Erthyo portaldan geçince ortam değişti.Tekrar stadyumdaydı fakat bu sefer her yerde sandalyeler vardı ve sandalyede insanlar oturuyordu.

Kendisi bir sahnedeydi.Arkasında kırmızı bir perde vardı ve arka kısma gidiyordu.

Uşak portaldan çıktı ve kenara geçip perdenin arkasını işaret edip,saygılı bir tonla konuştu.

''Bu taraftan Bay Erthyo''

Erthyo adamın dediği yere gitti.

İçeride birkaç insan daha vardı.Bu insanlarda kendi gibi getirilmişti fakat herkesin yüzü kapalıydı.Hava bulanıklaşmış ve yüzlerinin görünmesini imkansız hale getirmişti.Erthyo odaya girince onunda suratı gizlendi.

''Neden buradayız ? ''Erthyo arkasına  dönüp kahyaya sordu.

''Bu bir müzayede.''

''Müzayede ? '''(Erthyo)

''Evet.Sizin için.''

''Hmm.Yani buradaki mallar bizmiyiz ? ''

''Evet.''

''Çıkabilirsin''Erthyo'nun sesi soğudu.

Kahya eğildi ve dışarı çıktı.

Erthyo yüzündeki maske ile durmaya devam etti. 

Kahya çıkınca içeri başkası girdi.İçeri giren Klaraydı.Mor saçları her zıplayışında dalgalanıyordu ve yüzü ter ile kaplıydı.

''Senin kadar güçlü bir insan nasıl terler.''Erthyo Klaranın alnına fiske atti.

''Ay..''Klara alnını ovdu ve konuştu.''Uzun süredir antrenman yapmadım.Bedenim çok güçsüz.''

''Neyse.Bu Müzayede ne için ? ''

''Şey.Bu müzayedede yöneticilerin karşısına çıkacaksın ve sana belirli bir şeyler teklif edecekler eğer kabul edersen onların altına gireceksin.''Sesi giderek kısıldı.

''Tamam.Acaba nasıl şeyler alacağım.''Pişkin bir sırıtma ile konuştu.

''Seni...''(Klara)

''Lütfen dışarıya gelin.''Dışarıdan bir ses geldi ve ortamı doldurdu.Erthyo daha oturmadan dışarı çıkmak zorunda kaldı.

Dışarısı çoktan dolmuştu.Yöneticiler her yerdeydi.

Erthyo ve birkaç kişi dışarı çıktı.

Uşak ise ayakta duruyordu ve gelen insanlara baktıktan sonra yöneticilere döndü.

Klara ise aradan kaynayarak en arkada yerini aldı.

''Sayın Yöneticiler.Bildiğiniz gibi bu insanlar sizin gözünüze girebilmiş insanlar.Şuan onlar için müzayede yapılmaya başlanacak.''

Öne bir adam çıktı.2 Metre boyundaydı ve Kaslarıda katınca bir titana benziyordu.

''Yeera.Kendisi Titan soyuna sahip bir savaşçı.1500 Kişilik bir ordu,hiçbiri Çırak seviyesinden düşük olmayan rakiplere karşı savaştı ve hepsini yok etti.Vereceğiniz şeyler nedir ? ''

''Kloara çekici.''Bir adam ayağa kalktı ve elindeki mor çekici gösterdi.

''Savaşçı Medeniyeti Kloara'da özel olarak yapılmış bir çekiç.Usta ve BüyükUsta hatta Bilge seviyesinde bile çok güçlü bir silah.''

''Altın Tai Bitkisi.''

''Beden güçlendirme bitkisi olarak bilinir.En yüksek dağlarda yetişir ve güneş özünden en çok yararlanan bitkidir.Bunu kullanan kim olursa olsun.Gücü ikiye katlanır.''

Sonra teklifler devam etti.

En sonunda ise bir adam Titan Soyu kanını vererek adamı aldı.

Bundan sonra başkalarıda çıktı ve onlara bir fiyat biçildi.

Sıra Erthyo'ya gelince öne çıktı.

''Erthyo.Antik İblis,Yeraltı Dünyası Yılanı ve Göksel Tilki kanına sahip.2 Cezadan geçti.''

Yöneticiler arasında bir karmaşa hakim olduktan sonra biri elini kaldırdı.

''Orta Dünyanın Şeytan Lordunun Kılıcı.''

''Göksel Tilki ayak parmağı.''

''Yeraltı Dünyası Yılanı kuyruğu.''

''Bunlar bana ne işe yaracak.Ben onlara dönüşemiyorum bile ve bir kılıcım var.''Erthyo cehennem kılıcını çıkardı ve gösterdi.

Bu sözlerden sonra etraf sessizleşti.

''Şeytan Kalbi.''Bir kadın ayağa kalktı ve teklif verdi.

Erthyo kafasını yana eğdi.Böyle birşey ne işe yaradığını bilmiyordu.

''Şeytan Kalbi.Çok nadir düşen bir eşyadır ve Şeytanlar için çok yararlıdır.Evrim geçirmelerini sağlar ya da ne kadar kötü yaralanırlarsa yaralansınlar iyileşirler.''

''Güzelmiş.''(Erthyo)

O sırada sıranın en sonundan bir el kalktı.Erthyo oraya bakınca yöneticilerde oraya baktı.O kişi Klara idi ve el kaldırıyordu.

''Evet. ''

''Şey,Bendede Şeytan Kalbi var.Ben hem onu,hemde elimdeki son eşyamı koyuyorum.''Bir kolye çıkardı ve gösterdi.Kolyenin ortasında bir kalp vardı ve kırmızı bir şekilde parlıyordu.

Klara bu eşyayı çıkarınca yüzünde bir üzüntü parıltısı gözüktü.Bu eşyanın onun için önemli olduğu belliydi.

''Hahahaha.Bu önemsiz eşyayımı vereceksin.Çöpten aldığım eşya bundan daha iyidir.''

''fufufufu..''

''hahahah.''

Ortamda bir kahkaha tufanı koptu.Ancak fazla uzun sürmedi.Ön sıradan bir adam elini kaldırdı.

''Bir damla Kraliyet Şeytanı Kanı.Tornado'nun Özü ve Su perisi gözyaşı.''Bu konuşan adam sarı saçlı bir adamdı.Herkesin içinde parlıyordu .

''İleri Düzey Yönetici bile lafa girdi.''

''O kadının sözleri artık geçerli değil.''

''Baksana verdikleri şeyler bile pahabiçilmez şeyler .''

Adam kendinden emin bir yüz ifadesi ile duruyordu.Şöhreti ve verdiği eşyalar ile Erthyo'nun onu reddetmeyeceğini düşünüyordu.

Uşak geldi ve eşyaların özelliklerini anlattı.Erthyo bunları duyunca şaşırdı.Bunlar çok önemli eşyalardı.

Klara ise bu yüz ifadesini görünce umutsuzluğa düştü.Erthyo onun son şansıydı.Yoksa yöneticilikten düşecek ve cehenneme atılacaktı.

''İstediğimizi seçebiliyor muyuz ? ''(Erthyo)

''Evet.''

''Şuradaki mor saçlı yöneticiyi seçiyorum.''

Herkes bu sözle şaşırdı.Klarada dahil.Kimse İleri Düzey Yöneticinin bir En Düşük Seviye Yöneticiye kaybedeceğini düşünmüyordu.

''Neden ? ''İleri Düzey yönetici pek hoş olmayan bir yüz ifadesi ile konuştu.

''Çünkü o benim yöneticim ve onu seçmek istiyorum.Bu seni ilgilendirmez.''Erthyo başka bir söz söylemeden Klaranın yanına gitti

Kız o kadar şaşırmıştıki oturamamıştı bile.

Elindeki şeytan kalbini aldı .

Klara hala şaşkın bir şekildeydi ve otomatik olarak elindeki kolyeyi uzattı.

''Senin için önemli bir şey ise sende durabilir.''Elini yavaşça itti.

''Neden ? ''

''Hm ? Demedim mi ? Seni bırakmayacağım demiştim.Ve sözümü tuttum.'(Erthyo)

''Ben..Ne diyeceğimi bilmiyorum.''(Klara)

''Teşekkür edebilirsin mesela.''

''Teşekkürler.''

''Şimdi beni geri götür.Biriyle buluşmam gerek.''

''Tamam.''Gülümedi.Bu gülümsemede çiçekler açıyordu.

Portal tekrar açıldı ve Erthyo içine girdi.Arkasında ise şaşkın yöneticiler ve çirkin bir ifade ile İleri Düzey Yönetici bıraktı.

Erthyo dışarı çıktı ve Klaraya söyledi.

''Beni Amy'nin yanına yolla.''

''Tamamdır.''

Dünyalar arası bir portal açıldı.Bu az öncekinden farklı bir şekilde gideceği dünyayı gösteriyordu.Ancak o kadar büyüktüki ekrana sığmıyordu.

Erthyo portala girdi.

**

Portalın diğer tarafında Amy/Mia ve Küçük Beyaz savaşı yeni bitirmişti.

Nie ve Zie ellerinde bir havlu ile bekliyordu.Savaş alanının oturaklarında ise Qian ve yardakçısı oturuyordu ancak bunlar bir adamın arkasında oturuyordu.

Adamın sert bir yapısı vardı ve kaşları çatıktı.Arkasında bir mızrak vardı.

Qian bu adamın arkasında tek bir ses bile çıkaramadı.

Kızların savaşı bitince adam ayağa kalktı ve bir anda sağada belirdi.

''Merhabalar.Bayan Mia,Amy ve Beyaz.''

''Selam.''(Amy)

''Mmh.''Küçük Beyaz kafasını sallamak ile yetindi.

''Oğlumun size yaptığı büyük bir yanlıştı.Lütfen onu affedin.''Direkt konuya girdi.

''İnsanların içinde bize açılıp,bizi bekletmeye uğraştı.Bunu yaptıktan sonra ne kadar dalga geçildik haberin var mı ? ''(Amy)

''Adım attığım yerden erkekler bize açılıyor ve lütfen sonra cevap verin diyor.''(Küçük Beyaz)

''Evet,Oğlum böyle bir hata yaptı.Lütfen düzeltmemize izin verin.''

''Pekala,Pekala,Sizi affe-''Sözünü bitiremeden Küçük Beyaz bir yöne baktı.

O yönde bir portal açılmaya başladı

Herkes o tarafa döndü.

Portalın içinden Erthyo çıktı.

''Burada ne kadar saf mana var .Hm,Güzelmiş.''Erthyo etrafı inceledi.Etraf saf mana ile kaynıyordu.O kadar saftıki her yerde Ruhlar vardı.

''Sahip''Erthyo yandan bir ses duydu ve  o tarafa döndü.

Küçük Beyaz yüzünde inanamamış bir ifade vardı.

''Oh,Küçük Beyaz.Nasılsın ? ''(Erthyo)

Küçük Beyaz hızlıca koştu ve Erthyo'nun kucağına atladı.

''Sahip.Sensin değil mi ? Lütfen gerçek ol .''(Küçük Beyaz)

''Tabikide benim.Seni böyle öpebilecek cürrette başka kim var ? ''Erthyo maskesini hafifçe açtı ve başka söylemeden dudaklarını Küçük Beyazınkilere  kapattı.

Dilleri birbirine girdi.Erthyo özellikle ilk öpücükleri gibi öpüşmeye çalıştı.

''Sensin.Cidden sensin.''Küçük Beyaz İlizyon olmadığına ikna oldu ve öpüşmelerine devam etti.

Arkada Qianın ağzı açık kalmıştı.Yıllardır etkilemeye çalıştığı kadınlardan bir tanesi şuan başka bir adamla öpüşüyordu.

Amy/Mia şaşkınlıklarını attılar ve Erthyo'nun yanına gittiler.

Erthyo öpücüğü sonlandırdı ve kızlara döndü.

''Sen o kadar cürretkar değilsin.Hadi sadece sarılalım.''

Amy kafası ile onayladı ve Erthyo'ya sarıldı ve kokusunu içine çekti.

''Gerçekten o Abla.''

''Evet.O ''

Erthyo Amy'e sarılırken Qiana baktı.Qian Erthyo'ya düşmanca bakıyor ve Öldürme niyetini yayıyordu.

Qianın önündeki adam ise derin bir nefes verdi.Belkide bu vesile ile oğlu aptalca şeyler yapmayı bırakırdı.

''Size mutluluklar diliyorum.Biz gidelim.'' Adam oğlunuda aldı ve gitti.

Bir süre sonra İki kızda Erthyo'yu bıraktı.

''Neden buradasın ? ''

''Çünkü bana birşey öğretmen gerekiyor.2.Cezayı geçtim.''

''Çok güzel.Sana öğreteceğim şeyi kararlaştırmak için bana bir gün ver.''

''Olur.5 günüm var.''