Bölüm 505

avatar
13558 33

King of Gods - Bölüm 505


Çeviri: Donovan Düzenleme: Sajapyu

King of Gods- Bölüm 505: Gerçek Tarih

 

“Kızıl Ay Şeytani Mezhebi Patriğinin çoktan uyandığını söyleyebilirim, hem de önündeki Hükümdardan çok daha önce.”

 

Zhao Feng iskelet Bölüm Liderinin dediklerine yarı yarıya inandı fakat yine de kalbi sarsılmıştı.

 

Kızıl Ay Şeytani Mezhebi kıtaya karmaşa getirmek için geri mi dönüyordu?

 

“Patrik çoktan zorla Kızıl Ay Mirasını aldı, ay Mezhebin güçleri de yenileniyor. Yakın gelecekte Azur Çiçek Kıtasına gittikçe daha fazla saldırılar gelmeye başlayacak. Bu Kutsal Birliğin üst kademelerinde pek bir sır sayılmıyor.”

 

İskelet Bölüm Lideri özgüvenli bir şekilde konuştu.

 

Zhao Feng soğukça kıs kıs güldü ve Tanrının Ruhani Gözündeki Kara Kalp Tohumunu deveran etti. İskelet Bölüm Lideri anında sanki ruhu parçalanmak üzereymiş gibi hissetti, ölüm aurası onu titretmişti. Başka hiçbir şey söylemeye cesaret edemedi.

 

“Kutsal Birlik Kızıl Ay Şeytani Mezhebiyle ilgilenecek. Bizim sadece kendi bölgemizi korumamız gerek.”

 

Sakinleştikten sonra Patrik Hong derin bir şekilde konuştu.

 

Tiemo katılarak kafasını salladı. Demir Kan Mezhebi sadece Gök Kubbe Ülkesiyle sorumluydu.

 

Zhao Feng de istifini bozmamıştı. Demir Kan Mezhebinin bir Bölüm Lideri olarak, o sadece Bin Su bölgesiyle sorumluydu, bu da basit bir görevdi.

 

Bunla karşılaştırılınca, çoktan iki güçlü ülkeyi ve on üç küçük ülkeyi kontrol etmişti.

 

Ancak, Patrik Hong’un bundan sonra dedikleri Zhao Feng’in nefesini kesti.

 

“Zhao Feng, sana teşekkür etmek için iki karar verdim. İlki seni Demir Kan Mezhebinin Vekil Patriği yapmak.”

 

Vekil Patrik.

 

Zhao Feng’in kalbi yerinden oynadı, bunun neşeden mi kaygıdan mı olduğunu bilmiyordu.

 

Demir Kan Mezhebi Gök Kubbe Ülkesinde ezici bir kuvvetti.

 

Bir Vekil Patrik rütbe olarak sadece bir kişinin altındaydı, bin başka kişinin üstündeydi. Bir güçlü ülke için, bu efsanevi bir varoluştu.

 

Daha Zhao Feng cevap vermeden, Tiemo çoktan gülümsemeye başlamıştı, “Tebrikler… Vekil Patrik Zhao.”

 

Patrik Hong bir Hükümdardı, onun sözleri mutlaktı.

 

Zhao Feng bir anda bu teklifi reddetmek için herhangi bir sebep olmadığını fark etti. Bir Vekil Patrik olmak yüksek bir statüye sahip olmak anlamına geliyordu, bu da Zhao Feng’in yetişim yolunda ona yardımcı olacaktı.

 

Üstüne üstlük, bu teklif Patrik Hong’un iyi kalpliliğinden geliyordu, bu yüzden Zhao Feng reddedemezdi.

 

“Teşekkürler, Patrik Hong.”

 

Zhao Feng teşekkürlerini sundu ama neşeyle dolup taşıyor da değildi.

 

Patrik Hong’un gözlerinde tuhaf bir ışık parladı. Vekil Patrik pozisyonunun Zhao Feng için pek bir anlamı yokmuş gibi gözüküyordu.

 

Zhao Feng’i terfi ettirmesinin sebebi Zhao Feng’e karşı duyduğu hayranlık ve minnettarlıktı. Tabii ki, aynı zamanda da onu yanına yaklaştırma isteğinin etkisi de vardı.

 

“Kardeş Hong, yoksa ikinci kararınız…?”

 

Tiemo bir şeyi hatırlamış gibiydi.

 

İkinci karar mı?

 

Zhao Feng anında dikkatini buna verdi. Patrik Hong bir Hükümdardı ve Kutsal Birliğin bir üyesiydi. Onun gücü “muhteşem” kelimesinin çok daha üstündeydi.

 

O zamanlar, bu adamdan gelen yalnızca iki eşya Zhao Feng’in geleceğini değiştirmişti.

 

Zhao Feng bu ikinci kararın anında onun kaderini değiştirebileceğinin farkına vardı.

 

“Kutsal Birliğe gideceğim ve sana gerçek dünya sahnesine çıkma şansı verecek bir yer ayarlayacağım.”

 

Patrik Hong’un ağzındaki tebessüm genişledi.

 

Gerçek dünya sahnesine girmek için bir şans mı?

 

Zhao Feng’in kalbi yerinden oynadı fakat aynı zamanda da kafası karışmıştı.

 

“Kardeş Hong, onun Kutsal Birliğin arkasındaki organizasyona girmesine mi izin vereceksiniz…?”

 

Tiemo’nun ağzı açık kalmışken, Zhao Feng gittikçe kafasının karışmasından kendini alıkoyamıyordu. Bu “şansın” erişilmesi kolay bir şey olmadığını fark etmesi onun için zor değildi.

 

“Patrik lütfen açıklayabilir mi?”

 

Zhao Feng meraklıydı.

 

Patrik Hong gülümsedi, “Zhao Feng, bir mirasa gittin, yani Azur Çiçek Kıtasının gerçek bir kıta olmadığını biliyorsun. Bizim yaşadığımız dünya sınırsız bir okyanusla dolu, Azur Çiçek Kıtası ise Azur Çiçek Bölgesi olarak biliniyor, okyanusta sadece minik bir ada.”

 

“Biliyorum.”

 

Zhao Feng kafasını salladı, şaşırmamıştı. Mor Aziz Harabelerindeyken, Saf Ay Ruhani Tarikatının öğrencileriyle konuşmuştu.

 

Efsanelere göre, Issız Kıta parçalandıktan sonra, her parçası tıpkı Azur Çiçek Bölgesi gibi küçük bir ada haline geldi.

 

”Azur Çiçek Bölgesi sadece minik bir ada ve yakınlarda tıpkı onun gibi beş veya altı başka küçük adalar var. Tüm bu adalar iki yıldızlı bir tarikat tarafından yönetiliyor ─ Üç Aziz Sarayı.”

 

Patrik Hong duraksadı.

 

Üç Aziz Sarayı, iki yıldızlı bir tarikat.

 

Zhao Feng’in kalbi sarsıldı. Azur Çiçek Kıtasının arkasında iki yıldızlı bir tarikatın gölgesi olduğunu düşünmemişti.

 

Üstelik, Zhao Feng “Üç Aziz Sarayı” kelimelerinin tanıdık olduğunu fark etti ve bir cümle anlığına aklından geçti, Üç Aziz Sarayı, Toz Bölgesinde kımıldayamaz hale geldi. Son günlerde birçok Tek Yıldızlı Grubu bile cezbederek neredeyse “Yüz Mezarın Lanetini” kırmak üzere.Şimdi ise Işınlanma Düzeneğinin enerjisi tükendi...Bu Astınız ilk önce ayrılacak…”

 

Zhao Feng sonunda bu kelimelerin ne anlama geldiğini anlamaya başladı.

 

Yüz Lanetli Mezarı kuran gücün Azur Çiçek Kıtasına saldırmaya çalıştığı ancak Üç Aziz Sarayı tarafından durdurulduğu apaçık ortadaydı.

 

Bu gücün Kızıl Ay Şeytani Mezhebiyle bir bağlantısı olmalıydı.

 

“Sana başka bir haber daha vereyim; Kızıl Ay Şeytani Mezhebi kıtayı silip süpürüp Kutsal Birlik ve on büyük güçle yüzleşirken, bu teknik olarak sadece Üç Aziz Sarayı ve başka bir iki yıldızlı tarikatın savaşının bir uzantısıydı.”

 

Patrik Hong güldü.

 

Bunu duyan Zhao Feng neredeyse haykırdı, “...Bu doğru mu?”

 

Asla Kızıl Ay Şeytani Mezhebi çağının arkasında böyle bir sır olduğunu düşünmemişti.

 

“Aynen öyle, Azur Çiçek Kıtası iki tane iki yıldız tarikat için bir savaş alanıydı. Sonunda Üç Aziz Sarayı kazandı, diğer iki yıldız tarikatı çok uzaktaydı.”

 

Tiemo da birkaç sır biliyormuş gibiydi ve bunları ekledi.

 

Zhao Feng’in kalbi uzun süre sakinleşemedi.

 

Azur Çiçek Kıtası yalnızca iki tane iki yıldız tarikat için geniş bir savaş alanıydı.

 

“Patrik bana Üç Aziz Sarayı hakkında bahsediyor. Yoksa…?”

 

Bir anda Zhao Feng’in aklında bir düşünce belirdi.

 

Patrik Hong, “Hehe, aynen öyle. Seni Üç Aziz Sarayına önereceğim. Bu Gerçek Ejderha dahilerinin ancak hayalini kurabileceği bir şans. Kutsal Birliğin çekirdek bir üyesi olduğum için, bu kabiliyete sahibim.” dedi.

 

İki yıldızlı bir tarikata katılmak… Üç Aziz Sarayı.

 

Zhao Feng’in kalp atışları hızlandı.

 

Önceden iki yıldızlı tarikat öğrencileriyle savaşmıştı ve onların ne kadar dehşet verici olduğunu biliyordu.

 

Bir yıldızlı tarikatlara ve sayısızca ülkeye sahip olan Azur Çiçek Kıtasının tamamı, sadece iki yıldızlı bir tarikatın astıydı.

 

“Vekil Parik Zhao, senin yeteneğine inanıyorum, en azından kolaylıkla Üç Aziz Sarayının bir Çekirdek öğrencisi olabilirsin.”

 

Tiemo şakacı bir şekilde konuştu.

 

Azur Çiçek Kıtası şu an en görkemli çağını yaşıyordu, Zhao Feng Üç Aziz Sarayına girerken çok sorun yaşamamalıydı.

 

“İki yıldızlı bir tarikata girdiğim an, gerçekten dünya sahnesine girebileceğim… Ama…”

 

Zhao Feng’in kalbi birkaç sebep yüzünden sarsıldı.

 

“Patrik Hong, iyi niyetiniz için teşekkür ediyorum ama Üç Aziz Sarayına katılıp katılmayacağıma karar veremem. En azından, henüz değil.”

 

Zhao Feng derin bir nefes aldı.

 

Ne!??

 

Zhao Feng’e bakan ikilinin yüz ifadeleri anında kuşkuya döndü.

 

Zhao Feng’in anında bu teklifi kabul edeceğini düşünmüşlerdi ama Zhao Feng’in aklından reddetme düşünceleri geçiyor gibi görünüyordu. Kabul etse bile, bir süreliğine karar vermeyecek gibi görünüyordu.

 

“Zhao Feng, düşünebilirsin. Birazcık iyileşip Kutsal Birliğe gitmek için en azından bir buçuk seneye ihtiyacım var.”

 

Patrik Hong hafiften hayal kırıklığına uğramış ama herhangi bir detay sormamıştı.

 

Bir süre sonra, Zhao Feng ve Tiemo yeraltı sarayından ayrıldı, Tiemo meraklıydı, “Vekil Patrik Zhao, neden bunun kadar iyi bir şans için düşünmene gerek var ki?”

 

Zhao Feng iç çekti, açıklayamıyordu.

 

Anında kabul etmemesinin iki ana sebebi vardı.

 

İlki, Mor Aziz Harabeleriydi. Zhao Yufei hala oradaydı ve Bilge onun şanstan daha çok tehlikeyle karşılaşacağı kehanetini yapmıştı.

 

Zhao Feng, Zhao Yufei’yi görmezden gelemezdi. Yüz Ceset Planını bitirmesi gerekti, bu da Mor Aziz Harabelerinden kaynaklar gerektiriyordu.

 

Ayrıca onun Mor Aziz Harabelerinde yetişim yapabilmesi daha iyi olurdu. Etki iki yıldızlı bir tarikattan bile daha iyi olurdu.

 

İkinci sebep Liu Qinxin idi.

 

Zhao Feng, Liu Qinxin’in nerede olduğunu veya durumunu bilmediği sürece kalbi sakinleşemeyecekti.

 

Bir planı vardı, bu da daha güçlü olduğunda Gök Aziz Qin Mirasını bulmaktı.

 

Bu iki sebep yüzünden, kolayca Üç Aziz Sarayına katılamazdı.

 

Bir iki yıldızlı tarikata katıldığı an, özgürlüğü kısıtlanacaktı.

 

Birkaç gün sonra, yeni bir Demir Kan Mezhebi Vekil Patriği olduğu haberleri büyük ülke içerisinde yayıldı.

 

Demir Kan Mezhebinin tamamı serseme dönmüştü. Herkes Demir Kan Mezhebinin şu anki yöneticisinin Vekil Patrik Tiemo olduğunu biliyordu, şimdi de başka bir Vekil Patrik mi olacaktı?

 

Bu haberler Gök Kubbe Ülke içerisinde dalgalar yaratmak için yeterliydi.

 

Birkaç kaynağa göre, bu karar Patrik Hong tarafından verilmişti.

 

Bu haberler büyük ülkeyi hatta Kuzey Kıtadaki güçleri bile sarsmıştı.

 

Eğer Demir Kan Mezhebinin diriliş söylentileri doğruysa, İlahi Yuan Klanı bile bundan etkilenecekti.

 

Bir ay sonra, Demir Kan Mezhebinin ana merkez salonunda.

 

“Selamlar olsun Vekil Patrik Zhao.”

 

Hem sağ hem solda olan orta ve üst kademe uzmanları derin bir şekilde başlarını eğdi.

 

Buradaki mevcut en düşük yetişim Gerçek İnsan Derecesiydi. Onlar ana merkezin elitleriydi, hatta birkaç Bölüm Lideri bile vardı.

 

Jiang Sanfeng ve Die Ye, Zhao Feng’in yanında duruyordu.

 

İkili Zhao Feng’in sol ve sağ kolu, aynı zamanda da üst kademenin üyeleri haline gelişmişti.

 

Selamlamadan sonra salon ölüm sessizliğine büründü.

 

Zhao Feng tahta otururken gözlerini kapadı. Doğrudan bir şeyler demedi.

 

Bu onun mezhepte ilk defa yönetici pozisyona geçişiydi, bunun tüm sebebi de Tiemo’nun birkaç Kızıl Ay Şeytani Mezhep döllerini temizlemek için merkezden ayrılmasıydı.

 

Ölümlü dünyada bir atasözü vardır: yeni yetkililer üç parça ateş yakar.

 

Ç.N: Bu atasözü yeni yetkililerin astlarına güçlerini ve baskınlıklarını göstermek için sert bir şey yapmasından bahsediyordu.

 

Şimdi mezhep Zhao Feng tarafından yönetiliyordu, üst kademe üyelerinden hiçbiri onları neyin beklediğini bilmiyordu.











Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr