Tarikatı gelişimcileri iç geçirdiler. Eğer Meng Hao birinci seviyeyi geçemezse onlar için hiçbir umut yoktu.

Havada koyu altın yönetici Meng Hao'nun Kan Şeytanı Yüce Büyüsüne baktı ve ifadesi titreştikten sonra hemen tekrar normale döndü.

O sırada yirmiden fazla canavarın kükremesi ve çabası burgacın baş edemeyeceği şiddetteydi. Çatırdama sesleri duyuldu ve yarıklar yayıldı. Fakat Meng Hao daha sonra parmağıyla işaret ederek bağırdı, "Çürüme!"

Çürüyen Alev Şeytanı Büyüsü Gerçek Benlik Tao'sundaki çürüten kelimesi gümüş canavarların vücutlarının titremesine neden oldu. Dünyevi vücutları daha da hızlı kurumaya başladı ve gelişim merkezi anında baskılandı. Hatta hayat kuvvetleri bile kuruma belirtileri gösterdi.

Zayıflamalarından dolayı Kan Şeytanı Yüce Büyüsünün burgacı artık büyük bir baskıyla karşı karşıya değildi. O bir kez daha hareketlendi. Uzaktan bakınca burgaç inanılmaz büyük ve şok ediciydi.

Güm!

Meng Hao'ya doğru akan qi ve kanın yoğunluğu daha da artmıştı. Şiddetle titredi ve dünyevi vücudu aniden infilak ederek Ruh Bölme aşamasından Tao Arayışı'na geçti.

Gümüş canavarlar hızla kuruyorlardı ve adeta ölümün eşiğine gelmişlerdi. Alevler vücutlarını yenilemek için ortaya çıktı ama yenilenme esnasında güçleri Meng Hao tarafından emiliyordu.

Bu Meng Hao'ya adeta bir kaynak olan döngüye dönüşmüştü. Sanki bu şekilde sonsuza kadar güçlenip duracak gibiydi!

Erken Tao Arayışı. Orta Tao Arayışı....

Kafasını kadırdı ve kükredi, vücudunun içinde dolanan benzersiz bir güç seviyesi hissediyordu. İnanılmaz dünyevi vücut gücüyle beraber özgüveni de artmıştı.

Bu Kan Şeytanı Yüce Büyüsünün göklere karşı koyan kudretiydi!

Bu şiddetli, benzersiz kuvvet aynı zamanda Meng Hao'nun bir acıya boğulmasına da neden oldu; sanki vücudu parçalanacak gibiydi. Gu Tianxian bunu görünce ağzı açık kaldı. Altın Ayaz Tarikatı gelişimcileri şaşkın gözlerle izliyordu.

Koyu altın yönetici de şaşırmıştı. Şaşkın bir halde düşündü, "Bu nasıl bir kutsal beceri!? Şok edici!! Zaman Nehrinden tamamen farklı ve aslında çok daha korkunç!"

Dahası, gümüş canavarların yenilenmesi burgacın özümseme gücüne yetişemiyordu. Bazı canavarların yüzlerinde umutsuz bakışlar belirmişti.

Meng Hao sanki burgacın kendisine dönüşmüş gelen bütün qi ve kanı yutuyordu.

Yöneticinin yüzü düştü. "Lanet olsun! Eğer böyle giderse o gerçekten de klan üyelerimi ölene kadar çürütebilir!!"

Dünyevi vücudu güç ile patlayan Meng Hao'nun gözleri şimşek gibi çaktı. Orta Tao Arayışı aşamasında ilerledi ve ardından geç Tao Arayışı aşamasına girdi!

O anda Kan Şeytanı Yüce Büyüsü burgacı aniden renk değiştirerek kırmızıdan altına dönüştü!

Altın renge dönüştüğünde hava şiddetli gümbürtü sesleriyle doldu ve inanılmaz bir baskı her yere çöktü. Beş Altın Ayaz Tarikatı gelişimcilerinin yüzleri şok ile doldu ve kalpleri titredi. Altın burgacın korkunçluğunu net bir şekilde hissediyorlardı ve kukla biçiminde birleşseler bile Meng Hao'ya karşı olan korkuları en ufak bir azalma göstermeyecekti.

Tek Kılıç Tarikatından Gu Tianxiang daha da şaşkındı. Meng Hao'nun aslında Lu Bai'den bile daha canavar olduğunu fark edince göz bebekleri büzüldü.

Altın burgaç sanki temel bir seviyeye dönüşmüş gibiydi. Yayılan baskı onlarca kat artmıştı ve altın burgacın korkunç doğasını hisseden Meng Hao içten içe titredi.

"Üçüncü seviyeyi geliştirememiş olmama şaşırmamak gerek. Kan renkli burgaç... Kan Şeytanı Yüce Büyüsünün ikinci seviyesinin nihai sınırı değildi! Ancak burgacı altına çevirerek Qi ve Kan sınıfının büyük döngüsüne ulaşabilirdim!"

Aydınlanan Meng Hao şuan gümüş renkli canavarları kolayca emebileceği konusunda özgüvenle doluydu. Fakat yapmayı tercih ettiği eylem bu olmadı.

Ne de olsa buralar tamamen koyu altın yöneticinin kontrolündeydi bu yüzden sınırı aşmamak gerekiyordu.

"Lanet olsun!" diye düşündü koyu altın yönetici. "Bir tane canavar zaten yeterince kötüydü. Şimdi de ikincisi ortaya çıktı! Ve bu yeni olan öncekinden bile daha şok edici!!"

Lu Bai birinci seviyeyi Zaman Nehriyle gümüş renkli canavarlardan kaçınarak geçmişti. Dİğer taraftan Meng Hao büyüsünün gücüyle yoluna çıkan her şeyi ezip geçmeye dayalı ilerliyordu. Hangisinin daha üstün olduğunu görmek oldukça kolaydı!

Yönetici giderek kaygılanmaya başlamıştı ama antik anlaşmadan dolayı araya giremiyordu. Tam endişeleri zirve yaptığı anda Meng Hao elini sallayarak bir gümbürtünün kopmasına neden oldu. Altın burgaç yok oldu ve yirmiden fazla gümüş canavar ağızlarında kanlarla geriye savruldular. Yorgun ve halsizdiler ve Meng Hao'ya gözlerinde benzersiz bir korku ve saygıyla baktılar.

Lu Bai'den korkmamışlardı; Lu Bai ondan daha güçlü bile olsaydı yine de kendilerini öldüremeyecekti.

Meng Hao ise farklıydı. O onları tamamen yok etmeye muktedirdi!

Gümbürtü sesleri çınlamaya devam ederken ve yirmi canavar geri çekilmişken Meng Hao yoluna devam etti. Neredeyse tarif edilemez miktarda qi ve kan özümsemişti. Bu güç gerçekte ona ait olmasa da onu geçici olarak güçlendirecek ve dünyevi vücudu zirve Tao Arayışına denk bir güçle dolu olacaktı.

Yoluna devam etti ve doğal kanun etrafına yayıldı. Dünya gümbürdedi, hava bozuldu ve şok edici enerji Meng Hao'yu doldurdu. Meng Hao yoluna devam ederken koyu altın yöneticinin gözleri titreşti. Kadim anlaşmayı temel alarak belli bir kontrolü elinde tutuyordu ve böylece daha önce Lu Bai'ye saldırandan daha güçlü bir altın renkli klan üyesini çağırdı. Canavar kükredi ve kabaran Tao Arayışı gelişim merkezi ile Meng Hao'ya doğru hücuma geçti. Vücudu alevlerle sarılıydı ve adeta bri kayan yıldız gibi Meng Hao'ya doğru fırladı.

Meng Hao hemen kendisine saldıran canavar ile daha önce Lu Bai'ye saldıranın arasındaki farkı görmüştü. Soğukça homurdandı ve ardından yumruğunu sıktı.

"KAYBOL!" diye kükrerken dünyevi vücudunun bütün gücüyle yumruğunu savurdu. Delice, sarsıcı bir güç dalgası ileri doğru fırlarken yer yer karardı, bu güç sanki gökyüzünü kaplamaya yeryüzünü gömmeye vasıf gibiydi.

Gelmekte olan altın canavar şaşkına döndü ve aniden inanılmaz bir ölüm tehlikesi hissiyle doldu. Hiç tereddütsüz kaçınmayı denedi. Fakat Meng Hao'nun dünyevi vücudu tarafından üretilen güç dalgası inanılmazdı. Göz açıp kapayıncaya kadar altın renkli canavarı tamamen sardı.

Kan donduran bir çığlık koptu. Alevler vücudunu tamamen kapladı ama onlar yaratığın vücudunun baştan aşağıya tamamen parçalanmasının önüne geçemedi.

Yoldaş klan üyesinin ölmek üzere olduğunu gören yönetici bir ışık parlaması gibi aşağı doğru çaktı. Altın renkli canavarı tuttu, ardından Meng Hao tarafından üretilen güç dalgasını vurarak dağıttı. Bir anlık sürede yoldaş klan üyesinin canını kurtarabilmişti.

Altın renkli canavar nefes nefeseydi ve Meng Hao'ya inanılmaz bir korkuyla bakıyordu. Bu sadece o altın canavar için geçerli değildi. Dİğer izleyen hepsi aynı durumdaydı.

"Birinci seviyeyi geçtin!" dedi koyu altın yönetici Meng Hao'ya derin bir bakış atarak.