King of Gods - Bölüm 675: Sonsuz Görünüm Çimi

---

 

Bölüm 675: Sonsuz Görünüm Çimi

 

Zhao Yufei, İllüzyon Tanrı Şarabı'nın değerini bilmese de İmparator Duanmu'nun bilmemesi imkansızdı. Unutulmuş Yarı Tanrı Bahçesi'nin durumunu çok net biliyordu.

 

İllüzyon Tanrı Şarabı'nı elde etmenin zorluğu sadece “zor” olarak nitelendirilemez. Bir dahinin birkaç bin yıl önce başarılı olabilmesinin nedeni, aslında şansa bağlıydı.

 

“Zhao Feng, İllüzyon Tanrı Şarabı'nı almak için Denizkızı Prensesi'nin duygularıyla oynadın mı?”

 

Duanmu Qing yakından baktı.

 

Zhao Feng'in varoluş durumu bir Kral ile kıyaslanabilirdi ve yarım adım Kral Niyeti'ni oluşturmuştu.

 

"Denizkızı Prensesi mi?"

 

Zhao Yufei kaşlarını çattı ve memnuniyetsizlik içinde öfkelendi.

 

"Hayır, onu kaçırdım....”

 

Zhao Feng basitçe açıkladı.

 

Duanmu Qing ve Zhao Yufei, Zhao Feng'in bu süreç hakkında konuşmasını duyduktan sonra şaşkına döndü ve Zhao Yufei'nin kalbi her seferinde sarsıldı.

 

Zhao Feng sadece cesur değildi. Aslında bir Boş Tanrı Alemi Kralı'na karşı savaşmak ve Ölümsüz Pınar Şarabı ile İllüzyon Tanrı Şarabı'nı elde etmek için böyle bir yöntem kullandı.

 

Duanmu Qing hayranlıkla doluydu.

 

Zhao Feng hikayeyi çok sakin bir şekilde özetledi. Sadece cesareti olmadığı, aynı zamanda zeki ve sakin bir zihni de olduğu belliydi.

 

“Zhao Feng, Yufei'ye bu kadar değerli bir şaraptan bıraktığın için teşekkür ederim.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu'nun sesi geldi.

 

Zhao Yufei'nin Küçük Gök ve Yeri'yle birleşmiş olduğu için güçlü bir zihinsel enerji kaynağıydı ve Duanmu Qing'in yardımıyla Kral'la kıyaslanabilecek bir seviyeye ulaşmıştı.

 

“Kıdemli bana Mor Aziz Harabeleri'nde çok yardımcı oldu. Bununla kıyaslandığında, İllüzyon Tanrı Şarabı bir hiç.”

 

Zhao Feng alçakgönüllülükle konuştu.

 

Mor Aziz Harabeleri'ne iki kez girişinde de gücü hızla artmıştı. Mor Aziz Harabeleri olmasaydı, şu anki Zhao Feng olamazdı.

 

“Oh evet, usta, Yufei'nin soyu ne demiştin?”

 

Zhao Feng aniden sordu.

 

“Ruhsal Irk.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu cevap verdi.

 

Ruhsal Irk!

 

Zhao Feng soğuk bir nefes alarak kalbi sarsıldı.

 

On Bin Kadim Irk Sıralaması'nı okumuştu, bu yüzden Ruhsal Irk'ın ne kadar korkunç olduğunu biliyordu.

 

Ruhsal Irk, On Bin Kadim Irk arasında 19. sırada yer almaktaydı.

 

Zhao Yufei'nin soyunun On Bin Kadim Irk'ın ilk yirmisi içinde yer aldığını hayal etmek zordu.

 

Ruhsal Irk doğduğunda, Doğal Ruhsal Kaynak Vücudu olan kadim ve efsanevi ırklardan biri. Et ve kanı aşan bir bedendir ve Yer ve Gök'ün Yuan Qi'sini yiyecek olarak tüketirler. Gök ve Yer ile uyumlulukları, ırklar arasında en iyisi. Ruhsal Irktan olanlar, olgunlaştıklarında bir kralla kıyaslanabilecek güce sahip olur. Yetişim hızları eşsiz.

 

Zhao Feng, Ruhsal Irk hakkındaki bilgileri hatırladı.

 

Ruhsal Irk neredeyse mükemmel bir ırktı. Vücutları normal varlıkların kısıtlamalarını aşmıştı.

 

Örneğin, On Bin Kadim Irk'ın 7. sırasında olan Işık Irkı, ışığa dönüşebilirdi ve aslında ışık yerlerdi.

 

Ruhsal Irk, Yer ve Gök'ün Yuan Qi'nin ırkıydı ve onlar Gök ve Yer ile birdi.

 

“Yufei, Ruhsal Irk'ın gerçek soyunu uyandırdı ve Kral olmaması için hiçbir neden yok. Zihinsel enerji seviyesi yeterince yüksek olsaydı, çoktan bir Kral olurdu.”

 

Duanmu Qing iç çekti.

 

İlk yüz sıradaki On Bin Kadim Irk'ın her biri Cennet'in çocuklarıydı ve Zhao Feng'in getirdiği İllüzyon Tanrı Şarabı, Zhao Yufei'nin ihtiyaç duyduğu şeydi.

 

Zhao Yufei'nin bedenindeki Gerçek Yuan'ın, yetişimdeki farkı çoktan kırdığını ve bir Kral seviyesine ulaştığını herkesin bilmesi lazımdı.

 

Zhao Feng, daha sonra Unutulmuş Yarı Tanrı Bahçesi'nde ne olduğunu ikisine anlattı.

 

Duanmu Qing bile Yarı Tanrı'nın kanının haberleri karşısında şok oldu, ancak Zhao Feng bunu elde ettiğini bir sır olarak sakladı.

 

Yarı Tanrı'nın kanının değeri yüzünden böyle bir karar almadı. Sadece Yarı Tanrı canlanma planı çok şok ediciydi.

 

Zhao Yufei, Zhao Feng'in elini tuttu ve bir elf gibi çabucak uzaklaştı. Zhao Feng uykuluydu ve sınırına ulaşmıştı.

 

Tam o anda Zhao Yufei, dönüp ona yakından baktı; “Kardeş Zhao Feng, nişanlının nesi var? Onu buldun mu?”

 

"Nişanlı mı?"

 

Zhao Feng endişeliydi.

 

Zarif ve sessiz bir kişinin görüntüsü zihninde ortaya çıktı.

 

“Kardeş Zhao Feng, ciddi cevap vermelisin.”

 

Zhao Feng konuştu. Şu anda aşırı derecede gergindi. Güçlü erkeklerin birçok eşi olması normal olsa da sevdiği kişinin aynı anda başka bir kadını sevmesine izin veremezdi.

 

Zhao Yufei'nin kirpikleri, Zhao Feng'in cevabını beklerken çırpındı.

 

Çoktan bir karar vermişti. Zhao Feng başka birinden hoşlanıyorsa dışarı çıkıp kaderinin peşinden gidecekti.

 

Ayrıca Zhao Feng'in cevabını bekleyen yalnızca Zhao Yufei değildi. Küçük Gök ve Yer ile birleşmiş olan Mor Aziz Kısmi Ruhu da vardı. Mor Aziz Kısmi Ruhu ayrıca bu konuya çok büyük önem vermişti.

 

Ancak tam o anda, Zhao Feng gözlerini kapattı ve uykuya daldı.

 

“Kardeş Zhao Feng, ne oldu?”

 

Zhao Yufei bağırdı ve sıkıca Zhao Feng'e sarıldı.

 

Zhao Feng'in kafasında soluk renkli mor saçların olduğunu fark etti.

 

“Tanrı'nın Gözü muhtemelen başka bir evrim geçiriyor.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu konuştu.

 

Tanrı'nın Gözü uyanmaya devam ettikçe Zhao Feng, onunla daha uyumlu hale geldi ve gücünü daha fazla kullanabildi. Ayrıca diğerlerinin de gözü çalması daha zor bir hal aldı.

 

Zhao Yufei ayağını yere koydu. Zhao Feng'in sorudan kaçıp kaçmadığından şüpheleniyordu. Şu anda bilerek uyuyup uyumadığını öğrenmeye çalışıyordu.

 

Miyav miyav!

 

Küçük hırsız kedi ortaya çıktı ve Zhao Feng'in omzuna atladı. Zhao Feng'in Tanrı'nın Gözü her evrime girdiğinde, kedi onu korumak için her zaman oradaydı.

 

Küçük hırsız kedinin uzun zamandır Zhao Feng'in yanında olduğu söylenebilirdi.

 

Miyav miyav!

 

Küçük hırsız kedi, pençeleriyle Zhao Yufei'ye işaret verdi. Zhao Yufei'ye kanı kaynamıştı.

 

Zhao Yufei bir süre sonra ne dediğini anladı ve Zhao Feng'i gizli salona koydu.

 

Miyav!

 

Küçük hırsız kedi kapıyı kapattı ve sahibinin vücuduna oturdu.

 

Tabii ki metal yüzükte duran Yarı Tanrı'nın hâlâ kaynaklara ihtiyacı vardı. Usta olmadığı için küçük hırsız kedi bunun sorumluluğunu üstlendi.

 

“Zhao Feng belli bir duruma girmiş gibi görünüyor.”

 

Yarı Tanrı, Zhao Feng'in Karanlık Kalp Mührü'nden geçtiğini ve çok sevindiğini hissetti. Belki o küçük hırsız kediden daha fazla kaynak alabilirdi.

 

Zhao Feng, uzun süre uyuyup Hükümdar Lord rütbesine ulaşmayı başarırsa, belki Yarı Tanrı Niyeti'yle birleştikten sonra bir Kral olabilir ve Karanlık Kalp Mührü'nden kaçabilirdi.

 

Sonuçta, Zhao Feng uyuyorken Karanlık Kalp Mührü'ne hiçbir şey yapamazdı.

 

Ancak Yarı Tanrı'nın planı işe yaramadı. Kaynakları küçük hırsız kedi tarafından büyük ölçüde sınırlandırılmıştı.

 

Yarı Tanrı karşılık vermek istedi. Bir kedi, bir Yarı Tanrı'nın kafasının üstüne nasıl basabilirdi?

 

Miyav!

 

Pa!

 

Eğer Yarı Tanrı'nın herhangi bir itirazı varsa, tek bir kedi pençesi onu sersemletebilirdi.

 

"Tamamen saçma!”

 

Çocuk Yarı Tanrı, ufak kedinin rakibi değildi ve bu yüzden dayağı yedi.

 

“Bu kedi ne böyle ya, nasıl bir tür bu?”

 

Çocuk Yarı Tanrı son derece aşağılanmış hissetti. Bir Yarı Tanrı'nın kısmi anıları ve yetenekleri vardı ancak bir kediyi bile...

 

Bu kedinin yetenekleri üst düzeydi ve ne yapmaya çalıştığını görebiliyordu. Yarı Tanrı'nın belli ki bilinmeyen yöntemlerle ilgili anıları vardı ama küçük hırsız kedi her şeyi çözdü.

 

Kedi, onu her yere çalışında sanki bir Yarı Tanrı olduğunu umursamıyormuş gibi eğlenmiş bir görünüm ortaya çıkardı.

 

"İyileşene kadar bekle. Seni öldüreceğim.”

 

Çocuk Yarı Tanrı bunu beynine yazdı. Ancak şu anki görevi güçlenmekti, bu da kediyi rahatsız edemeyeceği anlamına geliyordu.

 

Yavaş ama istikrarlı bir şekilde kediyi mutlu etmeye ve bazen masaj yapmaya çalıştı.

 

Küçük hırsız kedi zevkle başını salladı. Bu şekilde çocuk Yarı Tanrı, küçük hırsız kedinin hizmetçisi oldu.

 

Zaman hızla geçti ve göz açıp kapayıncaya kadar iki ay geçti.

 

Çocuk Yarı Tanrı antik metal halkanın içine saklandı ve dışarı çıkmaya cesaret edemedi.

 

İki ay boyunca yetişimi, Hükümdar Lord seviyesine ulaşmıştı.

 

“Hmph, yetişimim Zhao Feng'i yakaladı.”

 

Çocuk Yarı Tanrı kendini beğenmişti. Yetişimi arttıkça daha fazla anısı uyanıyordu.

 

Güç açısından çocuk Yarı Tanrı, Nan Gongsheng, Zhao Feng ve arkadaşları gibi üst düzey kişiler hariç, Kutsal Topraklar'ın en iyi genç nesil dahileri arasında olduğuna inanıyordu.

 

Yarı Tanrı'yı hayal kırıklığına uğratan tek sorun, vücudunun hâlâ iki ya da üç yaşındaki bir çocuğun büyüklüğünde olması ve çok yavaş büyümesiydi.

 

Kandan yeniden doğmuştu, yani canlanmamıştı.

 

Yarı Tanrı'nın kanının yardımıyla, son derece hızlı bir şekilde yetişkin olabilmesi lazımdı.

 

“Neden böyle oldu?”

 

Çocuk Yarı Tanrı çıldırıyordu.

 

Miyav miyav!

 

Küçük hırsız kedi şaka amaçlı pençelerini salladı.

 

"Ne? Ölümsüz Pınar Şarabı mı? Sonsuz Görünüm Çimi mi?"

 

Çocuk Yarı Tanrı, antik metal halkanın içinde kükredi ve neredeyse deliriyordu.

 

Sadece Ölümsüz Pınar Şarabı olsaydı, fark etmezdi. Çünkü bu sadece insanın ömrünü artırırdı. Ancak Sonsuz Görünüm Çimi işin içine girdiğinde mesele değişti.

 

Sonsuz Görünüm Çimi, tıpkı adı gibi bir şeydi; kişinin görünümünü ve bedenini sonsuza dek korurdu. On sekiz yaşındaki bir çocuk Sonsuz Görünüm Çimi'ni yemiş olsaydı, vücudu yaşlanmadığı sürece on sekiz yaşındaki bir çocukla aynı görünüme sahip olacaktı.

 

Ölümsüz Pınar Şarabı ile kullanıldığında Sonsuz Görünüm Çiminin etkisi birkaç kat güçlenirdi.

 

Hem Ölümsüz Pınar Şarabı hem de Sonsuz Görünüm Çimi efsanevi öğelerdi. Birincisi, kişinin ömrünü bin yıl artırabilir; ikincisi ise kişinin görünümünü koruyabilirdi.

 

Bu, bazı kadınların hayal ettiği bir kombinasyondu.

 

Ancak çocuk Yarı Tanrı yanlış zamanda yanlış kişi (kedi) ile bir araya geldi ve iki öğeyi aynı anda kullandı.

 

“Ölümsüz Pınar Şarabı ve Sonsuz Görünüm Çimi dış dünyada bulunan ve Cennete meydan okuyan eşyalardır. Kutsal Lord olmadan bu etkiyi ortadan kaldırmak zor olacak.”

 

Yarı Tanrı'nın gözleri durumu analiz ederken parladı. Sonuç onu neredeyse bir kez daha çıldırtıyordu.

 

Küçük hırsız kediden atomlarına kadar nefret ediyordu.

 

Sonsuz Görünüm Çimi, küçük kedinin ona verdiği kaynakların arasında olmalıydı. Zhao Feng bile Unutulmuş Yarı Tanrı Bahçesi'nde bu çimi elde ederken çimin yeteneklerini bilmiyordu.

 

“Artık dayanamıyorum!”

 

Çocuk Yarı Tanrı kükredi ve antik metal halkanın dışına atladı. Boşluktan geçme yeteneğine de sahipti.

 

Pa!

 

Bir kedi pençesi Yarı Tanrı'nın yüzüne geldi ve onu şaşkına çevirdi. Ancak çocuk Yarı Tanrı'nın soyu ve vücudu son derece güçlüydü. Bu yüzden küçük hırsız kediye doğru ilerlemeden önce kafasına vurdu.

 

İkisi kavga etmeye başlamak üzereyken:

 

Hu~~

 

Uyuyan Zhao Feng aniden yuvarlandı ve soluk mor saçları hareket etti.