''İreny'' 

Altın saçlı Elf ikilini arkasından seslendi. Elfin suratı çirkin bir hal almış, aynı anda İreny'e ve arkasındaki boşluğa bakıyordu. 

''Kutsal Ruh nerede? ''Kutsal Ruh onların gücünün kaynağıydı. Eğer kaybolursa kabileleri çökebilirdi. 

''Rody Kutsal Ruh dünya ağacının tepesinde uyuyor. Rahatsızlık çıkarma.''(İreny) 

''Zaten Dünya Ağacının huzurunda rahatsızlık çıkarmam.''(Rody) 

Dünya Ağaçları Elflerin doğum yeriydi. Eğer bir hakarette bulunurlarsa ölüm bile onlar için yeterli olmazdı. Bunları Dünya ağacı tek başına yapardı. 

Tüm Elf kabilesinde bir hikâye vardı. 3 nesil önceki Elf şefinin oğlu akşam çok içmiş ve Dünya Ağacının altına doğru yürümeye başlamış. Vardığında ise midesini daha fazla tutamamış ve Dünya ağacının köklerine kusmuş. 

O sırada Şef ve ekibi oğlunu arıyormuş ve bu hareketi görmüşler. Daha bir şey söyleyemeden, Dünya ağacının bir kökü hareket etmiş ve Elfe saplanmış ve onu köküne kadar kurutmuş. 

Bunu gören Şef O kadar sinirlenmiş ki Dünya ağacına hakaretler etmeye başlayıp saldırıya geçmiş fakat ekibi tarafından geri çekilmiş. Dünya Ağacı ise bu hakaretlere sessiz kalmamış. Yer altından kökleri sayesinde Şefin ayağını sarmış ve onu yerin derinliklerine çekmiş. Onu ne kadar tutmak isteseler de başaramamışlar. O günden sonra Şef bir daha görünmemiş. 

Ancak Şefin küçük bir oğlu daha varmış ve soyu devam etmiş. Çocuk büyüyüp Kabileyi yönettiğinde hiç kimsenin ağaca hakaret etmemesi kuralını koymuş. Kuralı bozanlar infaz ediliyordu. 

Rody'de bu yüzden kuralı bozmaya cüret edemiyordu. 

Erthyo bu hikâyeyi duyunca arkasına döndü. Yüzünde takdir etme ifadesi vardı. 

''Hanımefendi çok agresifsiniz. Fakat hak etmiş. Bana da böyle hakaret etselerdi ben de öldürürdüm.''Erthyo Dünya ağacına doğru seslendi fakat İreny ver Rody kiminle konuştuğunu bilmiyorlardı. 

''Demek cevap yok. En azından bir hışırtı ile cevap verir misin? Bu Kartala yarasını açan o pis sürüngen mi? ''Erthyo bu sözleri söylediğinde şaşırtıcı bir biçimde ağaçtan hışırtılar çıkmaya başladı. 

''Teşekkürler Hanımefendi.''Erthyo selam verdi ve İreny'e döndü. 

''S-Sen Dünya Ağacı ile mi konuştun?''İreny'nin ağzı bir karış açılmıştı. Elf kabilesinin burada hüküm sürdüğünden beri hiç böyle bir şey yaşanmamıştı. 

''O kadar zor değil. Sadece aradaki bir bağlantı. Belki de Ermy yüzündendir.'' Daha önce böyle bir şey hissetmemişti fakat Ermy küresindeyken Dünya Ağacı ile konuşabiliyordu. 

Erthyo bir şeylere adapte olmada çok iyiydi. Eğer yeni bir şey başına gelirse şaşırmaz, uyum sağlar ve ona alışırdı. Bu yeni özellikle de böyle olmuştu. 

Erthyo önündeki adama döndü. Kendine düşmanca gözlerle bakıyordu. Yüzünde bir gülümseme oluştu. 

''İreny bu erkek kim? ''(Rody) 

''Hm, O mu? O benim kurtarıcım. Aynı zamanda kadını olmamı isteyen bir kişi.''Erthyo cilveli bir gülüş attı ve Önündeki Rody ile konuşmaya devam etti. 

''Bunu kabul etmeyeceksin değil mi? Sonuçta daha yeni tanıştınız ve onu sevmiş olamazsın.''(Rody) 

''Neden olmasın? Seni de Aşk anlamında sevmiyorum fakat Elf kabilesindeki en güçlüsün diye babam seninle beni evlendiriyor. Eğer senden güçlü ise onunla evlenmeyi kafaya takmam.''(İreny) 

''Yani onu yenecek kadar güçlü olursam. Sana istediğimi yapabilir miyim? ''Erthyo şeytani bir gülüşle İreny'e sordu. 

''Olabilir fakat bu senin onu yenecek kadar güçlü olup olmadığına bağlı.''(İreny) 

Birbirleriyle gözünün önünde böyle konuşmaları Rody'nin tepesini attırdı. Elindeki oku gerdi ve Erthyo'ya nişan aldı. 

Erthyo Dünya Ağacını tam arkasına aldı. Bu görüntüyü gören Rody'nin bir anda aklı başına geldi ve soğu terler döktü. Neredeyse hata yapıp ölüme yürüyordu. 

''Eğer bana bir şey yapmak istiyorsan yapabilirsin. Tam burada duruyorum.'' 

Ardından yana eğildi ve İreny'nin sıkı kalçasına bir şaplak attı. İreny hafif bir inilti çıkardı ve yüzü kızardı. 

''Sen...''Rody yeni bir ok çıkardı ve atmaya hazırlandı fakat kökler hareket etmeye başladı. Rody zor durumda olduğunu görünce derin bir nefes aldı ve aklını sakinleştirdi. 

''Sana meydan okuyorum. 5 gün sonra Elf Kabilesinin savaş alanında seninle İreny için savaşacağım.''(Rody) 

''Böyle bir isteği neden kabul etmeliyim? ''(Erthyo) 

''Eğer kabul etmez isen buradan çıkamazsın.''(Rody) 

''Ben de buradan çıkmam o zaman. Burası o kadar fena değil. İreny ile burada yaşayabilirim.'' Arkasını döndü ve gitmek için hazırlandı. 

Erthyo'nun gitme niyetini gören Rody dişlerini sıktı ve bir teklifte bulundu. 

''Görüyorum ki burada hâlâ hayatta olduğuna göre Kutsal Ruh ile aranda bir şey olmalı. Kutsal Ruh kendisini rahatsız eden kimseyi affetmedi fakat sen hâlâ hayattasın. Sana bir bilgi vereceğim. Kutsal Ruh birkaç gün önce bir Kertenkele Kral ile savaştı ve savaş berabere bitti. İki tarafta ağır yara aldı. Onun intikamını almak istiyorsan bir yol biliyorum.''(Rody) 

Bu sözler Erthyo’nun durmasını sağladı. O pis sürüngeni öldürmek istediği doğruydu fakat o kendisinden çok güçlüydü. Onu şu an öldüremezdi ancak öldürebilecek bir yol varsa deneyebilirdi. 

''Sana bilgi verebilirim. Bir de yardım olacak bir alet. Eğer kazanırsan bunları vereceğim ayrıyeten İreny ile bir daha bir ilişkim olmayacak. Ancak sen kaybedersen İreny’e yaptıklarından dolayı bir uzvunu bırakacak ve buraya bir daha dönmemek üzere burayı terk edeceksin.''(Rudy) 

Bu sözler Erthyo'yu düşündürdü. Eğer o kertenkele bozuntusunu öldürebilirse diğer hiçbir şey gereksizdi. 

''Kabul ediyorum fakat bir anlaşma yapmalıyız.'' İki büyücünün bir savaştaki ölüler için yan kaymaması için sistemin bir eşyası vardı. Ölüm-Kalım Anlaşması olan bu kâğıt imzalayan iki tarafın şartlarına göre kontrat oluşturuyor. Eğer bir taraf yan dönerse Ruhu parçalanıyordu. 

Erthyo kontratı çıkardı ve isteklerini yazı. Kertenkele Kral hakkında bilgi, Eşya, İrene idi. Rudy ise kendi isteklerini yazdı ve iki tarafta kanlarını döktü. Kapışma günü 5 gün sonra idi. 

İkili anlaşınca farklı yollara gitti. 

Erthyo'nun artık 100 seviye olma vakti gelmişti. 

''İreny benim seviye atlayabileceğim bir yer biliyor musun? ''(Erthyo) 

''Bombo Nehrinde uzun yılanlar var. Cüsseleriyle ve su manipüleleriyle bilinirler. Seviye atlamana yardımcı olular. Çoğu 95 seviye üstü.''(İreny) 

''Beni Oraya götür.''(Erthyo) 

İreny ve Erthyo bir süre yürüdükten sonra Erthyonun karşısına bir nehir çıktı. Nehrin akışı soldan sağa idi ve arada yeşil izlerde o tarafa gidiyordu. 

''Bu yeşil izler yavru su yılanı. Seviye 50-60. İşine yaramazlar. Ancak onlara saldırırsan yakınlarındaki aileyi kızdırırsın. Her zaman yavrularının yakınında olurlar.'' 

Erthyo kafasını salladı ve yeşil izlerden birisini gözüne kestirdi. Katanasını tuttu ve Kılıç Niyeti, İblis Alevi, Ölüm alevi ve Yıldırımla kapladı. 

Eğer Sonik Kesişi kullanırsa Su Yılanının annesi kendisini fark etmezdi bu yüzden İlk kesişi kullanmaya karar verdi. 

Kesiş. 

Kesiş havada uçtu ve Su yılanını boydan boya kesti. Seviye barının %1'i arttı. 

Gyaahh 

Sudaki tüm Su Yılanları feryatlar çıkardı ve dağıldı. Suyun içinde büyük bir gölge Erthyo'nun tarafına yaklaşıyordu. 

Erthyo Ultra-Değerlendirme ile gölgeyi değerlendirdi. 

[Baba Su Yılanı] 

Seviye:98 

Güçlü Özellikleri 

Su Manipülasyonu 

Hızlıdır. 

Su Zehri A derecesindedir. 

Sıkıştırılmış Su saldırılarının delici özelliği yüksektir. 

Dişlerinin keskinliği B derecesindedir. 

Zehri gözleri özellikle gözleri etkiler. 

Zayıf Yönleri 

Buza dayanıksız 

Çabuk sinirini kaybeder. 

Ateşe dayanıksız 

Kusur: Sinirli, Odağını kaybetme noktasında 

Erthyo hızlıca Katanayı çekip saldıracaktı fakat bir şey hissetti. Yüzünde bir gülümsemeyle Erkek Su Yılanının üstüne atladı. 

Saldırısını hazırda bekletti. 

Fıss 

Su yılanı ağzından mavi-yeşil bir sıvı tükürdü. Erthyo bunu atlatmadı. Çünkü Asura alevleri kör etme zehri içermiyordu. Bu zehre ihtiyacı vardı. 

Zehir Gözlerine geldi. 

[Tilki Kulakları devreye girdi] 

[Tilki Kulaklarını kazandınız. İstediğiniz zaman çıkartıp-yok edebilirsiniz] 

[His statınız Tilki Kulaklarınızla birleşti. Tilki Kulakları gittiğinde His statı geri gelecektir.] 

[Asura Alevleriniz Su Yılanının Zehrini emdi] 

[Asura Alevleriniz Kör etme özelliğini kazandı]