King of Gods - Bölüm 472: Elder Bai’nin Kaygısı

---

Çeviri: Donovan Düzenleme: Sajapyu

 

Havada, Zhao Feng ve Cang Yuyue’nin kısa çatışması sadece Gerçek Ruh Alemi olanlar tarafından anlaşılabilmişti.

 

Elder Bai’nin gözleri şaşkınlıkla doluydu ve yüz ifadesi ciddileşmişti.

 

“Zhao Feng, tahminlerimi aştın ama savaşımız daha yeni başladı. Yedi Kılıç Mirasından çıktıktan sonra, artık hedefim beş ezici dahi.”

 

Cang Yuyue’nin kılıç arzusu yükselmeye devam etti ve iradesi daha da güçlendi.

 

Shua!

 

Tırtıklı kılıçta çıplak gözle görülebilen bir dalga biçimlenmeye başladı. Ruhu titreten bir sesle inliyordu.

 

Zihinsel enerji boyutuna muazzam bir baskı getiren ezici bir kılıç arzusu biçimlendi ve Gerçek Ruh Aleminde olanların kalbini sarstı.

 

“Bulut Bölgesinde bunun kadar güçlü olan başka bir kılıç arzusu yok.”

 

“Bu kılıç arzusu o kadar baskın ki Gerçek Lord Derecesinde olanların bile zihnine saldırabilir.”

 

Yaşlı Su ve Gerçek Lord Tiexiao odaklanmaya başladı. Onlarla aralarındaki mesafe oldukça kısaydı, bundan dolayı kılıç arzusunun ne kadar güçlü olduğunu hissedebiliyorlardı. Bu doğrudan bakmak bile istemeyecekleri bir şeydi.

 

Weng~~

 

Cang Yuyue’nin kadim kılıcı titremeye başladı, kılıç soğuk parlak bir ışık yayarken soğuk bir kılıç arzusu taşıyan delici bir hüzme fırlattı.

 

“Ne kadar güçlü bir kılıç arzusu. O kılıç..”

 

Herkesin gözleri kadim kılıca dönmüştü.

 

Muhtemelen arkasında derin bir tarih vardı.

 

Sadece bir kaç nefeslik zamanda, tırtıklı kılıçtan gelen aura iki katına çıktı, hatta üç katına, içinden bilinmeyen bir güç uyanıyormuş gibiydi.

 

“İlahi Çaresizlik Öldüren Kılıç ─ Gelişigüzel Katliam Kılıç Stili!”

 

Parlayan soğuk hüzme vücuduyla birleşirmiş gibi gözükürken Cang Yuyue’nin saçı dalgalandı.

 

Shu Shu Shu!!!

 

Havadan kılıç ışığı dalgaları parladı, güneş ve ayın rengini söndürecek seviyelerdeydi. Bu keskin kılıç hüzmeleri yarı saydamdı, yollarında ne varsa yok ediyorlardı.

 

Bam Bam Bam~~~~

 

Bu kılıç hüzmeleri nereye giderse bulutlar ve dağlar parçalanırdı. O kadar derin delikler oluştururdu ki, insan sonunu bile göremezdi.

 

“Çabuk kenara kaçının ve koruyucu düzeneği açın!”

 

“Düzeneği açın!”

 

Kırık Ay Klanı karmaşa halindeydi.

 

Bu saldırının önünde çoğu izleyici korkuyla titriyordu. Sanki binlerce kılıç hüzmesi dehşet bir katliamı başlatıyor gibi gözüküyordu.

 

Bu kılıç hüzmelerinin sadece öldürme arzusu bile Gerçek Lord Derecesinin altındakilerinin karşı koyma gücünü kaybettirirdi.

 

“Bu kılıcın gücü normal Gerçek Lord Derecesindekileri ciddi olarak tehdit etmek için yeterli.”

 

Gerçek Lord Tiexiao, İhtiyar Su ve Lin Tong gücü dağıtmaya çalışırken geri çekildi.

 

Shu~

 

Lin Tong’un vücudunun üstünde kanlı izler bırakılmıştı, bağırmaktan kendini alıkoyamadı.

 

“Bu gerçekten Gerçek Mistik Derecesinde olan birinin gücü mü? Yu Tianhao bile Gerçek Lord Derecesine varmadan önce bu kadar korkunç bir saldırıya sahip değildi.”

 

Zhao Feng’in ifadesi değişti ve sıradanlığı kayboldu.

 

Cang Yuyue’nin tırtıklı kılıcından gelen güç Buz İmparator Mızrağına bile bir şeyler hissettirmişti.

 

Cang Yuyue’nin hamlesi herhangi bir düzeni olmayan geniş menzilli kaçınılamaz bir saldırıydı.

 

Wu~

 

Zhao Feng’in önünde bir dalga yıldırım ortaya çıktı ve hızlıca dönmeye başladı.

 

Ding Ding Ding~~~

 

Her yere kıvılcımlar uçuşurken kılıç hüzmeleri engellendi ama yine de bir kaç güçlü keskin kılıç hüzmesi doğrudan Zhao Feng’e doğru atılabilmişti.

 

Qiu!

 

Zhao Feng’in figürü rüzgar ve yıldırımın arasında ortadan kayboldu.

 

Ancak, Cang Yuyue’nin kılıç kavraması beklentilerini aşmıştı. Tekrar ortaya çıktığı an bir kaç parlak kılıç hüzmesi ona kilitlendi.

 

“Hmm?”

 

Zhao Feng ortaya şaşırmış bir yüz ifadesi çıkardı.

 

Weng~~ Boom!

 

Bir kükremeyle, yirmi metrelik bir bölge içerisindeki her şeyi yok eden bir rüzgar ve yıldırımı fırlattı.

 

Cang Yuyue’nin gücünün Zhao Feng’in beklentilerini aştığı apaçık ortadaydı. Bir Gerçek Lord Derecesinin gücünü kullanmak zorunda kalmıştı.

 

“Hehe, düşmanı tarafından baskı altında kalınca, Cang Yuyue’nin kılıç arzusu başka bir seviyeye ulaştı, ayrıca “kadim miras kılıcındaki” güç de uyanıyor… Yedi Kılıç Mirasından gelen yüce öldürme tekniği gerçekten de dehşet verici.”

 

Elder Bai’nin yüzü övgü ve hayranlıkla doluydu.

 

Yakınına gelen kılıç hüzme dalgalarını görünmez bir bariyer engelliyordu.

 

İzleyiciler arasında, sadece Elder Bai olanları rahatça izleyebiliyordu.

 

Onunla karşılaştırınca, diğer iki Gerçek Lord Derecesi, İhtiyar Su ve Gerçek Lord Tiexiao panik içerisindeydi.

 

“İlginç, gerçekten de Yedi Kılıç Mirasına değer.”

 

Zhao Feng bölge içerisinde görünüp ortadan kaybolurken şaşırmak yerine mutlu olmuştu.

 

Wu~

 

Etrafını azur bir rüzgar kapladı ve yanına gelen kılıç hüzmelerini yok eden yıldırım arkları yollamaya başladı.

 

Zhao Feng harekete odaklanıyordu. Rüzgar kadar çevikken ayrıca arada sırada yıldırım kadar hızlıydı.

 

Bazen yıldırım hızı ve gücünde karşı saldırıya geçiyordu.

,

Rüzgar Yıldırım Kaotik Fırtınası!

 

Bir millik bölge içerisinde uğuldayan bora rüzgarları ve yağmur yaratırken Zhao Feng’in avucunun içinde bir rüzgar ve yıldırım topu oluştu.

 

Boom~~~

 

Tüm bölge siyah bulutlar ve yıldırım tarafından kaplanmıştı.

 

Bu yetenek normal teknikleri aşmış ve Gök ve Yeryüzü Yuan Qi’si özünü sonuna kadar kullanmıştı.

 

“Yok Edici Katliam Kılıç Stili!”

 

Cang Yuyue rüzgar ve yıldırım fırtınası tarafından geriye ittirilirken yüz ifadesi değişti.

 

Başka bir miras kılıç tekniği kullandı ve bir kaç rüzgar kılıcı oluşturdu.

 

Bam!

 

Miras kılıcındaki uyanış ile kılıç arzusu birleşirken Cang Yuyue’nin nefes alması hızlandı, bu onun normalde kullanabileceği gücün iki katını kullanabilmesini sağlamıştı.

 

Ancak, önceki haliyle karşılaştırılamaz bir güce sahip olsa da, hala önündeki düşmanı durduramıyordu.

 

Zhao Feng Rüzgar Yıldırım İmparator mirasını kavramıştı ve her hareketi normal Gerçek Lord Derecesinde olanların ihtiyatlı olmasına sebep oluyordu.

 

Wah!

 

Yüzünün rengi atarken Cang Yuyue’nin ağzından kan süzülmeye başladı.

 

Weng~

 

Vücudunu uyuşturan bir rüzgar Cang Yuyue’e doğru esti.

 

“Kaybettin.”

Zhao Feng’in elini yavaşça Cang Yuyue’nin omuzuna doğru ittirmişti.

 

Cang Yuyue kuvvetli hamleleri art ardına kullanmıştı ve Yuan Qi’sinin yarısından fazlasını harcamışken, Zhao Feng hala enerji doluydu.

 

Gerçek Lord Derecesi ve Gerçek Mistik Derecesi arasındaki fark buydu.

 

“Daha bitmedi… İlahi Kılıç Nispet Katliam Stili!”

Cang Yuyue’nin kılıcından ruhu titreten bir kılıç arzusu yükseldi, ışığı karanlığa dönüştürüyor gibiydi. Sanki kazanmaya kafasını takmış gibiydi, Gök ve Yeri alt üst etmek anlamına gelse bile.

 

Kafasını bile çevirmeden, elindeki kadim tırtıklı kılıç Zhao Feng’e doğru güzel bir ark halinde parlayarak fırladı..

 

Bu sahneyi izleyen herkesin yüz ifadesi değişti.

 

“Ben bile bu kılıç arzusunun sonunu göremiyorum. Bu kılıç arzusu Gerçek Lord Derecelerinin yarısını öldürmeye yeter, hatta son aşama Gerçek Lord Derecesinde olanlar bile böyle kısa bir mesafeden sağ salim bir şekilde dönmeyi zor bulur.”

 

Elder Bai’nin yüzü mutlulukla doluydu.

 

Bu kılıcın Zhao Feng’i öldürmesini umuyordu.

 

Diğer tarafta, Tiexiao ve İhtiyar Su sersemlemişti. Şüphesiz, Cang Yuyue’nin kılıç arzusu ve gücü Kılıç Dao’sunun zirvesine ulaşmıştı. Bu iki Gerçek Lord Derecesi bile bu hamle karşısında çaresiz hissetmişti.

 

Booooom~~~

 

Bu dehşet verici kılıcı büyüleyici bir dalga engelledi.

 

Whoosh!

 

Bu su dalgası tanımlanamaz bir yumuşaklık içeriyordu.

 

İki nefes sonra, güzel kılıç hüzmesinin yüzde doksanından fazlası solmuştu. Sadece küçük bir ışık dalgadan geçebilmeyi başarmıştı.

 

“Soğuk mu hissettiriyor?”

 

Zhao Feng uzandı ve tenindeki küçük yaraya dokundu.

 

Yüzünden şaşkınlık akıyordu. Düşmanını küçümsemişti.

 

Üstelik, Cang Yuyue’nin son kılıç saldırısı beklenmedik bir şekilde gelmişti, içerdiği güç normal bir Gerçek Lord Derecesini katletmeye yeterdi.

 

Yine de, bu küçük yara soy gücünün yardımıyla hızlıca iyileşti.

 

“Zhao Feng, bu kadar güçlü olduğunu düşünmemiştim. Gerçek gücünü kullandın mı…?”

 

Cang Yuyue bayılırken acı dolu bir şekilde gülümsedi.

 

En güçlü saldırısı Gerçek Lord Derecelerinin yarısını öldürmeye yeterdi ama Zhao Feng’i zar zor çizebilmişti.

 

“Yuyue!”

 

Beyaz bir ışığın parlamasıyla, Elder Bai Cang Yuyue’yi yakaladı.

 

Kırık Ay Klanı.

 

İhtiyar Su, 1.Elder ve diğerleri sonunda nefes almıştı.

 

O son kılıç saldırısı dehşet verici ve korkunç olsa da, daha çok Zhao Feng’in gücüne hayranlık duyuyorlardı.

 

O hamlenin önünde, Zhao Feng hala tepki verebilmişti, üstüne üstlük güçlü bir savunmanın yanı sıra iyileştirme kabiliyetine sahipti.

 

“Şu Zhao Feng bilinmeyen mirastan çıktığından beri, sanki bir tanrıymış gibi gelişiyor. Hem soyu hem de yetenekleri büyük bir hızla yükseldi…”

 

Elder Bai gözleri parlarken bir süre Zhao Feng’e baktı. Zhao Feng sönük bir öldürme arzusu ve tehlike hissetti ama herhangi bir geri çekilme işareti göstermedi.

 

Bir süre sonra, Elder Bai, Zhao Feng’e doğru derince baktı ve ayrıldı.

 

Onu öldürme şansı sadece yüzde altmıştı.

 

“Velet Rüzgar ve Yıldırıma odaklanmış. En güçlü tarafı güç ve hız. Ayrıca göz soyu savunma amaçlı ve iyileştirme özelliğine sahip. Onu öldürmek çok zor olurdu.”

 

Elder Bai bunun çok zahmetli olacağını düşünüyordu.

 

Zhao Feng’in neredeyse hiçbir kusurunu bulamamıştı, kafası ağrımaya başladı.

 

Üstelik, burada ayrıca iki tane daha Gerçek Lord Derecesi vardı ve Demir Kan Mezhebi basit bir grup değildi. En iyisi onları gücendirmemek olacaktı.

 

Bu nedenlerden dolayı Elder Bai şimdilik Zhao Feng’i öldürmeyi aklından atmıştı.