Yatağa atladığı gibi uyuyakalmıştı.
O uyurken Ermy'de odasından çıkmıştı.
Yeniden doğuş gerçekleştirdiğinde sadece Mana ruhu kaybolmamıştı. Ayriyeten Büyü Halkasını da kaybetmişti.
Zaten savaşta yeterince hasar görmüştü ve üstüne yeniden doğuşla yok olmuştu. Erthyo kendi büyü çemberini üretirken Ermyde inzivaya çekilmiş ve kendi büyü çemberini üretmişti.
Yıllarca Elflerin 2.Tanrısı olarak görüldüğü için yeterince değerli kaynak almıştı ve yeni ürettiği Büyü Çemberi eskisinden kat kat iyi olmuştu.
Büyü çemberi ikiye ayrılırdı. Ana büyü çemberi ve element büyü çemberi olarak. Ana büyü çemberi her yerde kullanılabilirdi. İster Ateş elementinde ister su büyüsünde fark etmezdi. Erthyo'nun Elemen Çarkıda bu katagoriye giriyordu.
Element büyü çemberide adından anlaşılacağı gibi bir element için yapılıyordu.
Ermy ise Rüzgar Elementi için büyü çemberi yapmıştı. Ana büyü çemberi için hala malzeme topluyordu.
Odadan çıktığı gibi İreny ile karşılaştı. İreny göz altı torbaları gözlerinin altında bütün haşmetiyle duruyordu. Kaç gündür uyumadığını kim bilirdi.
''Erthyo büyü çemberini tamamladı mı? ''(İreny)
''Evet. Şu an uyuyordur. Mana akışı kesildi.''(Ermy)
''Güzel. Uyanınca onunla konuşmak istiyorum.''İreny arkasını döndü ve gitmeye hazırlandı.
''Neden yanında yatmıyorsun? ''(Ermy)
''Ne? ''(İreny)
''Yani sonuçta anlaşmada sende vardın ve artık Büyük Kardeşe aitsin. İstersen yanında yatabilirsin. Ben yanına yatmaya gidiyorum. ''Kapıyı açtı ve odaya girdi.
İreny dudağını ısırdı ve düşünmeye başladı. ''Sonuçta anlaşmada beni istediğini açıkça belirtti. Yanında yatmam sıkıntı olmamalı.''
Kapıyı yavaşça açtı ve içeri girdi. Ermy çoktan Erthyo'nun sağına yerleşmiş ve ona sarılarak uyumaya başlamıştı.
İreny kapıyı sessiz bir biçimde kapattı ve Erthyo'nun diğer tarafına yattı.
Erthyo'nun kaslı bedeni onu güvende hissettiriyordu. Bu yüzden 2 aydır yapamadığı bir şekilde rahatça uyumaya başladı.
....
Bir odada bir sürü kişi oturmuş bir toplantı yapıyorlardı. Eğer burada normal biri olsa sadece baskı yüzünden ölebilirlerdi.
Masanın başına 2 kişi vardı. Biri Kırmızı zırhlar içinde bir adamdı. Zırh bedenine tam oturuyordu ve miğferinde 2 boynuz vardı. Sırtında ağır kılıç asılıydı.
Yanında ise hareketsiz bir şekilde tekerlekli sandalyede oturan bir kadın vardı. Kadın Mor saçlı, alımlı bakışlı bir kadındı. Pürüzsüz teni, teninden çıkan pembe bir aura vardı. Dolgun göğsü ve bir o kadar dolgun kalçasıda eklenince şehvetli bir bedeni vardı. Bir kuyruğa sahipti ve kuyruğunun ucu kalp şeklindeydi.
Ancak ne kadar şehvetli olursa olsun kimse ona direkt bakamıyordu. Yanında duran Zırhlı adam bile ona bakmamak için kendini tutuyordu.
''Toplantının son konusu. Hanımefendiyi göndereceğimiz dünya. Bildiğiniz gibi Hanımefendi sakat ve hareket edemiyor fakat Efendinin en dikkat ettiği hanımı yüzden benim teklifim bu dünya.''
Önünde bir dünya hologramı ortaya çıktı. Dünya %60 sularla kaplıydı. Geri kalan %40 kısmı ise birleşik topraklar ve ülkelerle doluydu.
Altında bir isim yazıyordu.
Pylos Dünyası.
''Bildiğiniz gibi Pylos Dünyası alt dünyalar arasında 1.sırada. Kaynakları Orta Dünyalar arasında bile kıskanılıyor. Ayrıca bu dünyada 3 ülke bizimle iş birliği yapmaya gönüllü. Hanımefendiyi oraya yollamayı teklif ediyorum. Ayrıca fazladan 5 Milyon asker ve 15 ve 16. komutanlarda oraya gidecek.''
Pylos kıtasını duyunca kadının gözü titredi fakat kimse görmedi.
Odadaki herkes onayladı.
''O zaman kararlaştırıldı. Hanımefendi fazladan 5 milyon asker ve 15,16. komutanlarla Pylos kıtasına gönderilecek.''
***
Erthyo tam 3 gün boyunca aralıksız uyudu.
''Ughh..Uyumak çok güzel fakat açım.'' Kalkmaya uğraştı fakat iki omzunda ağırlık hissetti.
Omuzlarına bakınca İreny ve Ermy orada yatıyordu.
Erthyo yavaşça kollarını çekti ve iki kızın üstünü örtüp odadan çıktı.
Yemek Salonuna gitti ve garsondan getirebildiği kadar etli yemek getirmesini istedi.
''Fuyaaaa...İyi geldi.'' Yemek sonunda elinde 2400 altın kalmıştı. 1414 altından sonra 1 ay boyunca VİP odada kalmak 600 altın giriş ve 200 altında 1 ay parası sayılınca 400 altınlık et yemişti.
''Artık parayı idareli harcamam gerekiyor.''(Erthyo)
[Jenny Ateş Esintisi kuşuna evrildi.]
[Yıldırım Alevi Anka Kuşu 2.Nesil Yıldırım Alevi Esintisi kuşuna evrildi.]
[Büyü çemberiniz kullanılmaya hazır.]
[Büyü çemberine yeni bir element eklendi]
[Rüzgâr Elementi ile ilgili yetenekler ve Rüzgâr elementte artış %80]
[Yıldırım Alevi Esintisi Kuşu ayrı bir birim olarak saldırabilir ya da isteğinize bağlı Büyü çemberine dönüşebilir]
''Tebrikler''(Erthyo)
''Teşekküler.''(Jenny)
Scree
Esinti Kuşuda sevinç bağırışı atıyordu.
''Büyü çemberini ürettin mi? ''Erthyo Jenny'nin Çıraklıkta düşük seviyesinin sınırlarında olduğunu biliyordu. Büyü çemberi üretmek onun için çok iyi olabilirdi.
''Hayır. Diğer iki elementimi seçip öyle üretmeyi planlıyorum.''(Jenny)
''Güzel.''
Erthyo yemeğini bitirdi ve savaş alanına gitmeye başladı.
Yeni büyü çemberini deneme vakti gelmişti.
Şehirdeki en büyük ağacın içine girdi. Ağaç bir havza gibi büyümüştü ve içinde bir savaş alanı vardı.
Erthyo genel savaş alanına gitti.
İçeride farklı seviyelerde elfler savaşıyordu. Kimileri büyü çemberleri ile kimileri oklar ile kimileri ise elementi ile savaşıyordu.
Erthyo bir kenara gitti ve kendine 14 kukla aldı.
7 tanesini bir alana topladı ve büyü çemberini devreye soktu.
Altıgen büyü çemberi 7 bebeğin altında belirdi. Her uçta farklı bir renk parlıyordu. Ancak buz ateşinin olduğu yer yarı siyah-yarı mavi renkteydi. Bu da buz ateşini kullanamadığı için olduğu belliydi.
Erthyo aradaki farkı ölçmek istiyordu. O yüzden 7 tanesini de boş tarafa koydu.
''Test 1: İblis Alevi''
Koyu Kırmızı Alev elinde belirdi. Bir kuklaya fırlattı.
Kukla 15 saniyede yok oldu.
Erthyo büyü çemberinde İblis alevini aktif edince bir şaşkınlığa uğradı.
Kukla 3 saniyede yok olmuştu.
''Bu hasar artışı cidden çok yüksek.'' 12 Saniye ve bu hiçbir eklenti olmayan bir kukladaydı. Sadece hasarı artmamıştı, Hasar oranıyla yok olma hızı %80 azalmıştı.
Bilinmeliydi ki bir büyünün hasarını arttırmak onun yok etmesini bu kadar fazla arttırmazdı. Mesela normal bir 100 hasar veren ateşi %50 arttırırsan bir şeyi yok etme süresi yarıya inmezdi. Bir iki saniye anca inebilirdi.
''Büyü çemberi çok yararlı.’’ Ayrıyeten büyü çemberi ruhuna bağlanmıştı. Bu da mana ile bağını ve mana yenilemesini %80 arttırmıştı.
Diğer büyüleri de test etti ve süreler farklıydı fakat hepsi %80 zaman azalmasını almıştı.
Erthyo işi bitince alandan çıktı. Fakat herkes ona korku dolu gözlerle bakıyordu.
''Gördün mü? Bu canavarın yetenekleri bile çok canavarca''
''Evet. İlk kullandığı alev ve Ölüm elementi içeren alev özellikle çok korkunçtu.'''
''Kabile Lideri hala böyle bir adamı neden hayatta tutuyor anlamıyorum.''
Erthyo bunları görmezden geldi ve dışarı çıktı fakat daha ilerleyemeden gençler önünü kesti.
''Nereye gittiğini sanıyorsun Canavar? '' Mavi saçlı bir elf öne çıkarak konuştu. Grubun lideri olduğu belliydi.
''Tek bir sefer uyaracağım. Artık sizden sıkılmaya başladım. Önümden çekil. Yoksa Elf kabilesinden olman önemli değil. Öldürürüm.''Erthyo soğuk bir ses tonuyla konuştu.
Gruptaki kişiler bir grup gençti ve çoğu çıraklığa yeni girmişti. Liderleri anca Çırak seviyesinin üst seviyesindeydi.
''Sadece Rody'yi yendin diye beni de yenebileceğini zannetme. ''Mavi saçlı Elf eline büyü sopasını aldı.
''Kızlar bence onun yanından ayrılın. Size 2. uyarımı verdim fakat başka vermeyeceğim. 'Grupta 3 kız vardı. Erthyo özellikle kadınlarla savaşmayı sevmiyordu.
Kadınlar bir süre tereddüt etti. Sonra Erthyo'nun savaşını hatırladılar ve gruptan ayrıldılar.
''Nereye gidiyorsunuz? Tamam gidin. Bu adamın işini bitirdikten sonra size de döneceğim. 'Mavi saçlı Elf kızlara bağırmaya başladı.
''Oi, yaşlı adam onları uyarmadığımı söyleyemezsin. Karışmasan iyi edersin.''Erthyo boşluğa konuşmaya başladı
''Kiminle konuşuyorsun. Sonunda korkundan delirdin mi yoksa? Merak etme acısız bir ölüm tattıracağım sana. ''Büyüsünü yapmaya başladı.
''Can sıkıcısın. Sadece Öl ''
Erthyo büyü çemberini aktif etti ve İblis Alevleri ile Ölüm Alevlerini devreye soktu.
Koyu Kırmızı alevler ve Gri alevler Gruba hücum etti.
''Sıkıntı.'' Mavi saçlı Elf büyüyü görünce panikledi.
''Merhamet et.'' O sırada bir ses alanda yankılandı ve bir mana akışı Erthyo'nun alevlerine doğru hücum etti.
''Çok geç'' Erthyo büyü çemberinden Asura Alevlerini ve Nihai Alevi manayı yakması için yolladı.
Yeşil-Mor ve Kırmızı-beyaz alevler mana akışını yakmıştı.
O sırada saldırı gruba vurdu ve hepsini yok etti.
''Bu ne cüret. '' Kabile Lideri o sırada ortaya çıktı. Ancak çok geçti. Grup çoktan yok olmuştu.
''Onları uyardım fakat dinlemediler. Beni test etmek için nitelikli bile değilsin.'' Rakibi sadece Bilge seviyesindeydi. Erthyo ise Çıraklığın üst seviyesine geçmişti ve Yok edilemez bedeni ile bu adamı öldüremese de direnebileceğini düşünüyordu.
''Sana bir misafir gibi davrandım fakat halkımdan birilerini öldürecek kadar cüretkârsın. Ölümü arıyorsun. 'Kabile Liderinin etrafında hava akışı şiddetlenmeye başladı.
''Onları uyardım. Ayrıyeten etrafta bizi izleyeceğine onları geri çekebilirdin. Ancak sen beni test etmek istedin. ''Sonra gözlerini kıstı ve sesi soğudu. ''Test edilmekten nefret ederim.''
Erthyo ve Kabile Şefinin arasında soğuk rüzgarlar esmeye başladı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..