King of Gods - Bölüm 504

---

Çeviri: Donovan Düzenleme: Sajapyu

King of Gods- Bölüm 504: Hükümdarların Sırrı

 

Yeraltı sarayındaki karmaşa kasırgasının merkezinde Zhao Feng duruyordu, Gök ve Yeryüzü Yuan Qi’nin haykırışının baskısı hissediyordu.

 

Bu durumda herhangi bir Gerçek Lord Derecesi fırtınalı bir okyanusun içindeki bir tekne gibi hissederdi.

 

Daha yüksek kavrayışa sahip olanlar daha fazla baskı hissediyordu. Bilakis, normal bir insan bu kadar baskı altında hissetmezdi.

 

“Bu o adam…”

 

Kara Kalp Tohumuyla Zhao Feng’in zihninde On Bin Hayalet İncisinden hafifçe şaşırmış bir ses yankılandı.

 

Zhao Feng duraksadı. İskelet Bölüm Liderinin Demir Kan Mezhebinin Patriğini tanıyacağını düşünmemişti ama düşününce, iskelet Bölüm Lideri yüzyıllar boyunca yaşamış Kızıl Ay Şeytani Mezhebinden bir uzmandı. Onun Demir Kan Mezhebi Patriğini tanıması tuhaf değildi.

 

Kalın kaşlı elder şüphesiz zirve halinde bir Hükümdardı.

 

Zhao Feng  Çekirdek Köken Alemi seviyesinde arzuya sahip olan biriyle ilk kez tanışmıyordu.

 

İlki İmparatorluğun Büyük Elderiydi. Ancak, bu Büyük Elder yalnızca yarım adım Çekirdek Köken Alemindeydi, öbür türlü Vekil Patriğe karşı bu kadar ihtiyatlı olmasına gerek olmazdı.

 

İkincisi Mor Aziz Harabelerindeki Lu Tianyi idi.

 

Lu Tianyi Çekirdek Köken Aleminden çok uzak değildi. Zhao Feng, Lu Tianyi minik zehirli akrep tarafından öldürülmediği sürece, bir veya iki sene içerisinde Çekirdek Köken Alemini aşabileceğini tahmin ediyordu.

 

İskelet Bölüm Lideri de yüksek seviye bir arzuya sahipti fakat Patriğin arzusu muhteşemdi ve tam önündeydi.

 

“Bu tür arzu kişiyi dünyanın merkezi haline getirir ve hiçbir şey yapmadan Gök ve Yeryüzü Yuan Qi’sinin boyun eğmesini sağlar. Kişinin yaşamını yüksek bir seviyeye getirir…”

 

Zhao Feng gözlerini kapadı ve Hükümdarın arzusunu inceledi. Bu dünya Zhao Feng için hala çok uzak olsa da, bu onun öğrenmeye devam etmesini durdurmuyordu.

 

Hatta Zhao Feng, Patriği, Lu Tianyi ve iskelet Bölüm Lideriyle karşılaştırarak aralarında ortak noktalar aramaya çalıştı.

 

Bu ortak nokta Çekirdek Köken Alemi çekirdeğiydi.

 

Her birini tek tek karşılaştıran, Zhao Feng olayı kavramaya başladı, aklındaki çoğu soru cevaplanmıştı.

 

“Kızıl saçlı Patrik, iskelet Bölüm Lideri ve Lu Tianyi… En güçlü arzu Patriğin, en tuhaf olan iskelet Bölüm Liderinin arzusu, en derin olan ise Lu Tianyi’nin arzusu, onun arzusu Gök ve Yeryüzünün kökenine daha yakın gibi görünüyor…”

 

Zhao Feng sonucuna vardı. Arzu bakımından, en güçlü olmasa da en derin olan Lu Tianyi’nin arzusuydu.

 

Zhao Feng bunun tek sebebinin ancak Lu Tianyi’nin iki buçuk yıldızlık süper bir tarikattan geldiğinden olduğunu düşündü ─ Saf Ay Ruhani Tarikatı.

 

Yüksek sınıf güçlerin daha iyi yetenekleri vardı. Üstelik, Lu Tianyi Baş öğrenci olmasa bile, Çekirdek öğrenciler arasında en azından bir elitti.

 

Bunun sebebi Mor Aziz Harabesinin yaş kısıtlamalarıydı.

 

Mesela, bu sefer Çay Partisine ev sahiplik yapan Üç Gözlü Aziz en sonki Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısına yaş kısıtlaması yüzünden katılamamıştı.

 

Zaman yavaşça geçti.

 

Zhao Feng Çekirdek Köken Aleminin arzusunu hissederken sabit bir şekilde duruyordu. Bu Zhao Feng’in hızlıca Çekirdek Köken Alemine ulaşmasını sağlamasa da, zihinsel enerjisinin gelişmesini sağlıyordu.

 

Bu, arzu dalgası sönmeye başlayıncaya kadar ve Gök ve Yeryüzü Yuan Qi’si tekrardan sakinleşene kadar devam etti.

 

“Zhao Feng.”

 

Kulağının yanında kuvvetle dolu bir ses yankılandı. Kızıl saçlı elder şimdi yatağında oturuyordu, yüzüne renk gelmişti.

 

“Patrik Hong.”

 

Zhao Feng hemen başını eğdi.

 

“Zhao Feng, senin gerçektende bir mirastan Hayat İksirini getirebileceğini düşünmemiştim.”

 

Kızıl saçlı elder heyecan ve mutlulukla doluydu.

 

Bu ricasını geçici bir istekle yapmıştı ve aslında pek umudu yoktu. Bunun sebebi Hayat İksiri gibi hazinelerin miraslarda bile inanılmaz bir şekilde nadir olması ve onlar üzerine sert bir rekabetin olmasıydı.

 

O zamanlar, Zhao Feng’in gücü sadece en iyi yüz elli içerisine girmek için yeterliydi.

 

“Eğer Buz Ruhu Topu ve Tamamlanmamış Kara Göz Sayfası olmasaydı, bu küçüğünüz bu kadar gelişim katedip Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısındaki dahilere veya mirastaki dehalara karşı savaşamayacaktı.

 

Zhao Feng dürüstçe konuştu. Bu kızıl saçlı eldere karşı minnettardı.

 

Bur Ruhu Topu, Tanrının Ruhani Gözü için en uygun Dao olan Ruh Dao’suna atılabilmesini sağlamıştı.

 

Kara Göz Tamamlanmamış Sayfası ise Zhao Feng’in göz soylarının temellerini anlamasını sağlayıp, yolunu genişletmişti.

 

Patriğin ona verdiği bu iki itemin Zhao Feng’in kaderini değiştirdiği söylenilebilirdi.

 

Kızıl saçlı elder gülümsemeden önce bir anlığına düşüncelerine daldı, “Bir gaga, bir içecek. Belki bu kaderdir.”

 

Zhao Feng bu olaydan gelen tanımlanamaz bir kavrayış hissediyordu ama kesin olan bir şey vardı; Patrik, Zhao Feng’in geleceğini belirlemiş ve karşılığında da, Zhao Feng, Patriğin geleceğini belirlemişti.

 

“Her halükarda, Hayat İksirini getirmen beni kurtardı. Zhao Feng, eğer istediğin herhangi bir şey varsa söyle, ben de elimden geldiği kadarıyla yerine getireyim.”

 

Elder gülümsedi ve hayranlıkla Zhao Feng’i incelemeye devam etti.

 

Zhao Feng’in bir özelliği vardı, bu özellikte iyiliğe iylikle karşılık vermekti.

 

Hangi güç bunun gibi bir dahiyi büyütmek istemezdi?

 

“Patrik, Hayat İksiri size olan borcumu ödemek içindi. Başka hiçbir şey istemiyorum.”

 

Zhao Feng alçakgönüllü bir şekilde cevap verdi.

 

Onun bakış açısına göre, kızıl saçlı elder onu kurtarmıştı ve şimdi de ödeşmişlerdi.

 

“Hahahahaha…. Güzel!”

 

Elder Zhao Feng’i tekrardan incelemeden önce bir süreliğine güldü. Ona daha da beğenmişti.

 

Başka herhangi bir dahi bir Hükümdardan gölen böyle bir teklif karşısında mutlulukla coşardı ama Zhao Feng herhangi bir dahi değildi.

 

Tabii ki, kızıl saçlı elderin kalbini etkileyen asıl şey Zhao Feng’in potansiyeliyle birlikte onun bile derinliğini göremedi Zhao Feng’in göz soyuydu.

 

“Kardeş Hong, Zhao Feng yarışmada bir Ezici Dahi oldu ve Yu Tianhao’nun yanı sıra Ezici Dahilerin Lordu ünvanıyla taçlandırıldı.”

 

Tiemo bu şansı kullanarak Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısında Zhao Feng’in başarılarını özetledi.

 

Sonra da Patriğe nasıl Gerçek Lord Derecelerini katlettiklerini anlattı.

 

Bu süreç içerisinde, aşırı bilgili olan Patrik Hong bile kuşkuyla afallamıştı.

 

Bitince, Kardeş Hong derin bir nefes aldı. Zhao Feng’i küçümsediğinin farkına vardı.

 

“Tiemo, iyi gözlerin var. Zhao Feng’in o Yu Tianhao velediyle dövüşüp berabere kalabileceğini düşünmemiştim. Yu Tianhao’nun babası Yu Xingchen benim gibi bir Kutsal Birlik üyesi olsa da, onun gücü korkunç bir seviyede. Beni zirve halimde bile yenebiliyordu…”

 

Patrik Hong iç çekti.

 

Yu Tianhao’nun tam olarak ne kadar güçlü olduğunu açıkça biliyordu. Hükümdar Yu Xingchen tıpkı onun gibi bir Kutsal Birlik üyesiydi.

 

Zhao Feng bunu duyunca, neden bazı Kutsal Birlik Hükümdarlarının Vekil Patriği tanıdığını anlamıştı.

 

Bir Hükümdarla tanışmış olan Zhao Feng bu camia hakkında birkaç şey öğrenmeye başladı.

 

Kutsal Birlik, kıtanın kaderine karar veren, Hükümdarlar tarafından oluşturulmuş bir organizasyondu.

 

Bu organizasyon Kızıl Ay Şeytani Mezhebinin yenilgisinde büyük bir rol oynamıştı.

 

“Kardeş Hong, artık geri döndün ve Zhao Feng’in gücü benimkinden daha zayıf değil, Gök Kubbe Ülkesi bizim olacak.”

 

Tiemo gururlu bir şekilde konuştu.

 

Gök Kubbe Ülkesindeki hangi güç bir Hükümdar ve normal yarım adım Çekirdek Köken Alemiyle karşılaştırabilir iki Gerçek Lord Derecesini durdurabilirdi ki?

 

“Çok uzun uyudum, yani zirve halime gelene kadar muhtemelen bir veya iki seneye ihtiyacım olacak.”

 

Patrik Hong derin bir şekilde konuştu.

 

Zhao Feng’in gözleri parladı. Patrik Hong’un şu anki durumu kaledeki iskelet Bölüm Liderinden çok da güçlü değildi.

 

Şu anki görev ilk olarak Patriğin iyileşmesini beklemekti. Onun gücü yenilenince, Demir Kan Mezhebi herhangi bir asker kullanmadan Büyük Ülkeyi yönetebilecekti.

 

“Bak bunu unuttum. Kızıl Ay Şeytani Mezhep dölleri yeniden harekete geçmeye başladı. Gök Kubbe Ülkesinin içinde bile, güçleri karmaşaya sebep olmaya başladı.”

 

Vekil Patriğin kelimeleri bir anda yön değiştirdi.

 

“Kızıl Ay Şeytani Mezhebi!”

 

Patrik Hong’un gözleri soğukça parladı, sanki tüm yeraltı sarayını donduran bir zihinsel enerji gücü yayıyordu.

 

Bu haber Zhao Feng’i şaşırtmadı.

 

Bulut Bölgesindeki durum tüm kıtadaki durumu yansıtıyordu.

 

O zamanlar, Zhao Feng Gök Kubbe Ülkesi üzerinden yolculuk ederken, Kızıl Ay Şeytani Mezhebinin birkaç güçlü ülkeyi kontrol ettiğini fark etmişti.

 

Eğer Zhao Feng’in tahminleri doğruysa, Kızıl Ay Şeytani Mezhebinin stratejisi kırsal bölgelerden başlayarak yavaşça genişlemek ve sonunda güçlü klanları ve büyük ülkelerin etrafını sarmaktı.

 

“Geçtiğimiz yıl boyunca, Kızıl Ay Şeytani Mezhebi Gök Kubbe Ülkesinin uzak bölgelerinde kaleler kurmaya başladı. Sekiz büyük güç bile az çok içlerine sızılmış durumda.”

 

Tiemo durumu özetledi.

 

Bunu duyan Patrik Hong ve Zhao Feng ikilisinin yüz ifadesi sertleşti.

 

Bu özellikle Kızıl Ay Şeytani Mezhebinin çağında yaşamış Patrik Hong için geçerlidi. Onların ne kadar dehşet verici olduğunu biliyordu.

 

Birkaç yüzyıl önce, Şeytani Mezhep kıtayı kontrol etmekten sadece birkaç adım ötedeydi.

 

Zhao Feng’in kalbi titredi. O birçok Şeytani Mezhep uzmanı katletmişti ve hatta On Bin Hayalet İncisinin içine bir Bölüm Liderini hapsetmişti.

 

“Zhe zhe zhe… Zhao Feng, eğer hemen Kızıl Ay Şeytani Mezhebine dönersen hala umut var. Kızıl Ay Şeytani Mezhebi Patriğinin çoktan uyandığını söyleyebilirim, hem de önündeki Hükümdardan çok daha önce.”

 

İskelet Bölüm Liderinin karanlık sesi Kara Kalp Tohumu bağlantısıyla yankılandı.