Oradan ayrıldıklarında Erthyo hâlâ ellerini sinirden sıkıyordu.

''Tamam artık sinirlenmene gerek yok... Bak bu dükkân yeni açıldı bir bakalım.'' (Mira)

Erthyo'nun hâlâ sinirlerinin bozuk olduğunu gördüğünde Mira dikkatini dağıtacak bir şey arıyordu ve karşısına bir mağaza çıktı. Lüks bir mağazaydı ve içerisi ağzına kadar doluydu.

Tabelada İsmi yazıyordu.

''Dünya Cosplay ve Kozmetik Mağazası. ''

Erthyo yukarıya bakınca ismini gördü.

'' Bizim dünyadan olanlar ne ara bir mağaza açtılar daha geleli bir buçuk ay oldu. '' Bir buçuk ayda mağaza açmaları hem güzel hem de şaşırtıcı bir şeydi.

İçeri girdiklerinde etrafa baktı. Mağaza ikiye ayrılmıştı. Sol kısımda lensler, Peruklar ve kadınsal bazı ürünler vardı.

Sağ kısımda Cosplay için giysiler, kulaklar ve bunun gibi şeyler vardı.

''O zaman sizler isterseniz etrafta takılın. '' (Erthyo)

'' Pekala. '' (Mira)

'' Tamam. '' (Jenny)

İkisi de burayı merak ettiği belliydi. Jenny direkt perukların olduğu yere gitti. Mira da Cosplay malzemelerinin olduğu yere gitti.

Ertho görevliye bir şeyler sormak için gitti.

'' Pardo-''(Erthyo)

'' Bunları değiştirmek istiyorum. Ve lensler yanlış renkte.'

Erthyo sorusunu tamamlayamadan sol tarafından bir kadın elindeki lensleri, Yeşil saçı ve elf kulaklarını masaya yığdı.

''Ne gibi bir sıkıntı vardı? ''

''Lensler siyah renkte. Elflerin mavi göz renkleri vardır. ''

Bu lafları duyunca Erthyo otomatik olarak kadına döndü. Yeşil renkli saç, elf kulakları, siyah lensler ve biri tarafından kullanılmış bir cümle.

Kadın Sarı bir hasır şapka ile yüzünü gizlemişti. Beline kadar uzanan Siyah saçları vardı. Mor bir giysi giyiyordu.

Erthyo otomatik olarak bir isim söyledi.

''Lilly!''

Erthyo bu kelimeleri söyleyince kadın Erthyo'ya döndü. Hasır şapka yüzünü örtmüştü fakat ona doğru döndü.

Çenesi anca görünüyordu fakat bu görünüş bile Erthyo'ya tanıdık gelmişti. Kafasını yavaşça sola doğru eğdi ve Hasır şapkanın altına bakmaya çalıştı.

''Bayım ne yapıyorsunuz bir hanımefendinin suratına bu kadar kolay bakılmaz. ''

Kadın suratını gizlemeye çalışarak geriye doğru bir adım attı ve şapkayı aşağı doğru indirdi.

'' Pekala özür dilerim. '' (Erthyo)

Sonra önüne döndü fakat yüzünde hınzır bir gülümseme vardı.

'' Sayın müşteri bunları hemen değiştiriyorum. ''

Malzemeleri eline aldı ve kadının istediği gibi değiştirdi.

''Bay Müşteri siz ne istemiştiniz? ''

''Ben elflerin görünüşü hakkında bir kılavuz istiyorum. Birisine Elflerin görünüşünü açıklamam gerekiyor. ''

Bunları duyuna yanındaki kadının bedeni hafifçe titredi. Erthyo kadına göz ucuyla baktığı için bunu fark etti ve durumu kanıtladı. Bu Lilly'di.

'' Üzgünüm kılavuzlar satmıyoruz ama buradan çıkıp sağ tarafa dönerseniz ve 100 metre giderseniz kütüphane var orada. ''

'' Bunun haritasını çizebilir misiniz. '' (Erthyo)

'' Uhh... Pekala. ''

Kadın haritayı çizdi ve Erthyo'ya verdi. Erthyo kağıdı aldı ve yüzüğüne koydu.

'' Teşekkürler. ''

Sonra solundaki kadına doğru döndü.

'' Hanımefendi lütfen bundan sonra düzgün lensler alınki başkaları elf olduğunuza inanabilsin. '' (Erthyo)

Kadın hasır şapkayı biraz kaldırmıştı ve kiraz gibi kırmızı dudakları gözüktü. Erthyo lafını sonlandırınca dudakları seğirdi.

'' Tavsiyeniz için teşekkürler. ''

Erthyo kafasını salladı ve Mira ve Jenny'nin yanına yürümeye başladı.

Jenny ve Mira hiçbir şey almamışlardı ve sadece etrafa bakıyorlardı. Erthyo gelince direkt dışarı çıktılar.

''Benimle dalga geçmeye cüret etti 2 ay sonra ona göstereceğim. '' Arkada kalan kadın homurdanmaya başladı.

Erthyo ve 2 kız yolda yürümeye devam ettiler. O sırada Mira'nın aklına bir şey gelmiş gibi aniden bir liste çıkardı.

'' Erthyo yarın Küre avına gideceğiz. Gelmek ister misin? '' (Mira)

'' Küre avı? '' (Erthyo)

'' Her ülkede bulunan bir Küre Ormanı vardır ve bu küre ormanının içinde bu listede bulunan her şey vardır. Küreler seni elemente olan yatkınlığını ve elementinin seviyesini arttırabilir. Tabii bazı kurallar var. Her şey bu listede yazıyor. '' (Mira)

Listeyiz uzattı. Erthyo listeyi alınca tekrar sordu.

'' Bizimle gelmek ister misin? ''(Mira)

''Pekala bu güzel bir şeye benziyor ve işime yarayabilir yani neden olmasın. '' (Erthyo)

Erthyo kendi otel odasına döndükten sonra Listeye baktı.

Küre Avında bulunabilecek Kürelerin seviyesi.

Çocuk: Bu seviyedeki küreler sadece kaçabilirler ve 0-30 seviye için yararlıdırlar.

Genç: Bu seviyedeki küreler aldatma yapabilirler ve 0-50 seviye için yararlılardır.

Agresif yetişkin: Bu seviyedekiler size saldırabilir. 0-70 seviye için yararlıdır.

Özel Küreler.

İlkel: Bu kürelerdeki elementler yatkınlığınızı büyük ölçüde arttırır ve bazılarının içinde element özü bulundurabilir. Fakat bu Kürenin içindeki element çok asabidir ve enerjisi çok agresiftir. Özümserken dikkatli olun.

Yumuşak Huylu Küre: Bu kürelerin içindeki enerji çok yumuşaktır ve kullanan kişiye karşı hiç saldırı yapmadan kendisini özümsemesine izin verebilir fakat çok nadirdir.

Küreler

Element Küresi

Uzay Küresi

Evcilleştirici Küresi

Arındırma Küresi

.

.

'' Gerekli gereksiz her türlü küre var '' (Erthyo)

Sonra Jenny'e dönerek konuştu.

''Bunlarla kanatlarına seviye atlatabilir mısın? '' (Erthyo)

''Evet mümkün. ''(Jenny)

''O zaman varana kadar düşün ve hangi elementleri istediğini düşün. ''(Erthyo)

Jenny kafasını salladı ve ruhlar diyarına döndü.

...

Ertesi gün Erthyo lonca önünde Mira ile buluştu.

Lonca önünde 4 kişi onu bekliyordu. Solver, Candice, Kutsal kılıç ustası varisi ve Mira.

Konuşurken hepsi Mira'ya bakıyordu. Fakat Mira onlarla nazikçe konuşurken göz odağı kurmuyordu.

''Mira'' (Erthyo)

Erthyo seslenince kız hemen ona döndü ve yanına geldi.

''Geldin. ''(Mira)

''Evet''(Erthyo)

Erthyo Mira ile konuşurken diğer üçlüden düşmanca bakışlar geliyordu fakat Ertyho bunu takmıyordu.

''Hadi gidelim. '' (Mira)

Araba zaten bekliyordu ve Erthyoda gelince gitmeye hazırdı. Bindiklerinde at arabası hızlıca Küre ormanına doğru gitmeye başladı.

Yoldayken Mira genellikle Erthyo ile konuşuyordu. Herkesin gözleri düşmanca bir şekilde Erthyo'nun üstündeydi. Mira bundan çok zevk aldığını belirtir şekilde kıkırdıyordu.

''Cidden şeytansın. ''(Erthyo)

''Bir Azize her zaman şeytanlarla savaşır yani onlara benzememde bir sıkıntı yok. ''(Mira)

Sanki söylediği şeyler çok onurlu şeylermiş gibi göğsünü kabarttı ve böbürlenmeye başladı.

Bir süre yola devam edecekleri için Erthyo uykuya dalmaya karar verdi.

O uykuya dalınca Jenny, Valeria ve kılıcın içindeki Ruh Ruhlar dünyasında bir araya geldi.

Valeria ve Kılıç Ruhunun ruhlar dünyasına girmesini Jenny sağlamıştı ve şu anda boş bir arazide konuşuyorlardı.

Jenny insan formundaydı fakat Valeria ve Kılıçtaki ruh hayvan formundaydı.

Valeria Mavi ve içinde siyah noktalar gezen pullara sahipti ve uzaya benziyordu.

Kılıç Ruhu Simsiyah tüylerle kaplı sapsarı gözleri olan bir pumaydı. Etrafına uğursuz bir hava yayıyordu ve baktığı kişilerin derinlerinden etkilenmesini sağlayacak şekilde etrafa soğukça bakıyordu.

'' Kendini ne zaman Erthyo'ya göstermeyi planlıyorsun. '' (Jenny)

'' Karanlık Elementine yatkınlık kazanınca. ''

'' Pekala konumuza dönersek o Zincirli yere gitmeli miyiz? '' (Jenny)

'' Evet gitmeliyiz, eğer orada duyguları kilitliyse bu ileride ona sıkıntı çıkarabilir. Eğitiminde içsel şeytanlar olabilir. ''

''İçsel şeytan diyorsun ha.. O zaman tamam gidelim. Sen ne dersin Valeria? ''(Jenny)

'Ben de varım. '' (Valeria)

Üçü de karar verince Puma onları Erthyo'nun kalbindeki kilitli yere götürdü.

Önlerinde Devasa bir kapı vardı ve kapının üzerin devasa zincirler vardı. Oynatılamaz bir aura yayıyordu.

''Şimdi ne yapmalıyız? '' (Valeria)

''Burayı kırmak en mantıklı seçim olacak. Burayı kırdıktan sonra Jenny hemen Efendimin yanına git ve onu sakinleştir. Duygular bir anda akın edecek ve afallayacaktır. '' (Puma)

''Pekala. '' (Jenny)

Sonra Jenny Kartal formuna dönüştü. Beyaz ve Kırmızı tüyleri olan devasa bir kartal formunu almıştı.

''Saldırın.'' (Puma)

Valeria Uzaysal bir kılıç oluşturup tüm gücüyle savurdu. Jenny Ateş ve Rüzgar dalgaları ile saldırdı. Puma ise Pençe saldırısı ile saldırdı.

Boom

Bütün saldırılar yerine bulunca büyük bir patlama sesi çıktı.

Cliring

Zincirle hafif bir şıngırtı çıkardı.

''Bu biraz sıkıntı olacak. '' (Jenny)

Tekrar ve tekrar saldırdılar ama sonunda hiçbir şey olmadı Zincirler şıngırdamaya devam etti.

'' Sanırım bu bizim yapabileceğimiz bir şey değil yoksa bu kadar gücümüzle kesin yıkılır ve ...''

Daha lafını bitirmeden bir homurtu duyuldu.

'Hmphh''

Bu ses Katliam, Kötülük, Dehşet, Vahşet duygularını taşıyordu.

Orada bulunanların hepsi bu tek homurtuyla dizlerinin üzerlerine çöktüler.

Alınlarından soğuk terler akıyordu ve Kalplerine dağlar çökmüş gibi bir his vardı.

Gözlerinin önüne bir görüntü geldi.

Görüntüde Kırmızı saçlı ve kırmızı gözlü bir kişi vardı. 17-18 yaşında gibi görünüyordu ve Erthyo'ya çok benziyordu fakat çok büyük farklar vardı. Bu kişi zincirlere vurulmuştu ve her tarafı zincirler ile deşilmişti. Derisi simsiyahtı, Sivri dişleri ve sipsivri tırnakları vardı.

Karanlık bir alanda tek başına duruyordu ve gözleri kapalıydı.

Sonra bir anda gözlerini açtı.

Gözlerini açınca orada bulunan herkes dehşete düştü fakat görüntü bir anda normale döndü.

''N-neydi o? ''(Jenny)