8-Ezici Galibiyet-Evrendeki Düzen

avatar
649 3

İsekai Hero School - 8-Ezici Galibiyet-Evrendeki Düzen


Arenada dövüşler devam ediyordu.Noah ise dövüşünü bitirmiş ve stat penceresini incelemek için bir köşeye geçmişti.

En son yaptığı savaşı ezici bir farkla kazanmıştı ayrıca statlarını da bir hayli artırmıştı.Şu an yeni yeteneklerini ve statlarını inceliyordu.

 

İsim:Noah Fortis Yaş:17

Irk:İnsan Tip:Siyah Unvanlar:Hırsız Tanrının Varisi

Yetenekler:

1-Stat Hırsızı(Seviye 1):Yendiğiniz bir düşmanın statlarının %20’si size gelir.Fakat düşmanın ruhuna mutlak bir yenilgi aşılamanız lazım.Yendiğiniz düşman sayısına göre yetenek seviye atlayacaktır.İstediğiniz bir parti üyesi ile paylaşabilirsiniz.

2-Yetenek Hırsızı(Seviye 1):Yendiğiniz bir düşmanın bir yeteneğini alabilirsiniz.Fakat düşmanın ruhuna mutlak bir yenilgi aşılamanız lazım.Yendiğiniz düşman sayısına göre yetenek seviye atlayacaktır.

3-Hırsızın Gözü(Seviye 1):Baktığınız her ne olursa olsun özelliklerini görebilirsiniz.Kullanım sayısı ve bakılanın enderliğine göre seviye atlayacaktır.

4-Hırsızın Zihni(Evrimleşebilir):Her durumda soğukkanlı olursunuz.Bulunduğunuz tehlikeye göre evrimleşecektir.

5-Bilgelik Tanrısının Gözleri:Gördüğünüz hiçbir şeyi unutmazsınız.Zihniniz fazla bilgi durumunda sorun yaşamaz.

Çalınmış Yetenekler:

Bitki Kontrolü(Seviye 1),Şifacı Bitki

Güç:450

Çeviklik:320

Savunma:280

Zeka:200

Potansiyel:1000

 

 

Y/N:Bundan sonra ana yetenekler ve göstermek istediğim yetenekleri tek yazıcam bir de açıklamaları yazmamayı düşünüyorum çünkü çok fazla yer kaplıyorlar.

 

Statlarını incelerken düşündüğü ilk şey statlarındaki artışın belirli bir oranda olmadığıydı.Mesela savunma ile çeviklik aynı oranda artmamıştı.

Bu da rastgelelik ihtimalini artıyordu.Ayrıca diğer fark ettiği şey,stat penceresinde yeni bir bölüm açıldığıydı.Bölümün ismi “Çalınmış Yetenekler”di yani kazandığı yetenekler o bölümde toplanacaktı.

Fakat “Bilgelik Tanrısının Gözü” aynı yerinde kalmıştı.Yani kendi emeği olmadan kazandığı yetenekler ana yeteneklerinden sayılıyordu.

Noah stat penceresini incelemeyi bitirince,aklını dövüşlere odaklanmaya çevirdi.Şu anda gördüğü dövüşlerden bir tanesi öbürlerinden daha hararetliydi.

Baktığı arenada bir adam ve bir kadın delicesine kılıçlarıyla birbirlerine saldırıyorlardı.Fakat garip olanı ise arenadan kahkaha sesleri çok yüksek bir şekilde geliyordu.İki dövüşçüde delicesine gülüyordu.Noah,iki kahramanında özelliklerine baktı.

 

İsim:Lose Boltur Yaş:17

Irk:İnsan Tip:Kırmızı Unvanlar:Savaş Tanrısının Varisi

Yetenekler:

1-Savaş Delisi:Savaş uzadıkça güçlenirsiniz.

2-Savaşın Her Şeyi Gören Gözü:Savaştığınız varlıkların özelliklerini görebilir.Zayıflıklarını bulabilirsiniz.

3-Savaşın Sağlığı:Savaş esansında tüm zehirlere karşı bağışıklık kazanırsınız.Açlık,susuzluk,yorgunluk gibi şeyler sizi etkilemez.

Güç:350

Çeviklik:300

Savunma:340

Zeka:170

Potansiyel:900

 

İsim:Esol Ultbor Yaş:17

Irk:İnsan Tip:Kırmızı Unvanlar:Savaş Tanrısının Varisi

Yetenekler:

1-Savaş Delisi:Savaş uzadıkça güçlenirsiniz.

2-Savaşın Her Şeyi Gören Gözü:Savaştığınız varlıkların özelliklerini görebilir.Zayıflıklarını bulabilirsiniz.

3-Savaşın Sağlığı:Savaş esansında tüm zehirlere karşı bağışıklık kazanırsınız.Açlık,susuzluk,yorgunluk gibi şeyler sizi etkilemez.

Güç:320

Çeviklik:300

Savunma:360

Zeka:190

Potansiyel:900

 

İkisi de aynı tanrının varisiydi ve statları hemen hemen aynıydı.Yani savaşın uzun sürmesi kaçınılmazdı.

Noah savaşın sonlarında oraya bakmaya karar verdi ve dikkatini başka arenalara yöneltti.Öbür arenalardaki dövüşleri incelerken sunucunun sesini duydu.

“KAHRAMANLAR,SIRADAKİ DÖVÜŞ SİYAH BÖLÜMDEN SANG VE KARŞISINDA GRİ BÖLÜMDEN GON”

Noah,Sang’ın dövüşünün  geldiğini duyunca o arenaya baktı.Sang ve Gon arenaya çıkmışlardı.Gon bir cüceydi yani ona benziyordu.

Noah Gon’u inceleme gereği duymadı çünkü Sang’ın da onu incelemek için bir özelliği vardı.

“EVET KAHRAMANLAR HAZIR OLDUĞUNA GÖRE…BAŞLAYIN!”

Dövüşün başlaması üzerine Gon ve Sang silahlarını çıkardılar.Gon’un silahı dev bir çekiçti ve Sang’ın silahıyla zerre uyumu yoktu.

Sang elindeki kırbacı Gon’a sallamaya başladı.Gon ise kısa boyunun avantajıyla kırbaç darbelerinden kaçınıyor ayrıca Sang’a yaklaşıyordu.Aralarında 1 metre civarı bir mesafe kalınca Sang Kan yeteneğini kullanıp kendisine kandan kanatlar oluşturdu ve havalandı.

Biraz yükseğe uçtuktan sonra elindeki kırbacı,havaya kaldırdı.Kırbaç bir anda dikleşti ve bir mızrak biçimi aldı.Mızrak halindeki kırbacı tutan Sang beklemeden kırbacı Gon’a fırlattı.Her mızrak fırlatışıyla beraber mızrak hedefi tutturamadığı için Sang’ın eline geri dönüyordu.

Sang son bir darbe daha yapıp havada süzüldü ve gözlerini kapattı.Noah ne olduğunu anlamıştı fakat Gon ne olduğunu anlamamıştı.Anlamasına da gerek yoktu bir anda Sang’ın etrafında on tane uzun ve sivri mızrak belirdi.Sang gözlerini açtı ve elini Gon’a doğru uzattı.

“Gidin…”

Komut ile beraber on tane mızrak aynı anda Gon’a saplandılar.Gon,mızraklar yüzünden yere bile düşemeden havada asılı kalmıştı.

Sang,Gon’un vücudunda açılan 10 tane delikten akan kanı görünce dudaklarını yaladı.

Yere yaklaşınca kanatlarını kapattı ve Gon’a yaklaştı.

Gon,vücuduna giren tüm mızraklara rağmen ölümün kıyısındaydı ve kendisine gelen aç vampiri görünce gözleri korkuyla açıldı.

Sang ise o an etrafındaki hiçbir şey umursamıyordu.O bir vampirdi.Ve her ne kadar kan olmadan hayatta kalabilse de,kan her daim onu geliştirirdi.

Bu ırkı ile alakalı bir özellikti.İşte bu yüzden ezici galibiyetinin üstüne,güzel mi güzel bir kan içmek için can atıyordu.

Sang,Gon’un dibine yaklaştı ve ellerini kafasının arkasına koydu.

“Oh,daha ölmemişsin.Korkma aslına bakarsan ölmediğin için dua edebilirsin.Çünkü ölseydin bir zombi olmak zorunda kalırdın.Yani…şanslısın.O halde bir ısırık almama izin verir misin?”

Gon aslında bunun bir soru olmadığını biliyordu.Ve şu an karşısındaki vampirin,ne yapmak üzere olduğunuda biliyordu.

“L-LÜTFEN YAPMA!YALVARIRIM YAPMA!”Gon çığlık atar bir biçimde yalvardı.

“Of,yapma ama böyle küçük bir ısırık.Hadi bakalım tadın nasılmış.”

Sang,sözlerini bitirir bitirmez.Gözlerini yerde yatan cücenin boynuna çevirdi.Ve sivri dişlerini,cücenin kalın boynuna geçirdi.

ŞPH

ŞPH

Sang’ın her yutkunuş sesinde,bir yandan da yere bir damla kan düşüyordu.Sang ise gözü dönmüş bir halde kanı içmeye devam ediyordu.

Noah,Sang’ın neden vampir olduğu halde kan içmediğini uzun süredir merak ediyordu.Ona bunu sormaya karar verdi.Sang’ın maçı zaten en baştan belliydi.Ezici bir galibiyet.

Vampir,galibiyeti sonrasında kollarında tuttuğu,mumya benzeri canlıyı yere bıraktı.Ve ayağa kalktı.İçtiği kan sayesinde yeni gibiydi.

Enerjik bir biçimde gülerek,arenanın merdivenlerine ilerledi.Noah,dostunun geldiğini görünce ona doğru koştu.

“SANG!Vay be,baya kolay kazandın gibi.”Noah,ilgili bir sesle konuştu.

Sang,Noah’i görünce gülümsedi.

“Çok zorlu bir düşman değildi.”

Noah,bu gün başka dövüş izlemek istemiyordu o yüzen Sang’a sordu

“Sang,bu gün başka dövüşün var mı?”

Sang,kafasını salladı ve şüpheyle sordu.

“Hayır,neden sordun?Bir şey mi oldu?”

Noah,gülerek konuştu

“Hahaha,hayır sadece birkaç şey sormak istiyordum da.”

“Ah,tamam o zaman.Yatakhaneye gidelim istersen.Yolda ne istiyorsan sorabilirsin.”

Noah evet dermişçesine kafasını salladı.

 

 

“Sang,sen bir vampirsin.Yani kan içmeden nasıl hayatta kalabiliyorsun?”

Noah,yatakhaneye giderken,yolda ilk sorusunu sordu.

“Ah,aslına bakarsan bu okula gelene kadar,ben böyle bir inanış olduğunu bilmiyordu.Biz vampirler kanı sadece bir destekleyici olarak kullanırız.

Kan ile de beslenebiliriz ama bizde normal insanların yedikleri şeylerle besleniyoruz.Kan,bizim için zaferin üstüne içilen bir ganimet yada savaşta bir yardımcıdır.

Sizin bildiğiniz tüm vampir olayları saçmalık.Aynada gözükemezmişiz.Peh,benim gibi yakışıklı biri aynada gözükemeyecekse kim gözükecek.Ayrıca soğan mıydı hatırlamıyorum ama bize zararlı değil.”

Sang’ın söyledikleri Noah’in kafasına yatmamıştı.Sonuçta bildiği her şeye tersti ama pek umursamadı.Fakat bu aklına başka bir soruyu getirdi.

“Sang,bu seferki soru senle alakalı değil.Sence,bizim dünyamızda olmayan fakat gerçekte olan ırkları biz nasıl öğrendik.Yani vampirler bizim dünyamıza yoklar.”

Sang’ta aynı şekilde düşünceli bir biçimde konuştu.

“Bende bunu merak ediyordum.Bizim dünyamızda olmayan fakat bildiğim bir çok ırk burada var.Bu soruyu eğitmene sorduğumda bana kesin bir cevap vermedi fakat tek bir şey söyledi.

”Biz kahramanlar,bütün evrende düzeni sağlıyoruz.Buna sizin evreninizde dahil.”.Buradan bir sonuç çıkaracaksak.Büyük bir ihtimalle vampir bir kahraman daha önce sizin dünyanıza gitti ve orada görev yaptı.

Dilden dile dolaşarak,bir efsane oldu.Aynısı bizim içinde geçerli.”

Noah,Sang’ın söylediklerini mantıklı buldu.Fakat aklında bunca şeye rağmen,bir soru kalmıştı.

Evrenin düzeni neye göre doğruydu?

 

Y/N:Merhabalar hepinize,öncelikle kısa bir sürede 1000 okunmayı geçtiğimiz için hepinize teşekkür ederim.Açıkçası yeni bir yazarım ve yazım kuraları konusunda pek de iyi değilim fakat elimden geleni yapıp kendi serimi en üst düzeye ulaştırmak istiyorum.Yorum çok fazla gelmesede bana yararlı olan 1-2 yorum var.Bu yüzden lütfen hatalarımı yorum olarak yazınız.Hepinize  tekrardan teşekkür ederim.Ah,unutmadan serinin bölümlerine bir düzenleme getiricem sonuçta yazım hataları hep öyle kalamaz.BY






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46884 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr