45.Bölüm Wyrn ve Yıldırım Bizonu Kabilesi ile Anlaşma

avatar
1937 11

İnatçı Yükselen - 45.Bölüm Wyrn ve Yıldırım Bizonu Kabilesi ile Anlaşma


Ertesi gün Erthyo Wyrn avına çıktı. 100 level olmayı kafaya koymuştu. Çok uzun süredir 80 levellerde takılıyordu ve 100 level olmasının vaktinin geldiğini düşünüyordu. 

  

Daha yeni bir seviye 98 bir Wyrn öldürmüştü. 

  

[Seviye Atladınız] 

  

[Seviye Atladınız] 

  

[Seviye Atladınız] 

  

[Seviye Atladınız] 

  

Bu sefer 5 level atlayıp 94 level olmuştu. 10 puanının 6'sını hıza, 3'ünü güce, sonuncusunu da zekâya vermişti. 

  

Erthyo Wyrn cesedini depolama yüzüğüne koydu ve sıradaki Wyrn'a geçti. Wyrnlar çok yüksek seviyeli oluyordu. Bu da Erthyo'nun seviye daha hızlı seviye atlamasını sağlıyordu. 

  

Erthyo bunları düşünürken önüne 2 canlı geldi. 

  

Bunlardan bir tanesi Wyrn'dı. Devasa bedeni 5 katlı bir ev kadar büyüktü. Kafasında altın bir taç vardı. Kuyruğu 30 metreydi ve bedeninin üzerinde duruyordu. 

  

Yanında bir Yıldırım Bizonu vardı. O'da altın bir taç giyiyordu. 4 boynuzu vardı. Elektrik bunların arasında geçiyordu. Kuyruğu 5 metre kadardı ve ucunda yıldırımlar çıkan mavi bir alev yanıyordu. 

  

Erthyo bunları görünce gardını almadı çünkü bu 2 Canavar kendisinden çok güçlüydü. Kaçamazdı bile. Ayrıca kendine düşmanca bir hava yaymıyorlardı. 

  

''İnsan senle bir anlaşma yapmak istiyoruz.'' Konuşan Wyrndı. Kalın bir sesi vardı. 

  

''Anlaşma mı? ''(Erthyo) 

  

''Evet bir anlaşma. Ancak burada yapamayız. Dinleyenler olabilir.'' Bizonun sesi bir kadın sesi gibiydi. Bunları söylerken etrafa bakıyordu. 

  

''Tamam.'' Bir anlaşma yapmaktan zarar gelmezdi. Hem onlarla düşman olmak kötü bir fikirdi. 

  

Arğhh 

  

Wyrn arkasında doğru kükredi. Yeşil pulları olan bir Wyrn arkadan geldi ve Erthyo'nun önüne indi. Onun da kafasında bir taç vardı fakat onunki daha küçüktü ve kırmızı idi. 

  

''Üstüne bindiğim için kusura bakma.''Erthyo havaya sıçradı ve yavaşça Wyrn'ın üstüne kondu. 

  

Büyük Wyrn havaya kalktı ve Kuzeye doğru uçmaya başladı. Küçük Wyrn'da onun arkasından gitmeye başladı. Bizon ise aşağıdan bir Yıldırıma dönüştü ve Wyrn'ı takip etmeye başladı. 

  

2 saat boyunca gittikten sonra bir dağa ulaştılar. Dağın tepesi düzdü ve tam ortasında devasa bir delik vardı. Büyük Wyrn o delikten girdi. Yıldırıma dönüşmüş olan Bizon hızlı bir şekilde üstte belirdi. O kadar hızlıydı ki Erthyo vardığında Bizonu yeni görebilmişti. 

  

Bizon delikten içeri atladı. Erthyo'nun bindiği Wyrnda onun arkasından deliğe girdi. 

  

Deliğe girdiğinde Erthyo içeriyi gördü. İçerisi devasa bir yuvaydı. İçeride iki katman vardı. Yerde çadırlar vardı fakat bu çadırlar Erthyo'nun evi kadar büyüktü. 

  

Duvarlara oyulmuş mağaralarda vardı. Bu mağaralara Wyrnlar girip çıkıyordu. 

  

Erthyo'nun üstünde olduğu Wyrn yere inince bütün mağarada fısırtılar yükseldi. 

  

Erthyo inip etrafına baktı. Etrafında kadın, erkek, çocuklar vardı. Hepsinin boynuzları vardı ve kadınların özel yerlerini kürkler, erkeklerin sadece erkeklik organlarının olduğu yerleri kürkler örtüyordu. 

  

Aralarında normal insanlara benzeyenlerde vardı fakat onlarında kuyrukları vardı. Kertenkele kuyruğu gibiydi fakat daha sert pulları vardı. Köpek dişleri daha keskindi. 

  

Erthyo Wyrn'dan indi. 

  

Etrafına bakındı. 

  

O sırada Büyük bizon ve Wyrnda dönüştü. 

  

Wyrn Yakışıklı bir adama dönüştü. Erthyo'dan biraz daha büyüktü. Kasları daha büyüktü. Bronz rengi teni parlıyordu. Temiz bir suratı ve kılıç gibi kaşları yüzünü göze hoş gösteriyordu. 

  

Bizon ise Devasa göğüslü şehvetli bedeni olan bir kadına dönüştü. Erthyo kadına ilk baktığında burnu neredeyse kanıyordu. 

  

Erthyo birçok güzel kadın görmüştü fakat böyle bir bedeni olan kadını ilk defa görüyordu. Patlamak üzere olan devasa göğüsleri ve bol kalçaları vardı. 

  

Bizon kadın Erthyo'nun bakışlarını fark etmiş gibi gülümsemeye başladı. 

  

''Wendy sen gidip insana dönüşmek için uğraş.'' Adam Erthyo'nun arkasındaki Wyrn'a söyledi. 

  

Wyrn kafasını salladı ve yukarı uçtu. Çıkışa en yakın olan mağaraya girdi ve girişi mühürledi. 

  

''Hadi anlaşma yapmak için gidelim.'' Kadın Erthyo'ya anlamlı bir bakış attı ve en büyük çadıra doğru yürüdü. 

  

Erthyo kadını yakından takip etti. 

  

Çadırın içine girdiğinde şaşırdı. Çadır ne kadar büyük olsa da şu an gördüğü şeyleri içeri alamazdı. 

  

Önünde kırmızı bir halı serilmişti. Halının iki yanında da 9'lu sıra erkek ve kadın vardı. Hepsi de bizon türündendi. Halının sonunda yukarı çıkan merdivenler vardı. 

  

3'lü yukarı çıktı ve bir odaya girdi. Odada uzun bir masa vardı. Masada hem Wyrn hem de Bizon türünden olan kişiler vardı. 

  

Hepsinin kafasında taç vardı fakat giderek büyüyor ve rengi sarıya doğru gidiyordu. 

  

Masanın başında boş bir koltuk. Sonunda 2 boş koltuk vardı. Bizon ve Wyrn oraya oturdu. 

  

''Senin oraya oturman gerekiyor.''Erthyo’ya masanın başındaki boş koltuğu işaret etti. 

  

Erthyo fazla yaygara çıkarmadan denilen yere oturdu. Daha yeni buraya gelmişti. 

  

Erthyo baştaki masaya oturunca konuya girdiler. 

  

''Benim ismim Gram. Wyrn Kralıyım.'' 

  

''Benim ismim Liya. Yıldırım Bizonu Kraliçesiyim.'' 

  

''Ben Erthyo. Sadece insanım.''(Erthyo) 

  

''Erthyo buraya seni bir anlaşma yapmak için çağırdığımız söyledik. Öncelikle sormalıyım. Şeytan Akınını biliyor musun? ''(Gram) 

  

''Evet.''(Erthyo) 

  

''Pekâlâ bu işleri daha kolaylaştırır. Gördüğün gibi biz türlerin yöneticisiyiz. Her Şeytan Akını olduğunda Şeytanlar bir temsilci göndererek bizden iş birliği yapmamızı isterler. Bu seferde yolladılar fakat anlaşmazlık çıktı. Onlarla iş birliği yapanlar ve yapmayanlar diye. Bir de sessiz kalan kısım var.''(Gram) 

  

''Benden istediğiniz nedir? ''(Erthyo) 

  

''Bizim senden istediğimiz şey eğer iş birliği yapacak kısma geçecek isen bizim 1 isteğimizi yerine getirmeni istiyoruz. Yapmayacak ya da sessiz kısma geçersen bizimle dost olmanı istiyoruz. Ayrıyeten artık bizim ve müttefiklerimizin ırkından olanları öldürmeni istemiyoruz.''(Gram) 

  

''Peki benden niye böyle bir istekte bulunuyorsunuz. Beni öldürmek daha kolay değil mi? ''(Erthyo) 

  

''Sana bir şey yapamayız çünkü gitmeden önce O iki kadın bizi uyardı. Eğer sana bir şey yaparsak ve haberleri olursa tüm ırkımızı yok edeceklermiş. O yüzden senden böyle bir istek istiyoruz.'' Bunları söylerken Gram titredi. Amy ve Küçük Beyaz onda bir travma bıraktığı belliydi. 

  

''Kabul ediyorum. Bana müttefiklerinizin bir listesini vermeniz gerekiyor. Ayrıyeten ileride müttefikiniz olan kişileri bildirmek için birini göndermeniz gerekiyor.''(Erthyo), 

  

''O zaman bu anlaşmayı imzalamanı istiyoruz. ''(Gram) 

  

Erthyo'nun önüne bir kâğıt koydular. Kâğıtta konuştukları her şey yazıyordu. En altta 3 imza yeri vardı. Erthyo kendi kısmını imzaladı. Gram ve Liyada kendi tarafını imzaladı. İmzalar atılınca Gram elini çırptı. 

  

''Tamam. İstersen bir süre burada kalabilirsin. İstersen seni götürmesi için birisini gönderebiliriz. Şu an bir toplantı yapacağız. Dinlemek istersen durabilirsin.''(Gram) 

  

''Almayayım. Günlük eğitimimi yapmam gerekiyor. O yüzden biraz burada durucam sonra gideceğim.'' Erthyo anlaşmayı yapmıştı. O yüzden burada durmasının bir anlamı yoktu. 

  

Erthyo dışarı çıkınca Wyrn kabilesinden olanlar ayaklandı. 

  

''Kralım neden o insana bu kadar iyi davranıyorsunuz.'' 

  

''Evet Kralım bu kadar iyi davranmanıza değecek ne yapmış olabilirler?'' 

  

Bu kişiler uzun zamandır inziva eğitimdeydi bu yüzden yeni gelişen olayları bilmiyorlardı. 

  

''Uzun zamandır yoktunuz bu yüzden bilmiyorsunuz. Orta Bölgenin Tehlikeli Vahasını hatırlıyorsunuz değil mi? ''(Liya) 

  

''Evet. Şu Orta Bölgenin Patronu olan Ejderhanın yaşadığı yer. İç bölgelerde bile eşi olmayan güzel yeşillik bir arazi.'' Gram ve Liyadan sonraki masada oturan cılız ve yaşlı bir adam konuştu. Bizon türündendi. 

  

''O gün onunla bir konuşma yapmak için yanına gidiyorduk. Gittiğimizde ise iki kadın ve baygın bir adam Ejderhanın karşısında duruyordu. Beyaz saçlı kadın öne çıktı ve Ejderha ile konuştu. Ondan, Vahayı terk etmesini istedi. Ejderha deli gibi gülmeye başladı ve onlar birkaç laf attı fakat sonraki saniye tamamen taşa dönüştü ve yok oldu. İkimiz bile ne olduğunu göremedik.''(Liya) 

  

''O kadar korkmuştuk ki hemen orayı terk ettik. Ertesi gün bizi buldular ve adama dokunmamamızı söylediler. Eğer bir şey yaparsak ve onlar öğrenirse tüm ırkımızı yok edeceklerini söylediler.''(Liya) 

  

Ortam tamamen sessizliğe kapılmıştı. 

  

Erthyo bu konuşmalardan habersiz çadırın dışına çıktı. 

  

Dönüp çadıra tekrar baktığında içinde bir arzu koptu. 

  

''Bu çadırlardan almam gerekiyor.'' 

  

Çadırın yanındaki korumanın yanına gitti. 

  

''Dostum bu çadırdan nasıl alabilirim?''(Erthyo) 

  

Koruma Erthyo'nun çadırdan çıktığını görmüştü ve saygıyla söze girdi. 

  

''Efendim eğer bu büyüklükte ve farklı bir tarzda istiyorsanız size özel yaptırabiliriz. Ancak Fiyatı biraz fazladır.'' 

  

''Fiyat olarak ne verebilirim?'' 

  

''Eğer buranın halkı değilseniz bu çadırın fiyatına yaratık cesetleri verebilirsiniz.'' 

  

Erthyo bir süre düşündü sonra elindeki Alev topu cesetlerini çıkardı. Alev toplarını öldürünce içinden kristaller düşüyordu. Bu kristalleri verebilirdi. 

  

''Bu kristalleri fiyatını belirleyebilir misiniz? ''(Erthyo) 

  

Koruma kristalleri aldı ve arkasını dönüp çadırın içine girdi. Bir süre sonra yaşlı bir adamla çıktı. Adam bir baston kullanıyordu fakat bastonu havaya basıyordu. Bastığı yerde uzay düzleşiyor ve bastonu destekliyordu. 

  

''Evlat verdiğin kristaller bu boyutta bir çadırı karşılar. Bana nasıl bir çadır istediğini söyle. '' 

  

Erthyo yeni bir yetenek elde etmişti ve aklında birkaç plan vardı. Bu plan bağlamında aklındaki evi adama söyledi. 

  

Adam Erthyo'nun fikrini duyunca bir süre düşündü. 

  

''Dediğin şey yapılabilir. Hatta bunu yapmak isterim. Yapmam için 1 hafta gerekiyor.'' 

  

''O zaman 1 hafta boyunca burada olacağım büyüğüm.'' 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr