Bölüm 438

avatar
7629 17

I Shall Seal The Heavens - Bölüm 438


Bölüm 438: Zhao Youlan



Sis yaklaştığı sırada dağın içinde beş farklı konumdan beş ışık ışını fırladı. Hepsi de farklı renklerdeydi; bunlar Beş Kabile dağlarının zirvelerinde bulunan totemik Kutsal Antiklerdi.



Aynı sırada beş tane koruyucu kalkan peyda olarak Beş Kabileyi tamamen kapladı ve dışarıyla bağlantısını kesti.



Daha sonra Beş Kabilenin üyeleri totemlerinin çeşit çeşit güçlerini serbest bıraktılar. Hepsinin de gözleri kan çanağına dönmüştü ve ihtiyatla doluydu; belli ki bu insanlar Kabileleri için ölmeye hazırlardı. Beş Kabilenin Büyükbabaları, Papazlar ve Büyük Kıdemlilerinin hepsi Gelişen Ruh aşamasındaydı ve şiddetli bir öldürme arzusu yayıyorlardı. Kaynayan siyah sise doğru sert yüz ifadeleriyle baktılar.



Tam o sırada siyah sis koruyucu kalkana sertçe çarptı. Gümbürtü sesleri havayı doldururken yer sallandı. Bir zamanlar zümrüt yeşili olan bölge ormanları kurudu ve siyaha dönüştü.



Bölgede yaşayan çeşitli canavarların acınası çığlıkları yükselmişti. Onların vücutları çürümeye başladı ve siyah sıvı göletlerine dönüştüler.



Karga Mabudu Dağlarının tamamen bir ölüm aurasıyla dolması çok kısa bir zaman almıştı.



Aniden, kaynayan siyah sisin içinden uğursuz bir ses yankılandı. “Karga Mabudunun Beş Kabilesi, biz Beş Zehir Klanının Örümcek Dalıyız. Teslim olun ya da… Ölün!” Ses dört bir yana doğru gök gürültüsü gibi yayıldı. Bu sesin içindeki baskın ve güçlü irade hissedilebiliyordu; bu Orta Gelişen Ruh Gelişim Merkezinin gücüydü. Bunu duyan Beş Kabile üyelerinin yüzleri bembeyaz olmuştu. Arada koruyucu kalkan olmasına rağmen yine de ağızlarından kanlar sızmıştı.



Ölümüne!” diye bağırdı Karga Kasvet Baş Papazı. O orta yaşlı, gözleri kurnazlıkla parlayan bir adamdı. Ağzından çıkan sözcükler kararlılıkla doluydu. Beş Zehir Kabilesine vermeleri gereken cevap tam olarak buydu.



Ölümüne!!” Beş Kabilenin bütün üyeleri buna eşlik ederek güçlü bir gürültü koparttılar.



ÖLÜMÜNE!!” Bu şok edici ses sert, soğuk bir kararlılığa dönüştü. Gökyüzüne yükseldi ve siyah sise hücum ederek Örümcek Dalının bütün üyelerinin kulaklarına ulaştı.



Üç bin kişilik Örümcek Dalı Gelişimcilerinden yirmi tanesi Büyük Kıdemli, bir tanesi ise yeşil cübbeli Baş Papazdı. Tüm bu insanlar o sırada genç bir kadına bakıyorlardı. Bu genç kadının etrafı yüzlerinde yeşil totem dövmeleri bulunan ondan fazla soğuk yüzlü Gelişimci tarafından sarılmıştı.



Kadın yirmili yaşlarının başlarında görünüyordu, uzun ve güzel saçları vardı ve parlak kırmızı bir cübbe giyiyordu. O güzeldi ve kırmızı cübbesi şehvetli vücut kıvrımlarını gizleyemiyordu. Onun güzelliği bir anlamda şeytani gibi görünüyordu; gözleri soğuktu ve tamamen acımasız görünüyordu. Bu acımasızlık, güzelliğiyle tamamen tezat oluşturuyor ve onun cinsel çekiciliğini daha da artırıyordu.



Kadının alnında beyaz bir örümcek dövmesi vardı; örümcek dövmesi pırıldarken sanki hareket ediyormuş hissi yaratıyordu.



Bu kadın büyük Beş Zehir Kabilesinin beş Kutsal Kızından biri olan, Örümcek Dalının Zhao Youlan’ı idi.



Alnındaki beyaz örümceğe Bilgelik Örümceği adı veriliyordu; sadece doğuştan Kutsal Kız olanlar onu elde edebilirdi.



Muhterem Papaz…” dedi kadın hafifçe. “Saldırıyı başlat! İlk önce kalkanın icabına bakın. Totemik Kutsal Antiği kullanın!” Tıpkı ismi gibi sesi de tıpkı bir orkide gibiydi, güzel ama soğuktu.



Örümcek Dalının Baş Papazı yeşil cübbe giymiş yaşlı bir adamdı ve elinde siyah, ahşap bir asa tutuyordu. Zhao Youlan’ın sözlerini duyunca başını aşağı yukarı salladı ve ardından asayı doğrulttu. Aniden çevredeki sis kaynamaya başladı ve ardından kalkana doğru fırlayan devasa bir örümceğe dönüştü.



Bir gümbürtü koptu ve kalkan dalgalandı, fakat düşmedi. Bunun üzerine Baş Papaz kaşlarını çattı ve ardından sağ eliyle bir büyü hareketi uyguladı. Devasa örümcek çözündü ve ardından her biri üç yüz metre uzunluğunda olan beş tane siyah mızrağa dönüştü. Adam asasını sallayarak bu mızrakların daha önce bölgedeki beş dağdan fırlayan ışık ışınlarına doğru hücum etmesini sağladı.



Beş Kabilenin totemik Kutsal Antikleri, lütfen ortaya çıkın!” diye bağırdı Karga Kasvet Kabilesi Papazı. Elinde beliren yeşim kayışı kırdı. Hemen beş dağdan kükreme sesleri duyuldu. Kutsal Antikler hemen ortaya çıkmıştı: Karga Gözcü Kabilesinin Treant’ı, Karga Alev Kabilesinin Alev Denizi ve diğerleri. Fakat onlar ortaya çıktıkları anda…



Korumalarının ardında duran Örümcek Dalı Kutsal Kızı Zhao Youlan’ın Karga Kasvet Kabilesi Papazına bakan Anka gibi gözleri pırıldıyordu. İkilinin bakışları birbiriyle buluştu ve ikisi de karşısındakinin kim olduğunu çok iyi biliyordu. İkisi bu savaştan sorumlu olan kişilerdi.



Örümcek Kutsal Antiği çağır!



Sağır edici bir gürültü havayı doldururken yukarıdaki bulutlar kaynamaya başladı ve havada devasa bir çatlak belirdi. Her biri binlerce metre uzunluğa sahip olan beş tane devasa örümcek bacağı aniden çatlağın içinden kendini gösterdi. Çatlağın içinde nasıl bir varlığın yer aldığını görmek imkansızdı fakat bacaklar ortaya çıktıkları anda beş dağın zirvelerine doğru fırladılar. Göz açıp kapayıncaya kadar muazzam bir patlama eşliğinde büyü formasyonları çatladı. Yer sallandı ve dağlar sarsıldı.



Beş Kabilenin bütün totemik Kutsal Antikleri kükrediler ve doğruca gökyüzüne doğru uçtular. Ardından gökyüzünde şok edici, kıpkırmızı bir örümcek ileri doğru fırlayarak onlarla sertçe çarpıştı.



Örümcek Dalı Savaş Gelişimcileri…” dedi Zhao Youlan yumuşak bir sesle. “Savaş formasyonlarına gerek yok. Tüm bölgeyi mühürlemek için totemik Şeytan Örümcek ağlarını kullanın!



Kutsal Kızın emirlerini uygulayacağız!” Üç bin Örümcek Dalı Gelişimcisi hep bir ağızdan bağırdılar, gözleri vahşilikle parlıyordu. Kafalarını gökyüzüne doğru kaldırdılar ve kükrediler, bu sırada totemlerinin parıltıları dışarı doğru patladı. Hemen hayali Şeytan Örümcekler ortaya çıktı ve hava, dört bir yana doğru fırlayan sayısız iplikle doldu. Tıslama sesleri havayı doldururken, iplikler parlak kalkana doğru fırladılar; bu iplikler aynı zamanda zehre de sahip gibi görünüyordu.



Kıdemliler, lütfen büyü formasyonunu yok etmek için yardım edin.” dedi Zhao Youlan, bir yandan da saçlarıyla oynuyordu. “Bana Beş Kabilenin Büyükbabalarını getirin!



“Kutsal Kızın emirlerini uygulayacağız!” Hemen bir düzine kadar yaşlı adam grubun içinden fırladılar. Vücutlarındaki totem dövmeleri ışıl ışıl parlayarak Gelişen Ruh aşaması gücüyle patladı. Dalgalar bütünleşerek tuhaf bir desen oluşturdular, bir büyü formasyonu doğrudan Beş Kabilenin koruyucu kalkanına doğru fırladı.



Tam çarpışma gerçekleşeceği sırada Karga Kasvet Kabilesi Papazının gözleri titreşti.



Karga Gözcü ve Karga Alev Kabilelerinin Büyükbabaları, lütfen diğer üç kabilenin Papazları ve Büyük Kıdemlileriyle birlikte savaşa başlayın!”



Karga Gözcü Kabilesinin Büyükbabası hemen kükredi ve ileri doğru hücuma geçti. Onun arkasından ondan fazla Papaz ve Büyük Kıdemlinin yanı sırada Karga Alevin Büyükbabası da harekete geçti. Koruyucu kalkanın yıkılmasını engellemek adına gelen gelişimcileri durdurmak için fırladılar.



Tam o sırada Karga Kasvet Kabilesi Papazı aniden emirler yağdırmaya başladı: “Beş Kabile üyeleri. Savaş öncesi stratejimize göre ellişer kişilik takımlara ayrılın. Beş takım bir bölük şekillendirecek. Beş bölük ise bir tabur olacak! 1. Tabur kuzey batıyı, 2. Tabur kuzey doğuyu, 3. Tabur ise kuzeyi savunacak! Onlara net zararlar vermeye çalışın!



Unutmayın, ölümüne savaşmak yok! Eğer yaralanırsanız hemen kalkanın gerisindeki bölgeye dönerek iyileşmeye bakın.



4. Tabur ve 5. Tabur, siz de duruma göre savaş cepheleri arasında dönüşümlü olarak gezin. 6. Tabur kalkanın içinde korumada kalsın! Bu savaş çabuk sonuçlanmayacak. Kabile üyeleri, Karga Mabudu için savaşacağız!” Hemen Beş Kabilenin binlerce gelişimcisi kalkanın dışına doğru harekete geçti, gözleri kan çanağına dönmüştü.



KARGA MABUDU İÇİN!” Kabile üyeleri kükremeler eşliğinde üç bin Örümcek Dalı Gelişimcisiyle çarpışmak için hücuma geçtiler.



Savaş alevleri bir anda göklere kadar yükselmişti. Büyülü teknikler dört bir yanda alevlenmişti. Gökyüzündeki beş Totemik Kutsal Antik ise Örümcek Dalının Kutsal Örümceği ile bir savaşa tutuşmuş durumdaydı. Bu savaş Gelişen Ruh aşamasının çok çok ötesinde bir savaştı. Etrafa yayılan dalgalar aşağıdakilerin bu savaşın gidişatı hakkında yorum yapmalarını imkansız kılıyordu.



Onların aşağısında Gelişen Ruh Gelişimcileri amansız bir savaşa girişmişlerdi. Sis dört bir yana yayılmıştı ve gölgelerden başka bir şeyi görmeyi zorlaştırıyordu. Fakat dövüşün ölümcül olduğuna hiç şüphe yoktu.



Daha da aşağıda, kalkanın dışında, iki taraftan da binlerce gelişimci adeta bir kan yağmuru yaratmıştı. Örümcek Dalı için bu savaş yenilmez fatihler olarak onurlarını koruma meselesiydi. Bu savaşı kazanmalılardı!



Beş Kabile içinse bu savaş evleri ve insanları için yapılan bir kavgaydı. Ne geri çekilebilirler ne de yenilebilirlerdi. Eğer ölmeleri gerekiyorsa son nefeslerine kadar savaşacaklardı. Çünkü, arkalarındaki koruyucu kalkanın içinde babaları, anneleri, kardeşleri ve diğer akrabaları onları izliyorlardı.



Savaş!!



Ölümüne!!



Karga Mabudu ve Kabilelerimiz için!” Vahşi haykırışlar yankılanıyordu. En düşük seviye savaş en vahşi olanıydı. Her yerde kan donduran çığlıklar ve kanlar vardı.



Kalkanın içinde Beş Kabilenin diğer üyeleri yumruklarını sıkmış bu savaşı izliyorlardı. Çocuklar korkudan ağlıyor ve kızlar hıçkırıyordu. Annelerin kalpleri parçalanıyor ve babaların yüzlerinden göz yaşları dökülüyordu.



Kalkanın çok daha uzağında, Örümcek Dalı grubunun içinde Zhao Youlan hafifçe bir iç geçirdi. Bir anlığına rahatsız olmuş gibi göründü. Fakat bu iç geçirmeyle birlikte negatif duyguları bir anda akıp gitmişti. Bir savaşta doğru ve yanlış, kişinin bakış açısına bağlıydı.



Ejderhacılar! Hepiniz en gizli kayıtlarımızda tarif edilen gizemli Ejderhacıyı biliyorsunuz, Zhou Ye’yi katleden kişiyi... Onu Beş Kabileden dışarı çıkartmanın zamanı geldi!



Örümcek Dalı Gelişimcileri arasında üç tane Ejderhacı vardı ve grubun en arkasında yer alıyorlardı. Üzerlerinde siyah cübbeler vardı ve tüyler ürperten auralara sahiplerdi. Dahası, her biri savaşta onları koruyacak çeşitli koruyucu eşyalarla çevrelenmişlerdi.



Zhao Youlan’ın sözlerini duyunca üçü de gülümsedi ve elbise kollarını fiskelediler. Hava kükreyen şeytansılarla doldu ve arka arkaya ışık ışınları ortaya çıktı. Bir anda her birinin yanında yaklaşık on bin kişilik şeytansı sürüleri ortaya çıkmıştı.



Karga Kasvet Kabilesi Papazı bunu görünce yüzü titreşmeye başladı. Bu savaşın ahengiyle ilgili bir şeyler tersti ama gerçekten de o anda başka seçeneği yoktu. Dağın arkasındaki bölgeye doğru döndü, ellerini kenetledi ve saygılı bir baş selamı verdi. “Büyük Usta Meng, yardımına ihtiyacımız var!



Meng Hao o sırada avlusunda oturmuş savaşı gözlemliyordu. Gökyüzünde yaşananları ve savaş alanındaki kan fırtınasını görebiliyordu. Bu savaş ona Siyah Topraklardaki Kutsal Kar Şehri savaşını hatırlatmıştı.



Daha sonra Altın Kargayı ve büyük ağacı düşünmüştü.



Uzun bir süre geçtikten sonra iç geçirdi.



Bana gösterdiğiniz nezaketten dolayı, yarattığınız kabilenin varlığını sürdüreceğinden emin olmak için elimden geleni yapacağım.” Hafifçe iç geçirerek ayağa kalktı ve avludan dışarı çıktı. Onun peşinden gelen Vahşi Dev kafasını havaya doğru kaldırarak kükredi, gözlerinde kana susamış bir bakış vardı. Böyle savaşlar Vahşi Devlerin tam olarak olmak istedikleri yerdi!










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr