King of Gods - Bölüm 537: Felaket Seviyesi Şeytani Sarmaşık

---

 

Bölüm 537: Felaket Seviyesi Şeytani Sarmaşık

 

Gizemli kanyondaki deliğe doğru saf Gök ve Yeryüzü Yuan Qi’si ile yaşam aurası akmaya başlamıştı. Bu aura ve Yuan Qi bir hayli saftı, Mor Aziz Harabeleri tıpkı toprağın suyu emmesi gibi onları emiyordu.

 

“Çoktan deliğin bir çeyreği özümsendi. Üç tarikat bunu yapmaktan ne kazanacak?”

 

Zhao Feng’in kaşları çatıldı.

 

Üç tarikat deliğin dengelenmesine ve onarımına yardım ediyordu.

 

Bunun amacını İskelet Bölüm Lideri bile anlamamıştı.

 

“Eğer yanlış değilsem, üç tarikat ilk olarak bölgeyi özümsemeyi, sonra da bir anda deliği yok edip harabelere saldırmak için bir giriş olarak kullanmayı istiyor.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhunun sesi ciddiydi.

 

Üç Tarikat? Saldırmak mı?

 

İskelet Bölüm Lideri bu soruyu sormaktan kendini alıkoyamadı, “Bu üç tarikat ne tür grup?”

 

Uzun bir süredir Zhao Feng ve Mor Aziz Kısmi Ruhunun üç tarikat hakkında konuştuğunu duymuştu ama hâlâ bu üç tarikatın ne olduğunu bilmiyordu.

 

“Üç tarikat Tianlu adalarının üç iki yıldızlı tarikatı: Saf Ay Ruhani Tarikatı, Ay Şeytan Sarayı ve Siyah Uçurum Sarayı. Aralarındaki en güçlü olan Saf Ay Ruhani Tarikatı iki buçuk yıldız seviyesine ulaştı.”

 

Zhao Feng açıkladı.

 

Ne!? İki yıldızlı tarikatlar mı?

 

İskelet Bölüm Lideri duyduklarına inanamayarak Zhao Feng’e bakarken neredeyse yere düşmüştü.

 

Bu gerçeği öğrenmek vücuda yıldırım çarpması gibi bir şeydi.

 

İki yıldızlı tarikatlar. İki yıldızlı bir tarikat devasa bir güçtü, İskelet Bölüm Lideri onların tam anlamıyla ne kadar dehşet verici olduğunu biliyordu.

 

“Tianlu Adaları mı? Bu bizim adamızın yanındaki bölge değil mi? Hem Ay Şeytan Sarayı…”

 

Zhao Feng Ay Şeytan Tarikatından bahsettiğinde iskelet Bölüm Liderinin yüz ifadesi çarpıcı bir şekilde değişmiş ve paniğe kapılmıştı.

 

Zhao Feng’in bakışları ona döndü, “Ay Şeytan Sarayı Kızıl Ay Şeytani Mezhebinin destekçileri olmalı, değil mi?”

 

“Sen… Gerçekten bunu biliyor muydun?”

 

İskelet Bölüm Liderinin kalbi sıkışmıştı.

 

“Hehe, çoktan bunu Bulut Bölgesinde tahmin etmiştim.”

 

Zhao Feng hafifçe güldü. Bu bilginin onaylanmasına şaşırmamıştı.

 

Eğer o haklıysa, Kızıl Ay Şeytani Mezhebinin zirvede olduğu zaman Ay Şeytan Sarayının ve Üç Aziz Sarayının savaştığı zamandı.

 

Basitçe söylemek gerekirse, birkaç yüzyıl önce Azur Çiçek Kıtası bu iki güç için yalnızca küçük bir savaş alanıydı.

 

“Zhao Feng, ne kadar bihaber olduğunun farkında mısın? O üç tarikatla savaşmak nedir!?”

 

İskelet Bölüm Lideri haykırdı. Kızıl Ay Şeytani Mezhebi güçlü olsa da yalnızca Ay Şeytan Sarayının piyonlarıydı.

 

Bundan çıkarak, iki yıldızlı bir tarikatın ne kadar dehşet verici olduğu anlaşılıyordu.

 

Üstelik, bir de Saf Ay Ruhani Tarikatı iki buçuk yıldıza ulaşmıştı.

 

“Bihaber mi? Hahahaha…! Seneler önce onların birkaç dahisini öldürdüm.”

 

Zhao Feng’in kahkahasında gurur ve delilik vardı.

 

Risk ile savaş olmadan, nasıl büyük bir servet elde edilebilirdi?

 

Zhao Feng bir “yabancı” olarak nasıl mirasa girdiğini hatırladı, yüzleştiği zorluklar inanılmaz bir şekilde tehlikeliydi.

 

Fakat eninde sonunda… Zhao Feng aralarındaki en büyük kazanan olmuş ve büyük bir servet elde etmişti.

 

Zhao Yufei boyutun varisi olmuş olsa da, Zhao Feng’in potansiyeli ondan yüksekti.

 

Şimdi geri gelen Zhao Feng’in onlarla bir kez daha çarpışabilme ihtimali vardı.

 

“Kıdemli Mor Aziz, ne yapacağız?”

 

Zhao Feng sakinleşti.

 

“Bir hayli zahmetli olacak. İlk olarak şunu diyim, bu bölgeye zorla saldıramayız yoksa delik daha büyük olur.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu derin bir tonla konuştu.

 

Bunu duyan Zhao Feng ve İskelet Bölüm Liderinin ikisinin de kalbi sarsıldı.

 

Hakikaten zayıf bir bölge olan bu yere zorla saldıramazlardı.

 

“Ayrıca buraya akan enerji uzay kanunlarını içeriyor. Dışarıda Boş Tanrı Alemi uzmanları hatta bir de uzaysal düzenek ustası var. Sizin gücünüzle bunu durdurmanız çok zor olur.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu acılı bir şekilde gülümsedi.

 

Durdurması zor mu olur?

 

Zhao Feng’in yüz ifadesi değişmişti.

 

Ne o ne de İskelet Bölüm Lideri uzay kanunları hakkında bir şey biliyordu:

 

“Hem saldıramıyoruz hem de durduramıyoruz. Bu gerçekten de sıkıntılı olacak.”

 

İskelet Bölüm Liderinin aklında geri çekilme fikirleri vardı.

 

“Lakin…”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu biraz düşündükten sonra konuşmaya başladı, “Bu zayıf nokta tamamen onarıldığında, yöntemleri ne kadar derin olursa olsun üç tarikatın elinden hiçbir şey gelmez.”

 

“Anlıyorum. Bu da üç tarikatın delik tamamen onarılmadan önce hamlesini yapacağı anlamına geliyor.”

 

Zhoa Feng’in gözleri parladı.

 

Eğer delik onarılırsa, üç tarikat hiçbir şey yapamayacaktı.

 

“Aynen öyle, tek yapmamız gereken delik tamamen onarılmadan önce dikkatli olmamız.”

 

Dedi Mor Aziz Kısmı Ruhu.

 

Zhao Feng ve İskelet Bölüm Lideri zayıf noktanın onarım hızını yükseltmişti.

 

Hu~

 

Onlar deliği onarmaya başlarken gizemli kanyon bir anda Gök ve Yeryüzü Yuan Qi’si ile dolmuştu.

 

Üç gün sonra.

 

“Deliğin yarısı onarıldı.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhunun sesi yankılandı.

 

Delik ne kadar onarılırsa, üç tarikatın Mor Aziz Harabelerine saldırması o kadar zor olacaktı.

 

Bu süreç içerisinde, Zhao Feng diğer iki büyük deliğe gitmiş ve onları Tanrının Ruhani Gözüyle incelemişti.

 

Sonuçlar iyi değildi.

 

“Diğer iki büyük delikte de dış bir güç tarafından “iyileştirilme” belirtileri var ama onların ilerleyişi bu delik kadar değil.”

 

Zhao Feng’in Tanrının Ruhani Gözü her şeyi görebiliyordu.

 

Bu yalnızca en önemli deliklerdi. Daha az ilgilenildiği için küçük olanlar henüz incelenmemişti bile.

 

“Zhao Feng, bak. Burada tuhaf bir bitki büyüyor.”

 

Gizemli kanyonda olan İskelet Bölüm Liderinden haberler gelmişti.

 

Qiuu!

 

Zhao Feng çabucak gizemli kanyona uçmuştu. Yakından bakınca çalıların içinde koyu yeşil bir “sarmaşık”ın  ortaya çıktığı görülüyordu.

 

“Bu sarmaşıklar bir saat önce burada yoktu, ayrıca sadece bu bölgedeler.”

 

İskelet Bölüm Lideri rapor verdi, Zhao Feng’in Tanrının Ruhani Gözü bitkiye baktıkça bir şeylerin yolunda gitmediğini fark etmeye başlamıştı.

 

Bu koyu yeşil sarmaşıkların kaotik ve yıkıcı bir aurası vardı. Normal bitkilerden çok daha farklıydılar.

 

Üstelik, büyümeleri çok hızlıydı.

 

Weng~~

 

Dış dünyadan bir yaşam aurasının gelmesiyle sarmaşıklar büyümeye başladı.

 

Yuan Qi Toplama düzeneği de gelişimlerini artırıyordu.

 

Hu~~

 

Bir anda koyu yeşil sarmaşıklar dört beş millik bir bölge içerisinde hızlı bir şekilde büyümeye başlamıştı. Sarmaşıkların merkezinde, kana susamış bir ifadesi olan insan büyüklüğünde bir canavar vardı.

 

“Lanet olsun! Sarmaşıklar yaşam gücümü ve kan özümü emiyor.”

 

Büyük Ağaç Yao kükredi.

 

Yaşam aurası ve Yuan Qi’nin etkisi altında olan koyu yeşil sarmaşıklar hızla büyümeye başlamıştı.

 

“Bu…”

 

Zhao Feng ve İskelet Bölüm Lideri bir anlığına afallamıştı.

 

Çok hızlıydı. Yalnızca birkaç nefes içerisinde, bu koyu yeşil sarmaşıklar çoktan her yöne doğru yayılan kökler oluşturmuştu.

 

Ormanın içindeki tüm bitkilerin yaşam gücü emiliyordu ve beyaz bir toz yığınına dönüşüyordu.

 

Rüzgar Yıldırım Kasırgası!

 

Birkaç millik bir bölgenin içindeki her şeyi yutan bir kasırga yaratan Zhao Feng haykırdı.

 

Qiu~~

 

Hiddetli bir şekilde büyüyen yeşil sarmaşıkların momentumu durmuştu ama Zhao Feng hala tahta elementinin yıldırım gücüne karşılık verdiğini hissedebiliyordu.

 

Her gücün bir zıttı vardı; yıldırım inanılmaz bir şekilde yıkıcı olsa da, tahta elementi kolayca yıldırıma karşı koyabiliyordu.

 

Üstelik, bu koyu yeşil sarmaşıklar yaşam aurası ve Gök ve Yeryüzü Yuan Qisi desteğiyle sınırsız bir şekilde büyümeye devam ediyordu.

 

Sadece birkaç nefes içerisinde, yok edilmiş sarmaşıklar geri büyümüştü.

 

Dört ila beş mil içerisindeki her şey koyu yeşil sarmaşıklarla kaplanmıştı, uzun olanlar yedi sekiz metre uzunluğundaydı ve hiç de durma belirtisi göstermiyordu.

 

“Tanrım, bunlar ne tür bir bitki böyle?”

 

İskelet Bölüm Lideri de koyu yeşil sarmaşık parçalarını yok ederek savaşa katılmıştı.

 

Zhao Feng’in elinde mor renkli yıldırım belirmiş ve saldırıları güçlenmişti.

 

“Kahrolsun, bu yasak felaket seviyesi bitki ─ Şeytani Cehennem Sarmaşıkları!”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu haykırdı.

 

Felaket seviyesi Şeytani Cehennem Sarmaşıkları mı?

 

Bu ismi duymak bile Zhao Feng ve iskelet Bölüm Liderini hıçkırtmıştı.

 

Bu Şeytani Cehennem Sarmaşıkları yaşam gücü tüketip büyümeye devam ediyordu. Gerçekten de “felaket” seviyesinde olmayı hak ediyorlardı.

 

Eğer bu bitki Azur Çiçek Kıtasında olsa gerçekten de kaos yaratırdı.

 

“Üç Tarikat gerçekten de bir Şeytani Cehennem Sarmaşık tohumu bulabildi mi? Aşırıya kaçmaktan korkmuyorlar mı? Şeytani sarmaşık su ve ateşe karşı neredeyse tamamen dayanıklı ve Gök ve Yeryüzü Yuan Qi’si ile yaşam aurası olduğu sürece büyümeye devam edebiliyor.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhun sesi titriyordu.

 

Güüüm!

 

Zhao Feng ve İskelet Bölüm Lideri yalnızca Şeytani Cehennem Sarmaşığının büyümesini kısıtlayabiliyor ama durduramıyorlardı.

 

“Çabuk Yuan Qi Toplama düzeneklerini yok edin. Tek yaptıkları şey sarmaşığın büyümesini arttırmak.”

 

Dedi Mor Aziz Kısmi Ruhu.

 

Rüzgar Yıldırım Vuruşu!

 

Bir takım rüzgar ve yıldırım kılıcı yakındaki Yuan Qi Toplama düzeneklerine doğru atıldı. Onlar yok olurken, Şeytani Cehennem Sarmaşıklarının büyümesi yavaşlamıştı.

 

Ancak, Şeytani Cehennem Sarmaşıkları çoktan bir felaket haline gelmişti, büyük olanları çoktan bir düzine metre uzunluğundaydı.

 

Bölgeye üstten bakılınca, tek görülen şey bükülüp dönen koyu yeşil bir sarmaşık deniziydi.