King of Gods - Bölüm 567: Loulan Ailesi

---

 

Bölüm 567: Loulan Ailesi

 

Gri tekne yavaşça Sekiz Issız Dağına yaklaşıyordu.

 

Karasal bölgeye girmek üzereydiler, bundan dolayı da Zhao Feng odaklanmıştı; önceden bu değişimi hiç tecrübe etmemişti.

 

Gemi çok geçmeden soluk, mavi bir ışığın içinden geçmeye başlamıştı.

 

Weng~~~

 

Gri teknenin yüzeyinde kıvılcımlar uçuşuyordu.

 

“Hmm? Daha fazla direnç… Daha ağır…”

 

Zhao Feng’in vücudunun rahatı bozulmuştu, onlar ilerledikçe karşılarındaki direnç daha da büyük oluyordu.

 

Sınırsız okyanus ve kara iki farklı dünyaydı.

 

Eğer birinin yetişimi belirli bir seviyeye ulaşmadıysa, fiziksel olarak sınırsız okyanusa giremezlerdi. Bundan dolayı düşük seviyelerde olan çoğu yerli yaşadıkları yerin bir kıta olduğunu sanmış ve bir dış dünya olduğunu öğrenmemişti.

 

Yerçekimi, direnç ve hatta Gök ve Yeryüzü Qi’si bile değişiyordu.

 

Sekiz Issız Dağ küçük bir adaydı.

 

“Buradaki Gök ve Yeryüzü Yuan Qi’si Azur Çiçek Kıtasına epey yakın.”

 

Zhao Feng sezdi.

 

Aynı zamanda mekanla ilgili bir sorun vardı.

 

Görüşlerindeki asıl Sekiz Issız Dağ figürü yalnızca birkaç bin mil genişliğinde gözüküyordu. Ancak karaya girdiklerinde dağların büyüklüklüğünün büyümeye devam ettiğini fark etmişlerdi.

 

Bu sanki bir kum taneciğinin büyütülmesi gibiydi.

 

“Sekiz Issız Dağı muhtemelen on binlerce mil genişliğinde ─ bu da neredeyse Bulut bölgesinin büyüklüğü.”

 

Zhao Feng’in bedeni yeniden karaya adapte olmaya başladı.

 

Bir süre sonra:

 

Sou~~

 

Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisi sanki başka bir boyuta girmiş gibi hafifçe alçalmıştı.

 

“Mavi gökyüzü, beyaz bulutlar, güneş…”

 

Zhao Feng buranın Azur Çiçek Kıtasından pek de farklı olmadığını fark etmişti. Eğer Azur Çiçek Kıtasından ayrılmamış olsa, oranın dış dünyayla karşılaştırıldığında yalnızca küçük bir tanecik olduğunu hâlâ bilmiyor olacaktı.

 

“Küçük kardeş, önceden hiç karaya girmeyi tecrübe etmedin mi?”

 

Hükümdar elder gülümsedi ve Loulan Zhishui açıklamaya başladı, “Kara dünyası ile sınırsız okyanus uzay bakımından farklılar. Görünüşe göre, sınırsız okyanustaki her şey Issız Kıtanın Fan Evrenine düşmüş parçaları.”

 

Zhao Feng başını salladı. Bu efsaneyi birçok kez duymuştu.

 

Bu dünyanın genel ismi Fan Evreniydi ve anlaşılan Issız Kıta parçalandıktan sonra yaratılmıştı.

 

Kadim Çağdan sonra Eski Çağ, ondan sonra Ata Çağı, bunun sonrasında da Fan Evreni geliyor.

 

Fan Evreni, iki farklı uzaysal boyut olarak ayrılmıştı.

 

Bu boyutlardan biri normal türlerin yaşaması için uygun olmayan sınırsız okyanustu. Diğer boyut ise büyük ve küçük “adalardan” oluşmuş ve insan yaşamı ile medeniyete uygun olan kara parçacıklarıydı.

 

“Sekiz Issız Dağ, Tianlu Adalarının sınırının yakınlarında. Aynı zamanda da Bin Akan Adalara yakın ve bu ikili arasındaki büyük duraklardan biri.”

 

Hükümdar elder açıkladı.

 

Bunu duyan Zhao Feng’in zihni berraklaşmıştı. O Tianlu Adalarından ayrılmak istiyordu. Eğer herhangi bir kaza olmazsa, sonraki durağı Bin Akan Adalar olacaktı.

 

Zhao Feng’in doğduğu Azur Çiçek Kıtası, Tianlu Adalarına oldukça yakın olan Azur Adalarının bir parçasıydı.

 

Ancak, farklı adalar arasındaki mesafe inanılmaz bir şekilde büyüktü. Zhao Feng şu an memleketinden bir hayli uzaktaydı, hedefi ise hâlâ çok uzaktaydı.

 

Karaya girdikten sonra bile Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisinin hızı hâlâ bir Hükümdar kadar yüksekti.

 

Eğer sınırsız okyanusta olsa bu gemi onlarca kat hatta düzinelerce kat daha hızlı olurdu.

 

Yarım gün sonra, kalın bir Gök ve Yeryüzü Yuan Qi’si olan devasa bir şehir görüşe girmişti.

 

“Burası Sekiz Issız Dağının kutsal şehri ─ Sekiz Issız Kutsal Şehir.”

 

Uzaktan şehri izleyen Hükümdar elderin yüz ifadesi hafifçe karmaşıktı.

 

Şehir Sekiz Issız Kutsal Şehrine yaklaşıyor, herkes güverteye manzarayı izlemek için geliyordu.

 

“Sekiz Issız Kutsal Şehri, Sekiz Issız Dağının merkezidir ve stok yapılan ana yerlerden biridir. Üç ailenin hepsi burada birliklere sahip.”

 

Loulan Zhishui şehre doğru benzersiz bir duyguyla bakıyordu.

 

Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisinin aurası Sekiz Issız Kutsal Şehrine doğru ilerlerken son derece kuvvetli gözüküyordu.

 

Sekiz Issız Kutsal Şehri, tıpkı Azur Çiçek Kıtasındaki Kutsal Birlik gibi Sekiz Issız Dağının tüm uzmanlarına sahipti.

 

Bunun haricinde, aynı zamanda dış dünyadan geçen uzmanlar da vardı.

 

Buradaki figürlerin çoğu en az Gerçek Ruh Alemindeydi.

 

“Sınırsız okyanus gemisi… Ne kadar güçlü bir aura.”

 

“Aman tanrım! Bu Mavi Yıldırım Korsanlarının gemisi değil mi?”

 

“Korsanlar ne zamandan beri Sekiz Issız Kutsal Şehrine girecek kadar cesur oldu? Yardım edin~~~~!”

 

Sekiz Issız Kutsal Şehrin içinde kargaşa patlak vermişti. Sınırsız okyanusta yol alabilen gemiler aşırı değerliydi. Ancak, burası büyük bir duraktı, bundan dolayı da sık sık görülüyorlardı. Burası başka, daha normal bir yer olsa, çoğu uzman herhangi bir sınırsız okyanus gemisi bile görmezdi.

 

Üstelik, Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisi, Sekiz Issız Dağı bölgesi içerisindeki en iyi gemilerden biriydi.

 

Sou~ Sou Sou~~

 

Sekiz Issız Kutsal Şehrinden düzinelerce güçlü aura uçarak çıkmıştı. Liderleri Çekirdek Köken Aleminde bir elderdi.

 

“Nizam Elderi.”

 

Herkes bu eldere saygı içerisinde bakıyordu.

 

Sınırsız okyanustaki büyük bir yenileme istasyonu olan Sekiz Issız Kutsal Şehrin, Hükümdarları olmaz mıydı? Kesinlikle bir veya iki Hükümdar vardı.

 

“İhtiyar Yin.”

 

Rengarenk kıyafetli Hükümdar uçarak Nizam Elderiyle selamlaştı.

 

Sekiz Issız Kutsal Şehrinden çıkan Hükümdarlar olarak birbirlerini tanıyorlardı.

 

“Bu gemi savaş ganimetlerimizden bir tanesi.”

 

Hükümdar elder açıkladı.

 

Bir süre sonra, uzmanlar gemiyi kontrol edince:

 

“İhtiyar Huang, kendi gücünle mi bu gemiyi aldın?”

 

Nizam Hükümdarının gözleri şüpheyle doluydu. Bu geminin tarihini biliyordu. Bu gemi Sekiz Issız Dağ bölgesindeki en büyük on korsanlardan biri olan Mavi Yıldırım Korsanlarına aitti. Normal Hükümdarlar, Mavi Yıldırım Korsan lideri ile karşılaştırılabilir bir seviyede değildi.

 

Rengarenk kıyafetler içindeki elder tuhafça gülümsedi, “Bu gemi aslında bu küçük arkadaşımızın savaş ganimeti.”

 

“Bu genç mi…?”

 

Nizam Hükümdarı, Zhao Feng’i gözden geçirdi. Gözleri neredeyse yerinden çıkacaktı.

 

O mu? Şaka mı yapıyorsun?

 

Nizam Hükümdarı hafifçe sinirlenmiş ve dönüp ayrılmıştı. Rengarenk kıyafetler içindeki elderin onunla alay ettiğin düşündüğü apaçık ortadaydı.

 

Sou~~

 

Korsan gemisi sonrasında Loulan Ailesinin bölgesine doğru dönmüş, Nizam Elderi de geminin gidişini izlemişti.

 

Bir anda aklına bir şey gelmiş, gözleri büzülmüştü.

 

Hmm?

 

Elinde bir resim ortaya çıkmıştı. Bu resmin üstünde mavi bir gözü olan mavi saçlı bir genç vardı. Gencin omzunda gümüş-gri bir kedi, yanında da bir iskelet vardı.

 

Bu genç üç tarikatın aradığı gizemli gence benziyor. diye düşündü Nizam Elderi.

 

Sekiz Issız Kutsal Şehri bu haberi kısa bir süre önce Saf Ay Ruhani Tarikatından almıştı.

 

Üç tarikatın da birinin üstüne ödül koyması bin yılda bir gözüken bir şeydi.

 

Üstelik, onu yakalamanın ödülü Hükümdaların gözlerini bile açgözlülükle doldurmak için yeterliydi. Miktar o kadar fazlaydı ki üç ailenin toplam serveti bile bu kadar değerli olmayabilirdi.

 

“Ama o gencin saçı ve gözü normal. Ayrıca bir kediye veya iskelete sahip değil.”

 

Nizam Elderinin gözleri parıldadı. Emin olmasa da, resmi tutan eli çoktan hafifçe titremeye başlamıştı.

 

Heyecandan kalbi hızlanmıştı. Bu o Çekirdek Köken Alemine ulaştığından beri, oldukça uzun süreden beri, olmayan bir şeydi.

 

Sekiz Issız Kutsal Şehrindeki Loulan Ailesinin konağında, Zhao Feng, Loulan Zhishui ve Loulan Ailesinin üst kademeleri oturuyordu. Rengarenk kıyafetli elder ise hala çok ağır yaralı olduğu için dinleniyordu.

 

Loulan Ailesinin Şefi, yetişimi yarım adım Çekirdek Köken Aleminde olan nazik görünümlü, orta yaşlı bir adamdı.

 

Bu adam aynı zamanda Loulan Zhishui’nin babasıydı.

 

“Teşekkürler, küçük arkadaş.”

 

Loulan Ailesinin şefi minnettarlığını ifade etti. Zhao Feng’in bu kadar güçlü olduğundan hafif şüpheleniyor olsa da, sonuçta Loulan Zhishui’nin hayatını kurtarmıştı.

 

“Zhao Fan, burada birkaç gün daha kalmalısın. Sekiz Issız Dağ binlerce yıllık bir tarihe, birçok manzaraya ve efsaneye sahip…”

 

Loulan Zhishui son derece sıcak kanlıydı. Loulan Ailesine geri döndüğünden beri zamanının yarısını bu gence bakarak geçiriyordu.

 

Artık Sekiz Issız Dağında onunla karşılaştırılabilecek başka bir dahi yoktu. Loulan Zhishui’nin erken aşama Gerçek Lord Derece seviyesi zaten etraftaki en iyi dahi olmasını sağlıyordu. Azur Çiçek Kıtasındaki, Yu Tianhao’ya benzer bir itibara sahipti.

 

“Burada çok fazla kalamam. Bugün ayrılmam gerek.” dedi Zhao Feng başını sallayıp.

 

Üç tarikatın ne tür yöntemler kullandığı bilmiyor olsa da, erken yola çıkması daha iyi olacaktı. Tedbir olarak kendini Zhao Fan olarak tanıtmıştı.

 

Ayrılmadan önce Zhao Feng, yetenekli birkaç terzi tutmak için Loulan Ailesinin gücüne ihtiyaç duymuştu.

 

Loulan Ailesi, Azur Çiçek Kıtasındaki On Büyük Klana benzer olan Sekiz Issız Kutsal Şehrindeki üç büyük aileden biriydi.

 

Aslında, bu üç ailenin her biri tek yıldızlı bir klan kadar güçlüydü. Fakat son zamanlar Loulan Ailesi düşmeye başlamıştı, neredeyse üç büyük aile statüsünü kaybedeceklerdi.

 

Loulan Ailesinin umudunun çoğu Loulan Zhishui’nin üstündeydi. Loulan Zhishui, Saf Ay Ruhani Tarikatına katıldığında, Loulan Ailesinin itibari çarpıcı bir şekilde yükselmiş olacaktı.