13.Bölüm Mavi Yılanla Anlaşma Yapmak-Gelişim

avatar
3188 20

İnatçı Yükselen - 13.Bölüm Mavi Yılanla Anlaşma Yapmak-Gelişim


'' Kimle konuşuyorsun? '' (Erthyo)


''.....''


Bir süre ses çıkmayınca Jenny cevap verdi.


''Boş ver. '' (Jenny)


Konuyu devam ettirmek istemediğinden Erthyoda daha fazla sormadı.


Şhh


Bir sürünme sesi geldi. Herkes sürünme sesinin kaynağına baktığında Mavi Yılanın Arty ve Korndora doğru gittiğini gördüler.


'' Ne yapıyor? '' (Lilly)


'' Onları yemek mi istiyor? '' (Erthyo)


Mavi Yılan sürünerek yanlarına gitti ve parmaklarındaki boyutsal yüzükleri aldı.


''Doğru Boyutsal yüzükler'' (Erthyo)


Erthyo yanına gidip boyutsal yüzükleri Mavi yılandan aldı.


İçine sadece birkaç zehir hapı olduğunu gördü.


''Boşuna bakma böyle kişiler eşyalarını envanterlerinde taşır. ''(Lilly)


'' Envanter mi? Hatırladım, Mira bana 10.seviye olunca senin de envanterin olabilir demişti ama yok. ''(Erthyo)


''Çünkü envanterinin olması için ya uzay büyüsünü bilmen ya da uzay büyüsünü bilen birisinin yardım etmesi gerek. '' (Lilly)


''Demek Öyle. '' (Erthyo)


Mavi yılan Erthyo'nun elindeki boyutsal yüzükten vazgeçmemişti ve üstüne tırmanıp koluna doğru sürünüyordu.


'' Pekala al bakalım. ''


İçindeki hapları almıştı zaten ve boyutları 20 metrekareydi. Envanterleri olduğu için fazla büyük almamışlardı. Bu yüzden yılana vermekte bir sıkıntı görmüyordu.


Yılana attı. Ne yapacağını bilmiyordu ve dikkatlice izlemeye başladı.


Yılan ağzını açtı ve boyutsal yüzükleri canavar çekirdeklerine yaptığı gibi yedi. Fakat sevmemiş gibiydi ve yüzünü ekşitmişti.


[Boyutsal Yüzük yediniz]


[Boyutsal Yüzük yediniz]


[Uzay büyüsü hakkındaki bilginiz arttı]


[seviye atladınız]


[Seviye atladınız]


[Artık 10 birimlik envanter açabilirsiniz]


Sonra sürünerek tekrar Erthyo'nun kafasına yayıldı.


''Kullanılıyor gibi hissediyorum. ''(Erthyo)


Konunun üzerinde fazla durmadan Lilly'e döndü.


''Elflerin göz renklerinin siyah olduğunu bilmiyordum. '' (Erthyo)


'' Normalde elflerin göz renkleri siyah değil mavidir. Fakat benim durumum özel o yüzden sana anlatmayacağım. '' (Lilly)


'' Pekala. '' (Erthyo)


Anlatmak istemiyorsa yapabileceği hiçbir şey yoktu. Lilly başka tarafa döndü.


'' Gel ''(Lilly)


Dedikten sonra önünde bir ejderha belirdi. Kahverengi pulları vardı. Uzunluğu 10 metreydi ve etrafına toprak manası yayıyordu.


''Ortak engelleyici lanet mi? ''(Jenny)


''O nedir?''[Ertyho)


''Ortak Engelleyici Lanet birinin ortağıyla bağlantı kurmasını ve çağırmasını engelleyen bir lanettir. Ruh ortakları için yapılmış olan bir lanet. Ondan Ruh ortağı bağı hissetmeme rağmen ortağını çağırmama nedeni buymuş. '''


Ejderha'nın önüne geldi ve konuştu.


''Seni tekrar görmek güzel Yunn. ''(Jenny)


''Bu sensin Jenny. Seni de görmek güzel.''(Yunn)


Birbirleriyle bir süre konuştuktan sonra Lilly söze girdi.


''Şu an ne kadar iyileşmişse olsam da, üstüm kan içinde hadi eve dönelim.''(Lilly)


''Tamam. ''(Yunn)


Sonra Ejderhanın sırtına bindi ve gitmeden önce konuştu.


''Pylos Yükseliş Akademisine girecek misin? ''(Lilly)


'' Evet. ''(Erthyo)


''Orada olacağım ve girsen de, girmesen de sana o gün teşekkür edeceğim.''(Lilly)


Cevap beklemeden uzaklaşmaya başladı.


''Jenny beni Loncaya götürür müsün?'' (Erthyo)


''Üstüme mi binmek istiyorsun. '' (Jenny)


''Binmek demeyelim de yolculuk arkadaşı diyelim. '' (Erthyo)


Kafasını kaşımaya başladı. Jenny'nin üstüne binmesinden kızabileceğini düşünüyordu. Sonuçta o Lilly'nin Ejderhası gibi değildi.


''Kabul ediyorum fakat sadece sen binebilirsin. ''(Jenny)


Erthyo ne demek istediğini anlamıştı ve kafasındaki yılanı alıp yere koydu.


''Görüşürüz küçük dostum senle takılmak eğlenceliydi. ''(Erthyo)


Jenny dışında bir macera arkadaşı olması hoşuna gitmişti. Fakat Jenny her önüne geleni üstüne binmesine izin vermiyordu.


Mavi Yılan Erthyo'nun dediklerini duyunca üzülmüştü. Hem bedava yemeği kaçırıyordu hem de 1 hafta boyunca karşı taraf kendine dostça davranmıştı ve ona kalan canavar çekirdeklerini karşılıksız vermişti. Bu da karşı tarafı arkadaşı olarak görmesini sağlamıştı. En önemlisi de karşı taraftan ayrılırsa hayatta kalabileceğini zannetmiyordu. Şimdilik.


Şhh


Yerden hızlıca Erthyo'nun kafasına süründü.


''Üzgünüm benimle gelemezsin. '' (Erthyo)


Fakat Mavi Yılan dinlemiyordu. Kafasına yapışmaya devam etmişti. Bir süre daha devam ettikten sonra kafasından sökemediği için Jenny'e sordu.


''Ne yapmalıyım sence? '' (Erthyo)


''Ben üstüme senden başkasını bindirmek istemiyorum fakat eğer onla bir anlaşma yapabilirsen senin kafanda gitmesine bir şey diyemem. (''(Jenny)


''Anlaşmayı senle yaptığım gibi mi yapacağım? ''(Erthyo)


'' Hayır o eşit şartlı bir anlaşmaydı yani 50/50 fakat sen bu yılanın efendisi olacaksın yanı bir nevi 20/80. Tek yapman gereken kanını alnına bastırman gerek.'' (Jenny)


Parmağından çıkardığı kanı yılanın alnına bastırdı. Mavi Yılan şu an karşısındaki kişinin kendisi ile anlaşma yapmaya çalıştığını biliyordu.


Bunu anlayabiliyordu çünkü sonsuza kadar bedava yemek yiyemezdi. Hiç zorluk çıkarmadan kendini bıraktı. Karşı tarafa azda olsa güveniyordu. Çünkü karşı taraf onu en savunmasız zamanda öldürmemişti ve çekirdekleri karşılıksız verip onu beslemişti ve onun sayesinde çok fazla seviye atlamıştı.


[Uzay-Zehir Yılanı ile anlaşma yaptın]


[İsim verebilirsin]


'' Uzay-Zehir? ''


Erthyo daha önce hiç böyle ismi olan canavar duymamıştı ve şaşırmıştı.


''Bu-Bu Çifte Yükseliş mi? ''Jenny Erthyo'nun sözlerini duyunca heyecanlandı.


'' O nedir? ''(Erthyo)


''Benim Klanım gibi çok yönlü elementlere çalışan canavarlar çok nadirdir. Anka ve Ejderha klanı gibi klanlar tek elemente odaklandıkları için daha çabuk gelişirler fakat biz bu açığı elementlerimizle kapatabiliriz. Bu Yılanda öyle bir yapıya sahip, normalde her canavar kendi alanlarında ilerlerken bazı canavarlar elementlerinde ilerlerken evrim geçirebilirler bu tamamen şanstır. Bu evrim sayesinde 2.bir elemente kavuşabilirler ve yavaşça onu geliştirebilirler. ''


Çok hızlı konuşmuştu ve derin bir nefes aldıktan sonra kendini sakinleştirdi ve devam etti.


'' Bununda bir zayıflığı var kişi önceden olduğu alemi terk etmesi gerekiyor. Yani bu yılan önceden bir ejderhaydı ve şimdi bir yılana dönüştü fakat doğru karar verdi çünkü bu sayede daha güçlü olacak. ''


Taktir etmişti çünkü ilerlemek için seviye düşmeye katlanabilecek bir şey değildi.


''O zaman bu dostumuzun ismini Valeria koyalım anlamı güçlü olmak demek. Tam sana uygun. Fakat cinsiyetini bilmiyorum yani sana uygun mu? ''


Cevap vereceğini beklemediği için kafa hareketi ile yanıtlayacağını bekliyordu fakat şaşırtıcı bir şey oldu.


''Valeria.. Valeria Sevdim. '' (Valeria)


''Bizim bedavacı konuşmaya başladı ha. ''(Erthyo)


''Ben bedavacı değilim. Sadece senin iyi niyetine karşılık veriyorum. ''(Valeria)


''Peki, Peki, Bundan sonra iyi geçinelim, Bedavacı. ''(Erthyo)


Erthyo daha fazla sataşacaktık Valeria araya girdi.


''O zaman senin iyiliğine karşılık ben de bir şeyler vereceğim, Efendim. '' (Valeria)


Efendim kelimesini söylerken ağzına tam oturamamış gibi bir şekilde konuştu. Sanki ilk defa bu kelimeyi kullanıyordu.


Gerçekten de öyleydi eski dünyasında kendisi acımasız bir yılandı. Sonradan bir ejderhaya dönüştüğünde artık kimse ona karşı çıkamaz olmuştu yani kimseye efendim kelimesiyle hitap etmemişti.


Erthyo ne karşılığı olacağını soracaktık sistemden bir mesaj geldi.


[Envanter özelliği açıldı]


[10 birimlik envanter açıldı]


Dili tutulmuştu. Uzay büyüsüne sahip olduğunu biliyordu fakat böyle bir şey yapabileceğini bilmiyordu. Daha demin Lilly ile envanter hakkında konuşmuştu fakat şimdi envantere sahipti.


''Bu yeterli mi efendim? ''(Valeria)


''Evet güzel bir karşılık. '' (Erthyo)


Sonra Jennyle beraber loncaya gittiler ve görevi tamamladı. Yılanın yumuşak bölgesini de sattı ve 18 gümüş elde etti. Yeni bir görev kabul etti ve gitmeye hazırlandı fakat görevli onu durdurdu.


''Bu zehir canavar biraz özeldir. Kendisinin zehri etrafa yayılır ve illüzyonlar oluşturur. Kişi illüzyona takılınca zehre karşı kendini savunmasız bırakır ve zehir yüzünden ölebilir. Yani dikkatli olun. ''


Erthyo bu sözlerin ne demek olduğunu anlıyordu geçen sefer zehir ormanına gideceği zamanda ona bir şey satmıştı ve bu seferde bir şey satmaya çalışıyordu.


'' Geçen seferkileri bitiremedim fakat illüzyonlara karşı bir şey yapamayabilirim. O yüzden alacağım. ''


Bir şişe aldıktan sonra Güz rüyası Canavarını avlamaya gitti.


Güz Rüyası Canavarı ismini rüya gördürmesinden ve zehrin kahverengi olmasından alıyordu.


Güz Rüyası Canavarının özel bir yeri vardı burası mevsimin her zamanı sonbahar yaşar ve bu da Güz Rüyası Canavarlarının Güz manasını emmesini ve gelişmesine olanak sağlar.


Erthyo ormana girdi ve önüne bir canavar geldi. Canavar bir çakala benziyordu fakat kafasında bir aslan gibi büyük yelesi vardı. 2 kuyruğu vardı fakat kuyruğun üzerinde bir tabaka vardı, Sert bir tabakaydı.


Güz Rüyası Canavarları zehirlerini bu 2 kuyruktan sağlıyordu ve üstündeki tabakalarda çelikten daha sertti.


Bu yüzden Erthyo saldırdıktan sonra 3-4 vuruştan sonra kesebiliyordu. Kılıç Niyeti metali kesebilirdi fakat metalden daha sert derili canavarlar vardı ve onları öldürmek hiç kolay değildi.


İlk Güz Rüyası Canavarını öldürdükten sonra çekirdeğini çıkardı fakat özümsemedi.


''Sence işime yarar mı? '' (Erthyo)


''Yaramaz, bu canavarlar zehirden çok illüzyona yatkın zehir bunun yanında çok az. '' (Jenny)


''Peki sen istiyor musun Velaria. ''(Erthyo)


''İhtiyacım yok efendim. Dediği gibi bu illüzyonlarda ustalaşmış bir yaratık ve zehri benim işime yaramayacak kadar az. '' (Valeria)


Bunları duyduktan sonra onu yüzüğüne attı. Bazı eşyalarını Envanterine atmıştı fakat hâlâ yüzüğünü taşıyordu. Çünkü bu onun ilk arkadaşından bir hediyeydi onun için çok önemliydi.


''Pekala diğerlerine gidelim. '' (Erthyo)


Erthyo işlerini bitirdikten sonra canavar avlamaya devam etti. 23 gün boyunca eğitim yapıp görev almaya devam etti. Yaklaşık 10 görev bitirmişti ve bu onu D aşamasına çıkardı.


Asit Maymununun asidi, 2.seviye Zehir ve lanetler ile Asura Alevleriyle birleştirip alevini güçlendirdi artık Alevleri Mor, Yeşil, Siyah rengindeydi ve uğursuz bir hava yayıyordu.


Ormanın derinliklerine girerse yüksek seviyeli rakipler bulabilecekti. Şu an Erthyo ormanın kenarlarındaydı fakat seviyesi yetmediği için ileri gitmiyordu.


Aynı zamanda 19 seviye olmuştu ve Valeria'da seviye atlamıştı 9 seviyenin zirvesindeydi ve dönüm noktasındaydı.


''Hadi geri dönelim hem ben hem de Valeria dönüm noktasına* geldik ve Mira ile buluşacağımız zaman yaklaştı. ''


Geri döndüklerinde Erthyo daha önceden ayarladığı otele gidip seviyesini 20'ye çıkardı. Uzay büyüsünü kontrol edebildiği için Valeria Erthyo'nun boyutsal yüzüğünde takılıyordu ve şu an 10.seviye barajını geçiyordu. İlk barajın ne kadar önemli olduğunu bildiği için onu hiç rahatsız etmedi ve yıkandıktan sonra çıkmaya hazırlandığında Jenny konuştu.


'' Erthyo şu katanayı burada bıraksana. '' (Jenny)


'' Neden? '' (Erthyo)


'' Bir sebebi yok sadece biraz sallamak istiyorum. '' (Jenny)


'' Bunun arkasında bir sebebi var fakat tamam bırakacağım. Ama bana kesinlikle anlatacaksın sebebini. '' (Erthyo)


'' Tamam, tamam git hadi. ''(Jenny)


Erthyo'yu kovduktan sonra biraz ayak seslerini dinledi ve konuşmaya başladı.


'' Biraz konuşalım mı? ''(Jenny)


'' Bunu bekliyordum. ''


Geçen seferin aksine bu sefer bir ses duyuldu. Bu ses uğursuz ve vahşiydi.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr