191.Bölüm - Tek Yumruk

avatar
7921 35

Kara Büyücü - 191.Bölüm - Tek Yumruk


Katılımcıların her biri bir anda heyecanlanmıştı. Bu sırada ilk başta taş sütunu getiren adam sütunun yanına geçti ve bağırarak konuştu.

 

“Seçmelerin ilk yarışması fiziksel gücün test edileceği bu yarışmadır. Bilmeyenleriniz vardır diye söyleyim, seçmeler üç kısımdan oluşur. İlk iki kısım yeterlilik sınavıdır ve fiziksel güç ile ruhsal gücünüzü ölçer. İki test de yüz puan üzerinden değerlendirilir ve toplam altmış puan almayı başaramayanlar elenir.”

 

“Şimdi, ilk test başlayacak. Çağırdığım kişiler arenaya çıksın ve tüm güçleriyle bu Albram Taşı sütuna vursunlar. Sütunun rengi ne kadar solarsa o kadar yüksek puan alırsınız. Katılmak istemiyorsanız direkt olarak pes edebilirsiniz.”

 

“İlk katılımcı, Aavin Ascard. Sahneye çık.”

 

Yapılı bir genç sert adımlarla arenaya çıkarken Paul gözlerini hafifçe kısıp incelemeye başlamıştı. Yapılı genç sütunun karşısına geçtiğinde silahını çekti. Derin bir nefes aldı ve kılıcını kılıç enerjisi ile kapladıktan sonra hızla savurdu.

 

Saldırısı sütuna ulaştığında herhangi bir zarar oluşturmasa da sütunun rengi hafifçe solmuştu. Bu solgunluğu gören adam bir süre taşı inceledikten sonra konuştu.

 

“Otuz puan. Yerine geçebilirsin.”

 

Aavin isimli genç yerine geri geçerken Paul arena yerine etrafında gözlerini gezdirmeye başlamıştı. Gökyıldırım Adası’na gidecek elit kişi olmayı planlıyordu ve bu nedenle ona engel çıkarabilecek biri var mı diye kontrol etmesi gerektiğini biliyordu.

 

O ana kadar üç kişiyi tespit etmişti. Bunlardan birisi uzun, kahverengi saçlı ve oldukça güzel bir kız iken diğer sırtında devasa bir ağır kılıç taşıyan yapılı bir genç adamdı.

 

Sonuncusu ise Avcı’nın öğrencisi olan genç kızdı. Paul genç kızın gücünün normal olmadığını biliyordu. Güçlü olduğunu söyleyemese bile farklı olduğunu söyleyebilirdi.

 

Bu sırada onuncu kişi arenadan inmiş ve birisi sütunu değiştirmişti. Görünüşe göre on kişide bir sütunu değiştiriyorlardı.

 

Bu Paul için önemli değildi gerçi. Fiziksel gücünü merak ediyor olsa bile sütuna zaten epey zarar verebileceğini biliyordu.

 

Kayıt zamanından beri hep Yaradan Yetiştirme Zindanı’nda kalmış ve Grim’in ona saldırmasını sağlamıştı. Habisvücut Sembolleri Grim’in güçlü ve genellikle acımasız saldırılarını yüzde onluk bir şekilde Paul’e aktarmış ve fiziksel gücünü epey artırmıştı.

 

Grim ilk başta Paul’e saldırmak istememiş olsa da kan anlaşmasının gücü sayesinde en sonunda yapmak zorunda kalmıştı. Elbette, saldırdığı zamanda da acımasız olmuş ve Paul’ün epey acı çekmesinden emin olmuştu.

 

Paul o sırada bile biraz ağrı hissediyordu. Bu ağrı onun canını o kadar çok yakmasa da yine de rahatsız ediyordu.

 

Bu sırada sütunu değiştirmiş olan adam bağırdı.

 

“Alice Eveen. Sıra sende!”

 

Daha önce Paul’ün baktığı kahverengi saçlı güzel kız nazik ancak sesli bir şekilde konuşmuştu.

 

“Ben katılmayacağım.”

 

Onun sesi katılımcılar ve izleyiciler arasında yayılırken Paul kızın bir ruhsal gelişimci olduğunu anlamıştı. Az önce konuşurken sesinde ruhsal dalgalanmalar oluşmuştu.

 

Arenadaki adam hafifçe başını salladıktan sonra bir başka katılımcıyı çağırdı. Ardından bir başkasını… Paul ilgisini bir kez daha kaybetmişti.

 

Ancak bu sırada adam yeniden bağırdı.

 

“Ethan Sawia, arenaya çık!”

 

Paul’ün daha önceden baktığı ağır kılıçlı siyah saçlı genç sahneye çıkarken birçok katılımcı ona yol vermişti. Tanınan birine benziyordu.

 

Ethan sütunun önüne geçtiğinde önce orta yaşlı adama hafif bir selam verdi. Ardından ağır kılıcını çekti ve havaya kaldırdı.

 

Gümüş renkli devasa kılıç güneş ışığıyla parıldarken altın sarısı kılıç enerjisi de kılıcı tamamen sarmalamıştı. Ethan sağ ayağını öne basarak destek aldı ve kılıcını hızla indirdi.

 

Ağır kılıç sütuna çarptığı anda sütunun rengi gözle görülebilecek şekilde solmuştu. Ethan ağır kılıcını geri çekerken adam derin bir nefes almış ve konuşmuştu.

 

“75 puan. Geçtin.”

 

Ethan yüzünde büyük bir gülümsemeyle arenadan inerken birçok yarışmacı ona şaşkınlıkla bakıyordu. Ethan yalnızca tek seçmede çoktan alt puanı geçmişti ve katılma hakkı kazanmıştı. Bu adamın savaş gücü cidden epey yüksekti.

 

Paul Ethan’ı bir süre inceledikten sonra gözlerini kaçırdı. Onunla fazla uğraşmasına gerek olacakmış gibi görünmüyordu.

 

Bu sırada Ethan’dan sonra birkaç kişi daha çağrılmıştı. Onların ardından orta yaşlı adam bağırdı.

 

“Semia Biwulf, arenaya çık.”

 

Orta yaşlı adam konuşmayı bitirdiği anda Avcı’nın öğrencisi olan genç kız arenaya çıktı. Orta yaşlı adama bir kez bile bakmadan bıçağını çıkaran kız anında sütuna saldırdı.

 

Sütun Ethan’ınki kadar solmasa da yine de epey solmuştu. Orta yaşlı sınav görevlisi de buna şaşırmış gibiydi ancak konuştu.

 

“62 puan. Geçtin.”

 

Bir tane daha! Ethan’ın ardından bir kişinin daha alt sınırı tek seçmeyle geçmesi katılımcılara da izleyicilere de şaşkınlık getirmişti. Kral Semia isimli kıza bakarken düşünceli görünüyordu. Ethan ise dövüşmek isteyen hırslı gözlerle ona bakıyordu.

 

Ancak Semia onlara karşılık vermeden köşesine geri geçti. Bu sırada, orta yaşlı sınav görevlisi sütunu bir kez daha değiştirmiş ve bağırarak konuşmuştu.

 

“Paul! Arenaya çık!”

 

Paul etraftaki kalabalığın aralarından geçerek anında arenaya ulaştı. O arenanın tepesinde belirdiğinde köşesine henüz geçen Semia’nın gizlenmiş gözleri şaşkınlıkla dolmuştu.

 

O… gerçekten yarışmaya katılmak için buradaydı.

 

Elbette, Paul bunu bilmiyordu. Sütunun karşısına geçti ve birkaç dakika boyunca düşündü. Elbette, bu süre o sırada izleyen kişilere epey uzun gelmişti.

 

“Hadi artık! Tek yapman gereken vurmak değil mi? Kılıcını çek ve vur işte!”

 

“Belindeki kılıcın bu gibi durumlarda kullanılması gerektiğini biliyorsun değil mi? Saldır artık!”

 

“Hadi ama, zaten çok fazla katılımcı var. Bir de seni beklemek istemiyoruz!”

 

Aynı katılımcılar gibi sınav görevlisi de biraz sabırsızlanmıştı.

 

“Eğer artık vurmazsan seni diskalifiye etmek zorunda kalacağım.”

 

Paul hafifçe iç çekti ve pozisyonunu aldı. Sağ yumruğunu geri çekip bir yumruk atmak için hazırlanırken etrafındaki kişilerin mırıldanmalarını duyabiliyorlardı.

 

“Ciddi misin? Kılıcın var ancak yumruk ile mi saldıracaksın?”

 

“Ya bir aptal ya da kılıcı yalnızca bir süs olmalı.”

 

“Büyük ihtimalle yalnızca bir aptal. Kim yanında süs olsun diye kılıç taşır ki?”

 

Paul onların sözlerini içten içe gülerken o anda gizlenmiş olan sağ omzunda siyah bir güneş işareti oluşmuştu. Ardından, diğer dört habisvücut sembolü de görünür hâle gelmiş ve siyah bir parıltı yaymışlardı.

 

Paul’ün sağ kolundaki damarlar iyice belirginleşirlerken Paul derin bir nefes aldı. Garip bir parıltı yumruğunu sararken üç locada oturan aziz seviyeli uzmanların gözleri sonuna kadar açılmıştı.

 

Ardından yumruğunu hızlıca savurdu. Habisvücut Sembolleri ve Işığın Yasası kullanılarak güçlendirilmiş yumruğu Albram taşından oluşmuş sütuna ulaştığı anda sütun anında beyaz bir renge bürünmüş ve toza dönmüştü.

 

Aynı zamanda yumruğun tüm gücünü emememiş olduğu için geri kalan enerji hızla ilerlemiş ve izleyici tribünlerinin alt kısmında patlamıştı. Birkaç izleyici tribünlerin parçalanması yüzünden yere düşmüş olsalar da önemli bir yaralanma yokmuş gibi görünüyordu.

 

Bu sırada orta yaşı görevlinin gözleri sonuna kadar açılmıştı. Az önce getirdiği sütun diğer sütunlardan bile daha güçlüydü ve kendisi bile kolay kolay parçalayamazdı.

 

Ancak az önce, tek saldırı ile parçalanmıştı!

 

Onun gibi, birçok izleyici ve katılımcı da sessizliği bürünmüşlerdi. Kahverengi saçlı genç kız şaşkınlıktan açılan ağzını eliyle kapamıştı. Ethan ise hiç kapamaya uğraşmamış ve tamamen açılmış ağzıyla Paul’ü izlemeye başlamıştı.

 

Şaşırmamış gibi görünen tek kişi Semia’ydı. O da Paul’ün gücünü biraz da olsa bilmesinden dolayıydı.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43989 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr