148.Bölüm - Siyah Yıldız

avatar
9316 35

Kara Büyücü - 148.Bölüm - Siyah Yıldız


Göksel Rüzgar Şehri'nde bulunan Kraliyet Sarayında Paul'ün vücudu beyaz bir taştan yapılmış büyükçe bir küvette sıcak banyo suyunda duruyordu. Küvetin kenarlarına yaslanan Paul'ün yüzünde hafif bir gülümseme vardı ve gözleri kapalıydı.

Salınmış saçları küvetteki suyun içinde dağılırken kendini sıcak suyun rahatlığına bırakıyordu. Çünkü bir süre bu rahatlığı hissedebileceğini düşünmüyordu.

Artık görevini tamamladığı için artık kapalı kapı eğitimine girme vakti gelmişti. Artık yalnızca iki ayı kaldığından daha fazla beklemek istemiyordu.

Bu iki ayda en az iki gelişiminde de Büyükusta Seviyesine varmaya çalışacaktı. Ruh gücü biraz geride kalacak olsa da bu farkı daha sonradan kapatabilirdi.

Ayrıca tekniklerini geliştirmesi de gerekiyordu. Birçok tekniği Abyss'ten çıktığından beri hiç gelişmemişti ve güçleri hala aynıydı. Onların üzerinde daha fazla çalışmazsa seviyesi güçlü olsa da güçsüz teknikleri olduğundan gücünü tam olarak sergileyemezdi.

Yavaşça iç çekti. Büyü konusunda gelişmesi zaten zorken savaşçı yolunda da ilerlemesi ve tekniklerini geliştirmesi gerekiyordu. Oldukça fazla işi vardı.

Aslında, Savaşçı Yolunda tek bir yolda ilerlemediği için gelişmesi diğerlerine göre bile daha zordu. Belli bir tekniği kullanmadığı için kılıç enerjisini değişken olarak geliştiriyordu ve kılıcın tek yolu yerine kılıcın kendisini kavramaya çalışıyordu. Bu şekilde ileride farklı türden enerjiyi kullanan teknikleri kullanabilecek bir hale gelecekti.

Gözlerini yavaşça açtı ve küvetten çıktı. Yavaşça birkaç kez gerindikten sonra boyutundan siyah bir pantolonla birlikte beyaz bir gömlek çıkardı ve üzerine geçirdi.

Banyodan ayrıldıktan sonra hızlı adımlarla koridorda ilerledi. Onu gören bir hizmetçi hızla eğilirken o bir odaya girmiş ve kapıyı arkasından kilitlemişti.

Girdiği oda, Kral'ın ona Kapalı Kapı eğitiminde kullanmak için verdiği bir odaydı. Odanın duvarları oldukça sağlamdı ve içeriye kimsenin girmemesi için Kral saraydaki herkesi uyarmıştı.

İçerisi tamamen boş bir alandı. Paul yemeğe, suya veya uyumaya ihtiyacı olmadığı için boş bir oda istemişti. Bu sayede tekniklerini geliştirirken daha rahat olabilirdi.

Odanın merkezine geçerken kare şeklindeki odanın bir köşesinde savaşan Wulian ve Grim'i gördü. Grim olduğu yerden Wulian'a atılıp pençelerini savururken Wulian altın sarısı kanatlarını çırparak ondan kaçınıyordu.

Hafifçe gülümsedi ve bağdaş kurarak oturdu. Soğuk zemini hissettiğinde yavaşça iç çekti. Aslında, eğitime başlamadan önce yapmak istediği bir şey daha vardı.

Elini yavaşça savurduğunda boyutundan üç çubuk çıkardı. Bu siyah renkli metal çubuklar uçlarındaki semboller ve üzerlerindeki yazıtlarla eş görünseler de yazıtları inceleyen birisi aralarında farklılık olduğunu anlayabilirdi.

Paul bu çubukların ne olduklarını bilmese de üçünün birbiriyle bağlantılı olduğunu düşünüyordu.

Kral'ın hazine kasasından aldığı çubuğu yavaşça eline aldı ve gözlerini kapadı. Çubuğun içindeki karanlık manayı hissetmeye çalıştı ve sonucunda onu epey şaşırtan ve mutlu eden bir şeyle karşılaştı.

Çubuğun içinde yalnızca tek bir bölgede karanlık mana vardı. Ve bu bölge çubuğun tam ortasında duran küp şeklindeki bölgeydi.

Diğer iki çubuktan bu bölge tamamen boştu ve orayı istediği gibi işleyebiliyordu. Ancak bu çubuğun içine herhangi bir şekilde karanlık mana işleyemiyordu.

Bir diğer çubuğu eline aldı ve ortadaki boş küp bölgeyle dolu alanı karşılaştırdı. En sonunda, üçüncü çubuğun içindeki karanlık mananın diğer çubukların birleşmesine yarayacak şekilde mühürlendiğini fark etmişti.

Ancak, tüm bağlantıları teker teker kopyalaması imkansızdı. Milyonlarca karanlık mana bağlantısını doğru olarak koyması yıllar sürerdi.

Üç çubuğu yan yana koyarken yavaşça iç çekti. Ne yapması gerektiğini düşünüyordu.

Bu sırada, üç çubuğun ortasında duran ikinci çubuğun uçları mor bir renkte parlamaya başladı. Bunu fark eden Paul'ün gözlerinde yeniden heyecan belirmişti.

İkinci çubuğun yanında duran üçüncü çubuğu aldı ve birkaç kez çevirdi. Ancak herhangi bir tepki alamadı. Bunun üzerinde ilk çubuğu aldı ve çevirmeye başladı.

İlk çubuk ikinci çubuğun yönüne dik olan bir şekle geldiğinde iki ucu da parlamaya başladı. Bu sırada, iki çubuk birden kendi kendine havalanmaya başladı.

Olanları parlak gözlerle izleyen Paul iki çubuğun birbirine yakınlaşmasını izledi. İlk çubuğun ucu ikinci çubuğun tam ortasına, boş küp alanın olduğu yere girdi ve ilerledi. En sonunda, artı şeklinde bir şekil oluştuğunda ve ikisinin de orta kısımları birleşip yeniden boş bir küp oluştuğunde yeniden yere düştü.

Bunu gören Paul düşünceli bir hale büründü. Ardından üçüncü çubuğu aldı ve dikey bir şekilde tuttu.

Dikey bir şekilde tutulan üçüncü çubuğun iki ucu parıldadığında artıl şeklindeki birleşmiş çubuklar yeniden yükseldi ve üçüncü çubuk Paul'ün elinden kayarak uçtu. Üçüncü çubuğun uvu yavaşça artı şeklindeki metalin içinden geçti ve ortalandığı anda durdu.

Üç çubuk tamamen birleştiğinde etrafa mor bir parıltı yayıldı. Ardından odada bulunan tüm mana sarsılmaya başladı.

Olanları fark eden Grim ve Wulian ufak savaşlarını durdurup Paul'ün olduğu yöne bakmışlardı. O sırada, Paul sarsılan manayla ilgilenemeyecek bir haldeydi.

Çünkü o sırada birleşmiş çubuklardan oluşan şey ona direkt baskı uyguluyordu. Etrafındaki mor parıltı hızla vücuduna girip oradan kalbine ilerlerken kendisi terler içinde kalmıştı.

Bir süre bu devam ettikten sonra birleşmiş çubuklar yavaşça küçülmeye başladı. Etraftaki manayı kendi içine çekerek küçülmeye devam eden şey en sonunda ufak bir bilyenin dörtte biri kadar bir boyuta ulaşmıştı.

Ardından, ufak şeyi mor bir parıltı kapladı ve yavaşça Paul'e doğru süzülmeye başladı. O sırada hâlâ baskıyla karşı karşıya olan Paul bunu fark etmemişti bile.

Mor parıltıyla kaplanmış siyah şey Paul'ün kalbinin üzerine vardığında etrafındaki mor parıltı Paul'ün gömleğinde yuvarlak bir delik bıraktı ve siyah taç dövmesinin üzerine ilerlemeye devam etti. Ardından, Paul'ün vücuduna girdi ve kayboldu.

Paul'ün kalbine giren üç çubuktan oluşmuş ufak şeyin etrafındaki mor parıltı çoktan yok olmuştu. Bu sırada, yalnızca siyah bir yıldıza benziyordu.

Siyah yıldız yavaşça Paul'ün çekirdeğine yaklaştı. Beyaz, kırmızı ve yeşil parıltılar yayan siyah çekirdeğin iyice yakınına geldiğinde yavaşça uçlarındaki semboller beyaz bir ışıkla parlamaya başladı.

Birden sarsılmaya başlayan siyah yıldızın uçlarındaki semboller beyaz ışığın tamamen parlamasıyla parçalandıktan hemen sonra siyah yıldız artan bir hızla Paul'ün çekirdeğinin etrafında dönmeye başladı.

Birkaç turdan sonra hızını sabitleyen siyah yıldızın üzerindeki yazıtlar beyaz bir ışıkla parladığında, Paul'ün çekirdeğine uygulanan baskı bitmişti. Ancak bu sırada Paul vücudunu saran mor bir sisi fark etmişti.

O tepki veremeden önce mor sis vücudunu tamamen yuttu ve gözlerinin önündeki her şey karardı. Bu sırada olanları izleyen Grim ve Wulian mor sisin içine gömülen Paul'ü görünce şaşırmış ve endişelenmişlerdi.

Birkaç saniye sonra mor sis tamamen dağıldığında Paul'ün vücudu herhangi bir yerde görünmüyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr