Bölüm 360

avatar
7469 16

I Shall Seal The Heavens - Bölüm 360


Bölüm 360: Zhou Dekun’un Değerli Hapı


Şaşıran sadece Zhou Dekun değildi. Hanxue Shan da Meng Hao’ya kocaman açılan gözleriyle öfkeli bir şekilde baktı.


Çevredeki Gelişimciler bir an ne diyeceklerini bilemediler. Fakat ardından kahkahalar yükseldi.


Fang Mu mu? Güney Diyarının ünlü Büyük Usta Hap Kazanından mı bahsediyor?


Komik. Bu herif cidden Büyük Usta Zhou’yu rencide ediyor.


O gerçekten cesur, belki de biraz yeteneklidir. Onun Büyük Usta Zhou ile yüzleşmesi çok yazık. Kesinlikle üstün gelemeyecek.


Kahkahalar yankılanmaya devam ederken Büyükusta Zhou kaşlarını çattı ve ardından Meng Hao’ya bakarak soğukça homurdandı.


Cahil serseri.” dedi Zhou Dekun elbise kolunu fiskeleyerek. “Senin Fang Mu ismini ağzına alman bile yakışıksız olur. O benim Küçük Kardeşim, Büyük Usta Hap Kazanıdır!” Gözlerinde gururlu bir bakış parladı; belli ki Büyük Usta Hap Kazanının Büyük Kardeşi sıfatı ona kendisini oldukça itibarlı hissettiriyordu. “Normalde sana Simya Tao’su ile ilgili bir kaç ders verecektim. Fakat bu zırvalığından sonra haşmetli Simya Tao’sunun, hakkında zırvalanmaması gereken bir şey olduğunu anlamanı sağlayacağım.” Bununla birlikte elini kaldırarak küçük bir şişe ortaya çıkarttı.


Bu şişede senin o gün kullandığın zehir bulaşmış kan var.” diye devam etti kibirli bir ses tonuyla. “Onu uzun süre analiz ettim, ve onun oldukça tesirli görünse de aslında oldukça basit olduğunu söylemem gerek.” Bununla birlikte şişeyi Meng Hao’ya doğru fırlattı.


Sana öğreteceğim ilk ders o şişenin içindeki sıvılaştırılmış zehir hakkında olacak.Sen…” Daha sözlerini bitiremeden, gözleri bir anda kocaman açıldı.


Çevredeki Gelişimciler de bir anda sessizliğe büründüler ve bakışları Meng Hao’nun üzerine kilitlendi. Dört Büyük Kıdemli bile onu dikkatle izliyordu.


Çünkü Meng Hao şişeyi yakaladığı anda, şişe parçalanmıştı. İçinden leş gibi kokan, siyah bir sıvı ile birlikte havalanarak Meng Hao’nun kafasının üstüne yükselen bir sis çıkmıştı.


Bir an sonra Meng Hao’nun elinde bir kızgın alev dili ortaya çıkarak aniden siyah sisin dağılmasına sebep oldu. Sıvı kıvrılmaya başladı ve iki nefeslik sürenin sonunda bir tıbbi hapa dönüştü! İzleyen herkes bu olayı net bir şekilde gözlemlemişti!


Siyah tıbbi hap aniden kırmızı Qi iplikleri çıkartmaya başladı ve bunun ardından hapın rengi mora dönüştü. O artık leş gibi kokmuyordu, bunun yerine insanın ruhunu dinginleştiren hoş bir aroma yayıyordu.


Sıvı Dondurma Karışımı!” diye düşündü Zhou Dekun kalbi güm güm atarken. Şok olmuştu ama hemen kafasını topladı. “Bu bir tür hile olmalı. Bu herif çok genç. Sıvı Dondurma Karışımı sadece Mor Ocak Lordlarının yapabileceği bir şey.


Meng Hao hafifçe öksürdü ve biraz utanmış göründü. Gerçekten de Zhou Dekun için problem çıkartmak istemiyordu. Aslında onu burada görebildiği için oldukça mutluydu. Sıvı Dondurma Karışımı özellikle insanı hayrette bırakacak bir şey değildi. Bu başka bir simyacıya selam sunma yönteminden daha fazlasıydı. Ne yazık ki Ji Klanı ile olan olaylar ve buna dahil olan diğer şeyler hakkındaki bilgi eksikliği yüzünden Meng Hao bu işe Zhou Dekun’u da bulaştırmak istemiyordu.


Bir simyacı olarak, senin önemsiz hileni karalamayacağım.” dedi Zhou Dekun tıpkı bir Büyük Usta edasıyla. En iyi azarlayıcı tonuyla konuşmaya devam etti. “Fakat, bu zehir sıvısını araştırma sürecinde, onun içine kattığım tıbbi bitki miktarı az değildi. Onları haince kullanarak bir tıbbi hap yapmaya cüret edeceğini hiç düşünmemiştim! Şu an senin Simya Tao’nu görmezden geleceğiz. Böyle hileler kabul edilemez!” Dört Büyük Kıdemli de dahil bütün izleyiciler daha önce hiç olmadıkları derecede şok geçirdiler. Ne de olsa kendi bakış açılarına göre Zhou Dekun’a çok büyük bir güven besliyorlardı.


Zhou Dekun ise aslında içten içe biraz telaşlanmıştı. Fakat, burası Siyah Topraklardı ve kendisi Doğu Hap Bölümünden bir Ocak Lorduydu. Bu nedenle biraz önceki hap yaratma şeyinin tamamen bir hile olduğuna kendini ikna etmişti.


Gel.” dedi kararlı bir şekilde. “Benim için bir hap yap. Sahip olduğun bütün yeteneği kullan.” Ses tonu kibirliydi ama içten içe bu fırsatı rakibinin yeteneğinin gerçek seviyesini öğrenmek için kullanmaya karar vermişti.


Meng Hao hafifçe gülümsedi. Zhou Dekun’a baktı, ardından başını sağa sola salladı ve depolama çantasına vurarak sıradan bir hap ocağı çıkarttı. Daha sonra biraz da tıbbi bitki çıkartarak ocağın içine attı. Bir kaç saniye sonra yeşil bir tıbbi hap ortaya çıktı. Hapın tıbbi aroması çok yoğundu. O gerçekte sıradan bir tıbbi haptı ama kalabalığı şok etmeye yetecekti.


Fakat tıbbi hap ortaya çıktıktan sonra izleyiciler çok fazla şaşırmış gibi görünmediler. Aslında bazıları alaycı kahkahalar bile atmıştı. Dört Büyük Kıdemli kaşlarını çattılar ve yaşlı kadın iç geçirerek başını sağa sola salladı.


Hanxue Shan da başını sağa sola salladı, ardından sanki yarışmayı kaybettiği için onu teselli etmek istiyormuş gibi Meng Hao’ya baktı.


Meng Hao tüm bu tepkilere şaşırdı. Bir şeyler yanlıştı. Yeşil tıbbi hap basit görünüyordu ama güçlü bir tıbbi aromaya sahipti ve aslında Temel Kurulum aşaması için yüzde seksen tıbbi kuvvete sahip bir haptı.


Senin tıbbi hapın bu mu? Pekala, sana çok yüklenmeyeceğim. Fakat, sana gerçek bir tıbbi hapın ne olduğunu öğreteceğim!” Zhou Dekun aslında içten içe rahat bir nefes almıştı. Meng Hao’nun Simya Tao’su onunkinin çok çok üstündeydi. Dahası Meng Hao’nun tıbbi hapı çok gösterişli değildi. Aslında Zhou Dekun o hapı eline almadan seviyesini tam olarak söyleyemeyecekti. Zhou Dekun sakin ve rahat bir yüz ifadesiyle depolama çantasına vurdu ve bir hap ocağı çıkarttı.


Bu hap ocağı yeşimden yapılmıştı ve ortaya çıktığı anda ruhsal enerji yaymıştı. Meng Hao ona şaşkınlıkla baktı. Hap ocaklarına dair sahip olduğu bilgilere göre, o hap ocağının sıradan olmadığını bir bakışta anlamıştı.


Yeşim ocağın yüzeyinde uğurlu hayvan işlemeleri vardı. Bunlar sıradan tasvirler değildi, totemik bir havaya sahiptiler ve belli ki bazı özel işlevlere sahiptiler.


Meng Hao’nun bakışını gören Zhou Dekun’un yüzünde kendini beğenmiş bir ifade belirdi. Bu hap ocağı ona Kutsal Kar Klanı tarafından hediye edilmişti ve o bundan çok memnun olmuştu. Onun Simya Tao’su ortalama olsa da hala kararlılığı sayesinde zaferi elde edebileceği konusunda kendine güveniyordu. Bir de bu hap ocağına sahip olması, onun şansını daha da artırıyordu. Şu an için onun başarı şansı yüzde doksan olacaktı.


Hap ocağı parlak kırmızı bir taşla birlikte ortaya çıktı. Hap ocağını pozisyonuna yerleştirdikten sonra taştan alevler yükselmeye başladı. Daha sonra, Zhou Dekun bir kaç tıbbi bitki çıkartarak onları belli seviyelere kadar hızlandırdı ve ardından hap ocağının içine attı.


Hap ocağı parlamaya başladı ve Zhou Dekun’nun kendisi de ışıkla birlikte parlarken bu ona Göksel bir görünüş verdi. O şu an gururlu ve hatta kutsal görünüyordu. Ona bakan herhangi biri onun görkemine anında ikna olacaktı.


Bu noktada Zhou Dekun kesinlikle yüce bir varlık aurası yayıyordu.


Ona Büyük Usta Zhou denmesine şaşmamak gerek. Tek bir bakışla onun Büyük Usta kumaşına sahip olduğu görülebiliyor!


Büyük Usta Zhou’yu hap yaparken ikinci kez görüyorum. Onu izlerken her an şok ve hayranlıkla doluyorum.


Çevredeki Gelişimciler gözlerinde saygı dolu bakışlarla bu manzarayı tartışmaya başladılar. Büyük Kıdemliler ise hafiften gülümsediler ve onu takdir eder gibi başlarını aşağı yukarı salladılar.


Meng Hao’nun yüzünde tuhaf bir ifade belirdi. Başkaları anlamasa da o tek bir bakışla Zhou Dekun’un hap yapımının istisnai olduğunu görmüş ve hatta daha istisnai olan şey ise adamın kendi vücudunu ışıl ışıl parlatmak için kullandığı teknikti.


Kendine burada iyi bir yer edinebilmesine şaşırmamak gerek.” diye düşündü Meng Hao. “O teknik gerçekten de kullanışlı. Eğer yanlış hatırlamıyorsam Güney Diyarındayken böyle bir şey yapamıyordu. Bu tekniği burada, Siyah Topraklarda elde etmiş olmalı.


Konuşma uğultuları havayı doldururken gözleri ışıl ışıl parlayan Zhou Dekun hap ocağına hafifçe vurdu. Kör edici ışık hüzmeleri havaya akın ettiler ve bununla birlikte beyaz bir tıbbi hap ortaya çıktı.


Hava hemen yoğun bir tıbbi aromayla doldu ve dört bir yana yayıldı. Bu aromayı koklayan herkes hemen enerjiyle doldu ve Gelişim Merkezlerinin güç ile fırladığını hissetti.


İnsanlar aralarında konuşmaya devam ettiler.


İşte buna tıbbi hap denir! Onu kullanmasan bile Gelişim Merkezinin sıçrama yaptığını hissedebilirsin! Bu hap inanılmaz!


O kesinlikle sıra dışı. Aslında Büyük Usta Zhou’nun yaptığı son bir kaç parti haptan daha tesirli. Hahaha. Görünüşe göre Büyük Usta Zhou’nun Simya Tao’su öncekinden bile daha iyi.


Yaşlı kadının dışında diğer Büyük Kıdemliler bile gülümsediler ve başlarını aşağı yukarı salladılar.


Meng Hao keyfi yerinde görünen Zhou Dekun’a ağzı açık bakakaldı. Uzun bir sürenin ardından alaycı bir şekilde gülümsedi, en sonunda kalabalığın kendisine neden böyle alaycı şekilde baktığını anlamıştı. Zhou Dekun’un tıbbi hapları daima sıra dışı olmuştu. Ne de olsa o bir Ocak Lorduydu. Fakat, en sonda yaptığı hap ocağına hafifçe vurma hareketi kibirle dolu gibi görünse de aslında hapın tıbbi özünün dışarı çıkmaya başlamasına sebep olmuştu.


Hap ortaya çıktığında özünde zayıftı; içinde orijinal tıbbi kuvvetinin yarısından daha azı kalmıştı. Diğer kısmı havaya dağılmıştı.


Yoğun tıbbi aroma herkesin enerjiyle dolmasına neden olmuş ve hatta ufak Gelişim Merkezi atılımları gerçekleştirmişlerdi. Onlara göre bu olay tıbbi hapın yüksek kaliteye sahip olduğunu gösteriyordu. Fakat, aslında Siyah Toprak Gelişimcilerinin Simya Tao’sundan ne kadar anlamadıklarını gözler önüne seriyordu.


Meng Hao aniden Simya Tao’sundan hiç anlamayan insanlarla baş edebilmek için şartlara uyması gerektiğini fark etti.


Dahası, aynı zamanda kendi Simya Tao’sunda farkında olmadan gelişim gösterdiğini de fark etti. Artık yaptığı tıbbi haplar şatafatlı değil, onun yerine sönüktü. Bu sıradan gelişimciler bir kenara sıradan simyacıları bile aşan bir alemdi.


Meng Hao yeşil tıbbi hapı bir kenara koydu, görkemli Zhou Dekun’a baktı ve çevredeki Gelişimcilerin heyecanlı konuşmalarını dinledi, ardından kıkırdamaya başladı.


Tam o sırada Soğuk Kar Klanı İkinci Kıdemlisinin sesi çınladı.


Büyük Usta Zhou, bu kendini Fang Mu olarak tanıtan kişiye daha fazla ders vermene gerek yok.” dedi soğukkanlılıkla. “Bu toy Gelişimci ile daha önce yapılan anlaşma artık geçerli değil.” Adam Meng Hao’ya baktı. “Hanxue Shan’ı kurtararak gösterdiğin nezaket için şu ana kadarki hilelerini görmezden geleceğiz.” Adamın sesinin yankılanması daha dinmeden aniden tüm şehri keskin bir kahkaha sesi doldurdu.


Demek sizin Soğuk Kar Klanınızın simyacısı bu öyle mi? Vay, ne harika bir Büyük Usta. Sen Hap Şeytanını bile gölgede bırakabilirsin! Tabi herkesin sana güldüğünü hesaba katmazsak.”


Aniden gökyüzünde üç renkli ışık ışını belirdi, aşağı doğru uçarlarken dalgalar yaydılar.


Üç insan geldi ve tam Kutsal Kar Şehrinin koruyucu büyü formasyonuna çarpmak üzerelerken, formasyon aniden açıldı. Soğuk Kar Klanı Büyük Kıdemlileri bu üç adamı gördükleri anda ifadeleri hemen değişti.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr