Bölüm 550: Yeryüzü Sınıf Silah

avatar
11572 24

King of Gods - Bölüm 550: Yeryüzü Sınıf Silah


 

Bölüm 550: Yeryüzü Sınıf Silah

 

Bu Zhao Feng’in ilk defa tam bir Yeryüzü Sınıf silah görüşüydü.

 

Azur Çiçek Kıtasında, bir Yeryüzü Sınıf silah hanedanlığın birinin sonunu getirmişti. Bu eşyalar dış dünyada bile efsanevi kabul ediliyorlardı.

 

“Geber!”

 

Kızıl-mor bir kurt Lu Tianyi’nin Gök Diş Ay Kurt Kılıcından fırlayarak havanın bile titremesine sebep olmuştu. Kızıl-mor kurt asil bir aura yayarken bu saldırı sanki dünyadaki tek şey haline gelmiş gibiydi.

 

Bu saldırı yüzünden gökyüzünün rengi değişmişti. Mor Aziz Harabelerindeki sayısız varlık korku içerisinde titriyordu.

 

“Demek bir Yeryüzü Sınıf silahın gerçek gücü bu, ha?”

 

Zhao Feng hareketsiz bir şekilde duruyordu ve nefes almanın zorlaştığını hissediyordu.

 

Bu tıpkı depremin karşısındaki ölümlü gibiydi. Karşısında dizlerinin üstüne çökmekten başka bir şansı yoktu.

 

“Tamamlanmış bir Yeryüzü Sınıf silah kişinin gücünü çok fazla yükseltiyor. Azur Çiçek Kıtasındaki Hükümdarların yarısından fazlası bu saldırıyla ölür.”

 

On Bin Hayalet İncisindeki İskelet Bölüm Lideri sarsılmıştı.

 

Yeryüzü Sınıf bir silahın gerçek gücünden ancak bir Hükümdar yararlanabilirdi.

 

Azur Çiçek Kıtasındaki Hükümdarların tamamlanmamış Yeryüzü Sınıf silahları vardı ancak Lu Tianyi’nin tamamlanmış silahına karşı hiçbir şeylerdi. Üstelik, Lu Tianyi iki buçuk yıldızlı bir tarikattan geliyordu; onun yetişimi ve teknikleri Azur Çiçek Kıtasındaki Hükümdarlardan üstündü.

 

Beng~

 

Kurt taş devini yutmuştu.

 

“Yere yat!”

 

Zhao Feng hasarı en aza indirebilmek için taş devine vücudunu taş bir topa dönüştürmesini emretti ama bu halde bile, vücudunda aşırı derin bir kesik bırakılmıştı ve yaradan kayalar düşmeye başlamıştı.

 

Eğer başka bir Hükümdar böyle bir saldırıyla doğrudan yüzleşse, ölmese bile ağır bir şekilde yaralanırdı. Ancak, taş devin savunması çoğu kişiden çok daha güçlü olduğu için, hayatta kalabilmişti.

 

“Gök Kurt Ejderha Öldüren Darbe!”

 

Lu Tianyi’nin soyunun tekrardan ateşlenmesiyle, taş deve doğru atılan üç kafalı bir Gök Kurtu üç ışık hüzmesine dönüştü.

 

“Yerin altına gir!”

 

Zhao Feng’in yüz ifadesi çarpıcı bir şekilde değişmişti. Bu saldırı öncekinden bile daha güçlüydü.

 

Güm~~~~

 

Taş devi yerin içine girerken derin bir sarı-kahverengi renkle parlıyordu ama yine de yaralanmıştı.

 

On mil içerisindeki her şey yıkım dalgasını hissetmişti.

 

Wu~~~~

 

İlkinden daha da derin olan üç kesiğin ortaya çıkmasıyla taş devi kükredi.

 

Lu Tianyi’ye nefretle kilitlenmiş gözleri kıpkırmızıydı.

 

Hu~~

 

Rüzgar esiyordu ve havayı toz doldurmuştu.

 

“Hehe, hakikaten güçlü.”

 

Zhao Feng’in yüzünde bir tebessüm belirdi.

 

Yavaşça taş devi kontrol etmeyi bırakmaya başlamıştı. Bu saldırılarla yüzleşmiş taş dev kendini kurtarmak için Lu Tianyi’ye saldıracaktı. Nefret alevleri tarafından yutulmuş devin gözlerinde yalnızca Lu Tianyi vardı. Düşmanını parçalarına ayırmak istiyordu.

 

Kükrer!

 

Kahverengi-sarı bir ışığın bedeninden yayılmasıyla taş devin vücudu daha güçlenmişti, bir tür soyu ateşlemiş gibi gözüküyordu ve Lu Tianyi’ye doğru atılmaya başlamıştı.

 

“Geber!”

 

Lu Tianyi, Yeryüzü Sınıf silahını sallayarak kıs kıs güldü ve taş devini bir saldırı yağmuru altında bıraktı. Tabii ki, Zhao Feng’in çoktan taş devi kontrol etmeyi bıraktığını fark etmemişti.

 

Lu Tianyi’nin geriye yalnızca bir hedefi kalmıştı, bu da taş devi öldürüp Zhao Feng’in kafasını almaktı.

 

Hedefi yaklaşıyordu. Taş devi üç ila beş darbe içerisinde öldürebilecekti.

 

“Eğlenceli.”

 

Zhao Feng’in etrafını şok dalgalarını durduran bir su dalgası çevrelemişti.

 

Taş devin ölüm kalım durumunda olduğunu gören Zhao Feng sakindi. Az sonra başına gelecek tehlike hakkında hiç de endişeli gözükmüyordu.

 

“Bir şeyler yolunda değil.”

 

“Eğer kadim bir varlığı kontrol ediyorsa bu kadar rahat olamaz.”

 

Dış dünyadaki izleyiciler bir şeylerin ters gittiğini fark etmişti.

 

“Kahretsin, Zhao Feng çoktan taş devi kontrol etmeyi bırakmış.”

 

Aziz Ay Tanrıça Teyzenin yüzü donmuştu, bunu duyanların yüz ifadesi değişmişti.

 

Herkes bir anda Zhao Feng’in yeniden tehlike oluşturabileceğini fark etti.

 

Üç Boş Tanrı Aleminin kalbinde, Zhao Feng’in oluşturduğu tehdit İskelet Bölüm Liderinin oluşturduğu tehditten bile daha büyüktü. Eğer artık Zhao Feng taş devi kontrol etmiyorsa, kendi başına tehlike oluşturmak için bol bol zamanı olacaktı.

 

“Gök Kurt Ezici Yıldız!”

 

Lu Tianyi, Gök Diş Ay Kurt Kılıcını salladı ve kurdun kafası binlerce mor ve altın ışık hüzmesi yaymaya başladı.

 

Lu Tianyi taş devi ölümün kıyısına doğru itiyordu.

 

Dudaklarını yaladı. Heyecanlı hissediyordu; kadim bir ırktan bir Hükümdarı öldürmekten gelen tatmin normal bir Hükümdarı öldürmekten gelen tatminden çok daha büyüktü.

 

Ancak, o anda:

 

Shua!

 

Lu Tianyi’nin üstündeki bulutlarda saydam, mavi bir göz belirdi.

 

Hmm?

 

Zihinsel enerji baskısı hisseden Lu Tianyi’nin yüreği yerinden oynadı. Tam taş devi öldürmek için gizli tekniğini kullanmak üzereydi.

 

“Mor Yıkım ─ Azur Göz Delici Kesiş!”

 

Cennetin Gözü azure dönüşürken içinden soluk, mor bir parıltı geçmişti.

 

Shu~~~

 

Büyük, etrafı morla çevrili yarı saydam bir kılıç Lu Tianyi’ye vurmuştu.

 

Saldırı Lu Tianyi’ye yaklaştığı an, Lu Tianyi tüm yaşam biçimlerini yok edebilecek yıkıcı bir aura hissetmişti.

 

O an, ruhu, soyu ve hatta Yeryüzü Sınıf silahı bile titriyordu.

 

“İyi değil!”

 

Bu durumdayken, taş devi öldüremezdi. Kendini korumak için Çekirdek Köken Gücünü deveran etmek zorundaydı.

 

Ancak, tepkisi yine de çok yavaştı. Taş devi öldürmeye odaklanmıştı ve Zhao Feng’in onu kontrol etmeyi çoktan bıraktığını fark etmemişti.

 

Shu~~

 

Saldırı Lu Tianyi’nin vücudunu keserken her yere kan sıçradı.

 

“Argh!”

 

Lu Tianyi kükreyerek kaçınmak için elinden gelenin en iyisini yapmıştı ancak yine de kollarından biri yıkıcı rüzgar kılıcı tarafından kesilmişti.

 

Bu sahne dışarıda olanları izleyen uzmanları serseme döndürmüştü.

 

Çoğu kişi Zhao Feng’in saldırısını görmüştü ama asla bu kadar tehlikeli olacağını düşünmemişlerdi.

 

Cennetin Gözü, Lu Tianyi’nin kollarından birini almıştı.

 

Azur Göz Delici Kesişi, İlahi Delici Gözün gelişmiş bir versiyonuydu. Zhao Feng’in en hızlı saldırısıydı ve bu sefer Zhao Feng saldırıyı mor renkli yıldırımla beraber Ağaç Ruhu Özüyle birleştirmişti.

 

Böyle bir durumda, Zhao Feng’in Azur Göz Delici Kesişi anında normal Hükümdarları öldürebilirdi.

 

Lu Tianyi’nin soyunun inanılmaz bir şekilde güçlü olması kaçınmasına olanak sağlamıştı, bu saldırı onun hayatını almış olabilirdi.

 

Hu~

 

Lu Tianyi’nin sırtı soğuk terle kaplıydı, az önce ölümün kapısına girmiş gibi hissediyordu.

 

Sonunda Aziz Ay Tanrıça Teyzenin girmeden önce söylediklerinin ne anlama geldiğini anlamıştı, “Tianyi, kuvvetli bir öldürücü hamlen olsa da, en büyük tehdit Hükümdar seviyesindeki iskelet değil Gerçek Lord Derecesi Zhao Feng.”

 

Tek kolunu kaybettikten sonra, Lu Tianyi’nin savaş gücü azalmıştı, yıldırımın yıkıcı aurası bedenini aşındırıyor ve yaşam gücünü yok ediyordu. Yarası bir kol kaybetmek kadar basit değildi.

 

Wuuuu~~~~

 

Aynı anda, taş dev karşı saldırıya geçmiş ve vakum gücünü Lu Tianyi’nin üzerinde kullanmıştı.

 

Kıskaç saldırısına alınmış Lu Tianyi’nin vücudu sallandı. Üstünde Cennetin Gözü aşağısında taş dev vardı.

 

Lu Tianyi’yi kalbinin derinliklerinde asıl korkutan şey Cennetin Gözüydü.

 

Buz Ruhu Vuruş Çizgisi!

 

Yarı saydam, mavi bir ışık çizgisi gökyüzünden inerek Lu Tianyi’yi içine aldı.

 

Lu Tianyi hazırlıklıydı; Yeryüzü Sınıf silahı darbeyi engellemesi için vücudunun önüne koymuştu. Ancak, bedeni ve zihni yavaşlamaya başlamıştı.

 

Shua!

 

İstediğini başaramadıktan sonra, Cennetin Gözü gökyüzünden kaybolmuştu.

 

“Şimdi mor yıldırımı daha çok kavramış olduğuma göre, bu bir Hükümdarla doğrudan yüzleşmek için mükemmel bir şans.”

 

Zhao Feng kendi kendine mırıldandı. Bunu söyledikten sonra figürü ortadan kaybolmuştu.

 

Bir sonraki an:

 

Weng~~

 

Havada uğulduyarak giderken sırtında yıldırım ve rüzgardan yapılmış bir çift mor-azur kanat belirmişti.

 

Göz açıp kapayıncaya dek, Lu Tianyi’nin üstünde belirmişti.

 

Ne!??

 

Lu Tianyi taş devle savaşırken bir anda üstünde baskın ve yıkıcı bir rüzgar ve yıldırım aurası hissetmişti.

 

Çekirdek Köken Aleminin altında olan birinin asla bu kadar hızlı olup, böyle korkunç bir auraya sahip olabileceğini aklından geçirmemişti.

 

“Mor Yıkım ─ Rüzgar Yıldırım Kırbacı!”

 

Zhao Feng’in ellerinde rüzgar ve yıldırımdan yapılmış mor ve azur bir kırbaç yoğunlaşarak oluşmuştu. Kırbaç düzinelerce metre uzunluğundaydı ve Lu Tianyi’nin etrafında uğulduyordu.

 

Pi! Pa! Güm!

 

Kırbaç patlamalar yaratan yıkıcı bir aura içeriyordu.

 

Shua! Shua!

 

Zhao Feng’in sırtındaki kanatlar hızlandı. Rüzgar ve yıldırım kullanımını bile yükseltebiliyorlardı.

 

Bu haldeyken, Zhao Feng’in her hareketi her adımı Hükümdarlar için tehdit oluşturabilirdi.

 

Lu Tianyi iki düşmanın saldırılarıyla aynı anda yüzleşmek zorundaydı. Acı ve öfke içerisinde kükredi.

 

“Zhao Feng ne zaman bu kadar güçlü oldu? O Yıkıcı aura tutamı Hükümdarları tehdit etmek için yeterli.”

 

İskelet Bölüm Liderinin kalbinde dalgalar kabarmıştı.

 

İskelet Bölüm Lideri, Hükümdar gücünü yeniden elde etmişti, kaçma şansının olduğunu düşünüyordu fakat anlaşılan Zhao Feng çoktan böyle güçlü bir hale ulaşmıştı.

 

“Yeryüzü Sınıf silah ─ Buz İmparatorluk Mızrağı!”

 

Elinde buz mavisi bir mızrağın figürü belirmiş Zhao Feng haykırdı.

 

Weng~~

 

Buz mavisi mızrağın figürü yoğunlaşarak, gerçek görünümünü ortaya çıkarıyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr