King of Gods - Bölüm 707: Mu Yun'un Mağlubiyeti

---

 

Bölüm 707: Mu Yun'un Mağlubiyeti

 

Hayalet Ceset Lanetli Dizisi, Zirve-kademe Kralın etini ve kanını emerken evrimleşti ve çift kırmızı göz ortaya çıkmaya başladı. Bu kırmızı gözler lanetli hayalet cesetlerinden geldi; hepsi bir araya geldiklerinde, Boş Tanrı Alemi Kralların kalpleri soğumaya ve Boş Tanrı Aleminin altındaki herkesi çıldırtmaya yetecek kadar korkunç bir zihinsel enerji gücü ortaya çıktı.

 

Zhao Feng neşeli bir ifade ortaya koydu. Hayalet Ceset Lanetli Dizisi başka bir seviyeye ulaşmıştı ve hayalet cesetlerin hepsi bir evrim geçirmişti.

 

Shua!

 

Küçük hırsız kedinin kontrolü altında, kırmızı gözler solmaya başladı. Kara Ejder Kralı'nın ölümüyle, Korsan Kutsal Toprakları'nın hainlerinin icabına bakıldı.

 

Korsan Kralları, iç çekmekten başka bir şey yapamadı; yüz yıldır hüküm süren büyük bir korsan bu şekilde ölmüştü.

 

“Herkes birlikte saldırsın!” Korsanlar tepki gösterdi ve İmparator Mu Yun'a saldırmaya başladı. Normal Krallar uzun menzilli saldırılar kullanırken Alan-Seviyesi Krallar ileriye yöneldi.

 

Boş Tanrı Alemi Kralları olarak binlerce ve on binlerce yıla kadar yaşayabilirlerdi. Hayatları boyunca uzun menzilli bir silah toplamaları zor bir şey değildi.

 

Soğuk Ay Kralı ve Dev Köpekbalığı Kralı da dahil olmak üzere yirmi veya daha fazla Kral, Kral Niyetlerini ve Muhteşem Güçlerini dağıttı ve İmparator Mu Yun'a saldırdı.

 

“İmparator Mu Yun, Kara Ejder Kralı öldü. Tek başına direnmenin ne anlamı var?” Dev Köpekbalığı Kral alçak sesle söyledi.

 

Yirmi Kralın bir araya gelmesiyle İmparator Mu Yun'a karşı üstünlük sağladılar. Aralarında bulunan çocuk Yarı Tanrı'nın Gök Mühürleyen Avcu, İmparator Mu Yun'un Niyetini ve İmparatorluk Gücünü bastırarak gücünü daha da zayıflattı.

 

İmparator Mu Yun öfkeyle doluydu. Kendi gibi bir İmparator gerçekten böyle bir duruma mı sürüklenmişti?

 

Güm! Güm! Güm!

 

Zirve-kademe Krallar, Alan-Seviyesi Krallar ve Normal Krallar saldırırken İmparator Mu Yun kaybetmeye başlamıştı. Oradan ayrılmak istese bile, belli bir bedel ödemesi gerekirdi.

 

"Hıh! Kara Ejder Kralı ölmüş olsa da, ona öldüreceğime söz verdiğim herkesi öldüreceğim.” İmparator Mu Yun soğukkanlılıkla hareket etti ve bunu söylemeyi bitirir bitirmez koyu kırmızı duman hareket etmeye başladı. Küçük Dünya'nın ana hatları havayı doldurmaya ve Kralların saldırılarını engellemeye başladı.

 

“İmparator Mu Yun, Küçük Dünya'nız gerçekleşse bile saldırılarımızı durduramayacaksınız.”

 

“Bunu yapmanın amacı nedir!?”

 

Soğuk Ay Kralı ve Dev Köpekbalığı Kralı saldırırken ikna etmeye çalıştılar.

 

Şu anda İmparator Mu Yun sadece suratını kurtarmaya çalışıyordu. Küçük Dünyası somutlaştıktan sonra, hem savunması hem de hücumu büyük ölçüde arttı.

 

Peng! Peng! Peng! Bam!

 

Ancak bu Kralların savaş güçleri, nehirleri ve okyanusları tersine çevirebilirdi. İç kısımlarda benzersizdiler. İmparator Mu Yun'un Küçük Dünyası anında deliklerle doldu.

 

“Bedelini ödemek zorunda kalsam bile o üç kişiyi öldüreceğim.”

 

İmparator olarak İmparator Mu Yun'un kendi gururu vardı, bu da onun bu kadar kolay pes etmesine izin vermiyordu. Bu nedenle, Küçük Dünyası'nı saldırıları engellemek için bile kullandı.

 

Ruhu ve Gerçek Yuan kaynamaya başladı ve elinde yanan kırmızı bir bıçak oluşmaya başladı. Kan kırmızısı bıçak yüz metre uzunluğunda ve yasaklı bir aura yayan yarı şeffaf bir alevle kaplıydı.

 

"Geber!" İmparator Mu Yun'un yüzü nefretle kırmızıya döndü ve bıçakla saldırdı.

 

Çatırt!

 

Kralların saldırıları paramparça oldu ve dev kılıç Cennet ve Dünya'yı kesti. Parçalanan uzaysal alanların sesleri bile çıkmıştı.

 

"Argh...!”

 

Bu saldırı altında, bir Alan-Seviyesi Kral ve iki normal Kral anında kan birikintisine dönüştü.

 

“Ne güçlü bir saldırı! Uzaysal alanlar bile kırıldı,” Zhao Feng'in kalbi uyuştu. Bir İmparator tüm gücüyle saldırdığı zaman savaş güçleri birkaç kat artacaktı. Ayrıca, bu kan kırmızısı bıçak ruhları da kesmişti.

 

"İmparator Mu Yun, sen delisin! Yaşam gücünü boşa harcıyorsun!”

 

“Millet, bir araya toplanın!”

 

Korsan Krallar gizli tekniklerini kullanırken öfkelendiler ve şok oldular.

 

“Hahaha... Sizi korsanlar sürüsü geberin!” İmparator Mu Yun'un yüzü ölümcül niyetle doluydu.

 

“Gök Mühürleyen On Sekiz Avuç!” Çocuk Yarı Tanrı kükredi tüm soyunu serbest bıraktı. Ruhu tamamen Yarı Tanrı Niyeti ile birleştiği için vücudu altın bir ışıkla parlamaya başladı. Avuç içleri yavaşça dışarı fırlamış gibiydi ama hepsi İmparator Mu Yun'un Küçük Dünyası'na indi.

 

"Gök Mühürleyen On Sekiz Avuç mu!?? Bu Gök Mühürleyen Avcun eksiksiz bir tekniği!”

 

İmparator Mu Yun'un Niyeti ve Küçük Dünyası bastırıldı. Gök Mühürleyen On Sekiz Avuç kullanıldığında, baskı ve mühür etkisi daha da güçlendi.

 

“Hehe, Gök Mühürleyen On Sekiz Avucu kullanabildiğim zaman mühürlememin gücü on sekiz kat daha güçlü olacak. O zaman Cennet ve Dünya'yı bile mühürleyebilirim,” çocuk Yarı Tanrı avuçlarını dışarı itti.

 

Gerçekte, şu anda, en fazla sekizinci avucuna kadar kullanabilirdi. Ancak, o zaman bile fazlasıyla şaşırtıcı oluyordu. Bir Zirve-kademe Kral'ı ve bir cep boyutunu mühürleyebilirdi.

 

“Eyvah! Küçük Dünya'm...!” İmparator Mu Yun'un kalbi ağırdı. Hücumu, yetenekleri ve Muhteşem Gücü kısıtlanıyordu. Dördüncü avuç içi mühürlemesi geldiğinde hızı yarı yarıya indi ve saldırı kabiliyeti %20-30 oranında zayıfladı.

 

“Usta, bu tekniği sadece sekizinci avuca kadar kullanabilirim. Onu tamamen mühürleyemem,” çocuk Yarı Tanrı söyledi.

 

“Bu yeterli,” Zhao Feng başını salladı. Sonuçta, rakipleri bir İmparatordu.

 

İmparator Mu Yun, Gök Mühürleyen Avuç tarafından bastırılmıştı ve yirmi veya daha fazla Kral tarafından öfkeyle saldırıya uğruyordu. Küçük Dünyası'nın yarısı yıkılmıştı.

 

Wah!

 

İmparator Mu Yun sonunda bir ağız dolusu kan tükürdü ve biraz pişmanlık duydu. Belki de kendini fazla büyütmemeliydi. Verdiği sözleri tutmaya çalışmamalıydı. Kendisini çok fazla üstün düşünmüştü. Gök Mühürleyen Avuç tarafından bastırılırken neredeyse yirmi kralla karşı karşıya kalması onu çaresiz bir duruma düşürüyordu.

 

“Usta, sonuçta o bir İmparator. Karşı saldırılarına dikkat etmelisiniz,” çocuk Yarı Tanrı yedinci avuç göndermek üzereydi ve İmparator Mu Yun yaralanmıştı ancak kozlarından birini kullanmaya hazırlanıyordu.

 

"Hıh! Bu hareketi kullanmak için ağır bir bedele ihtiyaç olmasına rağmen, buradaki insanların yarısını öldürüp kaçabileceğimden eminim,” İmparator Mu Yun soğukkanlılıkla güldü. Kaçmadan önce, bu insanlara ciddi şekilde zarar verecekti.

 

O anda kimse Zhao Feng'in sol gözünün mora dönüştüğünü fark etmemişti. Sanki içinde mor bir dünya varmış gibiydi. Rüzgarda savrulan saçları da mor olmuştu.

 

“Gök Mühürleme Sekizinci Avuç içi!” Çocuk Yarı Tanrı son Gök Mühürleyen Avcunu kullandı ve İmparator Mu Yun'un ruhu ile zihni ağırlaştı. Kralların saldırıları yüzünden bir ağız dolusu kan daha tükürdü. Küçük Dünyası paramparça olmaya başladı ama ağır yaralanmasına rağmen yüzünde acımasız bir gülümseme belirdi.

 

Yakınlardaki bazı krallar şimdiden rahatsız edici ve yasaklı bir aura hissedebiliyordu. Sadece Zhao Feng'in göz soyu, İmparator Mu Yun'un Gerçek Yuan'ının hareketini ve dolaşımını açıkça görebiliyordu.

 

"Mühür en güçlü saldırı ve Küçük Dünyası kırıldı. Bu mükemmel bir fırsat!” Zhao Feng anında göz soyu tekniğini kullandı.

 

Shuuu!

 

Tanrı Müsibetleri Yıldırımının aurasını yayan yarı şeffaf bir bıçak, İmparator Mu Yun'un göğsünü deldi. Kan her yere sıçradı ve İmparator Mu Yun'un vücudu dondu. Kullanmak üzere olduğu gizli teknik yarıda kesildi.

 

O anda yüzü kırmızıya ve beyaza dönüştü. Kulaklarından, burnundan ve ağzından kan fışkırdı. Yakındaki Korsan Kralları ağzı açık bir şekilde olanları izledi.

 

"Uzay Boşluğu Göz Kesişi!"

 

Zhao Feng'in göz ve saç rengi normale döndü.

 

Soğuk Ay Kralı'nın ve Dev Köpekbalığı Kralı'nın gözlerinde şaşkın bir ifade ortaya çıktı. İkisi de bu gencin böylesine korkunç bir güce sahip olmasını beklemiyordu. Bu gencin en güçlü noktasının Rüzgar Yıldırım Mirası değil de, göz soyu olduğunu kim düşünebilirdi?

 

Zhao Feng Tanrı'nın Manevi Gözünü kullandığı an Krallar ruhlarının huzursuzluktan soğuduğunu hissettiler.

 

Yani, bu onun gerçek gücü! Ve bu güç — Tanrı Müsibetleri Yıldırımı olabilir mi??  Çocuk Yarı Tanrı boğulmuş gibi davrandı. Kısa bir süre önce Yarı Tanrı Niyeti ile birleşmişti ve gücü büyük ölçüde yükseldi. Zhao Feng'in Karanlık Kalp Tohumu hâlâ orada olmasına rağmen, yine de bir plan hazırlıyordu. Ancak, Zhao Feng'in göz soyunu görünce, soğuk bir nefes aldı.

 

Uzay Boşluğu Göz Kuvveti, İmparator Mu Yun üzerinde yıkıcı bir etkiye sahipti. Uzay Boşluğu Göz Kuvveti artık Unutulmuş Yarı Tanrı Bahçesinde olduğu zamandan kat kat daha güçlüydü. Mor Yıkım Rüzgar Yıldırımı artık Kızıl Rüzgar Yıkım Yıldırımı haline gelmişti ve Tanrı Müsibetleri Yıldırımının gücüyle birleşmişti. Güç farkı, Cennet ve Dünya arasındaki boşluk gibiydi.

 

Şaşırtıcı bir saldırı olması, İmparator Mu Yun'un Gök Mühürleyen Avuç tarafından kısıtlanması ve Küçük Dünyası'nın kırılması gerçeği olmasaydı, ona bu kadar kolay vuramazdım, Zhao Feng kibirlenmedi. İmparator'un Uzay ve duyularını anlayışı ile, Uzay Boşluğu Göz Kuvvetinin normal şartlar altında inmesi zor olacaktı.

 

Şu anda İmparator Mu Yun'un burnundan, kulaklarından, gözlerinden ve ağzından kan akıyordu. Ölümün eşiğindeydi. Kim bir Boş Tanrı Alemi İmparatoru'nun sonunun böyle olmasını beklerdi ki?

 

"Patla!” İmparator Mu Yun, parçalanmış Küçük Dünya patlarken Gerçek Yuan'ını ve ruhunu yaktı. Bu sayede yakındaki Kralları ya öldürdü ya da onları geriye uçurdu.

 

“Ahh!” yakında bulunan beş ya da altı Boş Tanrı Alemi Kralı, diğer Krallar havada  uçarken anında öldü.

 

Neyse ki, Küçük Dünya kırılmıştı. Eğer hâlâ kırılmamış olsaydı, Küçük Dünya'nın patlamasının gücü on kat daha güçlü olurdu ve hatta bir İmparator'u bile öldürebilirdi.

 

Whoosh!

 

Küçük Dünya'nın patlamasının ardından, koyu kırmızı bir duman havaya uçtu. Hızı, maksimum hıza ulaşmış Zhao Feng'den birkaç kat daha fazlaydı.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar İmparator Mu Yun gözden kayboldu.

 

"Bunu unutmayacağım!” İmparator Mu Yun dişlerini sıktı ve kaçtıktan sonra ölümcül bir ifade yaydı.

 

Bir saat sonra hızı azalmaya başlamıştı ve On Sekiz Köşeli Korsan Kutsal Toprakları'nın sınırına ulaştı. Tam o anda, soğuk siyah renkli metalik bir gemi uçtu.

 

"Boş Tanrı Alemi İmparatoru mu?" Wen Luoan hayrete düştü. Kısa bir süre önce, o ve Yin Yang Lordu Ölüm Gözü'nün aura'sını hissetmişlerdi.

 

Yin Yang Lordu “Buraya gel!” diye bağırdı.

 

“Bu İmparator Ölüm Niyetinden yayılan aura'ya dokunmuş gibi görünüyor” Wen Luoan ve Yin Yang Lord'un Ölüm Jetonları bir şey hissetti.

 

“Ne? Buraya gel mi?" İmparator Mu Yun'un yüz ifadesi karanlık bir hal aldı. Ağır yaralanmasına rağmen ruhu yok edilmemişti ve hala savaş gücünün %50-60'ı kalmıştı. Ancak, o zaman bile, bir Zirve-kademe Kral'ın rakibi olabilirdi.