King of Gods - Bölüm 62: Dövüş Sanatları Kütüphanesinin Üçüncü Katı

---

 

Çeviri: RassNt Düzenleme: Berkay Lamba

İlk hamlede, Zhao Feng’in avantajlı olduğu açıktı.Açıkçası yetişimi daha düşük olan birinin üstünlüğü ele geçirmesi korku vericiydi.

 

“Zhao Feng Yıldız Parmağı ve vücut güçlendirme tekniği sayesinde avantajlı durumda…” Zhao Tiancang iç çekti ve yüzündeki şaşkınlığı gizlemeye çalışmadı.Sesi Zhao Linlong’un duyabileceği kadar yüksekti.

 

Zhao Feng’in Metal Duvar Tekniği beşinci seviyeye ulaşmıştı ve akıl almaz bir güce sahipti.Yetişimini hala sınırladığından dolayı, Metal Duvar Tekniği dördüncü derecenin zirvesinde görünüyordu.

 

Yıldız Parmağının gücü aslında Zhao Linlong’un Uzaysal Bulut Parmağından daha güçlüydü.

 

“Buna inanmıyorum!” Zhao Linlong kükredi ve bir kez daha İçsel Kuvvetini yoğunlaştırdı.

 

Bu kısa süre içerisinde, zirve durumuna ulaştı.Eğer burada başka bir dahi olsaydı muhtemelen ölürdü.

 

“Yıldız Parmağının Üçüncü Duruşu!” Zhao Feng’in gözleri keskinleşerek azur renk bir ışık havayı kırbaçladı.

 

Pev---

 

Parmağı havayı yırttı ve azur bir ışık halini aldı.

 

Poof! Poof! Pev---

 

Zhao Feng’in saldırısı Zhao Linlong’u tekrar tekrar savuşturdu.

 

Vah!

 

Sekizinci hamlede, Zhao Linlong’un yüzü bembeyaz oldu ve bir ağız dolusu kan tükürdü.Durumun gidişatına bakılırsa, Zhao Linlong onunla on hamle bile başa çıkamayacak gibi duruyordu.

 

“Bu ikinci Xin Wuheng.” Zhao Han ve Zhao Chi birbirlerine baktılar ve başlarını salladılar.

 

Ama şöyle bir düşününce, Zhao Feng ve Xİn Wuheng ikisi de birinci olmuştu ve Xin Wuheng yenilgiyi kabul etmişti.Bundan, Zhao Feng’in gücünün Xin Wuheng’in gücünden sadece daha yüksek olduğunu,aşağı olmadığını görebiliyorlardı.

 

“Akan Rüzgar Duruşu!”

 

Dokuzuncu hamlede Zhao Linlong’un aurası değişti.

 

Hu~

 

Kalın mor bir ışık Zhao Feng’e doğru ağır bir şekilde fırladı.

 

Bu ne tür bir hamle?

 

Zhao Chi, Zhao Han ve Zhao Yufei kalplerinin sıkıştığını hissettiler.Üstün durumdaki Zhao Feng bile, biraz baskı hissetti.

 

“Bu kısmi Kutsal dövüş sanatı olabilir mi?” Zhao Feng hemen kontrolünü tekrar kazandı ve Yıldız Parmağına daha çok enerji yoğunlaştırdı.

 

Tek Çizgi Yıldız Parmağı!

 

Azur ışık ortaya çıktı ve meteor gibi gitti.

 

“Ne…? Tek Çizgi Yıldız Parmağını mı öğrenmiş!?”

 

“Tek Çizgi Yıldız Parmağı! Yıldız Parmağının ölümcül hareketi.Eğer bunu şimdiden öğrendiyse dördüncü seviyeye çok uzak değil demektir.” Elderlerin hepsi şok içindeydi.

 

Yıldız Parmağı en güçlü yetenekti ama aynı zamanda öğrenmesi en zor olanıydı.Geçmiş yüz yıl boyunca bir çok dahi Yıldız Parmağını öğrenmeyi denemişti, ama sonuç hep aynıydı; Ya parmaklarının şekli bozulmuştu ya da yavaş öğrenme hızından dolayı bırakmışlardı.Bu yetenek sadece zor değil aynı zamanda tehlike de içeriyordu.

 

Daha eski nesillerden bir elder Yıldız Parmağının yarı Kutsal dövüş sanatı seviyesinde olduğunu söylemişti, ama çok tehlikeliydi.Ama bu nesilde, bir yan dal öğrencisi Yıldız Parmağını öğrenmeyi başarmıştı.

 

Pev…

 

Tek Çizgi Yıldız Parmağı havayı keserek geçti ve Zhao Linlong’un Akan Rüzgar Duruşunu delip geçti.Zhao Linlong’un figürü titrerken elbisesinin kolu yırtılıp açılmıştı.

 

“Kaybettin!” Zhao Feng’in parmağı onun kolundaki akupunktur noktasının üzerinde durdu.

 

Yıldız Parmağı içinde akupunktur noktasına vurmak gibi yetenekler de dahil bir çok yetenek barındırıyordu.

 

Kaybettim?

 

Zhao Linlong şok oldu.Kendisinin kaybedeceğini hiç düşünmemiş değildi, sadece aralarındaki fark çok büyüktü.Zhao Feng’i küçümsemesinin ne kadar çocukça olduğunu düşündü.

 

“Fena değil, şimdiden İçsel Kuvvetini kusursuz bir şekilde kontrol edebiliyorsun.” Ye Linyun övgüde bulundu.

 

Usta Ye bu dövüşün ardından Zhao Feng’den daha da hoşlanmıştı.Eyalet Şehrinde bile yüksek derecelerin düellosu oldukça nadirdi.Üstelik Zhao Feng dövüşe çok fazla asılmış gibi de görünmemişti.Zhao Tiancang ve diğerleri birbirlerine baktılar ve iç çektiler.

 

Onlar Zhao Feng’in Tek Çizgi Yıldız Parmağının Zhao Linlong’un kolunu yok edebileceğini görmüşlerdi, ama Zhao Feng yapmamıştı.Güneş Tüyü Şehrinin en büyük dahilerinden ikisinin savaşı burada sona erdi.Ye Linyun Zhao Feng’e baktı, sonra da Zhao Yufei’ye baktı.Oldukça memnun görünüyordu.

 

Xin ailesinin dahisini kaçırmış olsa da, Zhao ailesinden iki dahi bulmuştu.Zhao Feng’in performansı beklentisinin de üzerindeydi.

 

“Siz ikiniz gidin ve hazırlanın.Üç gün içerisinde, Eyalet Şehrine doğru yola çıkacağız.”

 

Shua!

 

Ye Linyun sözünü bitirir bitirmez bulanıklaştı, sonraki saniye ortadan kaybolmuştu.

 

Çok hızlı!

 

Sol gözünü kullanamadan, Zhao Feng onun gölgesini bile görememişti.Eğer Ye Linyun saldırsa, tarikat lideri ve elderler de dahil kimse buna karşı direnemezdi.

 

“Bu dokuzuncu derecenin gücü mü? O zaman Lord Guanjun ne kadar güçlü acaba?” Zhao Feng ister istemez derin bir nefes aldı.

 

“Tarikat lideri, üç günüm var.Yeşil Yaprak Köyüne geri dönmem lazım.” Zhao Feng’in gözleri Zhao Tiancang’a odaklandı.

 

Aile tarafından sınırlama cezası verilmişti.

 

“Git.”

 

Zhao Tiancang tarikat lideri olsa da, çaresizdi.Bu kelime tüm enerjisini almış gibiydi.Artık Zhao Feng Guanjun Sarayının adamıydı, tarikat lideri ona bir şey yapmaya cüret edemezdi.

 

“Ama umarım bize Zhao Tianjian’ın ölümüyle ilgili bir şey söyleyebilirsin.Biraz önce kullandığın Yıldız parmağına bakılırsa, onları öldürebilecek güce sahipsin.” Zhao Tiancang’ın gözlerinden ani bir ışık parlaması oldu.

 

O anda, sadece bir cevap istiyordu.Eğer Zhao Feng Qiu ailesine katıldığını bile söylese, ona bir şey yapamazlardı.

 

“Zhao Tianjian benim tarafımdan öldürüldü, ama Zhao tarikatına ihanet etmedim.” Zhao Feng güldü.

 

“O sendin demek…”

 

Daha önce sadece şüpheleniyorlardı ve Zhao Feng’in o ikisini öldürebilecek yeteneğe sahip olduğuna gerçekte inanmıyorlardı.

 

“Bir şey daha.Qiu ailesiyle iş birliği yapan ben değildim...Eğer cevabı öğrenmek istiyorsanız, Zhao Tianjian’ın yerine gidin ve oradan bir şeyler bulmaya çalışın…” Zhao Feng bu sözlerle birlikte odayı terk etti.

 

Yoksa…?

 

Yüzlerde bir şeyleri anlamış gibi bir ifade ortaya çıktı.

 

Aynı gün.

 

Tarikatın üst düzeyleri hemen Zhao Yijian da dahil Zhao Tijian’ın ailesini gözlem altına almak için adamlar yolladı.

 

Zhao Yijian neler olduğunu bilmiyordu, ama adamlar ailede Qiu ailesiyle bağlantılı kanıtlar buldu.Sonunda gerçek ortaya çıkmıştı.Tarikatın üst düzeyleri sonunda Zhao Feng’e haksız muamele yapıldığını fark etti.Normalde bunu önemsemezlerdi, ama işler değişmişti.Zhao Feng Guanjun Sarayına seçilmişti ve sınırsız bir geleceği vardı.Onun geleceği Zhao ailesinin geleceğini belirleyecekti.

 

Bu nedenle tarikat lideri, Elder Zhao’ya gidip Zhao Feng’in gönlünü almasını emrini verdi.

 

“Hahaha...yüzlerindeki o ifadeyi görmek baya iyi hissettirdi.” Elder Zhao onlara karşı bir acıma hissi taşımıyordu, aksine oldukça mutluydu.

 

“Bu arada, üst kademedekiler Dövüş Sanatları Kütüphanesinin üçüncü katını sana açmaya karar verdiler.” Yeni bir haber daha verdi.

 

Dövüş Sanatları Kütüphanesinin üçüncü katı mı? Zhao Feng’in yüzünde bir gülümseme belirdi.Bu sonuç beklentilerinin üstündeydi.

 

İkinci gün, Elder Zhao da dahil üç elder üçüncü kata geldi.Üçüncü kat son derece gizemli bir yerdi.Bir elder tek başına orayı açamazdı.Tarikatın kuralı vardı: Onu açmak için üç elderin aynı anda bunu kabul etmesi gerekiyordu.Üçüncü katın yolunda koyu yeşil bir taş kapı vardı.

 

Veng~

 

Taş kapı bazı mekanizmalar açılıyormuş gibi uğuldadı.Daha sonra kapı sallanarak açıldı.Zhao Feng hemen içeri girdi ve kendisini taş bir odada buldu.Duvarda, garip resimler ve oymalar vardı.

 

Bazıları hareket ediyorken bazıları donuktu.Üç Dövüş Ustasının gücünün birleşmesiyle, resim sanki canlı gibi görünüyordu.

 

Akan Rüzgar Duruşu! Kasırga Duruşu! Kısmi Rüzgar Duruşu! Yanan Rüzgar Duruşu…

 

Bütün resimlerde farklı duruşlar vardı, ama eskiliklerinden dolayı resimler çok net değildi.Zhao Feng üç Dövüş Ustasının gücünün bile resimleri tamamen etkinleştirmek için yeterli olmadığını hissetti.

 

“Bir dizi resim birleşerek tam bir Kutsal dövüş sanatı şeklini alıyor, ama duvar bulanık ve onları etkinleştirmek için yeterince güç yok.” Zhao Feng’in sol gözü hemen resimleri hızlıca taradı.

 

“Zhao Feng, bunu sadece otuz nefeslik süre kadar devam ettirebiliriz.Bir şeyler kazanıp kazanamamak sana kalmış.” Elder Zhao’nun sesi dışarıdan yükseldi.

 

Otuz nefes!

 

Zhao Feng’in kalbi sıkıştı.

 

Shua!

 

Hemen sol gözünü sınırına kadar zorladı ve süper görüş moduna geçti.

 

Sol gözüyle, duvardaki resimler daha net bir hale geldi.

 

“Kopyala!” Zhao Feng hemen resimlerden birini sol gözündeki boyuta absorbe etti.