Mağaranın derinliklerine indikçe karşılarına çıkan Alev Topları çoğaldı. Alev Liderleri de gruplar halinde gelmeye başladı. Ancak Erthyo ve Jenny onları kolayca halledebiliyordu. Şu an Liderleri öldürerek 2 seviye atlamıştı. 

Bir süre daha derinlere gittikten sonra karşılarına devasa bir kapı çıkmıştı. Kapıda alev desenleri vardı ve kırmızıydı. Tam ortasında ise Devasa bir Alev topu figürü vardı. Başında tacı vardı. 

''Boss odası sanırım.''(Erthyo) 

''Efendim bu odaya girmemeliyiz. Benim için bir sıkıntı olmaz fakat sen şu anda bu bossu yenemezsin.''(Jenny) 

''Öyle mi diyorsun. Sen kaçıncı seviyedesin ki? ''(Erthyo) 

''98''(Jenny) 

''O kadar yüksekte mi!? O zaman şimdilik burada bırakalım.''(Erthyo) 

Tehlikeye girmek istemiyordu. O yüzden bırakmanın en iyisi olduğuna karar verdi. Doğruca dışarı gittiler. 

Dışarı çıktıktan sonra Erthyo etrafta birkaç bizon daha avladı ve evine gitti. Şimdiki işi eğitimdi. 

Eve gittikten sonra yemeğini yedi ve şelaleye gitti. 

Devasa bir taş alıp üstünü düzleştirdi. Taşı Şelalenin altına getirdi. Sonra taşın üstüne oturdu. 

Su bedenine çarpıyor, eziyordu. Derisi soyuldu, bazı kemikleri basınçtan dolayı kırıldı. Erthyo dayanmak için dişini sıkıyordu. 

Ancak daha fazla dayanamadı ve taşın üstünden düştü. 

Bir süre dinlendikten ve yaralarını Anka ateşi ile iyileştirdikten sonra tekrar üstüne çıktı. Yok Edilemez bedeni aktif etti. Kasları güçle doldu, derisi esnekleşti ve dayanıklılığı arttı, kemikleri demir gibi sağlamlaştı. 

Artık suyun altında kalmak daha kolaydı. Ancak bu durumu 1 saat tutabilirdi sadece. 

Şu anki niyeti su elementi yatkınlığı kazanmaktı. Bunun içinde On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki'nin Element Kontrolü kullanacaktı. Bu yetenekle elementleri ele geçirmek daha kolaydı. 

Aynı zamanda bilincini bölüp şu anda yaşadığı baskıyı kullanarak ruhunu eğitiyordu. 

Şu an 2 kuyruğu vardı. Şeytani enerjiyi kontrol etmesine yardım eden koyu-kırmızı kuyruk ve Ölüm elementini kontrol etmesini sağlayan saf beyaz kuyruk. 

[Şu an maksimum 3 kuyruk bulundurabilirsiniz. Kullanılan kuyruk 2/3] 

[3.Kuyruğunuzu su elementi için harcamayı istiyor musunuz? ] 

[E/H] 

Evet 

Şu anda başka bir element kullanmasına gerek yoktu. Asura Alevlerini destekleyen Şeytan ve Ölüm Kuyruğu vardı zaten. Ölüm enerjisi daha yenilenmemişti fakat İblis Alevleri şu anlık işini görüyordu. Onun ihtiyacı olan yeni elementti. 

Diğer kuyrukların yanında bir kuyruk daha belirdi fakat bu kuyruk daha parlaktı. Ancak beyazdı. 

[6 Temel elementten birini kuyruğunuza işlediniz.] 

Erthyo gelen sistem mesajını kafasına takmadı ve Kuyruğunu oynattı. Kuyruk hem element eksikliğinden hem de yeni çıkmasından dolayı küçüktü. 

Erthyo On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki'nin Element Kontrolü yeteneğini devreye soktu. Bir anda önünde mavi parlaklıklar belirdi. Yavaşça aşağı düşüyor, bazıları yukarı çıkıyordu. 

Bazıları Erthyo'ya geliyordu fakat içine giremeden dönüyorlardı. Erthyo Su elementine yatkın değildi bu yüzden Su Elementi partiküllerini ememezdi. 

Erthyo kuyruğunu yeteneğe göre hareket ettirdi. Kuyruk bir yılan gibi hareket edip kaçan element partikülünü yakaladı. Element partikülü kaçmaya çalıştı fakat Erthyo sıkışını güçlendirdi, partikül bir süre daha uğraştıktan sonra debelenmeyi bırakıp uysallaştı. 

Erthyo kuyruğunu bir iletici olarak kullandı. Kuyruğu partikülü emdi ve yavaşça küreye doğru yolladı. 

Kürenin içindeki On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki gözlerini açtı. Okyanus mavisi olan ve başka herhangi bir renk ya da leke bulunmayan kuyruğunu salladı ve gelen partikülü aldı. Aldığı partikülü önüne koydu. 

Şu anda bu partikül Erthyo'ya su elementinde destek sağlayamazdı fakat daha fazla emerse ve Tilki bu elementi güçlendirir ve saflaştırırsa enerji kökü olabilirdi. 

Kürenin içinde bulunan farklı renklerdeki enerji topları bir mana kullanıcısı için enerji kökü olabilirdi. Enerji topu dış dünyayla kendiliğinden bağlantı kurar ve O elementin enerjisini çekebilirdi fakat Erthyo'nun elementleri bundan çok uzaktı. 

Erthyo dışardan kuyruğuyla element partikülü avlamaya devam etti. Bazı partiküller yumruk kadardı, bazıları masa tenisi topu kadardı. 

Erthyo kuyruğuyla partikül avlamaya devam etti, bir süre sonra kuyruğu maviye döndü. Okyanus maviş tüyler oluşmaya başladı. 

Akşam olduğunda Erthyo taştan atladı, kendini kuruladı ve üstünü değiştirdi. Sonra eve gidip akşam yemeğini hazırladı. 

''Jenny yemek vakti.''(Erthyo) 

Erthyo yemeği hazırlamış ve masaya koymuştu. 

İkili masaya oturup yemek yerken Erthyo sessizliği bozan oldu. 

''Jenny diğer kanatların için hangi elementi istiyorsun? '' 

Jenny bir süre düşündükten sonra cevap verdi. 

''Sanırım 3 kanadım için Yıldırım seçeceğim, 4. için Toprak uygun.''(Jenny) 

''Bunların uygun olduğunu neden düşünüyorsun? ''(Erthyo) 

''Ateş dışında başka saldırı elementi yok ve Yıldırım hem saldırı hem de hız olarak işime yarayacak. Ayrıyeten çok fazla saldırı gücüm var fakat kendimi koruyacak elementim yok. Toprak bunu için uygun.'' 

''Güzel. Peki kanatlarına elementi nasıl işliyorsun? ''(Erthyo) 

''Bir elementin çok olduğu bölgeye giderek kanatları element işleme haline getiriyorum. Bu hale gelince çevredeki elementler kanatlarıma gidiyor ve oraya işleniyor. Geri kalanı içsel işleme.''(Jenny) 

''Pek-'' 

GURRRR! 

Gök yarılmışçasına gürledi. Ev bile sallandı. Erthyo ve Jenny hızlıca dışarı çıktı ve ne olduğuna baktı. 

[Ceza Yıldırımı yakında gelecek] 

[Eğer Ceza Yıldırımından geçerseniz On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki sizi soyunuz sizi kabul edecek] 

[Ancak geçemezseniz Soyunuz kaybolmakla kalmayacak. Ölebilirsiniz] 

[Bu soyda toplam 6 defa Ceza Yıldırımı ile karşılaşacaksınız. İleride kendinizi hazırlayın] 

Erthyo sistem mesajlarını okuduktan sonra olayı anladı. 3.Kuyruk bir dönüm noktası idi. Eğer geçerse güçlenmeye devam edecek geçemezse yolun sonuna gelecekti. 

[Ceza Yıldırımına 5 dakika] 

[Ceza Yıldırımı soyun yüzünden normalin 2 katından fazla güçlü olacak.] 

''Jenny bu benim sınavım ve bunu geçmem gerekiyor. Yıldırım çok güçlü olacak. O yüzden buradan uzağa gitmemiz gerekiyor.'' 

''Tamam'' 

İkili hızlıca alanı terk etti ve Bizon bölgesinin arkalarına doğru gittiler. Tek bildikleri yer burasıydı ve Erthyo burayı fazlasıyla temizlemişti. 

İkili bir süre ilerledikten sonra açık bir araziye denk geldiler. Arazinin ortasında bir bizon uyuyordu. Kafasında taç vardı. Boynuz sayısı 3'tü ve kuyruğu daha uzundu. 

Yıldırım Bizonu Kralı 

Seviye: 95 

Güçlü Yönleri: 

Şiddetli Yıldırım kıvılcımı özelliği 

Kuyruğu daha uzun 

Tacı dayanıklılık statüsü doludur .2 kere dayanıklılığının hıza dönüştürüp Ani sıçrama yapabilir. 

Etraftaki Yıldırım Bizonlarını çağırabilir. 

Yüksek seviye Yıldırım Bağışıklığı vardır. 

Zayıf Yönleri: Önemli bir kusuru mevcut. 

Tacındaki dayanıklılığı harcayınca birkaç saniye güçsüz kalacak 

Kusur: Hamile 

Yararları:xXXX 

Zararları:XXXX 

Erthyo boşa zaman harcayamazdı. Cezanın gelmesine 4 dakika vardı. 

Bizona doğru yürümeye devam etti. 

''Jenny orada bekle.'' 

Bilerek yüksek sesle konuşmuştu. Bizon sesi duyunca ayaklandı. Ayağa kalkınca karnı gözüktü. Karnı şişmişti. Hareket etmesi ve savaşması zordu. 

Kuyruğunu karnına getirdi ve ayağa kalktı. Başındaki 3 boynuz arasında yıldırım çıkmaya başladı. 

Erthyo katanasını tuttu ve çıkardı. İki eliyle yavaşça katanayı yere koydu. Katanayı yere bıraktıktan sonra ellerini havaya kaldırdı. 

''Beni anlayabiliyor musun?'' Yüzünde arkadaş canlısı bir gülümsemeyle bizona sordu. 

Bizon hâlâ ihtiyatlıydı. Kafasını onaylar bir biçimde salladı. 

''Burası senin bölgen mi ya da yuvan mı? '' 

Bizon tekrar kafasını sallayınca hızlıca konuya girdi. 

''Erkeğin buralarda mı? '' 

Bizonun suratı düştü ve kafasını iki yana salladı. 

''Sanırım ölmüş.'' diye düşündü. 

''Senden bu bölgeyi istemiyorum. Sadece şu an bir sınavdan geçmeliyim ve burası sınav için çok uygun bir yer. Bebeğine ve sana zarar vermeyeceğim yani bana bir süre müsaade edebilir misin? ''Sonra yukarıdaki toplanmış bulutları gösterdi. 

Bizon kafasını kaldırınca kükreyen bulutları gördü. Yıldırımlar bulutların içinde geziyor ve toplanıyordu. Başka bir yerde yıldırım yoktu sadece Erthyo'nun olduğu bölgede yıldırım vardı. 

''Buranın zarar görmeyeceği konusunda söz veremem fakat ben sınavdan geçtikten sonra burası yıldırım elementi ile dolacak. Sen ve çocuğuna çok yararlı olabilir.'' 

Bizon hâlâ yukarı doğru bakıyordu. Bir süre sonra kafasını salladı ve kenara çekildi. 

''Teşekkürler. Sınavdan sonra çekileceğiz.'' 

Erthyo hızlıca alanın tam ortasına geldi. Üstündekileri çıkardı. Çırılçıplaktı. Bu Ceza yıldırımına üstünde hiçbir şey olmadan girecekti. 

Yok Edilemez bedeni etkinleştirdi. Sadece bu ona biraz yardım edebilirdi.