74.Bölüm - Küçük Tavşan

avatar
9966 37

Kara Büyücü - 74.Bölüm - Küçük Tavşan


"Değersiz bir adam başka şeylere değer biçiyor... Ne ironik!"

Paul'ün aşağılayıcı sözlerine karşı Latai sadece yumruklarını sıkıyordu. Öfkeliydi, bu adamı hiç sevmiyordu! Onun bir Temsilci olduğunu öğrendiğinde kendini geri tutmaya çalışmıştı ama bu adam onu sinir etmeye devam ediyordu.

Paul ise onun sinirli haliyle daha da eğleniyordu. O sırada yarışma görevlisi masanın yanına geldi ve konuştu.

"Yarı finallerde seçilecek eşya sayısı farklıdır. Toplam yirmi tane eşya olacak. Bunun dışında kurallar aynı. Latai Ferrua başlayacak."

Latai elini uzatıp bir yüzük alırken gözlerini Paul'den çekmiyordu. Yüzüğü kendi tarafına koyarken konuştu.

"Neden benimle uğraşıyorsun?"

Paul gülümsedi ve elini uzatarak siyah bir bilekliği kaptı. Masadaki en pahalı eşyalar artık alınmıştı ve maç tüm eşyalar bitene kadar devam etmek zorundaydı.

"Seni sevmiyorum."

Omzunu silkerken konuştu. O sırada Latai bir eşyayı kendine çekiyordu.

"Beni sevmiyorsun? Sadece bir cübbe yüzünden mi? Bak, orada yanlış bir şey yapmış olabilirim ama bir cübbe için bu kadar büyütmene gerek yok."

Paul elini uzatarak bir başka eşyayı kendine çekerken konuştu.

"Bir cübbe için yaygara koparacak biri değilim zaten. Tavırlarından hoşlanmıyorum."

"Hangi tavırlarım?"

Latai hafifçe şaşırmış gibiydi. Bir anlığına ilerleyen eli bile duraksadı ancak sonrasında hemen kendine geldi ve başka bir eşyayı kendine çekti. Paul soğukça gülümsedi ve elini uzattı.

"Kibirli tavırların."

Latai gözlerini devirdi.

"Bu dünyada milyonlarca kibirli kişi var. Hatırlatırım ki hepimiz insanız. Kibir doğamızda var."

"Bu konuda haklısın."

O sırada Paul bir başka eşyayı kendi tarafına çekiyordu.

"Kibir her insanın, hatta her canlının doğasında bulunan bir şey. Ancak, bu kibri herkes farklı şekilde gösterir."

Gözlerini Latai'ye çevirdi.

"Açıklayayım istersen. Bir tavşan küçük karıncaların karşısında her zaman kibirli ve gururlu olabilir. Onları istediği zaman öldürebilecek güce sahiptir çünkü. Ancak tavşan bir aslanın karşısına geldiğinde kibrini saklamalıdır. Yoksa bu aslanın öfkelenmesine yol açar."

Yüzünde alaycı bir gülümseme oluştu.

"Şimdi anladın mı küçük tavşan?"

Latai'nin yüzü öfkeden kızardı. Bir eşyayı hızla kaptı ve kendi tarafına çekti. Paul ise hala gülüyordu. Hareketleri oldukça yavaştı.

Bir süre sonra masanın üzerindeki eşyalar tükendi ve yarışma görevlisi onların yanlarındaki kutuları masaya çıkardı ve içlerindeki eşyaların değerlerini saydı.

"1-2 yarışma bitti! Kara Büyücü 1200 altınlık farkla kazandı!"

"Nasıl olur!?"

Latai anında oturduğu sandalyeden kalkmıştı. Öfkeden kızarmış yüzü ve kanlanmış gözleri yüzünden önceki gururlu ifadesinden eser yoktu. İnanamıyordu. İnanmak istemiyordu. Bu adamı yenebileceğini düşünmüştü ve kaybetmişti. Kabul etmek istemiyordu.

"Benim ona kaybetmem imk-"

"Şşşş..."

Tam yarışma görevlisi bir şey söyleyecekti ki Paul araya girdi ve sırıtırken konuştu.

"Yaptığın şey yanlış küçük tavşan. Karşında bir aslan olduğunu görmüyor musun? Kibrini saklamalısın."

Latai'nin zaten kızarmış olan yüzü daha da kızardı ve ayağını yere vurarak geri döndü. Sert adımlarla ilerlemeye başladı. Paul ise arkasından gülerek bakıyordu. Bu adamın kibri gerçekten onun zayıf noktasıydı. Fazla kibirliydi.

O sırada bir ses daha duyuldu.

"3-4 yarışma bitti! Altıngöz 1000 altınlık farkla kazandı!"

Altıngöz derin bir nefes alarak sandalyesinden kalktı ve gözlerini Paul'e dikti. Yüzünde bir gülümseme vardı. Paul'de aynı şekilde gülümsüyordu. O sırada, ikisi de ilerledi ve merkezdeki masaya oturdular. Yarışmayı sunan adam bu sefer görevli olarak başlarında duruyordu. Adam yavaşça konuştu.

"Finalde 50 eşya arasından seçim yapacaksınız. İlk Altıngöz seçim yapacak."

Altıngöz gülümsedi ve elini uzatarak parlak altın bir yüzüğü aldı. Paul'de aynı şekilde elini uzattı ve mavi-yeşil taşlı bir kolyeyi aldı. En değerli iki öge alındığından, artık diğer eşyalar arasından en değerlileri seçilmeliydi.

Altıngöz yeniden elini uzattı ve bir eşyayı daha kendi tarafına seçerken konuştu.

"Latai Ferrua ile aranızda bir sıkıntı var gibi görünüyor, Kıdemli."

Paul elini uzattı ve bir başka eşyayı kendi tarafına çekti.

"Onu sevmiyorum. Uğraşmak hoşuma gidiyor."

Altıngöz güldü ve elini uzatırken konuştu.

"Arkasında Ferrua Ailesi varken ona bulaşmak pek akıllıca değil ama. Fazla güçlü olmasalar da düşman edinmek iyi değildir."

Paul'ün cevap vermeden eşyaları seçmeye devam ettiğini görünce konuştu.

"Yarışma görevlileri ruhsal bir anlaşma imzaladıkları için burada konuşulan herhangi bir şeyi dışarıya aktaramaz. Eğer aktarırsa sonucu anında ölüm olur."

Paul derin bir nefes aldı ve gülümsedi. Altıngöz onun düşüncelerini anlayabiliyordu.

"Ferrua Ailesinden korkmuyorum."

Bu sırada mavi-yeşil bir mücevheri yanına çekti. Altıngöz biraz şaşkın görünüyordu.

"Bir aileyle karşılaşmak kim olursa olsun zordur Kıdemli."

Paul gülümsedi.

"Birkaç ay içinde, Ferrua soy isimli bir aile bu dünyada var olmayacak."

Altıngöz hafifçe şaşırdı. Daha sonra yüzünde ufak bir sırıtış belirdi.

"Kıdemli'nin planları var demek. Karışmamam daha iyi olur gibi hissediyorum."

"Bence de karışmamalısın."

O sırada, ikisi de aynı şeyi düşünüyordu.

-Karışırsan, Fane Swirr(Altıngöz) diye biri de bu dünyada var olmayacak.-

Bir süre daha geçtikten sonra ikisi de seçimlerini bitirdi. Yarışma görevlisi kutuları masaya kaldırdı ve eşyaları hesapladı. Daha sonra ise konuştu.

"Final maçı bitti! Kara büyücü 100 altınlık farkla kazandı."

"Ah, neredeyse..."

Altıngöz hafifçe iç çekti. Daha sonra ise gülümsemesini yeniden takındı.

"Diğer dallarda deneyeceğim. Sanırsam kıdemliyle o dallarda da karşılaşacağız. O halde, yarın görüşürüz, Kıdemli."

Arkasını döndü ve kolezyumdan ayrılmaya başladı. Paul diğer çıkışa yönelirken aklında bir düşünce vardı.

-Altıngöz, Fane Swirr, basit biri değil. Düşman değil ancak bir dost da değil. O 'tarafsız' olarak nitelendirilebilecek bir kişi.-

O sırada kolezyumun kapılarından ayrılmıştı. Jenne ve Teanor anında yanına gelmişti. Grim ise çoktan omzundaydı. Jenne gülüyordu.

"Gerçekten kazandın, tebrikler!"

Teanor hafifçe başını sallarken Paul ufak bir gülümsemeyle karşılık verdi.

Üçlü kolezyumdan ayrıldı ve otele yeniden ilerlemeye başladılar.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr