Sanırım türünden dolayı tamamlanmamış diyor.'' diye düşündü Erthyo. Jenny'nin türünden dolayı 4 elemente yatkınlığı olması gerekiyordu. Bu yeni soyunda da böyle olmuştu. 

[Kozaya giriliyor. Jenny Ortağının küresinde evrimleşmek için izin istiyor.] 

''İzin veriyorum.'' 

Ateş ve Rüzgâr renkleri taşıyan, bazı yerleri gri olan bir küre Jenny'i kapladı. 

Boyutu yavaşça küçülürken Erthyo'nun Küresini içine geçti. Ermy'nin eskiden yattığı yere geçti. 

[Yardımcı İnat ile birisinin soyunu yükseltmesine yardım ettiniz.] 

[Yardım edilen kişi sayısı 1/1] 

[Alev Esintisi Kuşu soyunu yarattığınız için Alevlere olan yatkınlığınız sınıra dayandı.] 

[Alevlere hükmettiniz. Artık sizin alevlerinizden güçsüz olan alevler size zarar vermeyecek ve boyun eğecek] 

[Hükmedilen element 1/1] 

[Kişiye Özel yetenek: İnatçı için evrim koşulları sağlandı. Evrim geçirsin mi? E/H] 

''Evet'' 

[Yardımcı İnat yeteneğini kazandınız fakat bu yeteneği şu an için kullanmak tüm İnat enerjisini alacaktır] 

[İnatçı enerjiniz daha da saflaştı ve güçlendi.] 

[Artık İnatçı enerjisi ile yarattığınız şeylerin zekâları olacak. Sizi koruyacaklardır.] 

[Yaratılan şeyler size mutlak itaat edecektir.] 

[İnat enerjisinin bulunduğu yer genişledi. Yenilenme hızı arttı] 

''Fiyuvv..''Derin bir nefes verdi. 

Puu 

Aynı zamanda Mutasyondan kalan kirli kan, atık ve bozulmuş genleri kan yoluyla tükürdü. 

Bedenini bir rahatlama kapladı ve arkasını döndü. 

Ermy'e doğru yürümeye başladı. 

Dibine geldiğinde Ermy'nin kafasına bir tane vurdu. 

''Ayyyy.. Acıdıııı...''Ermy insan formuna geçip kafasını ovuşturmaya başladı. 

''Benim karşımda uyuyor taklidi yapmaya çalışıyorsan daha çok toysun.'' İki yanağını da sıkmaya başladı. 

''Özüğ dileğim.. Özüğ Dileğim Büyük Kardeş..''(Ermy) 

Erthyo tatmin olmuş bir yüz ifadesi ile yanağını bıraktı. Sonra hızlıca Ermy'e sarıldı. 

''Seni kaybedeceğimi düşününce çok korktum. Bana bunu bir daha yapma. ''Sesi hüzünlü geliyordu. 

''Üzgünüm bir daha yapmayacağım.'' Özür dilese bile yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Erthyo'nun endişesinden hoşlanmış gibiydi. 

''Güzel. Seni kaybetmek istemiyorum.''Ermyi serbest bıraktı ve boydan boyu kızı inceledi. 

Boyu 1.75 kadardı. Saçları daha parlak ve omuzlarına kadar geliyordu. İnce bir bel ve bacakları vardı fakat onların tam tersi göğüsleri vardı. Dolgun göğüsleri küçük kavunlar gibiydi. Belini tamamlıyor ve göze hoş geliyordu. Eğer Erthyo onları sıkarsa tam avucuna oturacak gibi bir hissiyatı vardı. Teni Rüzgâr elementine çalıştığı için yumuşak ve akışkan bir görünüşü vardı ve pürüzsüzdü. Siyah gözlerinin içinde yıldızları taşıyormuş gibi parlıyordu. Kafasındaki doğal siyah taç çocukluğundakinden daha da küçülmüştü fakat yaydığı Asil ve yüce aura çocukluğundakilerden kat kat fazlaydı. 

''Büyük Kardeş Öyle bakarsan utanıyorum.''Ermy'nin yüzü kızardı. 

''Haha.. Güzel bir kadına bakmak her erkeğin ihtiyacıdır. Özellikle Büyük Kardeşin güzelliklere karşı çok duyarlı.''(Erthyo) 

''Hmph, Kesin bir sürü kadının vardır.''(Ermy) 

''Eğer Ermy'de onlardan biri olmak isterse karşı çıkmam. Hatta kollarımı açarak karşılarım.''(Erthyo) 

''Düşüneceğim.''(Ermy) 

''Tamam. Sana her zaman yerim var.''(Erthyo) 

Sonra arkasına dönüp boşluğa bağırdı. 

''Klara buradan ne zaman çıkacağım.''(Erthyo) 

[Ne zaman istersen çıkabilirsin. Her şey tamamlandı.] 

''O zaman ikimiz de buradan çıkar lütfen.'' 

Görüntü değişti. Önünde devasa bir ağaç vardı. Erthyoda bu ağacın altında yatıyordu. 

Bazı değişiklik vardı. Dünya görüşü değişmiş gibiydi. Manayı daha rahat hisseder olmuştu. Mana emme hızı artmıştı. 

Alev topu gibi Amatör seviye büyüleri elini sallama ile yapabileceğini hissediyordu. 

Ayrıca küresi duruyordu fakat üstü çatlaklarla doluydu. Ancak sanki hiç hasar görmemiş gibi hissediyordu. 

''Klara şu an küreme olan şey ne? ''(Erthyo) 

[Usta seviyesine geçince kişi Mana Ruhu üretmek zorundadır. Çırak seviyesinde ise Küre kendini bu olaya hazırlar. Mana Ruhu Kürenin yerine geçer fakat daha dayanıklıdır, ayrıca esnektir, böylelikle gelen saldırılar mana ruhunu daha az etkiler.] 

''Mana Ruhunun bir büyücü için önemi ne? ''(Erthyo) 

[Mana ruhu kişinin manaya daha kolay bağlanmasını sağlar. Ayrıca Büyü çemberlerini destekler. Bu da bir büyücü için çok önemlidir] 

''Büyü çemberi? '' 

[Bir büyü çemberi kişinin yeteneğinin %100 potansiyelini kullanmasını sağlar. Başka büyü çemberi başka bufflar sağlar. Her kişinin büyü çemberi farklıdır. Bu yüzden bir sıralama yok. Ancak herkes 1 defa büyü çemberi oluşturabilir. Bu yüzden yaparken çok dikkatli hareket ederler. Her element ya da enerji için farklı bir büyü çemberi gerekir.] 

Erthyo kafasını salladı. Anladığı kadarıyla bu büyü çemberleri ilerlemesi için gerekli bir şeydi ve yaparken çok dikkatli olmalıydı. Ayrıca her element için sadece 1 kere oluşturabilirdi. En son olarak her çember farklı bir buff veriyordu. Mesela A elementinin çemberi %100 hasar artışı, B çemberi Büyü oluşturma hızını %20 arttırma ya da C çemberi Büyünün mana toplamasını %17 arttırır gibiydi. 

''Son olarak. Bana seviyelerden bahset. ''(Erthyo) 

[Tamam. 0-100 seviye kısımdaki bir kişiye Amatör deniyor. Bundan sonra Çırak--Usta-BüyükUsta--Bilge--BüyükBilge--Kahraman--BüyükKahraman--Kral--İmparator--Hükümdar- diye devam ediyor. Ayrıca her seviye düşük, orta, yüksek diye ayrılıyor.] 

''Çok fazla, daha yolun başındayım.''(Erthyo) 

[Pes mi edeceksin?] 

''Tabii ki hayır. Azimle yürüyeceğim bu yolu. ''(Erthyo) 

Erthyo Ermy'e döndü. Küresinde fazla yeri olmadığı için Ermyde onla beraber Ağacın altına indi. 

''Büyük Kardeş kim bu? ''Ermy orada durmuş İreny'e ters ters bakıyordu. 

İreny bir süredir Erthyo'ya göz kulak oluyordu. Yakın zamanda da devriye geziyordu ve yeni dönmüştü. Erthyo'nun uyanık olduğunu görünce tam seslenecekti ki Ermy lafa girmişti. 

Ermy'e bir şeyler söylemek istiyordu fakat ondan çok tanıdık bir aura seziyordu. Ayrıyeten eğer laf ederse bir şeylere hakaret edecek gibi hissediyordu. 

O yüzden Erthyo'nun yanına yürüdü ve ona sordu. 

''Çıraklığa ulaştığın için tebrikler. Arkadaşın kim? Neyin oluyor? ''(İreny) 

''O mu? İsmi Ermy. Neyim olduğu daha tam karara bağlanmadı.''Erthyo Ermy'e göz kırptı. 

Ermy bir hmph'lama ile kafasını çevirdi fakat yüzü çoktan kızarmıştı ve gülümsüyordu. 

''Ohh, peki yani senin kadınlarından birisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.''(İreny) 

''Ben bayılalı kaç gün geçti.''(Erthyo) 

''2''(İreny) 

''Tamam ben hızlıca eğitime gireceğim. Seni elde etmek için uğraşmam gerekiyor.''(Erthyo) 

Arkaya doğru gitti ve Ermy'i çağırdı. 

''Benim için Dünya ağacından bir şey isteyebilir misin?'' Aradaki bağ Ermy sayesindeydi. Şimdi küresinden çıktığı için bağ kopmuştu. 

Ermy onaylarcasına kafasını salladı. 

Erthyo kulağına eğildi ve isteğini söyledi. Ermy isteğini duyunca hızlıca Dünya ağacına iletti. 

Bir süre sonra Dünya ağacı sarsıldı ve ön tarafı açılmaya başladı. 

''Teşekkürler Hanımefendi.''(Erthyo) 

İçeri hızlıca girdi ve üstünü çıkardı. 

Şu anda yapmak istediği şey YokEdilemez bedenin başlangıç aşamasına girmekti. Bunun içinde bedenini doğa elementi ile dövmesi gerekiyordu. 

Kuyruklarını aktif etti. 4.kuyruğunu alacaktı. 

Etraf doğa elementi partikülleri ile doluydu. Göksel Tilkini Element kontrolü yeteneğine göre partikülleri aldı ve özümsedi. Ancak biraz farklıydı. 

Partiküllerin 1 tanesini kuyruktan özümsüyor kalan 2 tanesini bedenine çarptırıyordu. Evet! Çarptırıyor. 

Kuyruğuyla partikülü tutuyor ve bedenine atıyordu. 

AHHH 

Sanki yanan bir tavayı bedenine bastırmak gibiydi fakat bedeni kasları ve kemikleri bu ısıdan dolayı anında eriyordu. 

Dişlerini sıktı ve acıya dayandı. Başka bir partikül yakaladı ve emdi. Sonra bir tane daha yakaladı. 

''Fuu. Fuuu. Hadi!!'' 

Partikülü tuttu ve midesine çarptı. 

AAHHH 

Midesi deşilmiş ve organları etrafa saçılmış gibi hissediyordu. Gerçekte partikülleri çarptığı yer içeri göçüyordu ve delikler oluşuyordu. Mesela midesine attığı partikül midesini delmiş ve kan fışkırmıştı. 

Böylelikle saatler geçmeye devam etti. Bir süre sonra Erthyo bir sınıra geldiğini hissetti. 

''Bu son. Bundan sonra bitiyor.'' 

Bebek yumruğu büyüklüğünde bir partikülü gözüne kestirdi. Kuyruğu ile partikülü yakaladı. 

''Fuuuuu.. Fuuuuu.. Fuuuuu''Derin derin nefes alıp verdi. 

Hadi!! 

Partikülü aldı ve son gücüyle sırtına çarptı. 

Crackk! Crackk! Puuu 

Omurgası kırıldı, Göğüs kafesi parçalandı ve akciğerleri delindi. Erthyo anında yere serildi ve bir kan denizinin içinde yatmaya başladı. 

1 saat 

2 saat 

4 saat 

... 

Bir kıpırdanma oldu. 

Yerdeki kemik, kas, et ve kan kıpırdanmaya başladı. Sonra yavaşça hareketlendi ve Erthyo'nun bedenine geri döndü. 

Bütün parçalar yerli yerine geçince kan Erthyo'nun bedenine geri girdi. 

Göçükler düzeldi ve morluklar silindi. 

[Yok Edilemez Bedenin başlangıç aşamasına girdiniz.] 

[Başlangıç aşaması: Bedeninin Kan özü olduğu müddetçe yeniden iyileşebilir. Bedenin Elmas kadar sağlamlaştı. Kaslarınız altından yapılmış gibi sağlamlaştı ve lastik gibi esnekleşti. Kan özleri en sağlam Elmaslar kadar sağlam oldu. Bedeninin otomatik iyileşmesi büyük bir artış gösterdi. Çizikler 1 saniye, kırıklar 1 dakik, uzuv kaybetme 30 dakika. Ciddi yaralanmalar, yaralanmanın ciddiyetine göre 1-12 saat. Tamamen yok olma 1 ay içinde iyileşecektir. Kişi yeterli manaya ve kan özüne sahip olduğu müddetçe ölmeyecektir.]