Bölüm 599: Takviyem

avatar
9352 27

King of Gods - Bölüm 599: Takviyem


 

Bölüm 599: Takviyem

 

 

Karada:

 

Whoosh!

 

Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisi savaş alanından maksimum hızıyla kaçıyordu.

 

Siyah zırhlı Hükümdar Lordu kahkaha atarak onları takip ediyordu.

 

Şu an, gemiyi savunmak için geriye sadece Zhao Feng ve Li Yunya kalmıştı.

 

“Az önce sen niye kaçmadın?”

 

Zhao Feng, bir Büyük Çekirdek Köken Alemi tarafından kovalanıyor olmasına rağmen hala sakindi.

 

“Kaçmak mı? Ne kaçabilirdim ne de kaçmak istedim.”

 

Li Yunya başını salladı.

 

Oh?

 

Zhao Feng merakını bastıramadı. Diğer iki Hükümdarın öldürüldüğünü algılamıştı ama onun zihinsel enerjisi Li Yunya’dan çok daha güçlüydü.

 

“Eğer Kaptan Zhao olmasaydı, savaş alanında bir intihar piyonu olarak ölecektim. Önceden hiçbir intihar piyonu Altı Çember Sarayının ölüm mangası denetmeninden kaçamadı.” dedi Li Yunya üzgün bir şekilde.

 

Denetmen mi?

 

Zhao Feng’in zihninde siyah tenli elderin soğuk ifadesinin görüntüsü belirmişti.

 

“Şaşmamak gerek.”

 

Zhao Feng durumu anlamıştı. Denetmen kaçan herkesi öldüren siyah tenli elderdi.

 

“Velet, ne cüretle ben seni kovalarken tüm dikkatini bana vermezsin?”

 

Arkalarındaki Hükümdar Lordu kükreyerek baltalı kargısını defalarca kez sallamış, ortamı öldürme arzusu ve tehlikeyle doldurmuştu.

 

Ding! Ding! Güm~~~~

 

Hayalet Ceset Lane Düzeneğinden gelen duman parçalara ayrılmıştı ve tamamen kaybolmak üzereydi.

 

Ayrıca Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisinin yüzeyinde bir iz vardı.

 

Wah!

 

Li Yunya sendelerken yüzü bembeyaz olmuş ve bir ağız dolusu kan kusmuştu.

 

Zhao Feng’in kanı kaynıyordu fakat etrafında bir su dalgası belirmiş, onun zarar görmemesini sağlamıştı.

 

“Denetmen gelmese bile hayatta kalamayız.”

 

Li Yunya’nın gözlerinde çaresizlik belirmişti. Geçmişini düşündü. Zamanında sadece otuz yaşındayken Çekirdek Köken Alemine ulaşmış bir Altı Çember Sarayı dahisiydi. Elli yaşındayken de son aşama Küçük Çekirdek Köken Alemine ulaşmıştı.

 

“Bu tehlike hissi…!”

 

Okyanusun belirli bir yönüne doğru bakan Zhao Feng’in kalbi bir anda yerinden oynamıştı.

 

Peng! Peng! Peng! Peng! Peng!

 

Tehlike hissi on kat daha güçlüydü ve yoğunlaşmaya devam ediyordu.

 

Ölümün Takibi sonunda hedefine ulaşmıştı.

 

Zhao Feng iç geçirdi. Artık ilgisinin büyük bir kısmı okyanusun o tarafına dönmüştü.

 

“Hahaha. Velet, her türlü öleceğini biliyor gibisin. Ölmeden önce benimle oyun oynayabildiğin için mutlu olmalısın.”

 

Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisini, Büyük Çekirdek Köken Alemi aurasıyla kaplayan siyah zırhlı Hükümdar Lordu güldü.

 

Li Yunya umutsuzlukla doluydu. Yanına baktığında gördüğü genç ise çok daha sakin bir haldeydi.

 

“Saçın ve gözün…”

 

Li Yunya bir anda bir şeylerin değiştiğini fark etmişti.

 

Hu~

 

Yumuşak bir rüzgar esintisiyle Zhao Feng’in saçı maviye dönmüş, sol gözü de dipsiz bir göl gibi gözükmeye başlamıştı.

 

Artık Zhao Feng’in sol gözü karaya doğru yaklaşan uzun Ölüm figürünü görebiliyordu. Otuz nefes içerisinde buraya gelecekti.

 

Ölümün Takibi. Ruhundaki Ölüm Gözü arzusu seğirmişti.

 

“Göz soyu mu? Beyhude… Geber!”

 

Zhao Feng ve Li Yunya’yı hedef alır bir şekilde baltalı kargısını sallayan Hükümdar Lordu bunu yaparken alayını geçmeye devam ediyordu.

 

Düzeneği kurun!

 

Bir anda Zhao Feng’in yanında bedeninde altın ve gümüş çizgiler olan karanlık bir iskelet belirmişti. Bu iskelet soğuk bir aura yayıyordu.

 

“Başka biri daha mı var?”

 

Li Yunya da son aşama Küçük Çekirdek Köken Aleminde olsa da, bu iskeletin aurası çok daha korkunçtu.

 

Aynı anda:

 

Shua! Shua! Shua!

 

Lanetli hayalet cesetlerin sayısı yüze ulaşmıştı.

 

Weng~

 

Hayaletimsi bir bulut ortaya çıkmış ve sersemletici bir miktarda lanet gücü yaymaya başlamıştı. Bu güç de bir sürü kedi patisine dönüşmüştü. Her pati kedinin kontrolü altında birkaç yüz metre büyüklüğündeydi ve Hükümdar Lorda doğru ilerliyordu. Sayısız kuru, kanlı beyaz eller patileri takip ediyordu.

 

“Göklerden İnen Buz İmparatoru!”

 

Zhao Feng’in soy gücü sonuna kadar deveran edilmişti. Buz İmparatorluk Mızrağı sönük bir morumsu Yıkım aurasıyla parlıyordu. Daha da inanılmaz bir şekilde, Zhao Feng’in başının üstünde sönük bir antik Buz İmparatorunun ihtişamlı görüntüsü vardı.

 

“Zhe zhe zhe… Avucumu ye!”

 

İskelet Bölüm Lideri alev almış kemik devine dönüşmüş ve bir avuç saldırısı sallamıştı, ki bu saldırı da Hükümdar Lorda doğru yönlendirilmiş Ölüm ve Yin alevleri içeriyordu.

 

Yüz lanetli hayalet cesedi.

 

Göklerden İnen Buz İmparatoru.

 

Alev almış kemik dev.

 

Güm!

 

Üç akıl alıcı kuvvet siyah zırhlı Hükümdar Lord ile çarpışmıştı.

 

Anında bir düzineden daha fazla mili bir şok dalgası silip süpürmüş ve yeryüzünü yerle bir etmişti.

 

Bu topraklarda birkaç yüzyıl boyunca hiçbir bitki büyüyemeyecekti. Burası artık lanetli bir diyar haline gelmişti.

 

Bam! Wah!

 

Geriye doğru fırlatılmış Hükümdar Lordu ağız dolusu bir kan kusarak inlemişti.

 

“Neden böyle oldu…!?”

 

Hükümdarın yüzü bembeyaz olmuştu. Az önce olanlara inanamıyordu.

 

Düzenek ve iskelet bir anda ortaya çıkmıştı ve ikisi de Büyük Çekirdek Köken Aleminde birine bir tehdit oluşturabilecek bir seviyedeydi. Zhao Feng’in Buz İmparatorluk Mızrağı hatta kadim Buz İmparatorunun gücünü etkinleştirebilmişti.

 

Ani karşı saldırı siyah zırhlı Hükümdar Lordunu yaralamıştı.

 

“Çok güçlü! Bu gencin ve bu gemideki herkesin geçmişi ne?”

 

Li Yunya da gördüklerine inanamıyordu.

 

Tam Hükümdar Lordu geri çekileceğini mi yoksa saldıracağını mı düşünürken:

 

“Yaklaşıyor…”

 

Kendi kendine tedirgin bir şekilde mırıldanan Zhao Feng’in sol gözü yeniden okyanusun o yönüne doğru bakıyordu.

 

“Usta, başka bir Hükümdar Lordu buraya gelmiş gibi gözüküyor.”

 

İskelet Bölüm Lideri bir şeyler sezmişti.

 

Yeni gelen kişi siyah tenli elder; ölüm mangalarının denetmeniydi.

 

“Hemen tekinin icabına bakmalıyız yoksa işler sıkıntılı olacak.”

 

İskelet Bölüm Liderinin yüzü ciddileşmişti.

 

“En.”

 

Sol gözüyle siyah zırhlı Hükümdar Lorduna kilitlenen Zhao Feng hafifçe başını sallamıştı.

 

Gözü soyu ha? Ne kadar dehşet verici bir göz soyu aurası.

 

Yakında duran Li Yunya, ruhunun tedirgin olduğunu hissedebiliyordu.

 

“Hiçlik Uzay Göz Kesişi!”

 

Zhao Feng’in göz soyu tekniği kullanılmıştı.

 

Shu!

 

Vücudundan kanın fışkırmasıyla siyah zırhlı Hükümdar Lordunun bedeni katılaşmıştı, yüzünde ise panik ve korku ile dolu bir ifade vardı.

 

“Sen…!”

 

Hükümdar Lordu bir şeyler demeye çalışmış ve içgüdüsel olarak aşağıya doğru bakmıştı.

 

Sii!

 

Li Yunya derin bir nefes aldı, tüyleri diken diken olmuştu. Genç kaptana şaşkın bir şekilde bakarken içinde dalgalar kükrüyordu.

 

O an, geminin içinde ve dışındaki herkes ölüm sessizliğine bürünmüştü.

 

“Zhao Feng’in Hiçlik Uzay Göz Kesişi öncekinden bile daha güçlü.”

 

İskelet Bölüm Liderinin yüzü ihtiyatla doluydu.

 

Plop!

 

Siyah zırhlı Hükümdar Lordunun bedeni gökyüzünden düştü.

 

Li Yunya soğuk bir nefes aldı, fakat sakinleşemiyordu.

 

Gencin teki bir Büyük Çekirdek Köken Alemi Hükümdar Lorduna yalnızca bir bakış atarak öldürmüştü.

 

Shua!

 

Küçük hırsız kedi gülerek düzenek bayrağını sallıyor, siyah zırhlı Hükümdar Lordunun bedenini yemesi için siyah sisi oraya doğru yolluyordu.

 

Zhao Feng elini sallamış ve savaş ganimetlerini almıştı.

 

Sou!

 

Siyah tenli elderin gelmesiyle uçuş sesleri yankılanmaya başlamıştı.

 

“Hmm?”

 

Siyah tenli elder etrafa baktığında siyah zırhlı Hükümdar Lordun burada olmadığını görünce şaşırmıştı.

 

Onları kovalarken Hükümdarın aurasını hissetmişti. Fakat şu an yoktu.

 

“Onu öldürdün mü?”

 

Siyah tenli elder etrafı Ruhani Duyusuyla taramış ve siyah zırhlı Hükümdar Lordun bedenini düzeneğin içine giren bir su ile kan yığını içerisinde çürür bir şekilde görmüştü.

 

Bu sahne anında onu gardını almasına sebep olmuştu.

 

“Zhe zhe zhe… İhtiyar, sıra sende.”

 

İskelet Bölüm Lideri kahkaha atarak bedeninden alevler fışkırır bir şekilde saldırıya geçmişti.

 

“Göklerden İnen Buz İmparatoru!”

 

Zhao Feng’in başında Buz İmparatorunun soluk görüntüsü belirmişti. Buz İmparatorluk Mızrağı da bir buz ve yıldırım kasırgası oluştururken ihtişamlı bir ışık parıltısı yayıyordu.

 

Miyav miyav!

 

Küçük hırsız kedi düzenek bayrağını sallamaya devam ediyordu. Hayalet Ceset Lanet Düzeneğinin lanetinin gücü siyah tenli eldere iki taraftan saldırıyor, Zhao Feng ile iskelet Bölüm Liderinin saldırılarını tamamlıyordu.

 

Bu sefer, birleşmiş güçleri öncekinden daha da güçlüydü.

 

“Kızıl Bulut Eli!”

 

Siyah tenli elderin yüz ifadesi ciddileşmişti. Havada büyük, parlayan bir el oluşurken gökyüzü kızıla boyanmıştı.

 

Güm~~~~

 

Kızıl Bulut Eli yanında ateşin gücünü taşıyordu, saldırı hareket ederken havayı bile kızgın alevlerle yakıyordu.

 

İki kuvvet birkaç nefes boyunca çarpışmıştı.

 

Güm!

 

Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisi bir dağa doğru birkaç yüz metre itilmişti. Gemiden çıkan dumanın anında yarısından daha fazla solmuştu.

 

Çatırt!

 

İskelet Bölüm Liderinin bedeninde bir ila iki kemik kırılmıştı.

 

Wah!

 

Zhao Feng bir ağız dolusu kan kusmuştu. Ama onun yaraları bedeninin etrafındaki su dalgasıyla iyileştiriliyordu.

 

“Ateş elementinde ne kadar da ustalaşmış.”

 

Zhao Feng ve iskelet Bölüm Lideri afallamıştı. Siyah tenli yalnızca son aşama Büyük Çekirdek Köken Alemi bir yetişime sahip olmakla kalmayıp, bir ateş soyuna ve özel bir miras tekniğine sahipti.

 

“Denetmenin gücü Altı Çember Sarayı içerisinde en iyi beş Büyük Çekirdek Köken Alemi arasında sıralandırılabilir. Bu da yetmezmiş gibi bir ateş mirasına sahip.”

 

Li Yunya, Ruhani Duyusuyla Zhao Feng’i uyarmıştı.

 

Hu~

 

Birkaç yüz metre geriye çekilen siyah tenli elderin figürü bir anlığına ortadan kaybolmuştu. Kaşları çatılmış bir şekildeydi. Az önce yaralanmış olmasa da, bedeninde onu rahatsız hissettiren bir şeyin olduğunu hissediyordu.

 

“Yeni nesil hakikaten yetenekli. Değersiz bir yarım adım Çekirdek Köken Alemi ile bir Hükümdar gücümün %70’ni durdurabiliyor.”

 

Siyah tenli elder iç çekti.

 

%70?

 

Zhao Feng bunu tuhaf bulmuştu. Bu ihtiyar neden kendini beğenmiş bir şekilde davranıyordu?

 

Her halükarda, Zhao Feng’in artık bunu düşünecek zamanı yoktu; kuvvetli bir Ölüm dalgası buraya yaklaşıyordu ve ruhundaki Ölüm Gözünün arzusunu seziyordu.

 

Tam o anda:

 

Whoosh~~~~

 

Siyah bir ışık hüzmesi kara bariyerinden hızla geçerken kıvılcımlar yaratıyordu. Bu hüzme Zhao Feng’in bulunduğu yöne doğru ilerliyordu.

 

“Ölüm Arzusunun temsilcisi… Ben buradayım.”

 

Zhao Feng’in zihninde bir ses yankılanıyordu.

 

Hmm? Oradaki kim?

 

Siyah tenli elder ile diğer herkes bir şeyler sezmişti. Li Yunya ve denizcilerin hepsi ölüm Aurasını hissediyordu, nefes alamıyorlardı.

 

“Ne yazık ki, takviyem geldi. Altı Çember Sarayı uzmanı, yaşamın burada sona eriyor.” dedi Zhao Feng içini geçirip.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr