38.Bölüm | Cehennem Yolcusu-3

avatar
576 4

İlahi Dilek - 38.Bölüm | Cehennem Yolcusu-3


Mağaranın girişinde duraksadı. İçeriye girmeli miydi bilmiyordu. Mağaradan dışarıya sızan huzur verici ve tatlı enerji akımı yavaşça tenini okşuyordu. Böylesine güzel bir hissi daha önce hiç hissetmemişti.

Mağaradan yayılan enerji ne kadar güzel olursa olsun bir tuzak olabilirdi. Hem canavarların aleminde böylesine güzel bir şeyin tuzak olmaması mümkün müydü?

Umutsuzca kafasını salladı ve arkasına döndü. Mağaradan gelen enerji akımı dışında farklı enerji akımları da hissediyordu. 

Saatler süren yolculuğu sırasında bir sürü farklı enerji akımı hissetmişti ama hiçbiri mağaradan gelen akım kadar saf ve huzurlu değildi. Aksine hepsi kin ve nefret ile doluydu.

Mağaraya girmek yerine nereye giderse gitsin aynı tehlike ile karşı karşıya kalacağı kesindi. Eğer içeride kötü niyetli bir varlık olsaydı bu huzurlu enerji var olabilir miydi?

Cevap büyük ihtimalle hayırdı.

"HUH!"

Derin bir nefes aldı ve mağaraya girdi. Nereye giderse gitsin tehlikede olacaktı, bu yüzden mağaranın içine girmemesi için bir neden yoktu. Ayrıca bu saf ve huzurlu hissettiren enerji akımının kaynağını çok merak ediyordu.

Tüm algılama kapasitesini kullanarak, karanlığa saklanmış canavarlara karşı temkinli bir şekilde ilerledi.

Mağara çok derinlere iniyordu, bu yüzden mağaranın girişi hariç her yer karanlıkla kaplanmıştı. Rayomi yeni kazandığı kutsamayı kullanarak avucunda küçük bir alev topu oluşturdu. Bu alev önünü aydınlatmaya yetecek kadar kuvvetliydi.

Mağarada ilerledikçe havanın soğuduğunu hissetti. Dakikalardır yürümesine rağmen hiçbir canavar ile karşılaşmamış olması içini rahatlattı.

Her adımdan sonra hissettiği huzurlu enerji akışı daha da güçlendi. Bu his her arttığında, ilerleme isteği daha da güçlendi.

Gulp! Gulp!

Mağaranın derinliklerinde su birikintileri ortaya çıktı. Hafif asitlenmiş bir suydu, gazoza benzer bir yapısı vardı. Rayomi suyun içine her adım attığında baloncuklar kabarıyordu.

Blup!Blup!

Bu küçük su birikintilerini geçtikten sonra mağaranın yolları daha da daraldı. Bazı sarkıtlar yolu tıkayacak kadar uzamıştı.  Rayomi, kılıcı ile bu sarkıtları kırarak yoluna devam etti.

Kılıcı sarkıtlara kesik açtığı zaman, kesiğin arasından hafif bir buhar yükseliyordu.

Cosss!

Sarkıtların kapladığı dar yol her adımdan sonra daha da daralıyordu. 

"Hah! Ighk!"

Rayomi zorlanıyor olsa da durmadı, ilerlemeye devam etti. Dar yol bir süre sonra geniş bir alana açıldı ve sarkıtlar sayıca azaldı.

"Sonunda... Huh?"

Rayomi geniş alanın zeminine adım atar atmaz, zemin çatlamaya başladı. Rayomi yeterince hızlı tepki veremedi ve boşluğa düşen zemin ile beraber düşmeye başladı. 

Çatlayıp parçalanan zeminin altı metrelerce derinliğe ulaşan bir boşluktan ibaretti. Rayomi yeterince hızlı tepki veremediği için bu boşluktan aşağıya düşüyordu.

"AAAAAAAAAAAAAAAAAHHHHHHHHH! Sıçtık!"

Envanterindeki pembe taşları kullanmayı düşündü ama telaşa kapıldığı için kullanmayı beceremedi. 

Neyse ki, bu büyük boşluğun sonunda düşüşünü yavaşlatmak için büyük bir su birikintisi onu bekliyordu.

BUM! BUM!

Sayılamayacak kadar fazla taş parçasıyla beraber su birikintisinin içene girdi. Aslında buna 'su birikintisi' demek pek doğru değildi. Burada bir göl büyüklüğünde su bulunuyordu.

Metrelerce yükseklikten suya çakıldığı için biraz başı dönmüştü ama kendisini toparladığı anda yüzerek suyun tepesine çıktı.

"Oh! Neredeyse... Ölecektim. Son anda kurtuldum."

Gölün ilerisinde turuncu ışıkların yükseldiği bir alan gözüne çarptı. Orası dışında her yer dik duvarlarla kaplıydı.

Işığa doğru yüzdü. Kıyıya vardığında sudan sürünerek çıktı. Birkaç adım ileride turuncu kristallerle kaplı büyük bir delik gözüküyordu.

Suyu emerek ağırlaşan kıyafetleri ile yürümek tam bir işkence gibi hissettirse de turuncu kristallerin bulunduğu deliğe ilerledi. Bu aleme geldiğinden beri her gördüğü taş kırmızı renkteydi, bu yüzden farklı bir renk görmek onu şaşırtmıştı. Ona en yakın olan kristale elini uzattı ve kristali hafifçe okşadı. Hafif okşamanın ardından kristalin yaydığı ışık yavaşça söndü.

"Ah! Bu da ne?"

Kristali bir kez daha okşamayı denedi. Bu sefer kristal yeniden ışıklar saçmaya başladı. 

Rayomi ilerlerken bir ışık kaynağına ihtiyacı olacağını biliyordu. Neredeyse kolu büyüklüğünde bir kristal parçası kırdı ve onu bir meşale gibi taşıdı.

Kristallerin kapladığı delikten ilerledi ve yeniden geniş bir alana ulaştı. Bu sefer temkinli davranacaktı.

Bulabildiği en büyük boyutlardaki taşı aldı ve güçlü bir şekilde zemine fırlattı. Tamamen emin olabilmek için taşa fazlasıyla güç uygulamıştı.

Taş zemine çarptıktan sonra zeminde bir hareketlenme olmadı.

"Zemin sağlam olmalı."

Yavaşça adımını attı ve korktuğu gibi bir şey olmadı. Rahatlamış bir şekilde nefes verdi ve zeminde ilerlemeye başladı. Bu geniş alanın sonunda üç tane farklı yol belirdi.

Karanlıktan dolayı üç yolun giriş kısımları dışında hiçbir yeri gözükmüyordu. Rayomi elinde küçük bir alev topu oluşturdu ve en soldaki yoldan içeriye fırlattı. Yol alev topu iler aydınlandı.

"Temiz."

Alev topu uzun süre ilerledi ve söndü. Gözüken kısımlarda hiç canavar yoktu. Aynı şekilde ortadaki yolu aydınlattı. Ortadaki yolda temizdi.

Sırada en sağdaki yol vardı. Elinde alev topu oluşturdu ve fırlattı.

"Siktir! Siktir!"

Gözleri kocaman açıldı. Gelişmiş algılarıyla bile algılayamadığı bir sürü yaratık yolu tamamen kaplıyordu.

Rayomi'nin fırlattığı alev topu, bir süre ilerledikten sonra bir grup yaratığa çarparak söndü. Yaratıkların hepsi aynanda Rayomi'ye doğru döndü ve koşturmaya başladı.

Aslında bu yaratıklar örümceklere ve kırkayaklara benziyordu. İnsan bacağı kadar uzun olan canavar kırkayaklar ve insan kafası büyüklüğündeki canavar örümcekler geniş alana akın etti.

Bu yaratıklar zayıf görünseler de sayıları kolayca yüzü aşıyordu. Rayomi, yeni gücünü kullanma zamanının geldiğini biliyordu, çünkü canavarların hepsiyle aynı anda uğraşmak çok zor olacaktı.

[Ejderha Alevi Kutsaması (Aktif) Alev topu oluşturuluyor]

Yapabildiği en güçlü alevlere sahip alev topunu oluşturdu ve üstüne doğru hızla gelen yaratık topluluğuna fırlattı. 

Puf!

Yaratıklar alevlerin arasında eriyerek buharlaştı. Sadece saniyeler içinde onlarca canavarı yok etmişti.

"İşe yarıyor."

Bir kez daha alev topu oluşturdu ve fırlattı. Rayomi'ye doğru yaklaşan her yaratık saniyeler içinde buharlaştı.

Bu saldırıları çok güzel olsa da harcadığı büyü enerjisi çok fazlaydı. Yaratıklar hzıla Rayomi'nin etrafına toplandı.

Alev toplarını temkinli kullanmazsa enerjisi biteceği için kılıcı ile savaşmaya karar verdi.

Kılıcını envanterinden çıkardı ve hızlı koşma yeteneğini aktif etti.

[Hızlı Koşu (Aktif)]

Elinde tuttuğu kristali yere bıraktı ve hzıla koşmaya başladı. Hem koşuyordu hem de kılıcını savurarak yaratıkları biçiyordu. 

Bu zayıf varlıkların hiç güçlü yanı yoktu sadece sayıları fazla olduğu için sıkıntı yaratıyorlardı. 

Normal bir insandan beş kat, hatta on kat daha hızlı olan Rayomi, saniyeler içinde düzinelerce yaratığı parçaladı.

Ama başka bir sıkıntı daha vardı. Öldürdüğü her yaratıktan sonra düzinelerce yeni yaratık sağ taraftaki yoldan dışarıya çıkıyordu.

"Bunlar hiç bitmiyor mu?"

Rayomi daha hızlı ve daha güçlü saldırdı, ancak öldürdüğü düzinelerce canavarın yerini yüzlerce canavar aldı.

"Kahretsin!"

Yeniden alev topunu kullanmayı düşündü ama büyü enerjisi çok fazla azalırsa zor duruma düşebilirdi.

Envanterini açtı. Farklı bir taktik uygulaması gerekiyordu. iki tane kırmızı taşı envanterinden çıkardı ve eline aldı. Taşları aktif etti ve yaratıkların geldiği yolun girişine fırlattı.

BOOM!

Taşlar patladı ve yaratıkların bir kısmını parçalara ayırdı. Yaratıkların çıktığı yolun tavanı, patlamanın etkisiyle yıkıldı ve girişi tıkadı.

Rayomi bu şekilde sonsuz yaratık akışını durdurabildi. Yeni yaratık artık gelmeyecekti ama bu geniş alanda hâlâ yüzlerce yaratık vardı.

"Bu kadarıyla başa çıkabilirim."

Kılıcını kavradı ve koşmaya başladı. Tüm hızıyla koşarken bir yandan da yaratıkları kılıcı ile parçalara ayırdı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46904 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr