King of Gods - Bölüm 543: Uzaysal Delik

---

 

Bölüm 543: Uzaysal Delik

 

 

Zhao Feng, muazzam bir yıkıma ve tahribe sebep olabilecek Şeytani Cehennem Sarmaşık tohumunu yerden aldı.

 

Zhao Feng ve İskelet Bölüm Lideri tohuma karşı tedbirliydi.

 

“Eğer bu tohumu Azur Çiçek Kıtasına atıp birkaç gün beslersem, tüm kıtayı bile yok edebilir.”

 

Zhao Feng tohumu boyutlarası yüzüğüne koydu.

 

Bu manzara tabii ki de düşsel görüntü tarafından yansıtılmıştı ve üç Boş Tanrı Alemi tarafından görülmüştü.

 

Onlar için bile o tohumun değeri ölçülemez bir seviyedeydi. Tarikatlar arasındaki bir savaşta, o tohum dengeyi bozup akıntıyı terse çevirecek güç olabilirdi.

 

“Zhe zhe zhe, Aziz Ay Tanrıça Teyzenin alın teriyle elde edilmiş Şeytani Cehennem Tohumu artık bir karıncanın ellerinde.”

 

“İşte bu tam izlenilecek bir gösteriydi.”

 

Altın iskelet ve şeytani lordun ikisi de birbirine kötü niyetli bir şekilde baktı.

 

Tianlu adalarındaki üç tarikat birbiriyle rekabet içerisindeydi. Dış güçlere karşı birleşseler de, hâlâ aralarında çatışmalar oluyordu.

 

Üstünlük son birkaç bin seneden beri Saf Ay Ruhani Tarikatındaydı. Ay Şeytani Sarayı ve Siyah Uçurum Sarayı ancak birleşerek onlara zar zor karşılık verebiliyordu.

 

Olan her şeyden sonra, altın iskelet ve şeytani lord açıkça Aziz Ay Tanrıça Teyzenin zararını görmekten mutlu olmuştu.

 

“Büyük Usta Yin Kong, bu bölgedeki uzayı dengele. Ne kadar büyük bir bedel gerektirirse gerektirsin, Saf Ay Ruhani Tarikatı, Zhao Feng’i canlı yakalayacak.”

 

Aziz Ay Tanrıça Teyzenin yüzünde soğukluk belirmişti.

 

Kuvvetli bir baskı ile bir soğukluk bin mil içerisindeki havayı doldurmuştu. Üç tarikattaki her uzman düşünceleri bile donuyormuş gibi hissediyordu.

 

“Siz ikiniz, orada oturup durmayın. Gelin bana uzayı dengelememe ve deliğin onarımını engellememe yardım edin.”

 

Bakışları diğer iki Boş Tanrı Alemine dönmüştü.

 

Aynı zamanda, Mor Aziz Harabelerinin içinde Zhao Feng ve iskelet Bölüm Lideri dağınıklığı toparlıyordu.

 

“Az önceki savaştan sonra tüm onarım düzenekleri kırıldı.”

 

Dedi İskelet Bölüm Lideri.

 

Şu an en önemli görev onarım düzeneklerini kurmaktı. Eğer tüm delikleri düzeltebilirlerse, üç tarikatın harabelere saldırma ihtimali çarpıcı bir şekilde azalacaktı.

 

Tam o anda, Zhao Feng gizemli kanyona çok uzak bir yerden üç kuvvetli auranın sızdığı sezdi.

 

Bu üç aura Zhao Feng’e ruhunu ağır hissettirmişti.

 

Zhao Feng ve İskelet Bölüm Liderinin zihinleri sarsılmaya başlamıştı. Bu auraların karşısında son derece küçük hissediyorlardı.

 

“Zhao Feng, bunlar deliğin onarımını durdurmaya çalışan üç Boş Tanrı Alemi. Bu sefer gerçekten de deliği genişletmeye çalışıyorlar.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhunun sesi yankılandı.

 

Üç Boş Tanrı Alemi.

 

Zhao Feng ve İskelet Bölüm Lideri bu auralardan herhangi birinin sahibi “bizzat”  buraya geldiği an öldürüleceklerini hissetmişlerdi.

 

“Demek bir Boş Tanrı Aleminin aurası böyle bir şey. Çok dehşet verici.”

 

Zhao Feng’in kalbi sarsılmıştı.

 

“Patrik bile bu kadar güçlü değildi.”

 

İskelet Bölüm Liderinin ruhu ve bedeni sarsılmıştı.

 

İkisinin de yüreği yerinden oynamıştı. Zafer neşeleri ortadan kaybolmuştu.

 

Zhao Feng ne tür bir varlığın karşısında olduklarını bile tam anlamıyla kavrayamıyordu.

 

“Rahat olun, Mor Aziz Harabeleri Tianlu Adalarından inanılmaz uzak bir yerde. O üçlü yalnızca uzaysal bir düzeneğin gücünü kullanarak buraya aurasını yolluyor, düzenek bir Boş Tanrı Aleminin tam gücüne dayanamaz.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu gülümsedi ve konuştu.

 

Bunu duyan Zhao Feng derin bir nefes aldı.

 

Eğer gerçekten bir Boş Tanrı Alemi Kralıyla yüzleşselerdi, İlahi Yuan Klanı, Mistik Buz Sarayı ve diğerleri bile onun karşısında bir hiç olurdu.

 

“Zhao Feng.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu ciddi bir tonla konuştu, “Elinden gelenin en iyisini yap. Boş Tanrı Aleminde uzmanlar buraya gelse bile, tek bir düşünceyle harabeleri yok edip sen ve Yufei’yi buradan gönderebilirim. O üç Boş Tanrı Alemi aslan kesilse bile, buraya bizzat gelmeye cüret edemezler.”

 

“Anlıyorum.”

 

Zhao Feng birazcık daha güvenli hissetmeye ve Mor Aziz Kısmi Ruhuna hayranlık duymaya başladı. Başarısız olsalar bile, geri çekilecek bir yolları vardı.

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu varisine zarar gelmesine izin vermeyecekti, harabeleri de bir avuç eşkiyaya bırakmayacaktı.

 

Bir süre sonra, Zhao Feng ve İskelet Bölüm Lideri onarım düzeneklerini yeniden inşa etmeye başladı. Aynı zamanda lanetli hayalet cesetlerini de işlemeye devam ediyorlardı.

 

Onarım düzeneği üç Boş Tanrı Aleminin deliği daha fazla yok etmesini engellemek içindi.

 

Zhao Feng ve Büyük Ağaç Yao birleşerek devasa sayıda hayvanı kontrol edip onları yardım etmeye zorladı.

 

Cennetin Gözünün kuvveti inanılmaz bir büyüklüğe sahipti, bundan dolayı onun için aynı anda yüzlerce Gerçek Ruh Alemini kontrol etmek zor değildi.

 

Diğer herkesle karşılaştırılınca Zhao Feng’in görevi basitti; onun tek yapması gereken arada sırada Cennetin Gözünü kullanıp birkaç canavarı kontrol etmek ve harabelerde sıradışı bir şey bulmaktı.

 

Geriye kalan zamanıyla da, Büyük Ağaç Yao’nun üstüne oturuyor ve tekniklerini kavrıyordu.

 

Önceki savaş sayesinde, Zhao Feng’in göz soyu ve kuvveti yükselmişti, ruhu artık tamamen bir Hükümdarla yarışabilir bir seviyeye gelmişti ve Büyük Ağaç Yao’nun yardımıyla birlikte gök ve yeryüzü anlayışı öncekinden çok daha güçlü bir hale gelmişti.

 

Hu~~

 

Gök ve Yeryüzü Yuan Qi’si Zhao Feng’in etrafında sanki dünyanın merkezi oymuş gibi dönmeye başladı.

 

Şimdi Zhao Feng bir Hükümdarın arzu seviyesine dokunmaya başlamıştı, yetişim hızı Azur Çiçek Kıtasına göre yüz kat daha hızlı bir hale gelmişti.

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu, Zhao Feng’in yetişim gelişimini hissedebiliyordu.

 

“Doğayla Bir.”

 

Zhao Feng bir anda Xin Wuheng’den çaldığı benzer arzuyu hatırladı.

 

O zamanki Xin Wuheng’in gizemli arzusu bir Hükümdarın arzusuna benziyordu. Esasında, bir Hükümdarın arzusunun basitleştirilmiş haliydi.

 

Sii!

 

Zhao Feng derin bir nefes almaktan kendini alıkoyamamıştı. Bu Xin Wuheng’in çoktan Çekirdek Köken Alemine ulaşmayı çözdüğü anlamına gelmiyor muydu?

 

Eğer öyleyse, o zaman Xin Wuheng diğer herkesten çok daha kolay bir şekilde Çekirdek Köken Alemine aşabilecekti.

 

Xin Wuheng’in ne tür bir sırrı vardı?

 

Zhao Feng içgüdüsel olarak Xin Wuheng’in Gök Kalıt Mirasından geri dönmemesinin tuhaf olduğunu hissetmişti.

 

O zamanlar, Xin Wuheng baştan Gök Kalıt Mirasını hedeflemiş ve diğer herkesten daha fazla şey biliyormuş gibi gözükmüştü.

 

Zhao Feng’in yetişim yapacak boş vakti varken, İskelet Bölüm Lideri ve hatta küçük hırsız kedi meşguldü.

 

İskelet Bölüm Lideri onarım düzeneğini kontrol edip lanetli hayalet cesetlerini işlemek zorundayken küçük hırsız kedi süreci denetliyordu; sadece onun etrafındaki canavarlarla etkileşime geçip onlara belirli işleri yaptırabilme kabiliyeti vardı.

 

“Şu an, Yüz Lanet Ceseti aşırı önemli. Savaş gücümüzü büyük bir ölçüde yükseltebilir.”

 

Zhao Feng, Mor Aziz Kısmi Ruhuna bunu söyledikten sonra, Kısmi Ruh, Zhao Yufei’ye İskelet Bölüm Liderinin onarım yönetimi işini alabilmesi için kısa bir süreliğine harabeleri arındırmayı bıraktırmıştı.

 

Zhao Yufei düzenekler hakkında hiçbir şey bilmiyor olsa da, Mor Aziz Kısmi Ruhu ona yardım ediyordu.

 

Bu İskelet Bölüm Liderinin tüm zamanını lanetli hayalet cesetlerini arındırmakla geçirebileceği anlamına geliyordu.

 

Zaman yavaşça geçiyordu ve hayalet cesetlerinin sayısı sabit bir şekilde yükseliyordu.

 

On beş… On altı… On yedi… Yirmi.

 

Ana malzeme lanetin kaynağı olan Yüz Lanet Mezarı Bölgesinden hayalet cesetleriydi.

 

Öte yandan, üç Boş Tanrı Alemi güçlerini deliğe saldırmak için kullanıyordu fakat onarım düzeneği deliği düzeltip durmaya devam ediyordu.

 

Zhao Feng, Büyük Ağaç Yao’nun üstüne oturmuş ve kavrayış haline geçmişti.

 

Harabelerde gerçekten yapması gereken pek bir şey yoktu. Tek yapması gereken arada sırada bir Cennetin Gözünü kullanarak çalışmaları için birkaç canavarı kontrol etmekti.

 

“Ruh gücüm tamamen bir Hükümdarla karşılaştırılabilir hale geldi ve Çekirdek Köken Alemi arzusunu neredeyse kavradım. Zirve Gerçek Lord Derecesine ulaştığımda, tek bir adımla yarım adım Çekirdek Köken Alemine yükselebileceğim.”

 

Zhao Feng çabalarının çoğunu kavrayışa harcıyordu, bu rutin içinde bir ay geçti.

 

Şu an, İskelet Bölüm Liderinin çoktan on lanetli hayalet cesedi daha arındırmasıyla ceset sayısı yirmi beşe ulaşmıştı ─ planın çeyreği.

 

“Bu on ekstra cesetle beraber düzeneğin kuvveti büyük ölçüde yükselecek. Normal yarım adım Çekirdek Köken Alemleri bile onunla yüzleştikten sonra hayatta kalamayacak.”

 

İskelet Bölüm Lideri kendinden emindi.

 

Dağın üstündeki havada, Uzaysal Yarık Düzeneğinin aurası daha tam ve kuvvetli bir hale gelmişti.

 

Düzeneğin merkezinde tıpkı bir mağara girişi gibi soluk gümüş bir delik belirmişti.

 

“Lordlarım, uzaysal delik dengelendi. Mor Aziz Harabelerine bir grup insan gönderebiliriz ancak yalnızca bir tane Küçük Çekirdek Köken Alemi yollayabiliriz, ayrıca gönderebileceğimiz toplam insan sayısı sınırlı.”

 

Büyük Usta Yin Kong’un hafif yorgun sesi yankılandı ve üç Boş Tanrı Aleminin gözleri birbirleriyle tartışmaya başlamalarıyla parladı.

 

“Güçlü bir Hükümdar yollayalım ─ birkaç normal Hükümdarı kolayca ezebilecek birini.”

 

Altın iskelet önerdi.

 

“Hehe, doğru. O iskelet de Çekirdek Köken Aleminde olsa da, aşırı zayıf.”

 

Şeytani lord dudağını yaladı.

 

Siyah Uçurum Sarayı ve Ay Şeytan Sarayının ikisi de kendi Çekirdek Köken Alemi uzmanlarını önerdi, ne de olsa bu yolculuk gidenin en çok kazancı sağlayacağı bir yolculuktu.

 

“Lordlarım, benim gitmeme izin verin.”

 

“Büyük Elder, ben o mavi saçlı veletin ve iskeletin icabına bakmak için yeterliyim.”

 

Aşağıda bazı Hükümdarlar kendilerini ortaya atmıştı. Bu gösteriş yapmak için harika bir şanstı.

 

Gerçekten de, iki yıldızlı bir tarikattan bir Hükümdar Azur Çiçek Kıtasındaki bir Hükümdardan çok daha güçlüydü, buradaki tüm Hükümdarlar İskelet Bölüm Lideri kadar zayıf olduğu sürece birkaç Hükümdarı öldürebileceklerini düşünüyordu.