Bölüm 620: Başka Bir Sıçrayış

avatar
9532 26

King of Gods - Bölüm 620: Başka Bir Sıçrayış


 

Bölüm 620: Başka Bir Sıçrayış

 

"Yüz nefes!"

 

Zhao Feng'in ayakları yere köklerini salmış gibiydi. Ruhunun üzerindeki baskı azalmış gibi hissediyordu.

 

Hmm?

 

Zhao Feng, sanki Kadim Rüya Alemi ile olan uyumu artmış gibi bedeninin bir anda hafiflediğini hissetmişti.

 

Bu tıpkı bir hayvanın evrimleşmesi gibiydi. Okyanus canavarları bazen karaya veya diğer farklı çevrelere adapte olabiliyordu. Bu da onun aynısıydı; Zhao Feng'in bedeni daha fazla Kadim Rüya Alemi içerecek bir şekilde büyüdükçe ruhu da güçlenmiş ve bu benzersiz boyuta adapte olmaya başlamıştı.

 

Sanki bu ıssız diyar, aurasını belirli bir dereceye kadar kabul etmiş gibiydi.

 

Bir "yabancı", Zhao Feng göklerden ve yeryüzünden gelen devasa bir baskı ve direnişle karşılaşmıştı. Bu baskı artık büyük ölçüde azalmıştı.

 

"Artık bu diyarda rahat bir şekilde ayakta durabiliyorum."

 

Zhao Feng'in kalbi neşeyle doluydu. Bu Kadim Rüya Alemi'nde daha fazla durup, en az on kat daha fazla aura özümseyebileceği anlamına geliyordu.

 

Yüz nefes büyük bir dönüm noktasıydı.

 

Bunun sonrasında Zhao Feng, Kadim Rüya Alemi'ni incelemeye başlamış ve ileri doğru yürümeye çalışmıştı.

 

Şu an çorak bir bölgedeydi. Ama yakındaki ağaçları görebiliyor ve kuşların ötüşünü duyabiliyordu.

 

Zhao Feng'in Tanrı'nın Ruhani Gözü uzakta bir akıntı görmüştü.

 

Bu dünyanın tamamı, her şeyin kökenine daha yakın gibi gözüküyordu. İnsana eski, kadim bir his veriyordu.

 

Ta! Ta!

 

Bir adım atmayı başarmış Zhao Feng, aurayı içine çekiyordu. Bu adımı attığında Zhao Feng, göklerden ve yeryüzünden gelen baskının anında çarpıcı bir şekilde azaldığını hissetmişti.

 

Bir adım... İki adım... Üç adım...

 

Zhao Feng attığı her adımda büyük zorluk çekiyordu.

 

Birkaç nefes sonra:

 

Shua!

 

Zhao Feng, Kadim Rüya Alemi'nden geri dönmüştü. Sırtı soğuk terle kaplıydı.

 

"Eğer hareket etmezsem, Kadim Rüya Alemi'nde uzun bir süre boyunca kalabilirim. Ama eğer hareket edersem, baskı on kat yükseliyor ve on nefesten daha fazla dayanamıyorum."

 

Zhao Feng derin bir nefes aldı. Ne olursa olsun, büyük bir dönüm noktası olan yüz nefesi geçmişti.

 

Artık Kadim Rüya Alemi'nin aurasını yüksek miktarlarda özümseyebilirdi. Bu, tuhaf boyutta etrafa bakınmaya başlamıştı.

 

Kadim Rüya Alemi ne kadar büyüktü? Buranın yerlisi var mıydı?

 

Elbette Zhao Feng'in en çok önemsediği şey burada değerli kaynakların olup olmadığıydı.

 

Auranın kendisi bile zaten çok faydalıydı. Buradaki düzgün bir kaynak veya eşyanın ne kadar değerli olduğunu hayal etmek zordu.

 

Zhao Feng, odanın içerisinde sessiz bir şekilde yetişim yapıyordu. Vücudundaki Çekirdek Merkezi gittikçe büyüyordu.

 

Zhao Feng'in bu Boş Okyanus Ruhani Saray'ında alabildiği Rüzgar ve Yıldırım element kaynaklarının miktarı ve kalitesi, diğer Boş Okyanus Ruhani Sarayları'ndan üstündü.

 

Bu eşyaları kullanan Zhao Feng, herhangi bir darboğaz ile karşılaşmıyordu. Yetişim hızı aşırı yüksekti.

 

Zhao Feng'in Çekirdek Merkezi, orta aşama Küçük Çekirdek Köken Alemi'ne yaklaşmaya başlamıştı.

 

Yüksek miktarda Kadim Rüya Alemi aurası kullanarak şu an bedeninde, tıpkı bir kristal gibi parlayan Çekirdek Merkezi'ni yoğunlaştırmıştı.

 

Bir Çekirdek Merkezi'nin kristale dönüşmesi, Büyük Çekirdek Köken Alemi'ne ulaşıldığının işaretiydi.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar bir on ila yirmi gün daha geçmişti.

 

Zhao Feng'in Çekirdek Merkezi'nin büyüklüğü, artık tamamen orta aşama Küçük Çekirdek Köken Alemi ile karşılaştırılabilir bir seviyeye gelmişti.

 

Bu da yetmezmiş gibi Çekirdek Merkezi yüksek miktarda Kadim Rüya Alemi aurası özümseyerek Rüzgar Yıldırım'ını yoğunlaştırmış ve arındırmıştı.

 

Çekirdek Merkez'inin büyüklüğü orta aşama Küçük Çekirdek Köken Alemi ile karşılaştırılabilir olsa da Çekirdek Merkezi'nin kalitesi ve arzusu, Küçük Çekirdek Köken Alemi'ni aşıyordu. Hatta Büyük Çekirdek Köken Alemi Hükümdar Lordları ile bile karşılaştırılabilirdi.

 

"Orta aşama Küçük Çekirdek Köken Alemi ve neredeyse tamamıyla kavranmış Mor Yıkım Rüzgar Yıldırımı."

 

Zhao Feng'in yüzünü sevinç kaplamıştı.

 

Yüz nefes bariyerini aşmak, boyutta çok daha uzun bir süre kalabilmesini ve çok daha fazla aura özümsemesini sağladığı için yetişim hızını büyük bir ölçüde arttırmıştı.

 

Şimdi varoluş hali ve bedeni, Çekirdek Köken Alemi'nin sınırlarına gelmişti. Ruhu, Büyük Çekirdek Köken Alemleri'nin arasında bile kuvvetli kabul edilirdi.

 

Bu on ila yirmi gün içerisinde Zhao Feng'in gücünün inanılmaz bir artış gösterdiği söylenilebilirdi.

 

Hu!

 

Aurasını yavaşça saklayıp odadan çıkan Zhao Feng, derin bir nefes aldı.

 

"Kaptan."

 

Li Yunya, Loulan Zhishui ve denizcilerin hepsi Zhao Feng'i karşılamıştı. Onlar ona bakarken Zhao Feng'in her hareketi ve nefesi, onların üzerine kuvvetli bir baskı uyguluyordu. Sanki kadim bir canavarla yüzleşiyorlarmış gibiydi. Bedenleri ve varoluş halleri aynı seviyede bile değildi.

 

"Kaptandan gelen aura, Kutsal Topraklı Jiang Fan'ın aurasına benziyor."

 

Loulan Zhishui'nin soyu titremeye başlamıştı. Bu hissi sadece On Bin Kadim Irk soyuna sahip olan Jiang Fan ile karşılaştığında hissetmişti.

 

Aslında Zhao Feng'in kendisi bile soyunun tam olarak ne kadar güçlendiğini bilmiyordu.

 

"Tebrikler, Kaptan. Orta aşama Küçük Çekirdek Köken Alemi'ne ulaşmışsınız."

 

Zhao Feng'in her nefesi ve bakışı, Küçük Çekirdek Köken Alemi'ni aşan bir baskı içeriyordu.

 

Kara Kalp Tohumu'nun bağlantısını kullanarak On Bin Hayalet İnci'sindeki iskelet Bölüm Lideri, Zhao Feng'in ruhunun çok daha güçlü bir hale geldiğini hissedebiliyordu.

 

İskelet Bölüm Lideri de ruhlar hakkında birkaç şey biliyordu. Lakin Zhao Feng'in ruhu, onun sadece bakabileceği bir dağ gibiydi.

 

"Usta, son birkaç gün içerisinde yüz lanetli hayalet cesetlerinin yarısı, yarım adım Çekirdek Köken Alemi'ne kadar güçlendirildi."

 

İskelet Bölüm Lideri raporladı.

 

Hayalet cesetlerin potansiyeli yükseldikten sonra onları kuvvetlendirmenin verimliliği de artmıştı. Yarım senede yapılacak şey iki ayda tamamlanmıştı.

 

"Güzel, her şey kusursuz ilerliyor."

 

Zhao Feng başını sallayıp Li Yunya'ya, Loulan Zhishui'ye ve denizcilere dönmüştü.

 

Zhao Feng, Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemi'sini denizcilere verip, onları Boş Okyanus Ruhani Saray'ında bırakmaya karar vermişti. Boş Okyanus Ruhani Sarayı, sınırsız okyanusun içerisinde huzurlu bir kara parçasıydı. Boş Tanrı Alemi'nde olanlar bile rahat rahat saldırmaya cesaret etmiyordu.

 

İkinci gün Zhao Feng, Altın Dağ Tarikatı dahileriyle bir araya gelmişti.

 

İhtiyar Li, "Bu sefer Gerçek Dövüş Kutsal Toprakları'na yaklaşık üç yüz kişi yollayacağız." demişti.

 

Altın Dağ Tarikatı'nın boş bir alanında birkaç yüz kişi toplanmıştı. Bu grubun içerisinde İhtiyar Li ve farklı iki yarım adım Boş Tanrı Alemi daha vardı.

 

Bir yabancı olarak Zhao Feng tabii ki de üstüne epey dikkat toplamıştı. Orta aşama Çekirdek Köken Alemi'nde olan yetişimi de Kutsal Topraklar'a girmek üzere olan tüm bu dahilerden daha üstün olduğu anlamına geliyordu.

 

"Hadi gidelim."

 

İhtiyar Li, grubu Boş Okyanus Ruhani Sarayı'ndan çıkarmadan önce detaylar hakkında bahsetmişti.

 

Hu!

 

Dışarıda altın pullu bir ejderha şeklinde, geniş bir gemi onları bekliyordu. Bu sınırsız okyanus gemisi, Zhao Feng'in Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemi'sinden dört veya beş kat daha büyüktü. Hızı ve kabiliyetleri de Zhao Feng'in gemisini aşıyordu.

 

"Bu gemi, Altın Dağ Tarikat'ının Altın Pullu Ejderha Gemisi. Duyduklarıma göre bir Büyük Çekirdek Köken Alemi Hükümdar Lordu'nu tek bir saldırıyla öldürebiliyor."

 

Sıska erkek ile güzel kız, Zhao Feng'in yanında duruyordu. Onunla sahte dövüş yaptıktan sonra Zhao Feng'e karşı saygıyla dolmuşlardı.

 

Artık Zhao Feng, orta aşama Küçük Çekirdek Köken Alemi'ne ulaştığı için ikili sadece imrenti içerisinde iç çekebiliyordu.

 

Whoosh!

 

Altın Pullu Ejderha Gemisi sınırsız okyanusa doğru yelken açmıştı. Gemiden yayılan aura bir çok başka uzmanın ve geminin dikkatini çekmişti.

 

"Gerçek Dövüş Kutsal Topraklar'ın girişine ulaşmadan önce muhtemelen bir veya iki gün uçacağız."

 

Altın Dağ Tarikatı dahileri beklenti ve heyecan ile doluydu.

 

Yakında hayallerinin diyarı olan Gerçek Dövüş Kutsal Topraklar'a girebileceklerdi.

 

Bakışları bu öğrencileri tarayan İhtiyar Li, gizlice iç çekmişti. Bu öğrenciler, büyük olasılıkla Kutsal Topraklar'ın ne kadar rekabetçi ve gaddar olduğunu bilmiyordu.

 

Eğer Altın Dağ Tarikatı küçücük bir hata yaparsa başka bir zirve iki yıldızlı tarikat tarafından yerlerinin alınması hiç de uzak bir ihtimal değildi.

 

Altın Pullu Ejderha Gemisi'nde bir misafir olan Zhao Feng, şık bir odada kalıyordu. Oturmuştu fakat yetişim yapmıyordu. Bunun yerine yeni gücüne alışmaya çalışıyordu.

 

Yarım gün içerisinde Altın Pullu Ejderha Gemi çoktan yakındaki iki ada bölgesinden geçmişti. Okyanusun rengi gittikçe kararıyordu. Arada sırada fırtına da kopuyordu.

 

Sınırsız okyanusta girdaplar oluşuyordu. Buradaki Gök ve Yeryüzü Yuan Qi'si kaos ile doluydu.

 

"Ruhani Deniz'e girmek üzereyiz."

 

Altın Dağ Tarikatı'nın yarım adım bir Boş Tanrı Alemi'nin sesi yükseldi.

 

Ruhani Deniz mi?

 

Zhao Feng'in zihninde Ruhani Deniz'in bulunduğu yeri gösteren bir harita belirmişti.

 

Gerçek Dövüş Kutsal Toprakları, Ruhani Deniz'in merkezindeydi. Ruhani Deniz de Gerçek Dövüş Adalar Bölgesi'nin merkezindeydi.

 

Ruhani Denizin etrafındaki Gök ve Yeryüzü Yuan Qi'si karman çormandı ve arada sırada dehşet verici fırtınalar oluşturuyordu.

 

"Kimse Altın Dağ Pullu Gemi'sinden ayrılmasın. Normal Hükümdarlar bile Ruhani Deniz'de hayatta kalamaz."

 

İhtiyar Li uyardı.

 

Zhao Feng kabaca çevreyi sezmiş fakat Ruhani Deniz'in etrafında herhangi bir yaşam aurası görmemişti.

 

Eğer kuvvetli bir sınırsız okyanus gemileri yoksa Hükümdarlar bile burada hayatta kalamazdı.

 

Altın Pullu Ejderha Gemi'sinin hızı, Ruhani Deniz'e girdikten sonra dramatik bir şekilde düşmüştü.

 

Zaman yavaşça geçiyordu.

 

Ne kadar derine giderlerse Gök ve Yeryüzü Yuan Qi'si dalgaları o kadar büyük oluyordu.

 

Sonlara doğru Büyük Çekirdek Köken Alemi Hükümdar Lordları bile burada birkaç saatten daha fazla dayanamazdı.

 

Altın Pullu Ejderha Gemi'sinin kalitesi, Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemi'sinden katlarca kez daha iyiydi. Yüzeydeki düzeneğin gücü çarpıcı bir hızda tüketiliyordu.

 

Altın Pullu Ejderha Gemisi, her saniye büyük bir miktarda çoğu en az orta sınıf olan İlkel Kristal Taş harcıyordu.

 

İhtiyar Li gülümseyerek, "Gerçek Dövüş Kutsal Toprakları'nın otuz altı girişi var. Bir otuz birinci girişe gideceğiz. Muhtemelen birkaç saat içerisinde varmış oluruz." demişti.

 

Birkaç saat.

 

Altın Pullu Ejderha Gemi'sinin çoğu uzmanı ve dahisi önceden Kutsal Topraklar'a gitmemişti. Hepsi heyecanla doluydu.

 

"Gerçek Dövüş Kutsal Toprakları."

 

Zhao Feng derin bir nefes aldı. Elinde Mor Aziz Yadigarı belirmişti.

 

Tam o an, Zhao Feng'in ruhundaki Ölüm Gözü'nün aurası bir anda bir şeyler sezmişti. Ruhunda tanıdık ve tehlikeli bir his yayılmaya başlamıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44260 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr