Bölüm 1: Truck-san Motoroğlu

avatar
293 2

Isekai Delivery Service - Bölüm 1: Truck-san Motoroğlu


İsekai Delivery Service.

 

Yeni işinde üçüncü günüydü.

 

Truck-san Motoroğlu, önceden çalıştığı gıda firmasından ayrıldıktan sonra yapabileceği tek iş olan nakliyatla ilgilenen başka bir firmaya girmişti. Bu dünyada hayatta kalmak ve mazot parasını ödemek için çalışmak zorundaydı.

 

İlk gününde basit evrak işleriyle ilgilenen stajyer konumunda olsa da ikinci gününde ilk saha eğitiminde çıkardığı üstün başarı sayesinde üçüncü gününde ilk işini almıştı.

 

Truck-san Motoroğlu bir mini kamyondu. Her yere girebileceği için yetenekli sayılabilirdi. Doğuştan gelen yetenekleri sayesinde rakiplerine karşı avantajlıydı.

 

Bugün Fantastik Dünya Bürosu’ndan Truck-sama Isuzugil’le konuşması gerekiyordu. Bugünkü işini ondan alacak ve işin temellerini öğrenecekti.

 

Truck-sama Isuzugil 234 başarılı operasyonla yaklaşık 245 kişiyi başka dünyaya göndermeyi başarmış profesyonel biriydi. Şirketteki stajyer ve yeni çalışanların özendiği kişiydi.

 

“İyi dinle beni Motoroğlu-chan, İsekai Delivery Service pek çok isekaiye hizmet veren çok tanınan bir oluşumdur. Truck-sanlarımızın hepsi alanında profesyonel, başarısı yüksektir. Sen de artık bizden biri olduğuna göre senden umudumuz çok.”

 

“Elimden geleni yapacağım Truck-sama.”

 

Sonundaki ‘-sama’ eki tüm şirkette en üst potansiyele sahip olduğunun göstergesiydi. O ise sadece ‘-san’ ekine layık görülmüştü. Bu rütbe ‘-kun’dan birazcık daha üstte olsa da -sama’nın altındaydı. Ancak sonrasında rütbesini yükseltebilirdi.

 

Truck-sama Isuzugil yeni yaptığı boyasıyla hava atarcasına vücudunu çevirdi ve Truck-san’a belgeler teslim etti.

 

Belgelerde yuvarlak yüzlü genç bir adam vardı. Oldukça kiloluydu ve baygın bakışlara sahipti.

 

“Adı Mashimoto, Tokyo’da dar bir sokakta yaşıyor, 24 yaşında bir otaku. Kılıç ve büyü gibi şeylere takıntılı olduğu için Ana Kara’dan çağrılıyor. Ana Kara bizim en büyük müşterilerimizden birisi. Unutma, bu iş senin kadrolu eleman mı yoksa işsiz mi olacağını belirleyecek. Mutlaka başarmalısın!”

 

“Truck-sama, ne olursa olsun başaracağım.”

 

 “Güzel. Operasyon Takip Merkezi seni uzaktan destekleyecek.”

 

Truck-sama’dan onay aldıktan sonra Truck-san Motoroğlu işine koyulmak için Japonya yollarına indi. İsekai Delivery Service’in en büyük özelliği çalışanlarının iş güvenliğine önem vermesiydi.

 

Mashimoto’nun bulunduğu bölgeye gelmesi yarım saatini aldı. İnsanlara çaktırmadan işini halletmek için profesyonel olmaları gerekiyordu.

 

O esnada radyosundan bir ses çıktı.

 

[Truck-san beni duyuyor musun?]

 

“Operasyon Yönetim Merkezi’nden Forklift Edoksan mı?”

 

[Evet, bu operasyonu ikimiz yöneteceğiz. Ben sana hedefin konumunu belirtirken sen işi halledeceksin.]

 

İsekai Delivery Service harekete geçmeden önce hedefin her bilgisine, alışkanlıklarına kadar, hakim olurdu.

 

“Anladım, size emanetim Forklift-san.”

 

[Güzel Truck-san, hedef abur cuburlarını yenilemek için markete inmeye hazırlanıyor. Yakındaki marketin tabelasını açıktan kapalıya çevireceğim. Bu yüzden karşıya geçmek zorunda kalacak. Bu senin fırsatın.]

 

“Hedefin durumu nedir?”

 

[Merdivenlerden iniyor. Çarpışmaya kalan süre: 10 saniye.]

 

“Hazırlanıyorum.”

 

Akşam saatleriydi, sokağı aydınlatan lambalar Truck-san’ı açığa çıkartıyordu.

 

Truck-san sokağa vardığında lambalarını söndürüp hedefin dikkatinden kaçındı. Hedef şişko bir adamdı, kapıdan çıktıktan sonra evinin hemen yanındaki büfeye baktı ama onun kapalı olduğunu gördükten sonra kafasını karşı kaldırımdaki diğer büfeye çevirdi.

 

[Başarılı. Tek bir şansın olacak.]

 

“Biliyorum.”

 

Motoru güm güm atıyordu, su sızdırmaya başlamıştı. Ancak tek bir şansı olacağı için soğukkanlılıkla lambalarını yaktı.

 

Hedef yaya geçidine adım atmıştı.

 

---

 

Benim adım Mashimoto.

 

Çoğu insan gibi abur cubur yemekten hoşlansam da beni onlardan ayıran özelliklere sahibim. Hayatım her zaman boktandı.

 

Ailemi küçük yaşta kaybettiğim de akrabalarım beni sahiplendi. Ancak beni bir aileden çok yük olarak gördükleri için bana hep kötü davrandılar.

 

Lanet olsun! Hepsinden nefret ediyorum.

 

Böylece büyüdükten sonra zihnim çarpıklaştı ve kendimi tüm gerçeklerden soyutlayarak animelerin ve mangaların büyülü dünyasına bıraktım.

 

Animeler de her şey çok güzeldi. Büyüler, kılıçlar ve güzel waifular her yerdeydi. Onların dünyasında olmak varken kim bu acı gerçeklikte yaşamak isterdi ki?

 

Ah, her neyse. Abur cuburlarım bittiği için yenilerini alacaktım ama her zaman gittiğim dükkan kapalıydı. Bu yüzden biraz daha hareket etmem gerekiyordu.

 

Arada sadece beş metre vardı ama bu bana iki yüz metre kadar uzun geliyordu. Birkaç adımda bile hantal vücudumun mecali kalmamışken yirmi adım beni bitirmeye yeterdi.

 

“Hayattan nefret ediyorum.”

 

Düüt! Düüt!

 

Birkaç adım atmıştım ki yandan gelen ışıklar gözümü aldım.

 

Hassiktir o da ne?!

 

Vücuduma çarpan kamyonla birlikte tüm kemiklerim aniden toza döndü. Organlarım ezildi ve zihnim bulandı.  

 

Ölüyorum…

---

 

“Hangi dünyaya gideceğini nasıl belirleyeceğiz?”

 

Şişko adam yerde yatarken Truck-san çoktan İsekai Delivery Service’in uzay-zamandan bağımsız bürosuna gelmişti. Onu karşılayan mavi renklerle bezenmiş Forklift olan Forklift Edoksan’dı.

 

“Onu boyutlar arası nakliyattan sorumlu Boyutsal Nakliyat Servisi halledecek. Biz işimizi hallettik. Oldukça becerikliydin.”

 

“Teşekkür ederim.”

“Akşam içmeye gidelim mi? Mazotlar senden!”

 

“Beh, tamam.”

 

---

 

“Lanet olsun bu İsekai Delivery Service çok masraflı. Ah, lanet olsun. Bir dahakine başka bir şirketle anlaşma imzalayacağım.”

 

Gözlerimi açtığımda bir tanrıçanın nefretle fatura benzeri bir şeyi yere vurduğuna şahit oldum. Açıkçası beni şok etmişti ama durum gereği bunu sorgulamamam gerektiğini biliyordum.

 

Galiba isekai olmuştum.

 

“Affedersiniz, tam olarak nerede olduğumu sorabilir miyim?”

 

Tanrıça birden irkilerek bana baktı ve öfkesinin gülümsemeye dönüştüğüne şahit oldum. Ah, bu nasıl bir güzellik böyle. Adeta nutkum tutulmuştu.

 

“Ana Kara’ya hoş geldin kahraman. Ben bu dünyanın yaratıcısı Isis. Dünya’da öldüğün için bu dünyaya gönderildin.”

 

Ben öldüm mü?  

 

“…”

 

Bir anlığına cevap veremedim.

 

Ama bir an sonra…

 

“Yaşasın!”

 

Sevinçten çığlıklar attım.

 

Sonunda ben de isekai oldum!

 

İlk önce haremimi kuracak ve dünyayı Şeytan Kral’dan kurtaracaktım.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46887 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr